Aktüel Bilgi [aktuelbilgi.net]

GS Rh (+) yazdı:Gerçekten güzel bi buluş teşekkürler..
Anlayamadığım 2 gün derken dayanıklılık açısından mı ?

Evet aynen öyle...

Yani bu buluşla raf ömrü gayet kısa olan ürünün raf ömrü 2 gün uzatılmış olacak. 2 gün nedir ki? sorusu akla gelebilir ama süt ve süt ürünlerinde 2 gün çok şeyi ifade edebiliyor. Çünkü süt ve süt ürünleri besleyicilik açısından bize uygun olduğu kadar mikroorganizmalara da uygun ve bozulmalar bu yüzden çok kısa sürede olabiliyor.

VSaBaH ın anlatımının bir diğer sonucu,israfın önlenmesi,kaynakların veriminin artırılması...Finansal Analizin küçücük bi bölümü,buna yeni mezun olmuş gıdacılar "proses maliyet" içersinde "fire" de diyebilirler,kendileri birim maliyetleri bayağı bir artırırlar,bir de kanunen kabul edilmiyorlarsa var yaaa :) :) :)
:haha:

VSaBaH yazdı:

GS Rh (+) yazdı:Gerçekten güzel bi buluş teşekkürler..
Anlayamadığım 2 gün derken dayanıklılık açısından mı ?

Evet aynen öyle...

Yani bu buluşla raf ömrü gayet kısa olan ürünün raf ömrü 2 gün uzatılmış olacak. 2 gün nedir ki? sorusu akla gelebilir ama süt ve süt ürünlerinde 2 gün çok şeyi ifade edebiliyor. Çünkü süt ve süt ürünleri besleyicilik açısından bize uygun olduğu kadar mikroorganizmalara da uygun ve bozulmalar bu yüzden çok kısa sürede olabiliyor.

Hııım anlaşıldı peki çok oluyorum ama :heh: mayalarken yoğurdun içine bal koyuyoruz diymi???

GS Rh (+) yazdı:
Hııım anlaşıldı peki çok oluyorum ama :heh: mayalarken yoğurdun içine bal koyuyoruz diymi???

Çok basit şekliyle anlatayım Serpil abla.

Balın yoğurdun mayalanmasıyla alakası yoktur, bal yoğurda antibakteriyel özellikler katmaktadır. Yani antibakteriyel demek yoğurdu bozan (saprofit) bakterilerin çalışmasını engelleyici özelliklere sahip olması demektir. Zaten ömrü de bu bakterileri engellediği için uzamıştır.

Yoğurdun tarihi şöyle;

Evvel zaman içinde açıkta bırakılan sütlerde havadan veya çeşitli yollarla gelen mikroorganizma bulaşması sonucu yoğurt meydana gelmiştir. Tabi bu kolay bir durum değildir. Biraz da şans söz konusudur. Çünkü açıkta bırakılan her sütün yoğurt olması gibi bir durum söz konusu değildir. Zaten öyle de olmuştur. İlk süt yoğurt halini alınca duyusal olarak beğenilmiş ve tekrar yapılmak istenmiştir ve sütler açıkta bırakılmıştır ancak aynı durum bu kez söz konusu olmamıştır ve sütlerde mayalanma görülmemiştir. Bunun üzerine yoğurt kabının bir özelliği olduğu düşünülmüştür (basit bir düşünce ama bilim bu basit düşünceler sayesinde bu zamana geldi) Aslında kısmen doğrudur. Aynı kap kullanıldığında sütün tekrar yoğurt haline geldiği görülmüştür. Bunun sebebi ise aslında kap değil kabın içindeki yoğurt artıklarıdır.

Yoğurdun mayalanması için ortamda Lactobacillus bulgaricus ve Streptoccus thermophlius adı verilen starter (başlatıcı) kültürler bulunması gerekmektedir. İşte bu mikroorganizmalar yoğurt üzerinde faaliyet göstererek o yoğurdu mayalamaktadırlar. İlk kullandıkları artık yoğurdun bulunduğu yoğurt kabında bu mikroorganizmaların olması sebebiyle ikinci konulan sütler tekrar maya tutmuş ve bu mikroorganizmaların fermentasyonu sonucu yoğurt elde edilmiştir.

Yani sütten yoğurt yapımında mayalama için başka yoğurtlar kullanılır bunun sebebi ise yoğurdun içinde o mikroorganizmaların bulunmasıdır. Bir bakıma tohum gibi yani. Yoğurdu tohum, sütü toprak olarak düşünürsek durum toprağın içine tohumu atmaktan ibarettir...

UMARIM ANLAŞILIR ANLATABİLMİŞİMDİR. Şayet aklınıza takılan varsa çekinmeden sorabilirsiniz.

VSaBaH yazdı:Bu forumun başında artık bir Gıda Mühendisi var Bahar. Ben bulduğum herşeyi burada paylaşmayı ve bir arşiv oluşturmayı düşünüyorum.

Daha 6 konu var abi :D

dikenüstünde yazdı:

VSaBaH yazdı:Bu forumun başında artık bir Gıda Mühendisi var Bahar. Ben bulduğum herşeyi burada paylaşmayı ve bir arşiv oluşturmayı düşünüyorum.

Daha 6 konu var abi :D

Eee uğraşamıyorum fazla maalesef... Ama uğraşmak istiyorum. Hele şu askerlik bi bitsin kendimi mesleğime vereceğim inşallah... :)

dikenüstünde yazdı:İnşallah abi. Az kaldı zaten. 5 ay mıydı :)

4.5 ay Rahime :)