KOALALAR

Hayvan dostlarımız hakkında herşey bu bölümümüzde.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
süpürgesiz_cadı
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 593
Kayıt: 22 Nis 2009 [ 15:38 ]

KOALALAR

Mesaj gönderen süpürgesiz_cadı »

KOALALAR

LİNKİ GÖREBİLMEK İÇİN LÜTFEN KAYIT OL VEYA GİRİŞ YAP!Koala Avustralya'da yaşayan keseli hayvanların en bilinenlerinden biridir. Bu canlılar yaşamlarının büyük bir bölümünü okaliptüs ağaçlarının üzerinde geçirirler.

Koalaların vücut tasarımları bu ağaçların üzerinde rahat bir yaşam sürmelerini sağlayacak özelliklere sahiptir. Örneğin kol ve pençeleri geniş gövdeli okaliptüslere kolaylıkla tırmanmalarını sağlar, ön ayaklarındaki ilk iki parmakları ise diğer üç taneden ayrıktır. Kendi elimizi düşünürsek, iki tane baş parmaklarının olduğu söylenebilir. Arka ayaklardaki baş parmaklar da diğerlerinden ayrıktır ve diğer dört parmak gibi keskin pençelere sahip değildir. Diğer parmaklardan farklı olan bu baş parmaklar daha küçük dallara tutunmayı sağlar.

Koalanın pençeleri ağaçların yumuşak ve düzgün gövdelerine çengel gibi saplanır. Hayvan bu sayede dallara tutunur. Dört ayağı da, tıpkı bizim bir sopayı kavramamız gibi ağaç dallarını rahatlıkla kavrayabilir ve dallara sarılarak koalanın tırmanmasını sağlar.

Koalanın okaliptüslerde yaşamasını sağlayan başka bir özelliği de özel bir mide yapısına sahip olmasıdır. Okaliptüs yaprakları zehirlidir ve koala özel mide yapısı sayesinde bu yapraklar ile beslenebilir. Su ihtiyacını da yine bu ağaçlardan karşılar. Koala bütün bunları yaparken bir yandan tıptan faydalanırken, diğer yandan vücudundaki biyokimyasal fabrikayı kullanmaktadır.


KoalanIn TIp Bİlgİsİ

LİNKİ GÖREBİLMEK İÇİN LÜTFEN KAYIT OL VEYA GİRİŞ YAP!


Avustralya'da okaliptüs ağacının 600'den fazla türü yetişir. Ancak koalalar bunların sadece 35 kadarını kullanırlar. Okaliptüs ağacı bir koala için yalnız barınak değil, aynı zamanda önemli bir besin kaynağıdır. Hatta okaliptüs yapraklarının koalanın yegane gıdası olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bütün bunların yanı sıra okaliptüs yaprakları koalalar için ilaç görevi de görmektedir.

Okaliptüs yaprakları bir dizi tıbbi etkiye sahiptir. Yaprakları eterik yağ içerir. Bu yağ birçok hayvan için öldürücü nitelik taşıyan kimyasallardan oluşur. Buna karşın koalanın karaciğeri bu maddenin zehirini etkisiz hale getirecek bir sisteme sahiptir. Koalaların karakteristik kokusunun da kaynağı bu yağdır.

Tüm vücuda sürülen yağın bir kısmı havaya karışmakta bir kısmı ise vücut içine girmektedir. Yağ, hayvanın vücuduna yerleşen parazit haşerelerin kürk içerisinden yere dökülmelerini sağlar.

Koala ve okaliptüs ağaçları arasındaki birliktelik bu kadarla kalmaz. Koala vücut sıcaklığının düzenlenmesini de okaliptüs yaprakları sayesinde yapar.

Okaliptüs yapraklarının barındırdığı kimyasal maddeler ağaçtan ağaca değişmektedir. Hatta bir okaliptüs ağacında, iki farklı tipte yaprak bulunabilir. Koala tıbbi eğitim almışçasına ağaçtaki yüzlerce yaprağın içinden kendisi için tam gerekli olanları seçer. Örneğin vücut sıcaklığı düşükse, yani üşüyorsa o zaman "phellandren" yağı içeren yaprakları, bunun tersi bir durumda ise yani ateşi varsa "cineol" içeriği yüksek yaprakları çiğneyerek vücudunun serinlemesini sağlar. Bunların yanısıra okaliptüs yapraklarında bulunan diğer yağlar da kan basıncını düşürür ve koalanın kaslarının dinlenmesini sağlar.


Bir yaprağın içinde ne gibi maddeler olduğunu sadece dıştan bakarak bir insanın anlaması kesinlikle mümkün değildir. Üstelik koala sadece yaprakları tanımakla kalmayıp neyi, nerede kullanacağını da çok iyi bilmektedir.



Nitekim okaliptüs yaprakları zehirlidir. Bu durumda koala sadece okaliptüs yapraklarının içeriğini keşfetmekle kalmayıp, bir de vücudu için yaprakların zehirini etkisiz hale getirecek mekanizmayı tasarlamak zorundadır. Sonra da bu mekanizmanın vücudunda bir şekilde oluşmasını sağlaması gerekir. Aksi takdirde ölecektir. Bu durum koalanın deneme-yanılma yöntemi ile bunu başardığı gibi akılla bağdaşmayan bir düşünceyi tamamen ortadan kaldırmaktadır.

Bir koalanın yaşamını sürdürmesi için şu anki vücut yapısıyla bir anda ortaya çıkması şarttır. Aksi takdirde koala ölecektir. Bütün bunlar koalaların bu özelliklere sahip olarak var olduklarını kanıtlayan açık delillerdir. Ne bilimsel gerçeklerle ne akıl ve mantıkla ilgisi olmayan hayal ürünü senaryolarla bir yere varılamayacağı çok açıktır. Bu canlıların vücut yapıları -ilerleyen sayfalarda detaylı olarak ele alınacağı gibi- çok özel bir tasarımın ürünüdür.

Koalayı, üzerinde yaşadığı okaliptüs yapraklarını çok yönlü kullanacak özeliklere sahip olacak şekilde Allah yaratmıştır. Allah her türlü ilmin sahibidir. Bu canlının nerede, hangi özelliklere sahip olarak var edileceğini, nasıl bir görünümünün olacağını ve daha pek çok detayı Rabbimiz tespit etmiştir.

Minyatür Bir Biyokimyasal Fabrika
LİNKİ GÖREBİLMEK İÇİN LÜTFEN KAYIT OL VEYA GİRİŞ YAP!

Okaliptüs yaprakları yüksek miktarda lif ve çok az da protein içerir. Bu yapraklarda güçlü kokulu yağlar, fenolik bileşimler ve birçok memeli için yenilemez hatta zehirli olan siyanür niteliğinde maddeler de bulunur. Başka hayvanlar için zararlı olan bu maddeler koalanın vücudunda zehir etkisini kaybeder. Çünkü koala, çok özel bir anatomisi ve fizyolojisi olan bir sindirim sistemine sahiptir.

Tıpkı diğer otçul memeliler gibi koala da okaliptüslerin ana maddesi olan selülozu sindiremez. Ancak bu işlemi, onun için selülozu sindirebilen ve koalanın körbağırsağında yaşayan mikro organizmalar yaparlar.


Koalaların uyguladıkları türden tedavi yöntemlerine ancak bu konuda uzman olan doktorlar karar verebilir. Bilgisi olmayan bir insan bu konuda fikir bile yürütemez. Bakar bakmaz hangi ağaçta ne maddeler var, bu maddeler hangi hastalıklara iyi gelir anlayamaz. Bir insan için verilmesi mümkün olmayan bu kararları koalalar doğdukları andan itibaren verebilecek bilgiye sahiptirler. Bu bilgiyi koalalara öğreten herşeyin hakimi olan Allah'tır.
Koalanın körbağırsağı, kalınbağırsağına açılır ve çok büyüktür. Öyle ki körbağırsak, bağırsağın toplam uzunluğunun yaklaşık % 20'sini oluşturur. Uzunluğu 1.8 ile 2.5 metre arasındadır.

Körbağırsak koalanın sindirim sisteminin en ilginç parçasıdır. Yaprakların sindirim sisteminden geçişi burada geciktirilir. Bu gecikme sayesinde körbağırsaklardaki mikro organizmalar faaliyete geçerek selülozu koalanın faydalanacağı hale getirirler. Bu haliyle koalanın kör bağırsağı biyokimyasal bir fabrikaya benzetilebilir. Selüloz bu fabrikada işlenirken, yağlar ve zehirli niteliğe sahip kimyasallar (fenol bileşikleri) başka bir fabrikada yani karaciğerde süzülmeye uğrayarak etkisiz hale gelirler.

Bilindiği gibi koalanın tek besin kaynağı okaliptüs yapraklarıdır. Bu ise hayvanın karbonhidrat gereksinimini tümüyle mikro organizmaların selülozu sindirmesiyle karşılaması demektir. Bu durum, mikro organizmalar olmadan koalaların yaşamasının mümkün olamayacağını açıkça göstermektedir. Dolayısıyla bu iki canlının aynı anda ortaya çıkmaları gerekmektedir. Bu birliktelik, koalaları ve mikro organizmalarını tek bir Yaratıcı'nın yarattığının bir kanıtıdır. Bu iki canlıyı birbiriyle uyumlu yaratan Allah'tır.



Koalaların uyguladıkları türden tedavi yöntemlerine ancak bu konuda uzman olan doktorlar karar verebilir. Bilgisi olmayan bir insan bu konuda fikir bile yürütemez. Bakar bakmaz hangi ağaçta ne maddeler var, bu maddeler hangi hastalıklara iyi gelir anlayamaz. Bir insan için verilmesi mümkün olmayan bu kararları koalalar doğdukları andan itibaren verebilecek bilgiye sahiptirler. Bu bilgiyi koalalara öğreten herşeyin hakimi olan Allah'tır.



Koala ve Su Dengesi

Avustralya yerlileri Aborjinlerin dilinde "koala" su içmeyen anlamına gelir, çünkü koalalar hiç su içmezler. Koalanın bu özelliğinin nedeni okaliptüs yapraklarını yemesidir.

Okaliptüs yapraklarındaki serbest su içeriği %40 ile 65 arasında değişir. Bu oran %40'ın altına düşmez. Çünkü su içeriği %40'ın altına düşen yapraklar kuruyarak ölür. Bu özellikleri sayesinde, okaliptüs yaprakları doğal olarak koalaya yeterli miktarda su sağlamış olur.

Şüphesiz sadece yaprakların bol su içermeleri tek başına yeterli değildir. Koalanın okaliptüslerdeki suyu kullanabileceği bir vücut yapısına sahip olması da son derece önemlidir. Koalada son derece kusursuz tasarlanmış bir "su kaybı kontrol sistemi" vardır.

Koalalardaki su kaybı böbrekler tarafından kontrol edilir. Ancak daha önemli olan koalanın sindirim sisteminin su tutma özelliğinin olmasıdır. Bu sayede koalanın vücuduna aldığı suyun oldukça az bir kısmı dışarı atılır.

Koala, sindirim sistemindeki su tutma özelliği sayesinde, çok fazla su içermeyen fakat bol bulunan okaliptüs yaprakları ile rahatlıkla idare edebilmektedir. Eğer koalanın sindirim sistemi bu özellikte olmasaydı, hayvan sürekli yere inip su aramak zorunda kalacaktı. Bu da yerde yaşamak için uygun özelliklere sahip olmayan bu canlının birçok tehlikeyle karşı karşıya kalması demektir. Ancak koala özel vücut yapısı sayesinde böyle bir zorlukla hiçbir zaman karşılaşmz


Koalanın Koruyucu Kürkü

LİNKİ GÖREBİLMEK İÇİN LÜTFEN KAYIT OL VEYA GİRİŞ YAP!
Koalanın vücut ısısını tayin eden ana unsur kürküdür. Hayvanın kürkü mükemmel bir ısı koruması sağlayacak niteliklerde yaratılmıştır:

Kürkteki tüy yoğunluğu milimetrekare başına yaklaşık 55 tüye kadar ulaşabilmektedir. Hayvanın sırt kürkü, vücut yüzeyinin %77'sini kaplar. Karın tüyleri ise sırt kürkünün ancak yarısı kadar yoğundur ve vücut yüzeyinin %13'ünü kaplar.

Koaladaki tüylerin uzunluğunda da mevsimlere bağlı bazı farklılıklar oluşur. Yaz aylarında uzun tüylerle, kısa tüyler arasındaki fark daha fazladır.

Kalın sırt kürkü, seyrek karın bölgesi tüylerinden daha koyudur; koala bu sayede, güneşin ısısını toplayarak, ısıyı yalıtabilir. Karın tüyleri seyrek olmasına karşın bunları dikleştirerek yalıtım derecesini ayarlayabilir.

