''Burası Türkiye..Var bir Yanlışlık''

AktüelBilgi Ana Bölüm
Cevapla
Kullanıcı avatarı
prensess
Fanatik Üye
Fanatik Üye
Mesajlar: 1082
Kayıt: 02 Nis 2007 [ 18:56 ]

''Burası Türkiye..Var bir Yanlışlık''

Mesaj gönderen prensess »

Herkes dürüst ama ortada dolandırıcıdan geçilmiyor...

Herkes işini düzgün yapıyor sorarsanız, ama yamukluktan, çarpıklıktan geçilmiyor...

Herkes geleneklerine bağlı ama gelenek dedikleri hemşehri dayanışması ve kasaba korkuları...

Herkes "onurlu", herkes gururlu ama nedense paçalarımızdan hayatın en aşağılık çamurları akıyor ve buna şahit olanlar birbirlerine göz kırpıp yollarına devam ediyorlar...

Ahlâk denilen şeye gelince, çoktan içi boşalmış ve en sonunda sanki zavallı kadınların kanlarını döküp durmak için erkeklerce uydurulmuş bir bahane olup çıkmış...

Laflar pabuç kadar büyük, "vatan millet sloganları" dalga dalga... Fakat iş "peki sen ne yapıyorsun kardeşim?" sorusunun karşılığına gelince, tıss!..

"Para" lafı açılmasın, herkesin yüzü kızarıyor ama para için takla atanların sayısı arttıkça artıyor...

Uzun sözün kısası: Burası Türkiye!

Ve elbette var bir yanlışlık!

Olağanüstü bir ruh sahtekârlığı...

Toplumun kılcal damarlarına kadar yayılmış sinsi bir zorbalık...

Kan çıkmadıkça her şeye kayıtsız kalarak belaları savuşturmaya çalışan insanlar topluluğu...

Burası Türkiye!


Yazımı çok sıradan, pek "adi" bir vakayı anlatarak tamamlamak istiyorum.

Bizim Cafepazar'daki Yeşim (Çobankent) geçenlerde bir gece Amerikalı arkadaşıyla birlikte Parkorman'dan çıkıyor.

Etrafta taksi kalmamış. O sırada yoldan geçen bir taksi önlerinde duruyor.

Ön koltukta bir müşterinin varlığına karşın şoför Yeşim'le arkadaşına "biz Taksim'e gidiyoruz, yolunuz o tarafaysa atlayın" diyor.

Tam vasıta bulmaktan umutlarını kesmişken şoförün "bize özgü" kalender yardımseverliği hoşlarına gidiyor bizimkilerin ve atlıyorlar taksiye.

İşe bakın ki, ön koltuktaki genç adam da Türkiye'de yaşayan bir yabancı.

Taksim'e vardıklarında ön koltuktaki müşteri elini cebine atınca Yeşim ücretin yarısını ödemesini, diğer yarısını kendisinin ödeyeceğini söylüyor.

Şoför itiraz ediyor: "Yok öyle! İkiniz de ayrı ayrı tam ücret ödeyeceksiniz."

Ön koltuktaki müşteri Batlılara özgü bir ilkecilikle sinirleniyor bu kez. Taksimetrede yazılı ücretten başkasının ödenmesini aklının alması imkânsız, bir de şoförün hafiften dayılanması kızdırıyor onu.

Yeşim bir "arıza" çıkmasın endişesiyle ortalığı yatıştırdıktan sonra çifte ödemeyi yapıp arabadan kendini atmaya çalışırken şoför koltuğunda geriye doğru şöyle bir yaslanıyor. Sonra pişkin bir gülümsemeyle "Burası Türkiye" diyor, "olur böyle şeyler!"

Ardından gazladığı gibi karanlığa karışıyor.

Yeşim'se bir iyilikle karşılaştığını sanırken yepyeni bir ticari uygulamaya rastlamış olmanın şaşkınlığı içinde kaldırımda kalakalıyor.


Yarın öbür gün seçim sathı mailine girdiğimizde televizyoncular sokağa çıkıp halka mikrofon tutacaklar.

