Zekâ Çeşitleri ve Öğrenme Biçimleri

AktüelBilgi Ana Bölüm
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Uyus
Ayrıcalıklı Üye
Ayrıcalıklı Üye
Mesajlar: 1029
Kayıt: 15 Eyl 2007 [ 10:09 ]

Zekâ Çeşitleri ve Öğrenme Biçimleri

Mesaj gönderen Uyus »

İnsanların anlama, düşünme ve öğrenme yöntemlerinde farklılıklar vardır. Herkesin öğrenme biçimi aynı değildir. Kimi insan görerek daha iyi öğrenir, kimi seslerden etkilenir, kimi de duygusaldır ve öğrenmede dokunma, onun için daha önemlidir. Kimi insan kokulara karşı daha hassastır, kimisi tat alarak daha iyi öğrenir.

Her insanda bu öğrenme yöntemleri olmakla birlikte, bazılarında bir yöntem, baskın unsur olarak göze çarpar.
Görüntülerle daha iyi öğrenen beyinlere görsel, seslerle daha iyi öğrenen beyinlere işitsel, dokunma yoluyla daha iyi öğrenenlere de duygusal ve dokunsal beyin diyoruz.

Öğretmenin çocukların hangi tür öğrenmeye yatkın olduğunu bilmesi, ders anlatmada metot belirlemesini ve dersi daha iyi öğretmesini kolaylaştırır.
Kendi öğrenme yöntemini bilen öğrenci de ders çalışırken kendine uygun yöntem ve teknikleri kullanır.
Aynı şekilde çocuğuna bir şeyler anlatan anne baba da çocuğun öğrenme biçimini fark ederse ona göre yöntem belirler ve daha iyi bir eğitimci olur.

GÖRSEL BEYİNLER
İnsanlar % 83 oranında görerek öğrenirler. Bu noktadan hareket ederek, görerek öğrenmenin "en etkili öğrenme biçimi" olduğunu söyleyebiliriz.
Görsel beyinlerin başlıca özellikleri şöyle sıralanabilir:

1. Olayların ve varlıkların görüntüsüne ve görünüş biçimine önem verirler. Ses, koku, tat ve diğer özellikleri daha az önemlidir.
2. Kullandıkları kelimelerin çoğu, görüntü ve şekil ile ilgilidir.
3. Olayları anlatırken gördüklerini ve görsel malzemeleri ön plâna çıkarırlar. Meselâ birini tanıtırken, "uzun boylu, kumral saçlı, kahverengi gözlü, lâcivert takım elbiseli, siyah ayakkabılı gibi gözle görülen yönleri öne çıkarırlar.
4. Hızlı konuşurlar; çünkü hayallerinde görüntüler vardır, onları anlatırlar.
5. Konuşmalarına pek dikkat etmezler, çünkü hafızalarında-ki şekillere yetişmeye çaba sarf ederler.
6. Şemalar, haritalar, grafikler, resim ve tablolarla çalışmaya önem verirler.
7. Kitap okurken, önemli cümlelerin altını renkli kalemle çizerler.
8. Okudukları ve dinledikleri bilgileri grafikleştirmeye ve şemalaştırmaya önem verirler.
9. Sıkça hayallere dalarlar. Bundan dolayı dalgınlık ve dikkatsizlik göze çarpar.
10. Kendilerine okudukları bir kitapla ilgili soru sorulsa sorunun cevabıyla ilgili kitabın sayfalarını hafızalarında canlandırmaya çalışırlar.

Renkli kalem kullanmak, not tutmak, şekil ve grafikler çizmek, görsel malzeme kullanmak, görsel beyinlerin konuları öğrenmesini ve hatırlamasını kolaylaştırır.

