Cafer’s Coffee Center

Türk müsünüz? Türklüğünüze ve Türkçenize gönülden bağlı mısınız? Sağ ve sol görüş yerine bağımsızlığın öneminin farkında mısınız? O halde doğru yoldasınız! Artık siz de bu Büyük Uyanışın bir parçasısısınız..!
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Veda
Fanatik Üye
Fanatik Üye
Mesajlar: 3335
Kayıt: 11 May 2008 [ 19:04 ]

Cafer’s Coffee Center

Mesaj gönderen Veda »






Cafer’s Coffee Center



Suya sabuna dokunmayan bir yazı için klavyenin hatırını sormaya başladım.Klavye de harflerin yeri çok karışık malum. Hangi aklı evvel düzenlediyse? Türk alfabesi A ile başlarda bizim klavyedeki ilk harf Q (ku) diye okunurmuş bir yuvarlak işaret. Hemen yanına da iki tane V harfini yapıştırıp dabülü diye telaffuz ettiğimiz W işareti ki Arapça’daki vav harfine tekabül ediyor sanırım. E şimdi benim alfabemde normalde olmayan bir de X işareti var (iks) diye nam salmıştır. Hatta lisedeyken matematikte ve mantıktan hatırlıyorum, Y ile X ayrılmaz kanka(!) dır ve de çoktandır alfabemize gayrı resmi yerleşmiştir. Yani X harfine pek bir gıcığım kalmadı. Bu sıralar sıkıntım şu; Yolda yolakta, mahallede sokakta , televizyonda sinemada, ve de dükkan bakkal çakkal isimlerinde anlamadığım bir sürü kelam ile yazılmış isimler. İsimler diyorum yani en azından isim olduğunu tahmin ediyorum. Ya değilse bizim millet eşek yüküyle para verip, Dante denilen zat-ı muhteremin bir özdeyişini dükkanın önüne yazdırtmaz.

Kızılay meydanında yürürken bütün tabelalara bakarım. Memleketimin her karışına olan sevdam burada bir ayrı depreşir.Depreşirde bazen, genelde de sıcak havalarda ,yürüme işini biraz abartıp da başka bir ülkenin başkentindeymiş hissine kapıldığım oluyor ki haksız sayılmam. Sıcak bir yandan kalabalık bir yandan sığınacak bir köşe ararken tabelalara bakıyorum. Bizdeki İngilizce( vatiz diz?, dis ize pensıl) seviyesinde kaldığı için önce bir yeminli tercüme bürosu arıyor gözlerim. Allah’tan onların isimleri Türkçe. Yeminli tercüme bürosundaki bayandan bu çeviri işinin çok pahalı olduğunu öğrenince kendi çabamla bu işi sökerim diye atıyorum kendimi tekrar sokaklara. Reklam saymayın ama okuduğum isimleri de örneklemem lazım. Yazılışlarını çaktırmadan bir kağıda not etmiştim, yabancı dili sağlam bir dostuma çeviri yaptırdım okunuşlarıyla beraber vereceğim efendim.



Cafer’s Coffee Center; Cafer bildiğimiz Cafer’miş. Hani genelde, tekerleme söylerken bez istediğimiz şahıs. Coffee kofii diye okunurmuş ve de bildiğimiz kahveymiş. Yemenden geldiğinde saraya milletine kabulü esnasında aldığı isimi cumhuriyet sonrasında da epey muhafaza etmiş bir nesneydi. Köpüklü, telveli, sütlü, az şekerli, filan derken sadesi ortası kremaya bulandırılıp üçü bir aradasıyla muhteva ve de ırk değiştirip kahve de gavur olmuş. Gavur dedik ya şimdi bir sürü hümanist arkadaş eşitlik filan diye bağırıp çağıracak. Aklıma Tanzimat’ın ilanından sonra iki İstanbullunun aralarındaki muhabbet geldi.

İki İstanbullu Türk, Gülhane Parkında iş bu fermanın ilanını dinlerken, birisi diğerine sormuş, -Bu neyin ilanı biraderim? Arkadaşı da “Bundan böyle gavura gavur denmeyecekmiş” diye cevaplamış. Bizim gavurdan kastımız da onların bize baktıkları gözlükle mukabele etmek, vallahi başka niyetimiz yok. Konuyu çok dağıtmadan Center lafının da sentır diye okunduğunu ve merkez yada orta gibi anlamlar içeren bir laf imiş. Yani okunuşu “Cafer kofii sentır”

“Cafer’in kahve merkezi” gibi çevrilebilir dedi benim o iki dilli arkadaşım. Aha orada şiştim kaldım. C harfi nelere kadirmiş de haberimiz yokmuş!‘Ce’ diye okunuyor, ‘Se’ diye okunuyor yetmiyor ‘Ka’ diye bile okunabiliyor, breh, breh!!

Ben bu Cafer’den kıllandım, kahveyi bile murdar etmiş, içeri giren müşterinin başına kim bilir ne iş gelir?. Hemen yanındaki dükkanın tabelasına baktım, “Osman’s Cafe’s” İşte bunu bilmek için alim olmaya gerek yok. Osman’ın kafesi. Yani burada Cafe’s yazan kafes var ya, hani yabani hayvanatın özgürlüğünü kısıtlayan demir parmaklıklardan yapılmış odacık! O değilse bende bir şey bilmiyorum. Yine de arkadaşıma sorayım dedim. İyikide sormuşum , cehaletimin derecesine kendim bile şaştım. Cafe’s ise kahvehanenin şekil ve muhteva değiştirip alafranga olduğundan beri kullandığı müstear isimmiş! Yani benim Osman’ım kahvehaneyi de murdar etmiş. “Bu sıcakta tabelayla filan pek uğraşmasam iyi olacak” dedim kendi kendime. Osman’ın kafesine girdim. Bir kapuçino söyledim önce, ardından da soğuk bir drink.. Cennet taamı gibi oldu . Byyy


Yavuz BAL
Şair-Yazar



Kullanıcı avatarı
dikenüstünde
Süper Yetkili
Süper Yetkili
Mesajlar: 2285
Kayıt: 14 Eyl 2007 [ 07:06 ]

Cafer’s Coffee Center

Mesaj gönderen dikenüstünde »

Tebrikler :oley:
İyi yazmış. Okuyabilen okusun..

Kullanıcı avatarı
göKhan.
Süper Yetkili
Süper Yetkili
Mesajlar: 2544
Kayıt: 12 Oca 2008 [ 17:09 ]

Cafer’s Coffee Center

Mesaj gönderen göKhan. »

dikenüstünde yazdı:Tebrikler :oley:
İyi yazmış. Okuyabilen okusun..

Okuyabilen

Kullanıcı avatarı
dikenüstünde
Süper Yetkili
Süper Yetkili
Mesajlar: 2285
Kayıt: 14 Eyl 2007 [ 07:06 ]

Cafer’s Coffee Center

Mesaj gönderen dikenüstünde »

Okumayı bilen Türk Milleti :D

Cevapla