O şoför arkadaş da belki bir yerde rastlarsa, adım gibi biliyorum ki, mikrofona "dürüst politikacılar istiyoruz... Paragöz olmayan iyi ve ahlâklı insanlar bizi idare etsin istiyoruz" diye görüş bildirecek. Pek çoğumuz gibi...

Oysa para karşısında çürümenin küçüğü büyüğü yok...

Dürüstlüğün siyasisi insanisi diye bir ayrım yok...

Kendi "küçük" hayatlarımızda çöpe attığımız değerlerin eksikliği sonra büyüyüp toplum hayatında yüzümüze tokat gibi çarpıyor.

Diyorum ki, gazetelerde yolsuzluk, dolandırıcılık, çürüme dosyalarını okurken biraz da bu yönden baksak iyi olacak!



Sporcular Parkı geliyor
Hemen her gün TEM'den Levent çıkışına sapan otoyoldan geçiyorum.

Bir süredir Futbol Federasyonu'nun "Perili Köşk"üyle Sabancı Kuleleri arasında kalan bölgede hummalı bir faaliyet dikkatimi çekiyor. Otoyola bakan yamaç taraçalar halinde yeniden düzenleniyor.

Erol Kaynar'ın BJK şampiyonluğu onuruna verdiği davette karşılaştığım Beşiktaş Belediye Başkanı Yusuf Namoğlu merakımı giderdi.

"Kısa süre sonra İstanbul yeni bir parka daha kavuşacak" dedi sevgili Namoğlu;

"Sporcular Parkı yapıyoruz oraya..."

Ne yalan söyleyeyim, bir başka türlü sevindim.

Yıllarca başka ülkelerde görüp de niye biz böyle şeyler akletmeyiz, diye hayıflandığımızı bilirim çünkü...

İşte o ataleti, o duyarsızlığı ağır ağır da olsa yırtıp atıyoruz galiba.

Güreşte, atletizmde ve öteki spor dallarında uluslararası alanda başarılara imza atmış sporcularımızın adları ve simgeleriyle bezenecekmiş Sporcular Parkı...

Süreyya Ayhan heykelinin çevresinde koşuşturan çocuklar... Ne güzel!





HAŞMET BABAOĞLU




Baştan sona okuyun bence.Eminim sıkımayacak sadece başlıktaki devrik cümleden daha fazla bir yanlşı göreceksinz



Kullanıcı avatarı
feraze_622
Ayrıcalıklı Üye
Ayrıcalıklı Üye
Mesajlar: 476
Kayıt: 02 Eki 2006 [ 15:44 ]

Mesaj gönderen feraze_622 »

çok doğru yaa :( bi hocamız anlatmıştı yabancılar şöyle diyorlarmış 'Türkler gerçekten çok zeki insanlar ama zekalarını hep üçkağıtçılığa düzenbazlığa kalleşliğe kullanıyorlar' demiş gerçektende öyle yaa :( :( zekamızdan ne güzel söz ettiriypruz bravo bize :( :(


paylaşım için teşekürler Melda'cım... =D> =D>

Kullanıcı avatarı
MTUĞRUL
Fanatik Üye
Fanatik Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 28 May 2006 [ 12:59 ]

Mesaj gönderen MTUĞRUL »

doğrular inanması en güç olandır artık bunlar çok normal toplum için iice klişe olmuş şeyler...

ahlak kavramını bu insanlara sormak lazım veya edep; ne diyecekler ki tepkileri ne olur toplumun arasında uçurumları yaratan insanlar toplum için böyle yazılar yazması ve bunu nasıl bi perspektiften dile getirdiğini anlatmaktan aciz olması elim bi durum..sadece söz söylemekle bu iş biter zannediyorlar dün kalmış sözler bunlar hep geride kalmış


ne kadar söz varsa düne dair,dünle beraber gitti cancağızım; artık yeni şeyler söylemek lazım..der mevlana


ama hiç yeni söz yok kötüye giden bi toplumu iice aşağılıyorlar biraz da güzellikler incelikler den bahsedilse niye bukadr hassa bi konuyu bukadar dile getiriyorlar zaten bu 25 senedir kanayan yara..yaraya ne bi çare war neda başka birşeyiice büyütüyorlar...bence toplumda biraz ters psikoloji kullanılsa biraz daha sınıf farklılığı kalksa insanlar bi rahat nefese kavuşacaklar..
En son MTUĞRUL tarafından 31 Oca 2008 [ 23:19 ] tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.

