gönderen knfrk » 05 Mar 2007 [ 00:39 ]
:nono:
Devamlı olarak gazete ve televizyonlarda Milli Eğitim Bakanlığının sayın yetkililerinin "OKULLARDA KESİNLİKLE PARA TOPLANMAYACAK!" dediklerini duymuşsunuzdur. Buna karşılık sayın yetkililer okullara ne ödenek (para), nede orada çalışacak hizmetli vermezler. Okullara veliler tarafından verilen bağışlar için bir işletme defteri, karar defteri, bir fatura dosyası, bir banka hesabı, harcama belgeleri, makbuzları ve bir yönetim kurulu bulundurulur. Okulların en geç 18 ayda bir denetimi yapılır. Denetim sırasında bütün harcama belgeleri, gelir ve giderler incelenir. Yolsuzluk, usulsüzlük yapıldığında bu işlerden sorumlu olan öğretmen ve idareciler, görevlerinden alınırlar, disiplin cezasına çarptırılırlar. Ayrıca 4483 sayılı kanun hükmüne göre bu görevliler hakkında adli işlem için suç duyurusunda bulunulur ve mahkemeye sevk edilirler. Bütün bunlara rağmen bakanlık yetkilileri hem para, hem hizmetli vermedikleri okullardan tertip-düzen, temizlik ve eğitim hizmetlerinin yürütülmesini isterler.
Öte yandan Camilerimizde en azından her Cuma namazı sonrasında para toplanır. Bu Camilerin (Son istatistiklere göre Türkiye'de 77.000 cami bulunmaktadır.) Bu camilerin çoğu şahıs malıdır. Dernek malıdır. Camilerin imam ve müezzinlerini diyanet işleri başkanlığı tarafından atanır ve maaşlarını emekli, sandığına tabi olarak alırlar. Son zamanlara kadar camilerin elektrik ve su giderleri de Belediyeler tarafından karşılanıyordu. Kısaca giderleri yoktur. Buna karşılık her cuma günü namaz çıkışında camilerde para toplanır. Bir Müslüman olarak cuma namazlarına giderim. Şimdiye kadar gittiğim çeşitli semtteki camilerde sosyo ekonomik duruma göre 10.000 YTL. İle 18.000 YTL. Arasında haftalık para toplandığına şahit oldum ve işittim. Ancak bu toplanan paranın hesabının verildiğini maalesef şimdiye kadar hiç işitmedim ve şahit olmadım
3–5 kişi bir araya geliyorlar. Bir hazine ya da bir vakıf arsası buluyorlar. Yakında şahıs arsası bile varsa hiç çekinmeden buraya milletten para toplayarak cami inşaatına başlıyorlar. Başlangıçta çeşitli yerleri dolaşarak nakdi ve ayni yardım topluyor, inşaatı yürütüyorlar. Önce kendilerinin yerleşeceği bir bölüm yapıyorlar. Yeni yapılan, mahalle aralarındaki camilere bakarsanız bunları göreceksiniz. Kendileri yerleştikten sonra para getirecek dükkânlar, iş yerleri yapıyorlar. Daha sonrasında cami inşaatı tamamlanıyor. Ama inşaat tamamlansa da, caminin hiç bir ihtiyacı kalmasa da para toplama işi devam ediyor. Dışarıda toplanan haftalık paralarla yetinmeyen camiler, cami içerisine kumbaralar koyarak ayrıca vakit namazlarına gelen cemaatten para toplamaya devam ediyorlar.
İşte bu şekilde para toplama işine hiç bir bakanlık, hiçbir yetkili karışmıyor. Bu paraların hiç bir hesabı kontrol edilmiyor. Paraların nereye gittiği harcandığı sorgulanmıyor. Hesap kitap tutulmuyor.
SİZCE BU PARALAR NEREYE YA DA KİME GİDİYOR? :nono: :nono:
:nono:
Devamlı olarak gazete ve televizyonlarda Milli Eğitim Bakanlığının sayın yetkililerinin "OKULLARDA KESİNLİKLE PARA TOPLANMAYACAK!" dediklerini duymuşsunuzdur. Buna karşılık sayın yetkililer okullara ne ödenek (para), nede orada çalışacak hizmetli vermezler. Okullara veliler tarafından verilen bağışlar için bir işletme defteri, karar defteri, bir fatura dosyası, bir banka hesabı, harcama belgeleri, makbuzları ve bir yönetim kurulu bulundurulur. Okulların en geç 18 ayda bir denetimi yapılır. Denetim sırasında bütün harcama belgeleri, gelir ve giderler incelenir. Yolsuzluk, usulsüzlük yapıldığında bu işlerden sorumlu olan öğretmen ve idareciler, görevlerinden alınırlar, disiplin cezasına çarptırılırlar. Ayrıca 4483 sayılı kanun hükmüne göre bu görevliler hakkında adli işlem için suç duyurusunda bulunulur ve mahkemeye sevk edilirler. Bütün bunlara rağmen bakanlık yetkilileri hem para, hem hizmetli vermedikleri okullardan tertip-düzen, temizlik ve eğitim hizmetlerinin yürütülmesini isterler.
Öte yandan Camilerimizde en azından her Cuma namazı sonrasında para toplanır. Bu Camilerin (Son istatistiklere göre Türkiye'de 77.000 cami bulunmaktadır.) Bu camilerin çoğu şahıs malıdır. Dernek malıdır. Camilerin imam ve müezzinlerini diyanet işleri başkanlığı tarafından atanır ve maaşlarını emekli, sandığına tabi olarak alırlar. Son zamanlara kadar camilerin elektrik ve su giderleri de Belediyeler tarafından karşılanıyordu. Kısaca giderleri yoktur. Buna karşılık her cuma günü namaz çıkışında camilerde para toplanır. Bir Müslüman olarak cuma namazlarına giderim. Şimdiye kadar gittiğim çeşitli semtteki camilerde sosyo ekonomik duruma göre 10.000 YTL. İle 18.000 YTL. Arasında haftalık para toplandığına şahit oldum ve işittim. Ancak bu toplanan paranın hesabının verildiğini maalesef şimdiye kadar hiç işitmedim ve şahit olmadım
3–5 kişi bir araya geliyorlar. Bir hazine ya da bir vakıf arsası buluyorlar. Yakında şahıs arsası bile varsa hiç çekinmeden buraya milletten para toplayarak cami inşaatına başlıyorlar. Başlangıçta çeşitli yerleri dolaşarak nakdi ve ayni yardım topluyor, inşaatı yürütüyorlar. Önce kendilerinin yerleşeceği bir bölüm yapıyorlar. Yeni yapılan, mahalle aralarındaki camilere bakarsanız bunları göreceksiniz. Kendileri yerleştikten sonra para getirecek dükkânlar, iş yerleri yapıyorlar. Daha sonrasında cami inşaatı tamamlanıyor. Ama inşaat tamamlansa da, caminin hiç bir ihtiyacı kalmasa da para toplama işi devam ediyor. Dışarıda toplanan haftalık paralarla yetinmeyen camiler, cami içerisine kumbaralar koyarak ayrıca vakit namazlarına gelen cemaatten para toplamaya devam ediyorlar.
İşte bu şekilde para toplama işine hiç bir bakanlık, hiçbir yetkili karışmıyor. Bu paraların hiç bir hesabı kontrol edilmiyor. Paraların nereye gittiği harcandığı sorgulanmıyor. Hesap kitap tutulmuyor.
SİZCE BU PARALAR NEREYE YA DA KİME GİDİYOR? :nono: :nono: