gönderen VSaBaH » 02 Mar 2008 [ 16:18 ]
Arkadaşlar birkaç gündür eksik olduğumu düşündüğüm Vakıflar Yasası hakkında ufak çaplı bir araştırma yaptım. Öğrendiklerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Yalnız Sizden bir şey rica edeceğim. Bana cevap olarak bir şey yazacaksanız lütfen bu yazıyı baştan sona okuyup sonra cevap yazın ki tartışmamızın bi anlamı olsun. Elimden geldiğince açık ve zengin içerikle yazmaya çalıştım.
Vakıflar Yasası, AB Uyum Yasası çerçevesinde AB'nin Türkiye'den yapmasını istediği isteklerden sadece biri. AK Partinin birinci döneminde gündeme gelmiş, oluşturulan yasadaki tam 9 madde dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edilmişti.
Şimdi gelelim Vakıfllar Yasasına.. Vakıflar Yasası en son düzenlemeleriyle Yabancıların ülkemiz üzerinde Vakıflar açmasına serbestlik getiren ve açılan vakıfların mülk edinmesine izin veren bir yasa durumunda. Detayları tabiî ki var ama genel ve tartışılan pozisyonuyla Vakıflar Yasası bu. Aslına bakılırsa Vakıflar Yasası Avrupanın birçok kesiminde uygulanan bir yasa. Yani AB'ye üye olan her ülkede bu şart aranıyor. Biz AB'ye girmek istiyoruz (ben istemiyorum) ve bizden de bu yasayı çıkarmamızı istiyorlar. Daha öncede Gümrük Birliği için güzel şeyler söyleniyordu, Tansu hanımın sayesinde tek taraflı bir birlikte bulduk kendimizi. Şimdi sömürüldükçe sömürülüyoruz. Eğer ki Vakıflar Yasasında çifte standart uygulanmaz ve diğer ülkelerde geçerli olan Vakıflar Yasası ülkemizde çıkarılırsa sorun yok. Neden sorun yok diyorum. Şöyle açıklayayım...
Vakıflar Yasasını TBMM sitesinden baştan sona inceledim. Yasanın 5, 11, 12, 14, 16, 25, 26, 41 ve 68. Maddeleri daha önce tartışmalara sebep olmuş ve Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edilmiş. İşte Vetolu Maddeler;
MADDE 5-
Yeni vakıflar; Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre kurulur ve faaliyet gösterirler.
Yeni vakıfların kuruluşunda gayesini gerçekleştirecek asgarî mal varlıðı miktarı, mahkemesince belirlenir.
Yeni vakıflar, vakıf senetlerinde yazılı amaçlarını gerçekleştirmek üzere Genel Müdürlüge beyanda bulunmak şartıyla şube ve temsilcilik açabilirler. Beyannamenin düzenlenmesine ilişkin usûl ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.
Yabancılar, Türkiye'de, hukukî ve fiilî mütekabiliyet esasına göre yeni vakıf kurabilirler.
MADDE 11-
Genel Müdürlükçe yapılan tebligata ragmen, bu Kanun uyarınca istenen beyanname, bilgi ve belgeleri zamanında vermeyen, organların vakfiye veya vakıf senedine aykırı olarak toplanmasına sebebiyet veren veya gerçege aykırı beyanda bulunan vakıf yönetimine Genel Müdürlükçe her bir eylem için beşyüz Türk Lirası idarî para cezası verilir. Idarî para cezalarına karşı teblig tarihinden itibaren onbeş gün içinde 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümlerine göre kanun yoluna başvurulabilir.
MADDE 12-
Vakıflar; mal edinebilirler, malları üzerinde her türlü tasarrufta bulunabilirler.
Genel Müdürlüge ve mazbut vakıflara ait akar mallar ile hakların daha yararlı olanları ile degiştirilmesine, paraya çevrilmesine veya degerlendirilmesine Meclis yetkilidir.
Mülhak, cemaat, esnaf vakıfları ile yeni vakıflara, başlangıçta özgülenen mal ve haklar, vakıf yönetiminin başvurusu üzerine, haklı kılan sebepler varsa, Denetim Makamının görüşü alınarak mahkeme kararı ile sonradan iktisap ettikleri mal ve hakları ise bagımsız ekspertiz kuruluşlarınca düzenlenecek rapora dayalı olarak vakıf yetkili organının kararı ile daha yararlı olanları ile degiştirilebilir veya paraya çevrilebilir.
Vakıf yöneticileri, iktisap ettikleri veya degiştirdikleri taşınmaz malları tapuya tescil tarihinden itibaren bir ay içerisinde Genel Müdürlüge bildirirler.
Kurucularının çogunlugu yabancı uyruklu olan vakıfların, taşınmaz mal edinmeleri hakkında, 22/12/1934 tarihli ve 2644 sayılı Tapu Kanununun 35 inci maddesi uygulanır.
MADDE 14-
Vakıfların, vakfiyelerindeki şartların yerine getirilmesine fiilen veya hukuken imkân kalmaması halinde; vakfedenin iradesine aykırı olmamak kaydıyla mazbut vakıflarda Genel Müdürlügün; mülhak, cemaat ve esnaf vakıflarında, vakıf yöneticilerinin teklifi üzerine bu şartları degiştirmeye; hayır şartlarındaki parasal degerleri güncel vakıf gelirlerine uyarlamaya Meclis yetkilidir.
MADDE 16-
Mazbut vakıflara ait hayrat taşınmazlara, Genel Müdürlük tarafından öncelikle vakfiyeleri dogrultusunda işlev verilir. Genel Müdürlükçe degerlendirilemeyen veya işlev verilemeyen hayrat taşınmazlar; fiilen asli niteligine uygun olarak kullanılıncaya kadar kiraya verilebilir.
Bu hayrat taşınmazlar; Genel Müdürlükçe işlev verilmek amacıyla, vakfiyesinde yazılı hizmetlerde kullanılmak üzere Genel Müdürlügün denetiminde onarım ve restorasyon karşılıgı kamu kurum ve kuruluşlarına, benzer amaçlı vakıflara veya kamu yararına çalışan derneklere tahsis edilebilir.
Mülhak vakfa ait hayrat taşınmazın tahsisinde Genel Müdürlük görüşü alınır.
Tahsis edilen taşınmaz; ticari bir faaliyette kullanılamaz, tahsise aykırı kullanımın tespiti halinde Genel Müdürlügün talebi üzerine taşınmaz, bulundugu yerin mülki amirligince tahliye edilir.
Cemaat vakıflarına ait, kısmen veya tamamen hayrat olarak kullanılmayan taşınmazlar, vakıf yönetiminin talebi halinde Meclis kararıyla; aynı cemaate ait başka bir vakfa tahsis edilebilir veya vakfın akarına dönüştürülebilir.
MADDE 25-
Vakıflar; vakıf senetlerinde yer almak kaydıyla, amaç veya faaliyetleri dogrultusunda, uluslararası faaliyet ve işbirliginde bulunabilirler, yurt dışında şube ve temsilcilik açabilirler, üst kuruluşlar kurabilirler ve yurt dışında kurulmuş kuruluşlara üye olabilirler.
Vakıflar; yurt içi ve yurt dışındaki kişi, kurum ve kuruluşlardan ayni ve nakdi bagış ve yardım alabilirler, yurt içi ve yurt dışındaki benzer amaçlı vakıf ve derneklere ayni ve nakdi bagış ve yardımda bulunabilirler. Nakdi yardımların yurt dışından alınması veya yurt dışına yapılması banka aracılıgı ile olur ve sonuç Genel Müdürlüge bildirilir. Bildirimin şekli ve içerigi yönetmelikle düzenlenir.
MADDE 26-
Vakıflar; amacını gerçekleştirmeye yardımcı olmak ve vakfa gelir temin etmek amacıyla, Genel Müdürlüge bilgi vermek şartıyla iktisadî işletme ve şirket kurabilir, kurulmuş şirketlere ortak olabilirler.
Genel Müdürlük; Bakanlar Kurulu kararıyla Genel Müdürlük ve mazbut vakıfların gelirleri ve akar malları ile iktisadî işletme veya şirket kurmaya yetkilidir. Şirket hisseleri ve hakların daha yararlı olanları ile degiştirilmesi, paraya çevrilmesi, degerlendirilmesi ve bunlara baglı her türlü hakkın kullanılması ile ortaklık paylarına baglı hakların kullanılması Genel Müdürlük tarafından yürütülür.
MADDE 41-
Meclis, Genel Müdürlügün en üst seviyedeki karar organıdır.
Meclis; Genel Müdür, üç Genel Müdür yardımcısı ve I. Hukuk Müşaviri olmak üzere beş, vakıf konusunda bilgi ve deneyim sahibi yüksekögrenim mezunları arasından Başbakanın teklifi üzerine ortak kararname ile atanacak beş, yeni vakıflarca seçilecek üç, mülhak ve cemaat vakıflarınca seçilecek birer üye olmak üzere toplam onbeş üyeden oluşur. Ayrıca yeni vakıflar üç, mülhak ve cemaat vakıfları ise birer yedek üye seçer. Seçimler; yeni vakıflarda yönetim organının, mülhak vakıflarda vakıf yöneticilerinin, cemaat vakıflarında yönetim kurullarının seçecegi birer temsilcinin iştiraki ile Genel Müdürlügün daveti üzerine ayrı ayrı yapılır.
Genel Müdür aynı zamanda Meclisin de başkanıdır.
Genel Müdür alınan kararları yürütmeye yetkili ve görevlidir. Genel Müdürün çeşitli nedenlerle görevinde bulunmadıgı durumlarda Genel Müdüre vekâlet eden Meclis Başkanlıgına da vekâlet eder.
Meclisin çalışmasına ilişkin usûl ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.
MADDE 68-
Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı, I. Hukuk Müşaviri ile Bölge Müdürü ortak kararnameyle, Rehberlik ve Teftiş Başkanı ile Daire Başkanı, Genel Müdürün teklifi Başbakanın veya görevlendirdigi Devlet Bakanının onayıyla, diger personel ise Genel Müdür tarafından atanır.
Şimdi bu yasanın en çok tartışılan maddelerine elimden geldiğince açıklık getirmek istiyorum.
Yasanın 5. Maddesinde şöyle bi açıklama var;
Yabancılar, Türkiye'de, hukuki ve fiili mütekabiliyet esasına göre yeni vakıf kurabilirler."
Göründüğü gibi Yabancıların Türkiyede vakıf açabilmeleri bu madde ile mümkün olacak. Ancak mütekabiliyet esasına uygun olması çok önemli. Çünkü bu mütakabiliyet esasına göre onların açtıkları vakıflara sahip özellikteki bi vakıfı bizde onlarda açabilecek duruma geleceğiz. Yani bu esasa göre şartlar eşitleniyor. Yabancılar bizde vakıf açabilecek ama bu madde ile aynı imkanlara bizde sahip olabileceğiz.
Şimdi bu vakıflar yasası ile ülkemize yabancılar akını olacak diye düşünmek yanlış olur. Niye derseniz bu yasa çıkmadan da ülkemizde yabancılar vakıf açabiliyorlardı. Alenen olmasa da Türk kimliğine bürünerek bunu yapabiliyorlardı. Bu yasa ile Ya bancılar alenenen vakıf işlerine girebilecekler istenmeyen ama gerçekte zaten var olan bi durum bu...
Gelelim Vakıfların mülkiyet hakkının genişletilmesine dair tartışmalara sebep olan meşhur 16. Madde davasına...
Bu maddede aslında dikkat edilecek en önemli kısım bu maddenin son fıkrası;
Cemaat vakıflarına ait, kısmen veya tamamen hayrat olarak kullanılmayan taşınmazlar, vakıf yönetiminin talebi halinde Meclis kararıyla; aynı cemaate ait başka bir vakfa tahsis edilebilir veya vakfın akarına dönüştürülebilir.
16. maddenin diğer fıkralarını neden göz ardı ediyorum. Çünkü fıkraların tamamında mülkiyet işlemleri Vakıflar Genel Müdürlüğü denetiminde gerçekleşecek, yani başına buyrukluk söz konusu olmayacak. Genel Müdürlük istemediği takdirde ne kiralama söz konusu olacak ne de hayratların tahsisi söz konusu olacak.
Şimdi gelelim 16. Maddenin Cemaat Vakıfları ile ilgili fıkrasına... (iki paragraf yukarıdaki fıkra)
Bu madde benimde kafamı karıştırdı aslına bakarsanız tam bir şeyler bulabilmiş değilim (görüşlerinize ve yorumlarınıza açığım) ama danıştığım bir büyüğüm bana söyle bi açıklama yaptı, bana mantıklı geldi açıklamak istedim. Kendisi Almanya'da ikamet etmekte ve Almanya'da Türk Vakıflarının bulunduğunu üstelik bu vakıfların serbestçe mal edinebildiğini söyledi. Yani en basitinden bile camiler bi vakıf desteğiyle yapıldığını Almanya'nın camii yapımı için bütçe ayırması gibi bi durum söz konusu olamayacağını söyledi. Vakıflar adına para toplandığını ve harcamalar yapılıp mülk edinildiğinden bahsetti.
Şuan Türkiye'de bi cemaat yapısı var biliyorsunuz. Vakıflar Yasasına bu cemaatlerin açısından bakalım... Dünyanın dört bir yanına dağılmış Türk okulları var, üstelik bu okullar sadece Filipin, Sudan gibi az gelişmiş ülkelerde de değil... Avrupa'da bile Türk okulları mevcut ve sürekli güç kazanıyorlar. Sizce bu okullar bi vakfın eseri değil midir? Avrupa'da da buna benzer bi sistem mevcut. Bakın benzer diyorum çünkü heran alakasız bir yasa haline gelebilir.İşte o zaman sorunlar başlar...
Arkadaşlar aslına bakılırsa Vakıflar Yasası Türkiye'ye zararı dokunabilecek türden bi yasa olabilir. Olabilir diyorum çünkü yasanın kapsamı genişletilirse işimiz çok zor. Nitekim AB Yasanın genişletilmesini istiyor da. Vakıflar Müdürlüğünün yetkilerinin azaltılması, sonsuz kontrol yeteneği kazandırılması gibi birçok konuda AB Türkiye'den bir şeyler istemeye devam ediyor. Neler istediğini bu linkten öğrenebilirsiniz...
LİNKİ GÖREBİLMEK İÇİN LÜTFEN KAYIT OL VEYA GİRİŞ YAP!
İşte bu istediklerini verirsek onlara, o zaman ipin ucu başkalarına geçer ve işte o zaman korkmamıza gerek vardır diye düşünüyorum. Şimdiki maddeler sadece AB uyum yasası gereği. Ama genişletilme istenirse işimiz zor.
Ben bu hükümetin özelleştirme ve AB konusundaki stratejisini beğenmiyorum maalesef. Tavizleri kolay vermemiz işimizi zorlaştırıyor. Keşke AB olmasa da biz bu yasalarla hiç uğraşmasak... AB'yi biran önce Türkiye'den uzaklaştırmak zor olsa gerek, ondan bu kadar uğraşıyoruz. Dileğim biran önce bunların farkına varmamız ve gerekeni yapmamız.
Gelelim MHP Kanadına...
AKP şöyledir, AKP böyledir deniyor, eksikleri çok fazla tamam ama şuan maalesef ikameleri mümkün değil. Yani alternatifi yok bu partinin. Halk da bunu düşünüyor zaten. MHP sözde bu yasaya karşı çıkıyor. Hemde nasıl bir savunma ile biliyor musunuz?
MHP İl Başkanı Ömer Ekici, Vakıflar yasası ile ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamada şunları belirtti;
Ekici, 20 Günü aşkın bir süredir, başörtüsü polemiklerinin gölgesi altında ülke gündemi oyalanırken, MHP'nin sürekli dikkatleri üzerine çekmeye çalıştığı “İhanet Yasası” TBMM'de kabul edilerek Cumhurbaşkanı'nın onayına sunuldu."
BAŞÖRTÜSÜ POLEMİKLERİYLE GÜNDEM OYALANIRKEN AKP’Yİ DESTEKLEYEN Bİ BAŞKA PARTİ MİYDİ?
Madem Başörtüsü polemiği yüzünden bu durumlara gelindi o zaman suç, AKP kadar MHP’de de vardır.. Ben türbanı gündemden alıp bu konuyu gündeme getirecek bir hamle yaptıklarını görmedim. Sizler gördüyseniz paylaşmanızı isterim açıkcası.
CHP’ye gelince tam bir muhalefet akla geliyor. Ülkenin çıkarları için uğraşması gerekirken, doğru yanlış her şeye muhalefetlik yapıyor, ortalık karışıyor, süreç uzuyor… Yanlış yoldalar! Nitekim halk bunun bilincinde birleşme bile sıfır etki yaptı onlara… Eğer ortada bi doğru varsa gerektiğinde desteklemesini de bilmeli bence…
Çalık Grubu meselesinde bi söylemin var prenses ona bi açıklama getirmek istiyorum… Çalık grubunun geçmişini incelememiz gerektiğini söylemişsin. Ben bildiğim kadarıyla anlatayım. Çalık Grubu seninde ima etmek istediğin gibi AKP tabanlı bi şirket. Hatta Çalık Grubu Başbakan Erdoğan'ın Damadı Berat Albayrak'ın Genel Müdürlüğünü yaptığı bir şirket. Ama sonuçta Türk şirketi, yani ATV’nin Çalık Grubuna satılmasında pek bi sakınca göremedim ben. Eğer göremediğim bir takım tehditler söz konusu ise görmemize yardımcı olabilirsin...
AKP Kadrolaşmaya doğru gidiyor gibi düşünebilirsin, belki Cemaat tabanlı diye düşünüyorsun ama zaten Cemaat tabanlı şirket sayısı yüzleri aşkın, hemde ülkenin önde gelen şirketleri bunlar… Gıdada Ülker, Eğitimde MEF Yayınları, Teknolojide NT Mağazalar Zinciri, giyimde Sarar bunlardan sadece birkaçı…Bana göre Türkiye'nin lehine iş gören başarılı şirketlerimizin başında bunlar...
Daha öncede söylemiştim bende gizli saklı olmaz. Ben cemaat yurdunda kalıyorum. Türkiye’de yüzlerce yurtları, okulları var desem abarmış olmam. Çünkü Samsun’da bile 6 tane yurt, 3 tane okulları var. İşin içinde olmasam bu kadar net konuşmazdım inan :D
Aklınızda etiketi yedim bana inanmayacaksınız belki ama ben yinede tekrarlamak istiyorum. Hiçbir cemaat, hiçbir parti, hiçbir topluluk, örgüt, ideolojinin savunucusu falan değilim. Sadece ama sadece görüdüğümü ve okuduğumu savunurum. Yazdıklarımda en ufak aklınıza takılan varsa sorabilrsiniz. Açıklama yapmakta zorlanmayacağımı umuyorum…
Sorunları çıkarmak iş değildir, iş sorunları çözmektir. Şimdi AKP iktidar ve yukarıda da dediğim gibi ikamesi yok görünüyor. O zaman bi alternatife ulaşıncaya kadar ülkemizin çıkarları için sorunları çözmeye uğraşsak, birlik olsak ne kaybederiz? Çözüm bulmadan, sorunları ortaya çıkarıp ülkeyi karışıklığa sürüklemekten daha fazla bir şeyler kazanacağımız kesin… İşte özetle düşüncem bu!
Okuduğunuz için sağolun…!!! Eğer tabi okuduysanız :D[/font]
[font=Verdana][color=#000080][size=125]Arkadaşlar birkaç gündür eksik olduğumu düşündüğüm Vakıflar Yasası hakkında ufak çaplı bir araştırma yaptım. Öğrendiklerimi sizinle paylaşmak istiyorum. [b]Yalnız Sizden bir şey rica edeceğim. Bana cevap olarak bir şey yazacaksanız lütfen bu yazıyı baştan sona okuyup sonra cevap yazın ki tartışmamızın bi anlamı olsun.[/b] Elimden geldiğince açık ve zengin içerikle yazmaya çalıştım.[/size][/color]
Vakıflar Yasası, AB Uyum Yasası çerçevesinde AB'nin Türkiye'den yapmasını istediği isteklerden sadece biri. AK Partinin birinci döneminde gündeme gelmiş, oluşturulan yasadaki tam 9 madde [b]dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edilmişti[/b].
[size=125]Şimdi gelelim Vakıfllar Yasasına.. [b]Vakıflar Yasası en son düzenlemeleriyle Yabancıların ülkemiz üzerinde Vakıflar açmasına serbestlik getiren ve açılan vakıfların mülk edinmesine izin veren bir yasa durumunda.[/b] Detayları tabiî ki var ama genel ve tartışılan pozisyonuyla Vakıflar Yasası bu. Aslına bakılırsa Vakıflar Yasası Avrupanın birçok kesiminde uygulanan bir yasa. Yani AB'ye üye olan her ülkede bu şart aranıyor.[b] Biz AB'ye girmek istiyoruz (ben istemiyorum) ve bizden de bu yasayı çıkarmamızı istiyorlar. [/b]Daha öncede Gümrük Birliği için güzel şeyler söyleniyordu, Tansu hanımın sayesinde tek taraflı bir birlikte bulduk kendimizi. [b]Şimdi sömürüldükçe sömürülüyoruz.[/b] Eğer ki Vakıflar Yasasında çifte standart uygulanmaz ve diğer ülkelerde geçerli olan Vakıflar Yasası ülkemizde çıkarılırsa sorun yok.[b] Neden sorun yok diyorum. Şöyle açıklayayım...[/b][/size]
[color=red][size=150]Vakıflar Yasasını TBMM sitesinden baştan sona inceledim. Yasanın 5, 11, 12, 14, 16, 25, 26, 41 ve 68. Maddeleri daha önce tartışmalara sebep olmuş ve Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edilmiş. [b]İşte Vetolu Maddeler;[/b][/size][/color]
[quote][size=125][b]MADDE 5- [/b]
:ok: Yeni vakıflar; Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre kurulur ve faaliyet gösterirler.
:ok: Yeni vakıfların kuruluşunda gayesini gerçekleştirecek asgarî mal varlıðı miktarı, mahkemesince belirlenir.
:ok: Yeni vakıflar, vakıf senetlerinde yazılı amaçlarını gerçekleştirmek üzere Genel Müdürlüge beyanda bulunmak şartıyla şube ve temsilcilik açabilirler. Beyannamenin düzenlenmesine ilişkin usûl ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.
:ok: [b]Yabancılar, Türkiye'de, hukukî ve fiilî mütekabiliyet esasına göre yeni vakıf kurabilirler.[/b]
[b]MADDE 11-[/b]
:ok: Genel Müdürlükçe yapılan tebligata ragmen, bu Kanun uyarınca istenen beyanname, bilgi ve belgeleri zamanında vermeyen, organların vakfiye veya vakıf senedine aykırı olarak toplanmasına sebebiyet veren veya gerçege aykırı beyanda bulunan vakıf yönetimine Genel Müdürlükçe her bir eylem için beşyüz Türk Lirası idarî para cezası verilir. Idarî para cezalarına karşı teblig tarihinden itibaren onbeş gün içinde 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümlerine göre kanun yoluna başvurulabilir.
[b]MADDE 12-[/b]
:ok: Vakıflar; mal edinebilirler, malları üzerinde her türlü tasarrufta bulunabilirler.
:ok: Genel Müdürlüge ve mazbut vakıflara ait akar mallar ile hakların daha yararlı olanları ile degiştirilmesine, paraya çevrilmesine veya degerlendirilmesine Meclis yetkilidir.
:ok: Mülhak, cemaat, esnaf vakıfları ile yeni vakıflara, başlangıçta özgülenen mal ve haklar, vakıf yönetiminin başvurusu üzerine, haklı kılan sebepler varsa, Denetim Makamının görüşü alınarak mahkeme kararı ile sonradan iktisap ettikleri mal ve hakları ise bagımsız ekspertiz kuruluşlarınca düzenlenecek rapora dayalı olarak vakıf yetkili organının kararı ile daha yararlı olanları ile degiştirilebilir veya paraya çevrilebilir.
:ok: Vakıf yöneticileri, iktisap ettikleri veya degiştirdikleri taşınmaz malları tapuya tescil tarihinden itibaren bir ay içerisinde Genel Müdürlüge bildirirler.
:ok: Kurucularının çogunlugu yabancı uyruklu olan vakıfların, taşınmaz mal edinmeleri hakkında, 22/12/1934 tarihli ve 2644 sayılı Tapu Kanununun 35 inci maddesi uygulanır.
[b]MADDE 14-[/b]
:ok: Vakıfların, vakfiyelerindeki şartların yerine getirilmesine fiilen veya hukuken imkân kalmaması halinde; vakfedenin iradesine aykırı olmamak kaydıyla mazbut vakıflarda Genel Müdürlügün; mülhak, cemaat ve esnaf vakıflarında, vakıf yöneticilerinin teklifi üzerine bu şartları degiştirmeye; hayır şartlarındaki parasal degerleri güncel vakıf gelirlerine uyarlamaya Meclis yetkilidir.
[b]MADDE 16- [/b]
:ok: Mazbut vakıflara ait hayrat taşınmazlara, Genel Müdürlük tarafından öncelikle vakfiyeleri dogrultusunda işlev verilir. Genel Müdürlükçe degerlendirilemeyen veya işlev verilemeyen hayrat taşınmazlar; fiilen asli niteligine uygun olarak kullanılıncaya kadar kiraya verilebilir.
:ok: Bu hayrat taşınmazlar; Genel Müdürlükçe işlev verilmek amacıyla, vakfiyesinde yazılı hizmetlerde kullanılmak üzere Genel Müdürlügün denetiminde onarım ve restorasyon karşılıgı kamu kurum ve kuruluşlarına, benzer amaçlı vakıflara veya kamu yararına çalışan derneklere tahsis edilebilir.
:ok: Mülhak vakfa ait hayrat taşınmazın tahsisinde Genel Müdürlük görüşü alınır.
:ok: Tahsis edilen taşınmaz; ticari bir faaliyette kullanılamaz, tahsise aykırı kullanımın tespiti halinde Genel Müdürlügün talebi üzerine taşınmaz, bulundugu yerin mülki amirligince tahliye edilir.
:ok: Cemaat vakıflarına ait, kısmen veya tamamen hayrat olarak kullanılmayan taşınmazlar, vakıf yönetiminin talebi halinde Meclis kararıyla; aynı cemaate ait başka bir vakfa tahsis edilebilir veya vakfın akarına dönüştürülebilir.
[b]MADDE 25-[/b]
:ok: Vakıflar; vakıf senetlerinde yer almak kaydıyla, amaç veya faaliyetleri dogrultusunda, uluslararası faaliyet ve işbirliginde bulunabilirler, yurt dışında şube ve temsilcilik açabilirler, üst kuruluşlar kurabilirler ve yurt dışında kurulmuş kuruluşlara üye olabilirler.
Vakıflar; yurt içi ve yurt dışındaki kişi, kurum ve kuruluşlardan ayni ve nakdi bagış ve yardım alabilirler, yurt içi ve yurt dışındaki benzer amaçlı vakıf ve derneklere ayni ve nakdi bagış ve yardımda bulunabilirler. Nakdi yardımların yurt dışından alınması veya yurt dışına yapılması banka aracılıgı ile olur ve sonuç Genel Müdürlüge bildirilir. Bildirimin şekli ve içerigi yönetmelikle düzenlenir.
[b]MADDE 26- [/b]
:ok: Vakıflar; amacını gerçekleştirmeye yardımcı olmak ve vakfa gelir temin etmek amacıyla, Genel Müdürlüge bilgi vermek şartıyla iktisadî işletme ve şirket kurabilir, kurulmuş şirketlere ortak olabilirler.
:ok: Genel Müdürlük; Bakanlar Kurulu kararıyla Genel Müdürlük ve mazbut vakıfların gelirleri ve akar malları ile iktisadî işletme veya şirket kurmaya yetkilidir. Şirket hisseleri ve hakların daha yararlı olanları ile degiştirilmesi, paraya çevrilmesi, degerlendirilmesi ve bunlara baglı her türlü hakkın kullanılması ile ortaklık paylarına baglı hakların kullanılması Genel Müdürlük tarafından yürütülür.
[b]MADDE 41[/b]-
:ok: Meclis, Genel Müdürlügün en üst seviyedeki karar organıdır.
Meclis; Genel Müdür, üç Genel Müdür yardımcısı ve I. Hukuk Müşaviri olmak üzere beş, vakıf konusunda bilgi ve deneyim sahibi yüksekögrenim mezunları arasından Başbakanın teklifi üzerine ortak kararname ile atanacak beş, yeni vakıflarca seçilecek üç, mülhak ve cemaat vakıflarınca seçilecek birer üye olmak üzere toplam onbeş üyeden oluşur. Ayrıca yeni vakıflar üç, mülhak ve cemaat vakıfları ise birer yedek üye seçer. Seçimler; yeni vakıflarda yönetim organının, mülhak vakıflarda vakıf yöneticilerinin, cemaat vakıflarında yönetim kurullarının seçecegi birer temsilcinin iştiraki ile Genel Müdürlügün daveti üzerine ayrı ayrı yapılır.
Genel Müdür aynı zamanda Meclisin de başkanıdır.
:ok: Genel Müdür alınan kararları yürütmeye yetkili ve görevlidir. Genel Müdürün çeşitli nedenlerle görevinde bulunmadıgı durumlarda :ok:Genel Müdüre vekâlet eden Meclis Başkanlıgına da vekâlet eder.
:ok: Meclisin çalışmasına ilişkin usûl ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.
[b]MADDE 68-[/b]
:ok: Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı, I. Hukuk Müşaviri ile Bölge Müdürü ortak kararnameyle, Rehberlik ve Teftiş Başkanı ile Daire Başkanı, Genel Müdürün teklifi Başbakanın veya görevlendirdigi Devlet Bakanının onayıyla, diger personel ise Genel Müdür tarafından atanır.[/size][/quote]
[color=red][size=150]Şimdi bu yasanın en çok tartışılan maddelerine elimden geldiğince açıklık getirmek istiyorum. [/size][/color]
[size=125]Yasanın 5. Maddesinde şöyle bi açıklama var;[/size]
[quote][b][size=125]Yabancılar, Türkiye'de, hukuki ve fiili mütekabiliyet esasına göre yeni vakıf kurabilirler."[/size][/b][/quote]
[size=125]Göründüğü gibi Yabancıların Türkiyede vakıf açabilmeleri bu madde ile mümkün olacak. [b]Ancak mütekabiliyet esasına uygun olması çok önemli.[/b] Çünkü bu mütakabiliyet esasına göre onların açtıkları vakıflara sahip özellikteki bi vakıfı bizde onlarda açabilecek duruma geleceğiz. Yani bu esasa göre şartlar eşitleniyor. Yabancılar bizde vakıf açabilecek ama bu madde ile aynı imkanlara bizde sahip olabileceğiz.[/size]
[size=125][b]Şimdi bu vakıflar yasası ile ülkemize yabancılar akını olacak diye düşünmek yanlış olur.[/b] Niye derseniz bu yasa çıkmadan da ülkemizde yabancılar vakıf açabiliyorlardı. Alenen olmasa da Türk kimliğine bürünerek bunu yapabiliyorlardı. Bu yasa ile Ya bancılar alenenen vakıf işlerine girebilecekler istenmeyen ama gerçekte zaten var olan bi durum bu...[/size]
[color=orange][size=150]Gelelim Vakıfların mülkiyet hakkının genişletilmesine dair tartışmalara sebep olan meşhur 16. Madde davasına...[/size][/color]
[b][size=125]Bu maddede aslında dikkat edilecek en önemli kısım bu maddenin son fıkrası;[/size][/b]
[quote][size=125]Cemaat vakıflarına ait, kısmen veya tamamen hayrat olarak kullanılmayan taşınmazlar, vakıf yönetiminin talebi halinde Meclis kararıyla; aynı cemaate ait başka bir vakfa tahsis edilebilir veya vakfın akarına dönüştürülebilir.[/size][/quote]
[size=125]16. maddenin diğer fıkralarını neden göz ardı ediyorum. [b]Çünkü fıkraların tamamında mülkiyet işlemleri Vakıflar Genel Müdürlüğü denetiminde gerçekleşecek, yani başına buyrukluk söz konusu olmayacak.[/b] [u]Genel Müdürlük istemediği takdirde ne kiralama söz konusu olacak ne de hayratların tahsisi söz konusu olacak.[/u][/size]
[color=orange][size=125]Şimdi gelelim 16. Maddenin Cemaat Vakıfları ile ilgili fıkrasına... (iki paragraf yukarıdaki fıkra)[/size][/color]
[size=125]Bu madde benimde kafamı karıştırdı aslına bakarsanız tam bir şeyler bulabilmiş değilim (görüşlerinize ve yorumlarınıza açığım) ama danıştığım bir büyüğüm bana söyle bi açıklama yaptı, bana mantıklı geldi açıklamak istedim. Kendisi Almanya'da ikamet etmekte ve [b]Almanya'da Türk Vakıflarının bulunduğunu üstelik bu vakıfların serbestçe mal edinebildiğini söyledi. [/b] Yani en basitinden bile camiler bi vakıf desteğiyle yapıldığını Almanya'nın camii yapımı için bütçe ayırması gibi bi durum söz konusu olamayacağını söyledi. [b]Vakıflar adına para toplandığını ve harcamalar yapılıp mülk edinildiğinden bahsetti.[/b]
[b]Şuan Türkiye'de bi cemaat yapısı var biliyorsunuz.[/b] Vakıflar Yasasına bu cemaatlerin açısından bakalım... Dünyanın dört bir yanına dağılmış Türk okulları var, [u]üstelik bu okullar sadece Filipin, Sudan gibi az gelişmiş ülkelerde de değil... [/u][b]Avrupa'da bile Türk okulları mevcut ve sürekli güç kazanıyorlar.[/b] Sizce bu okullar bi vakfın eseri değil midir? Avrupa'da da buna benzer bi sistem mevcut. Bakın benzer diyorum çünkü heran alakasız bir yasa haline gelebilir.[b]İşte o zaman sorunlar başlar...[/b][/size]
[color=#000080][size=125][b]Arkadaşlar aslına bakılırsa Vakıflar Yasası Türkiye'ye zararı dokunabilecek türden bi yasa olabilir.[/b] Olabilir diyorum çünkü yasanın kapsamı genişletilirse işimiz çok zor. Nitekim AB Yasanın genişletilmesini istiyor da. Vakıflar Müdürlüğünün yetkilerinin azaltılması, sonsuz kontrol yeteneği kazandırılması gibi birçok konuda AB Türkiye'den bir şeyler istemeye devam ediyor. Neler istediğini bu linkten öğrenebilirsiniz...[/size][/color]
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=156536
