gönderen AsilKan » 23 Şub 2007 [ 14:23 ]
Propaganda ve beşinci kol faaliyetlerinin kuşatması son sürat devam ediyor. (Beşinci kol faaliyeti; ‘her türlü araca başvurarak bir ulusun dayanışmasını ve bütünlüğünü yok etmeye çalışan yıkıcı hareketlerdir.’) Bu anlamda, gündemin satır aralarına sıkıştırılmış son derece kritik haberlerin gözünüzden kaçtığını düşünüyorum, mesela; ‘MED TV, Mezopotamya TV, ROJ TV derken şimdi de birilerinin desteğinde NEWROZ TV yayına başlıyor. Haberi, Brüksel merkezli bir haber portalından aynen aktarıyorum; ‘Doğu Kürdistan’a hitap edecek olan Newroz TV, Kürtçe yanı sıra Fars dilinde de yayın yapacak. Newroz TV’nin, 21 Mart’ta yayınına başlayacağı bildirildi.’
Bitmedi, bu da satır arasına sıkıştırılmış bir başka son haber; ‘Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’den ‘medya atağı.’ DTP’li Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de TV için düğmeye bastı. Baydemir, televizyonu ya belediye adına ya da güvendikleri bir ismin adına kurmayı planlıyor. ‘
Peki bu faaliyetlerin asıl para kaynakları nereden dersiniz? Şimdi, tam bu noktada duralım, 4 yıl önceki köşe yazımdan hatırlatma; ‘2 Mart 2003 NewYork POST (LİNKİ GÖREBİLMEK İÇİN LÜTFEN KAYIT OL VEYA GİRİŞ YAP!) Gazetesi ANKARA’nın İHANETİ (Ankara’s Betrayal) başlıklı yazıdan ilginç satırları okuyalım; ‘TÜRKLERE VAAT EDİLEN 15 MİLYAR DOLARI KÜRTLER’E VERELİM. Türkiye’nin tezkereye hayır kararı ABD’nin savaş planlayıcıları için büyük hayal kırıklığı oldu. Eğer Türk Parlamentosu hayır demeye devam ederse Ankara Washington’dan gelecek 15 milyar dolar bağış krediden mahrum kalacak. Washington Türkiye’yi ihya etmeyi planladığı bu parayla peki şimdi ne yapacak? İşte size bir fikir; Kuzey Irak’ta bekleyen Kürtler’e yollayın bu 15 milyar doları. Ama Kürtler Türkiye içinde problem arz ediyor, ne yapalım bize ne? Kürtler ne istiyorsa verilmeli hem de hiç bekletmeden, nakit para, silah, cephane, Stinger füzeleri, bilhassa yerden havaya olan füzeler hemen verilmeli KÜRTLER’E, bu füzeleri Kürtler, Türk helikopterlerine karşı kullanılabilirler.’
Stratejik ortağımız (!) Washington, söz konusu 15 milyar doların çoook çook (bazı harflere böyle vurgu yapınca, bağırıyormuşum gibi geliyor, deneyin...rahatlatıyor) fazlasını Barzani ve Talabaninin peşmergelerine vermiş midir dersiniz?!
DİNLEYENİ DE DİNLERLER Yeri gelmiş iken, ilgili bir notu daha paylaşalım, geçtiğimiz gün PKK’nın tepe isimlerinden Osman Öcalan’in şoförü yakalandı ve şoför; ‘bazı Amerikalıların örgüte, özellikle de örgütün önemli ismi Murat Karayılan’a çuval çuval para taşıdıklarını’ açıkladı. Acaba Öcalan’ın şöforünün bahsettiği bu para transferinin, PKK’ya elden teslim dolar çuvallarının fotoğrafları, teslimat anlarının görüntüleri (mesela şu son birkaç hafta içinde) Türk yetkililerince, ‘ABD’li gerçek yetkililerin’ önüne konmuş ve hesap vermeleri istenmiş midir? Sonuç; yakında göreceğiz, hesabın katma değerini kim ödeyecek, fatura kimin önünde...
Ve son olarak, SAM AMCAMIN bazı veznadar çocuklarına dair ilginç bir son dakika haberiyle noktayı koyalım; ‘ABD yönetimi bu kez de Irak’a aktarılan paraların akibeti konusunda köşeye sıkıştırıldı. Irak işgalinin ardından, yeniden yapılanmada kullanılması için askeri uçaklarla Bağdat’a taşınan 360 ton ağırlığındaki 12 milyar dolarlık banknotlardan 9 milyar doların kayıp olduğu ortaya çıktı. Skandalın merkezinde işgalin ardından Irak’taki geçici koalisyon yönetiminin başına getirilen Büyükelçi Paul Bremer bulunuyor. Temsilciler Meclisi’nde ardı ardına yöneltilen sorular karşısında 5 saat ter döken Bremer, “elden dağıtılan paranın savaş ortamında kaydının tutulamayacağını” iddia etti. 360 ton banknot, ABD tarihinde taşınan en ağır federal kaynak olarak niteleniyor.’
Elden açıktan dağıtılan paralar nerede, neye karşı kullanıyormuş? Ne dediniz efendim?! Duyamadım...
yazı aksam yazarlarından güler kömürcü den alıntıdır.
[size=150][color=orange]Propaganda ve beşinci kol faaliyetlerinin kuşatması son sürat devam ediyor. (Beşinci kol faaliyeti; ‘her türlü araca başvurarak bir ulusun dayanışmasını ve bütünlüğünü yok etmeye çalışan yıkıcı hareketlerdir.’) Bu anlamda, gündemin satır aralarına sıkıştırılmış son derece kritik haberlerin gözünüzden kaçtığını düşünüyorum, mesela; ‘MED TV, Mezopotamya TV, ROJ TV derken şimdi de birilerinin desteğinde NEWROZ TV yayına başlıyor. Haberi, Brüksel merkezli bir haber portalından aynen aktarıyorum; ‘Doğu Kürdistan’a hitap edecek olan Newroz TV, Kürtçe yanı sıra Fars dilinde de yayın yapacak. Newroz TV’nin, 21 Mart’ta yayınına başlayacağı bildirildi.’
Bitmedi, bu da satır arasına sıkıştırılmış bir başka son haber; ‘Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’den ‘medya atağı.’ DTP’li Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de TV için düğmeye bastı. Baydemir, televizyonu ya belediye adına ya da güvendikleri bir ismin adına kurmayı planlıyor. ‘
Peki bu faaliyetlerin asıl para kaynakları nereden dersiniz? Şimdi, tam bu noktada duralım, 4 yıl önceki köşe yazımdan hatırlatma; ‘2 Mart 2003 NewYork POST (http://www.nypost.com) Gazetesi ANKARA’nın İHANETİ (Ankara’s Betrayal) başlıklı yazıdan ilginç satırları okuyalım; ‘TÜRKLERE VAAT EDİLEN 15 MİLYAR DOLARI KÜRTLER’E VERELİM. Türkiye’nin tezkereye hayır kararı ABD’nin savaş planlayıcıları için büyük hayal kırıklığı oldu. Eğer Türk Parlamentosu hayır demeye devam ederse Ankara Washington’dan gelecek 15 milyar dolar bağış krediden mahrum kalacak. Washington Türkiye’yi ihya etmeyi planladığı bu parayla peki şimdi ne yapacak? İşte size bir fikir; Kuzey Irak’ta bekleyen Kürtler’e yollayın bu 15 milyar doları. Ama Kürtler Türkiye içinde problem arz ediyor, ne yapalım bize ne? Kürtler ne istiyorsa verilmeli hem de hiç bekletmeden, nakit para, silah, cephane, Stinger füzeleri, bilhassa yerden havaya olan füzeler hemen verilmeli KÜRTLER’E, bu füzeleri Kürtler, Türk helikopterlerine karşı kullanılabilirler.’
Stratejik ortağımız (!) Washington, söz konusu 15 milyar doların çoook çook (bazı harflere böyle vurgu yapınca, bağırıyormuşum gibi geliyor, deneyin...rahatlatıyor) fazlasını Barzani ve Talabaninin peşmergelerine vermiş midir dersiniz?!
DİNLEYENİ DE DİNLERLER Yeri gelmiş iken, ilgili bir notu daha paylaşalım, geçtiğimiz gün PKK’nın tepe isimlerinden Osman Öcalan’in şoförü yakalandı ve şoför; ‘bazı Amerikalıların örgüte, özellikle de örgütün önemli ismi Murat Karayılan’a çuval çuval para taşıdıklarını’ açıkladı. Acaba Öcalan’ın şöforünün bahsettiği bu para transferinin, PKK’ya elden teslim dolar çuvallarının fotoğrafları, teslimat anlarının görüntüleri (mesela şu son birkaç hafta içinde) Türk yetkililerince, ‘ABD’li gerçek yetkililerin’ önüne konmuş ve hesap vermeleri istenmiş midir? Sonuç; yakında göreceğiz, hesabın katma değerini kim ödeyecek, fatura kimin önünde...
Ve son olarak, SAM AMCAMIN bazı veznadar çocuklarına dair ilginç bir son dakika haberiyle noktayı koyalım; ‘ABD yönetimi bu kez de Irak’a aktarılan paraların akibeti konusunda köşeye sıkıştırıldı. Irak işgalinin ardından, yeniden yapılanmada kullanılması için askeri uçaklarla Bağdat’a taşınan 360 ton ağırlığındaki 12 milyar dolarlık banknotlardan 9 milyar doların kayıp olduğu ortaya çıktı. Skandalın merkezinde işgalin ardından Irak’taki geçici koalisyon yönetiminin başına getirilen Büyükelçi Paul Bremer bulunuyor. Temsilciler Meclisi’nde ardı ardına yöneltilen sorular karşısında 5 saat ter döken Bremer, “elden dağıtılan paranın savaş ortamında kaydının tutulamayacağını” iddia etti. 360 ton banknot, ABD tarihinde taşınan en ağır federal kaynak olarak niteleniyor.’
Elden açıktan dağıtılan paralar nerede, neye karşı kullanıyormuş? Ne dediniz efendim?! Duyamadım...[/color][/size]
yazı aksam yazarlarından güler kömürcü den alıntıdır.