Medya Canavari

Hayvan dostlarımız hakkında herşey bu bölümümüzde.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Uyus
Ayrıcalıklı Üye
Ayrıcalıklı Üye
Mesajlar: 1029
Kayıt: 15 Eyl 2007 [ 10:09 ]

Medya Canavari

Mesaj gönderen Uyus »

Medya Canavari

Yıllar geçtikçe yasak olmasına rağmen Amerika’da gizli gizli köpek dövüşleri devam etti. 1960’ların sonlarına doğru bazı Pit Bull sahipleri buna bir son vermeye karar verdiler ve 1970’de köpek dövüşlerini durdurmak için Amerikan Köpek Sahipleri Birliğini (ADOA) kurdular. ADOA, Hayvan Hakları Yasasının gözden geçirilmesini sağlayarak pek çok köpek dövüşçüsünün hapse girmesine neden oldu.

Bu arada kameralar köpekleri oraya koyup dövüştürenlerin yerine kan içinde birbirine kilitlenmiş köpeklerin üzerinde yoğunlaştı. Böylece bir medya canavarı doğmuştu. Canavarın adı Pit Bull’du.

Canavar hikayeleri heyecan vericidir. Bir geceliğine bile olsa kötüyü oynamak eğlenceli olabilir; fakat Pit Bull hakkındaki gazete başlıkları ve televizyon haberlerinin cezbettiği insanlar rol yapmıyordu. Medya “kötü bir köpek” canavar yarattığında mahallelerinde yanı başlarında bir Pit Bull’la kasılarak yürüdüklerinde bunun sert erkek imajlarını arttıracağına inanan insanlar birer tane almaya koştu. Bu serseriler kilitlenen çenelerle ilgili hikayeleri duyduğunda inanmakla kalmayıp böbürlenerek abartmaya da başladılar. Kısa süre sonra uyuşturucu satıcıları, çete üyeleri ve diğer benzerleri “ o köpekten” bir tane istemeye başladı. Biyologlar bu hikayelerin gerçek olmadığını defalarca kanıtlamasına rağmen bu insanlar uzun bilimsel makaleler yerine sadece gazete başlıklarını okuyordu. Böylece sahibi için yaşamını tehlikeye atan bir ırk bir anda kanun dışı serserilerin maskotu oldu.

Pit Bull ne yazık ki uzun süre aynı köpek kalamadı. Köpek dövüşçüleri insana saldıran bir köpeğin üremesine asla izin vermemişlerdir Çoğunlukla aile bireylerinin hatta çocuklarının da yardım ettiği dövüşler sırasında rakibi hariç her hangi bir insana nedensiz saldıran bir köpek hemen ölümle cezalandırılmıştı. Günümüzün bull ırklarının insanlara bu denli dostça yaklaşmasının en büyük nedeni de budur. Bob Lowery ve Windy City Combine’nin “Pit Bull Terrier’de Koruma Eğitimi” adlı makalesinde özellikle de dövüş kanından gelen Pit Bulların insana saldırmaya isteksizliğinden dolayı bu eğitimde zaman zaman başarısız olduğunu vurgulamaktadır. Oysa, genetik ve üretim prensiplerinde bihaber bu insanlar git gide daha dengesiz ve düşmanlarına saldırtabilecekleri insana saldırgan köpekler üretmeye devam ettiler. Onlar için hiç bir farkı olmaksızın daha sert ve daha büyük bir köpek yeterliydi. Bu nedenle Rottweiler, çeşitli çoban köpekleri melezleri dahi pit bull adıyla anılır oldu. Basın hatta bazen mahkemeler bile bu melez köpekleri pit bull olarak kabul etti.

Bu kötü köpeğin popülaritesi kolay para kazanmak isteyen pek çok sorumsuz insanı arka bahçelerinde pit bull üretmeye itti. Dengesiz karakterli anne ve babalardan üretilen, doğru şekilde sosyalleştirilip eğitilmeyen bu yavrular ya tecrübesiz ve ihmalkar ya da o kötü köpekten bir tane isteyen insanlara düşüncesizce satıldı. Sonuç trajikti.

