Jose Mauro de Vasconcelos - Şeker Portakalı

Kitap Özetlerine bu bölümümüzden ulaşabilirsiniz...
Cevapla
Kullanıcı avatarı
tarla__kusu93
Süper Yetkili
Süper Yetkili
Mesajlar: 2167
Kayıt: 30 May 2008 [ 21:22 ]

Jose Mauro de Vasconcelos - Şeker Portakalı

Mesaj gönderen tarla__kusu93 »

Yazar hakkında:Brezilyalı ünlü yazar Jose Mauro de Vasconcelos, 1920'de Rio de Janeiro yakınlarında, Bangu'da doğdu. Çok yoksul olan ailesi, onu Natal kasabasındaki amcasının yanına yolladı. Orada dokuz yaşındayken Potengi Irmağında yüzmeyi öğrendi ve hep günün birinde yüzme şampiyonu olmanın hayalini kurdu. Liseyi Natal'de bitirdikten sonra iki yıl tıp öğrenimi gördü. Öğrenimini yarıda bırakıp yeni hayaller peşinde Rio de Janeiro'ya döndü. İlk işi, hafif siklet boks antrenörlüğü oldu. Yaşamı boyunca çeşitli işlerde çalıştı, bu onun yazarlığına büyük katkılar sağladı. İlk kitabı "Yaban Muzu" 1940'ta yayımlandı. 1945'te yayımlanan "Beyaz Toprak" adlı romanı çok beğenildi. Daha sonra "Evden Uzakta" (1949), "Sular Çekilince" (1931), "Kırmızı Arara" (1953) ve "Ateş Çizgisi" (1955) romanlarını yazdı. "Kayığım Rosinha" (1961) ile ününün doruğuna çıktı. En ünlü kitabı "Şeker Portakalı" (1968) on iki günde yazılmıştı. "Ama onu yirmi yıldan fazla yüreğimde taşıdım," der yazar. Bu kitaptaki küçük Zeze'nin serüvenleri "Güneşi Uyandıralım" (1974) ve "Delifişek" (1963) adlı romanlarında sürer. Bu ünlü yazar 1988'de öldü.
Kitabın Özeti:Kitap büyük şehrin fakir mahallelerinde yaşayan Zeze ve onun en yakın dostlarının öyküsünü anlatıyor. Üstelik bu dostlar sadece insanlardan ibaret değil. Sözgelimi kitaba adını veren şeker portakalı ağacı da bu dostlardan birisi. Yani Zeze'nin dünyası, yaşadığı çevreyle kıyaslanmayacak kadar renkli ve zengin.
Zeze’nin annesi Kızılderili kökenli, babası Portekizlidir. Zeze’nin yedi kardeşi vardır. Kendisi ailenin dördüncü çocuğu olup iki ablası bir ağabeyi ve kendinden küçük bir erkek kardeşi vardır. En büyük ablası Jandira , başı sıkıştığında Zeze’nin koruyucusu olan ablası Gloria, ağabeyi Totoca ve çok sevdiği küçük kardeşi ,kendi tabiriyle, Kral Luis. (Bu karakterler kitapta ismi ençok kullanılanlardır.)
Zeze’nin 5 yaşına bastığı günlerde ailesi ekonomik açıdan çok zor günler geçiriyordu. Babası işten çıkarılmıştı. Ailenin tüm yükünü annesi çekiyordu. Bu nedenle ailenin diğer üyeleri de fırsat buldukça çeşitli işlerde çalışmaya başladılar. Zeze de ayakkabı boyayarak en azından kendi harçlığını çıkarıyor. Bir süre sonra kirası daha ucuz bir eve taşınmak zorunda kalan Zeze, kitaba adını veren şeker portakalı ağacı fidanıyla yeni taşındıkları evde tanışır. Şeker portakalı fidanı Zeze’nin en iyi sırdaşı , oyun arkadaşıdır artık. En mutsuz anlarında, ceza aldığında hep en yakın dostuna koşar.
Zeze çok yaramaz bir çocuktur. Tüm komşuları, ev halkı Zeze’nin yaramazlıklarından nasibini alır. Yaramazlıklarından dolayı Zeze çok ceza almıştır veya çok kötü şekilde dövülmüştür. Dayak Zeze’nin çok üzülmesine sebep olmaktadır ama aile bireyleri Zeze’nin yaramazlıklarını durdurmanın tek yolunun bu olduğunu düşünmektedirler. Dayaktan tek korunağı ise ablası Jandira’dır. Başı her sıkıştığında Jandira’nın yanında alır soluğu.
Zeze’nin çocukluğunda ki önemli olaylardan biriside bir Portekizli olan Manuel Valaderes’le tanışmasıdır. Manuel Valaderes, zengindir ve yetişkin bir çocuk sahibidir. Zeze, Manuel Valaderes’i babası kadar sevmiştir ve tüm sırlarını, düşüncelerini, hayallerini onunla paylaşmaktadır. Manuel Valaderes de Zeze’yi çok sevmektedir. Bu sevgi o kadar güçlenir ki, Zeze Manuel Valaderes’ten kendisini babasından istemesi ister. Ama talihsizliğin bir türlü peşini bırakmadığı Zeze bir baba olarak gördüğü Manuel Valaderes’i bir trafik kazasında kaybeder. Aynı zamanda bir yol yapımı sebebiyle Şeker Portakalı fidanının da kesileceğini öğrenen Zeze’nin dünyası yıkılır. Yataklara düşer. Günlerce yarı baygın yatan Zeze, ziyaretçi akınına uğrar. İnsanlar o nekar yaramaz olsa da onu ne kadar sevdiklerini gösterirler. Kitap Zeze’nin iyileşip, kendine gelmesiyle sona erer.



Cevapla