*** Tekke Gİttİ Kel GÖrÜndÜ ***

Bordomavililerin yeri...
Cevapla
Kullanıcı avatarı
prens_arif_61_vatan
Tecrübeli Üye
Tecrübeli Üye
Mesajlar: 60
Kayıt: 22 Ağu 2007 [ 05:33 ]

*** Tekke Gİttİ Kel GÖrÜndÜ ***

Mesaj gönderen prens_arif_61_vatan »

Şair Ece Ayhan’ın; yanıtı bilinmeyen “devletin ve tabiatın ortak ve yanlış sorusu”na retoriğiyle başlayalım.

“devletin ve tabiatın ortak ve yanlış sorusu şuydu:
maveraünnehir nereye dökülür?
en arka sırada bir parmağın tek ve doğru karşılığı:
solgun bir halk çocukları ayaklanmasının kalbine”

Çok mu şairane olacak bilmiyorum ama, şairin son dizeleriyle özdeşleştirdiğim şehrim, “solgun halk çocukları ayaklanmasının kalbi” Trabzon’um ve onunla ete kemiğe bürünen tüm değerler hızla yok oluyor.

Genel olarak kişilerle uğraşan bir halim yoktur, kişileri eleştirirken de aslında kişiler özelinde düşünsel ve zihinsel yapıya dair fikirlerimi paylaşırım. Yani yazımıza konu olan kişiyle kişisel hiçbir hesabımız yoktur, olamaz.



Ziya Doğan’ın ilk Trabzon macerasını herkes biliyor. İki kez şampiyonlar ligi heyecanı yaşadı şehir, ve her ikisinde de finali düş kırıklığıyla yaptı. Özellikle Dinamo Kiev rövanşındaki teknik adam hatası Trabzonspor tarihinin en “can alıcı” hatasıdır ve maalesef Fenerbahçe’ye kaptırılan şampiyonluğun yüzde biri kadar bile konuşulmamıştır. Bu yazının konusu “en çok can acıtan maçlar üzerine düşünceler” olmadığı için bu faslı çok uzatmayalım. Ziya Doğan’ın hiçbir “final” oyununu çeviremediğini de ekleyelim, başucumuzda dursun…

Ziya Doğan sık sık ne kadar başarılı olduğunu söyleye, bizler de tebessüm ededuralım, aslında gerçekliğin acımasız penceresinden bakınca ortada dramatik bir başarısızlık öyküsünden başkaca bir şey yoktur.

Fatih Tekke’yi Ziya Doğan’ın hayatından çıkardığınız an, geriye düşme adayı süper lig takımlarıyla, tüm değerlerinden ve büyüklüğünden uzaklaşmış Trabzonspor’dan başkası kalmaz. Denebilir ki; Ziya Doğan’ı, Ziya Doğan’a rağmen “ ben büyük hocayım” saçmalığına sürükleyen Fatih Tekke olmuştur. Ben bolca Fatih Tekke diyorum, siz azımsanmayacak kadar Simkovyak, biraz Yattara ve Gökdeniz de ekleyin üstüne..
Bakmayın siz Doğan’ın geçmişle övünmesine. Fatih Tekke’li takımla Tekke’siz takımın oyun şablonları arasında zerrece fark yoktur. Fark;
Fatih Tekke’nin yetenek ve liderlik vasıflarıyla, yerine gelenler arasındaki uçurumdur. Bu uçurum, bugünün Trabzonspor’unun kişiliksiz pısırık ve korkak halinin de nedenidir. At sahibine göre kişnemektedir, hepsi bu.



Bir teknik adamı bir adama mahkum eden bir yazıya imza atmaktan hoşnut değilim, lakin bir teknik adamın bir "adam" üzerinden bir futbol kentine kendini "başarılı hoca" olarak yutturmasına da gönül razı değil.

Ziya Doğan "yeni" bir Fatih Tekke ile yollarını kesiştiremezse, yolunun kimlerle kesişeceğini bilmiyor olamaz. Eskisi zaten ilaç olmaz artık, eh yenisinin de geleceği yok. Bu fotoğraftan ne çıkacağını ilk bilene, İstanbul’da olmak kaydıyla bir sinema bileti benden.

Neydi sorumuz!?

“maveraünnehir nereye dökülür?
solgun bir halk çocukları ayaklanmasının kalbine'”

Maveraünnehir hiçbir yere dökülmez ve "solgun bir halk çocukları ayaklanmasının kalbine" düşen sevginin adıdır Trabzonspor, bir değil bin Ziya Doğan gelse bu sevgiyi bitiremez.
__________________
HZ. MEVLANAYA AŞK NEDİR DİYE SORULMUŞ TRABZONSPORLU OLDA ÖGRENİRSİN BUYURMUŞ



KUZEYİN OĞLU PRENS_ARİF_61

sedat tuna
__________________
BİR GÜN BİLE DÜRÜST OLMAK BİR ÖMÜR BOYU HİÇ OLMAKTAN İYİDİR



Cevapla