Gerçekte dünya çapında en az ısıran köpek olmasına rağmen ismi ve gücü onu tek bir olayla bile sürekli manşetlere sürüklüyordu. 1991 yılında Amerika’da en fazla ısıran köpek olduğu belirlenen Cocker Spaniel’i Alman Çoban Köpeği, Akita, Collie ırkları ve kucak köpekleri izlemektedir. Aynı yılın 50,000’in üzerindeki köpek ısırma olayından çok küçük bir kısmında Pit Bull ismi geçse de yasaklanan medyatik canavar köpek olmuştur.

Bu gün medya hala canavar hikayelerine bayılıyor. Pit Bullar hala televizyon seyircilerinin ilgisini çekiyor. Bir kaç yıl önce New York Post ’da küçük bir haber olarak bacağından fena halde ısırılan yaşlı bir adamın hikayesi yayınlandı. Adam medyadan ilgi görmeyi başaramadı. Bir kaç gün sonra adam köpeğin bir Pit bull olduğunu söylediğinde en büyük tv kanalları bir kaç muhabirini gönderiverdi.

1980’lerde Jacksonville, Florida’da yaşlı bir kadın sabah gazetesini almak üzere dışarı çıktığında üç köpek tarafından saldırıya uğradı. Köpeklerin uyutulmasını istemeyen köpek sahibi onların safkan olduklarını söylemin iyi bir fikir olduğunu düşündü. Polislere köpeklerin İngiliz Bull Terrier olduğunu söyledi; fakat polis, raporlarına İngiliz Bulldog yazdı. Basın ise kısaca pit bull demeyi yeğledi. Gerçeği ise sadece köpek kontrol ekipleri ortaya çıkardı. Köpekler melezdi ve muhtemelen de boxer melezi.

Pit Bull haberleri sonunda bazı ülke ve Amerikan eyaletlerinde ırkın yasaklanmasına dair yasaların kabul edilmesine neden oldu. Bu kararlar zamanla başka köpek ırklarının da yasaklanabileceği konusunda endişeye düşen diğer ırk kulüplerince kampanya bombardımanına tutuldu. Koca bir ırkı potansiyel olarak “vahşi” olarak değerlendiren sözde uzmanlar tüm Pit bull ve Amerikan Staffordshire Terrier sahiplerini birer suçlu durumuna soktu. İnsanlar sokaklarda yollarını değiştirmeye başladı. Canavar hikayeleri abartılarak yayılmaya devam etti.

Son 20 yıldır hiç bir ırk Amerikan Pit Bull ve Amerikan Staffordshire Terrier kadar şimşekleri üzerine çekip yanlış anlama ile karşılaşmamıştır. Sadece ırkın ismini söylemek dahi pek çok tecrübeli köpek sahibinin bile sırtından soğuk terler akmasına neden olmaktadır.

Bu iki köpeğin de dövüş için üretildiği doğrudur. İki ırk da belki de üretilmiş en güçlü köpeklerdir. İki ırkın da köpek dünyasının en güçlü çenelerine sahip olduğu kabul edilmektedir Her iki ırkın da inanılmaz derecede yüksek acı eşikleri vardır ve her iki ırkta tüm bu gücün yanı sıra mükemmel atletlerdir. Belki de en ironik gerçek, iki ırkın binlerce üyesi yıllardır köpek dövüşü ile yakından uzaktan ilgisi olmayan ailelerce tutkuyla beslenmekte olmasıdır. Bu insanlar sizlere Pit Bull ya da Amerikan Staffordshire Terrierin ne kadar sadık, zeki, temiz, sevgi dolu mükemmel karakterli köpekler olduklarını söyleyeceklerdir.

Gerçek bir aile dostu olarak beslendiğinde de savaşması istendiğinde de üzerine yoktur. Zayıf karakterli köpeklerin maddi hırslar nedeniyle üretilmesi sonucunda ne yazık ki gerçekten de Pit Bull ve Amerikan Staffordshire Terrierlerin karıştığı trajik olaylar gerçekleşmiştir; ama bu köpekler kesinlikle ırkın gerçek karakterini sergileyen köpekler değildir.

Her köpek sahibinin izin verdiği hayvana dönüşür.



Cevapla