Rüzgarlı günlerde ağaç üzerindeki koalalar, rüzgar hızı arttıkça yalnızca orta-sırt bölgelerini rüzgara karşı verirler. Gittikçe daha fazla büzülerek yusyuvarlak bir top halini alırlar. Rüzgarın hızı daha da arttığında, kulaklarını da öne doğru kıvırırlar. Bu şekilde hava akımına açık hiçbir yerleri kalmaz. Koalanın sırt kürkü en yüksek yalıtım değerine sahiptir. Öyle ki bu değer Kuzey kutbunda yaşayan hayvanlarda tespit edilen değerlere oldukça yakındır.

Rüzgarın, bu yoğun ve şilte benzeri sırt kürkü üzerinde etkisi azdır. Rüzgar yüksek hızla estiği zamanlarda kürk, vücut ısısının değişmeden korunmasını sağlayabilir. Soğuk günlerde ve şiddetli rüzgarlarda bile kürkün ısıyı koruma kapasitesindeki düşüş %14 gibi az bir miktardır. Bu veriler, kürkün çok daha yüksek rüzgar hızlarında bile ormanda ağaç tepelerinde yaşayan bir hayvan için mükemmel bir ısıl koruma sağlayacağını göstermektedir.

Koalanın metabolizma hızı da kürkünün ısı düzenleme etkisini tamamlayacak şekilde ayarlanmıştır. Koalanın metabolizması oldukça yavaş çalışır. Öyle ki diğer keseli hayvanların metabolizma hızının %74'ü kadardır. Bu düşük hızdaki metabolizma da hayvanın su kaybının düşük olduğunu ortaya koyan göstergelerden biridir.18



koalanın sahip olduğu özellikler:

- Koalalar ağaçlara tırmanmalarını ve burada rahatlıkla yaşamalarını sağlayacak bir vücut yapısına sahiptirler.

- Sindirim sistemlerindeki özel yapı sayesinde, bu ağaçlarda bolca buldukları okaliptüs yapraklarından yeterince besin ve su temin edebilirler.

- Okaliptüs yağlarının zehirleyici etkilerini yok eden özel bir fizyolojik sisteme de sahiptirler.

- Bazı okaliptüs yapraklarından, vücutlarındaki çeşitli dengesizlikleri gidermek amacıyla ilaç gibi faydalanabilirler.

- Yapraklardan aldıkları sudan maksimum istifade etmelerini sağlayacak bir fizyolojiye de sahiptirler.

Tüm bunlar, koala gibi bir canlının ağaçlar üzerinde yaşaması için gerekli olan şartlardır. Koala için bu kadar önemli olan bu özellikler tesadüfen ortaya çıkmış olabilir mi? Bu soruya önyargısız ve objektif düşünen her akıl sahibi insan tek bir cevap verecektir. Elbette ki hayır. Koalayı kusursuz özellikleriyle birlikte yaratan üstün güç sahibi Allah'tır. Allah, yarattığı tüm canlılara verdiği bu gibi özelliklerle sınırsız şefkat ve merhametini göstermektedir.
Koalaların ön ayaklarında içteki iki parmak ve arka ayaklarında içteki bir parmak diğerleriyle, tıpkı bizim elimizdeki başparmaklar gibi, belirli bir açı yapar. İşte koalanın iyi bir tırmanıcı olmasını sağlayan da bu mükemmel tasarlanmış yapıdır. Bu özelliklerin tümünün koalalarda var olması elbette ki bir tesadüf değil, özel bir tasarımın sonucudur



Kullanıcı avatarı
SeYMiCaN(:
Acemi Üye
Acemi Üye
Mesajlar: 9
Kayıt: 04 Haz 2009 [ 10:50 ]

KOALALAR

Mesaj gönderen SeYMiCaN(: »

puhaha ayyhh bayılıorum bu canlılara yaa tam sarılmalık :D

Kullanıcı avatarı
süpürgesiz_cadı
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 593
Kayıt: 22 Nis 2009 [ 15:38 ]

KOALALAR

Mesaj gönderen süpürgesiz_cadı »

dimi elyaf yastık türünden :heh:

Kullanıcı avatarı
SeYMiCaN(:
Acemi Üye
Acemi Üye
Mesajlar: 9
Kayıt: 04 Haz 2009 [ 10:50 ]

KOALALAR

Mesaj gönderen SeYMiCaN(: »

hahaha walla öle :D :nanik2:

Cevapla