Kullanıcı avatarı
prensess
Fanatik Üye
Fanatik Üye
Mesajlar: 1082
Kayıt: 02 Nis 2007 [ 18:56 ]

Mesaj gönderen prensess »

Ben teşekkr ederim Zamanını ayırıp okuduğun için(:

evet Mervecim ya haklı hocan...Ayrıca En düşük IQ Türklerinmiş(ne kadarı doğru bilmiyorum bende bir dergide okumuştum.)...Ben duyduğmda çok şaşırmştm.Bunun için iyi bir açıklama yapmş Oktay Sinanoğlu(bknz:İlerisi için)...Ne söylemeli bilmiyorum ama bizde yetişen Zeki insanlarda iyi bir gelecek sağlanamadığı için ülke dışına gidiyor.Şimdi gel yan ülkenin durumuna...Almanya daki Türkler dışarıdaki içine jeton atıp içecek alınabilen dolaplara buzdan o jeton büyüklüğünde şekil verip onu atıp içecek alıyorlarmş. :yuh: Yani BİZZZ!.Ne denebilir...


MTUĞRUL yorumunun bir kısmına katılıyor,diğer kısmına katılmıyorum(: ..İnsanlar hatalarını öğrenmedikçe,yüzülerine vurulmadıkça düzeltmek için birşey yapmıyorlar.Sorunları 10 kere 100 kere söylemedikçede kulak kabartan yok.Tamam söylediler söylediler değişen ne?Yine yok demekki daha var,söylenmesi gerekiyor.Taa ki kulak kabartılıp yahu biz bir yanlş yapıyoruz denene kadar..bu 10 olur 1000 olur.Ayrıca iyi yanların anlatıldığı yazılarda yok mu?-VAr onlarda okunsun ama o yazıların satırlarını uzatacak şeyler yapana kadar...Şu durum değişene kadar biraz haberdar olsunlar 10.kez 100.kez! ;)

Kullanıcı avatarı
MTUĞRUL
Fanatik Üye
Fanatik Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 28 May 2006 [ 12:59 ]

Mesaj gönderen MTUĞRUL »

'Türkler gerçekten çok zeki insanlar ama zekalarını hep üçkağıtçılığa düzenbazlığa kalleşliğe kullanıyorlar'
HAKLISIN AMA YAPACAK BİŞİYLER İLLAKİ WARDIR :!:

Kullanıcı avatarı
MTUĞRUL
Fanatik Üye
Fanatik Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 28 May 2006 [ 12:59 ]

Mesaj gönderen MTUĞRUL »

MTUĞRUL yorumunun bir kısmına katılıyor,diğer kısmına katılmıyorum(: ..İnsanlar hatalarını öğrenmedikçe,yüzülerine vurulmadıkça düzeltmek için birşey yapmıyorlar.Sorunları 10 kere 100 kere söylemedikçede kulak kabartan yok.Tamam söylediler söylediler değişen ne?Yine yok demekki daha var,söylenmesi gerekiyor.Taa ki kulak kabartılıp yahu biz bir yanlş yapıyoruz denene kadar..bu 10 olur 1000 olur.Ayrıca iyi yanların anlatıldığı yazılarda yok mu?-VAr onlarda okunsun ama o yazıların satırlarını uzatacak şeyler yapana kadar...Şu durum değişene kadar biraz haberdar olsunlar 10.kez 100.kez
EMİN OLUN BU TOPLUMDADA Bİ KENETLENME Bİ TOPARLANMA OLACAKTIR AMA 20 YILDIR OLMADIYSA YÖNTEM DEĞİŞMELİ MELDA......

Cevapla