[size=125][b]İşte bu istediklerini verirsek onlara, o zaman ipin ucu başkalarına geçer ve işte o zaman korkmamıza gerek vardır diye düşünüyorum. Şimdiki maddeler sadece AB uyum yasası gereği. Ama genişletilme istenirse işimiz zor. [/b][/size]
[size=125][color=orange]Ben bu hükümetin özelleştirme ve AB konusundaki stratejisini beğenmiyorum maalesef. Tavizleri kolay vermemiz işimizi zorlaştırıyor. Keşke AB olmasa da biz bu yasalarla hiç uğraşmasak... AB'yi biran önce Türkiye'den uzaklaştırmak zor olsa gerek, ondan bu kadar uğraşıyoruz. Dileğim biran önce bunların farkına varmamız ve gerekeni yapmamız.[/color][/size]
[size=150][b]Gelelim MHP Kanadına... [/b][/size]
[size=125]AKP şöyledir, AKP böyledir deniyor, eksikleri çok fazla tamam ama şuan maalesef ikameleri mümkün değil. Yani alternatifi yok bu partinin. Halk da bunu düşünüyor zaten. MHP sözde bu yasaya karşı çıkıyor. Hemde nasıl bir savunma ile biliyor musunuz?[/size]
[quote]
[size=125][b]MHP İl Başkanı Ömer Ekici, Vakıflar yasası ile ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamada şunları belirtti;[/b]
Ekici, 20 Günü aşkın bir süredir, başörtüsü polemiklerinin gölgesi altında ülke gündemi oyalanırken, MHP'nin sürekli dikkatleri üzerine çekmeye çalıştığı “İhanet Yasası” TBMM'de kabul edilerek Cumhurbaşkanı'nın onayına sunuldu."[/size][/quote]
[size=150][color=brown][b]BAŞÖRTÜSÜ POLEMİKLERİYLE GÜNDEM OYALANIRKEN AKP’Yİ DESTEKLEYEN Bİ BAŞKA PARTİ MİYDİ? [/b][/color][/size]
[size=125]Madem Başörtüsü polemiği yüzünden bu durumlara gelindi o zaman suç, [b]AKP kadar MHP’de de vardır.. [/b]Ben türbanı gündemden alıp bu konuyu gündeme getirecek bir hamle yaptıklarını görmedim. Sizler gördüyseniz paylaşmanızı isterim açıkcası.
CHP’ye gelince tam bir muhalefet akla geliyor.[b] Ülkenin çıkarları için uğraşması gerekirken, doğru yanlış her şeye muhalefetlik yapıyor, ortalık karışıyor, süreç uzuyor…[/b] Yanlış yoldalar! Nitekim halk bunun bilincinde birleşme bile sıfır etki yaptı onlara… Eğer ortada bi doğru varsa gerektiğinde desteklemesini de bilmeli bence…[/size]
[hr]
[size=125][b]Çalık Grubu meselesinde bi söylemin var prenses ona bi açıklama getirmek istiyorum…[/b] Çalık grubunun geçmişini incelememiz gerektiğini söylemişsin. Ben bildiğim kadarıyla anlatayım. Çalık Grubu seninde ima etmek istediğin gibi AKP tabanlı bi şirket. Hatta Çalık Grubu Başbakan Erdoğan'ın Damadı Berat Albayrak'ın Genel Müdürlüğünü yaptığı bir şirket. Ama sonuçta Türk şirketi, yani ATV’nin Çalık Grubuna satılmasında pek bi sakınca göremedim ben. Eğer göremediğim bir takım tehditler söz konusu ise görmemize yardımcı olabilirsin... [/size]
[color=red][size=125]AKP Kadrolaşmaya doğru gidiyor gibi düşünebilirsin, belki Cemaat tabanlı diye düşünüyorsun ama zaten Cemaat tabanlı şirket sayısı yüzleri aşkın, hemde ülkenin önde gelen şirketleri bunlar… [b]Gıdada Ülker, Eğitimde MEF Yayınları, Teknolojide NT Mağazalar Zinciri, giyimde Sarar[/b] bunlardan sadece birkaçı…Bana göre Türkiye'nin lehine iş gören başarılı şirketlerimizin başında bunlar...[/size][/color]
[size=125]Daha öncede söylemiştim bende gizli saklı olmaz. Ben cemaat yurdunda kalıyorum. Türkiye’de yüzlerce yurtları, okulları var desem abarmış olmam. [b]Çünkü Samsun’da bile 6 tane yurt, 3 tane okulları var.[/b] İşin içinde olmasam bu kadar net konuşmazdım inan :D[/size]
[color=orange][size=150]Aklınızda etiketi yedim bana inanmayacaksınız belki ama ben yinede tekrarlamak istiyorum. [u]Hiçbir cemaat, hiçbir parti, hiçbir topluluk, örgüt, ideolojinin savunucusu falan değilim.[/u] Sadece ama sadece görüdüğümü ve okuduğumu savunurum. Yazdıklarımda en ufak aklınıza takılan varsa sorabilrsiniz. Açıklama yapmakta zorlanmayacağımı umuyorum…[/size][/color]
[size=125]Sorunları çıkarmak iş değildir, iş sorunları çözmektir. Şimdi AKP iktidar ve yukarıda da dediğim gibi ikamesi yok görünüyor. O zaman bi alternatife ulaşıncaya kadar ülkemizin çıkarları için sorunları çözmeye uğraşsak, birlik olsak ne kaybederiz? Çözüm bulmadan, sorunları ortaya çıkarıp ülkeyi karışıklığa sürüklemekten daha fazla bir şeyler kazanacağımız kesin… İşte özetle düşüncem bu![/size]
[color=orange][size=150]Okuduğunuz için sağolun…!!! Eğer tabi okuduysanız :D[/size][/color][/font]