İŞİTSEL BEYİNLER
Olayların ve bilginin seslerle ilgili yanını hatırlayan kişilere "işitsel beyinli" diyoruz. Belli başlı özellikleri şöyle sıralanabilir:

1. Okuyarak değil, dinleyerek daha iyi öğrenirler.
2. Metni okumak zorunda kaldıklarında yüksek sesle okurlar.
3. Kendilerine bir şey anlatıldığında kendi cümleleriyle tekrarlarlar.
4. Sesli düşünürler, düşüncelerini seslendirerek duymak isterler.
5. Konuşmaktan zevk alırlar, şiir gibi konuşurlar.
6. Sözlerinin kesilmesinden hoşlanmazlar.
7. İnsanları tarif ederken "kalın sesli, iyi konuşan, ince sesli, yavaş konuşan" şeklinde, sesine göre tarif ederler.
8. Konuşmaları dikkatle dinlerler, söylenenleri yıllar sonra kolayca hatırlarlar.
9. Gürültüden çabuk etkilenirler. Gürültülü ortamda ders çalışamazlar. Zihin dağıtıcı sesler, konsantrasyonlarını bozar.
10. Kendilerine soru yöneltildiğinde sesli düşünürler ve konuşarak konuları hatırlamaya çalışırlar.

İşitsel zihne sahip öğrenciler, dersi en iyi, öğretmeni dinleyerek öğrenirler.

DUYGUSAL VE DOKUNSAL BEYİNLER
Varlıkları dokunarak daha iyi algılayan ve çevrelerini hisleriyle daha iyi öğrenenlere "dokunsal beyinli insanlar" diyoruz. Yaşanan olaylar, onların his dünyasında önemli ölçüde yer tutar. Dokunsal zihinlilerin belli başlı özellikleri şöyle sıralanabilir:
1. İnsanlarla iletişim kurarken dokunma duyularını kullanırlar, konuşmaktan hoşlanmazlar.
2. Eşyayı dokunarak tanımaya çalışırlar. Bir şeye dokunmadan, onun hakkında karar vermek istemezler.
3. Okumaya başlamadan önce kitaba dokunarak onu tanımaya çalışırlar. Kitap okurken parmaklarıyla satırları takip ederler.
4. Öğrenme esnasında dokunma duygularım aktif bir şekilde kullanırlar.
5. Oturdukları sandalyenin sertliği, masanın yüksekliği ve okudukları kitabın ağırlığı, onlar için önemlidir, dikkatlerini çeker.
6. Sesli ve hareketli bir ortamda ders çalışırlar. Kitap okurken ellerini bir yere sürer, ayaklarını sallarlar. Kalemi parmakları arasında çevirirler.
7. Not tutarak daha kolay öğrenirler. Not tutarken kalemin sertliğini, kalem ucunun kâğıda temasını hissederler. Bu his, onlarda birtakım duyguların oluşmasını sağlar.
Dokunsal öğrenciler not tutarak daha iyi öğrenirler.(*)

Bu genel özelliklerin yanı sıra bazen çocuklarda hem görsel hem işitsel hem de dokunsal özellikler bir arada bulunabilmektedir. Ancak bu hislerden biri ağır basabiliyor... Anne baba ve öğretmenin çocukları bu yönleriyle iyi analiz etmesi, ders anlatırken çocukların verimli öğrenme biçimlerini dikkate alması gerekir. Çocukların bu özellikleri tanındığı takdirde, onlara bilgiyi daha uygun yöntemlerle anlatmak ve aktarmak mümkündür. Aksi hâlde metot yanlışları uygulanır ve çocukların neden başarılı olamadıkları bir türlü anlaşılamaz.
Öğrenciler iyi gözlemlenerek mülakat ve testlerle analiz edilmeli ve baskın özellikleriyle tanınmalı, onların özelliklerine uygun öğretim metotları bulunmalıdır.

1. Görsel öğrenci, daha çok, görerek öğrenir. Düzenli ve planlıdır.
2. İşitsel öğrenci, dersi en iyi, öğretmenden ve derste öğrenir. Konuşmak ve arkadaşından dinlemek de onun için bir öğrenme biçimidir.
3. Dokunsal öğrenci, her şeye dokunmak, yoklamak, denemek ister.
4. Kinestetik öğrenci, çoğu zaman yerinde duramaz. O gezip dolaşmak, hareket etmek ister. Daha çok, gezerek, yaparak, araştırarak öğrenir.



Cevapla