Tema'dan 2/B Kampanyası! (Toprağına Sahip Çık !)
Tema'dan 2/B Kampanyası! (Toprağına Sahip Çık !)
TEMA, ORMAN HAFTASINDA TBMM’NE SESLENİYOR:
Tekrar 2/B’ler Yaşanmaması İçin Yasal Önlem Alınsın
2/B Arazileri Satılmasın, Ecrimisil Alınsın (*)
Dünyanın en önemli yenilenebilir doğal kaynaklarından biri olan ormanlara gerekli önemin verilmediğini gören Avrupa Tarım Federasyonu (CEA); 21 Mart gününü Kuzey yarım küresinde ilkbaharın, Güney yarım küresinde de sonbaharın başlangıç günü olarak kabul etmiş ve Birleşmiş Milletler Gıda Örgütü (FAO) kanalı ile bunun bütün dünya ülkelerine tavsiye edilmesini sağlamıştır. O günden bu yana 21 Mart, “Dünya Ormancılık Günü”, 21 Mart’ı içerisine alan hafta da “Orman Haftası” olarak kutlanmaktadır. Ülkemiz bu uygulamaya 1975 yılında dahil olmuştur. Birçok ülkede kutlanmakta olan Dünya Ormancılık Günü'nün başlıca amacı; Ormanların korunması, geliştirilmesi ve iyi bir şekilde işletilmesinin önemi ile çok yönlü faydaların, çeşitli yayın organları aracılığı ile halka duyurulması ve bu yöndeki ilgisinin arttırılması şeklinde özetlenebilir.
“2B” İşgal Edilen Orman Alanlarının Devlet Eliyle Orman Dışına Çıkarılmasıdır
TEMA Vakfı, giderek ekolojik, ekonomik ve toplumsal bir soruna dönüşen konunun çözülmesi gerektiğine inanmaktadır. Çünkü; son 23 yılda toplam 4 milyon 850 bin dönüm (485.000 hektar) orman alanı, “bilim ve fen bakımından orman alanı olma özelliğini yitirdiği gerekçesi ile orman dışına çıkarılmıştır. Birileri ormanları işgal etmiş, yakmış, kesmiş, üzerlerine binalar inşa etmiş sonra da yasaların arkasına sığınılarak “bu orman bilim ve fen bakımından artık orman değil” denmiştir. Bu nedenle belki de en doğru 2/B tanımı: “2B işgal edilen orman alanlarının devlet eliyle orman dışına çıkarılmasıdır” olacaktır. [/size]
2B sorununun tekrar karşılaşılmaması için, öncelikle ve 2B oluşumuna sebep olan Anayasa’nın 169 ve 170’nci maddeleri ile Orman Kanunu’nda yer alan olumsuz düzenlemeler derhal geçiçi maddelere alınmalı ve sorunun çözümü için yeterli süre sonrasında kendiliğinden ortadan kalkacak şekilde bir düzenlemeye gidilmelidir ve işgal alanlarında ecrimisil uygulanmasına derhal başlanmalı ve hazine zararı önlenmelidir
Yerleşim alanı haline dönüşen yerler suçluyu özendirmeyecek şekilde yapılacak kentsel dönüşüm planlarına göre tasfiye edilmelidir.
Tarım ve mera alanları orman köylülerinin ekonomik güçleri dikkate alınarak makul bir bedel karşılığında kullandırılmalıdır.
Yeni işgalleri özendireceğinden orman niteliğini kaybetme tarihi olan 31.12 1981 tarihi asla değiştirilmemelidir.
1981 yılından sonra orman yasalarına aykırı olarak orman içinde ortaya çıkan yapılaşmalar derhal boşaltılmalıdır.
Funda ve makiliklerin orman dışına çıkarılmasına ilişkin düzenlemeler tamamen yürürlülükten kaldırılmalıdır.
1981 yılından önce orman niteliğini kaybeden alanlar henüz kadastrosu tamamlanmamış ormanlarda sıkı koşullara bağlanarak sadece bir kez yapılmalı ve sonucunda bu konudaki düzenlemeler de tamamen yürürlülükten kaldırılmalıdır.[/i]
Orman köylerinde toplumsal barışı bozacak ve orman köylüsünü ciddi bir gelir kaynağından mahrum edecek düzenlemelerden vazgeçilmeli, geçmişteki tecrübelerden ders alınmalı orman üretim işlerinin öncelikle köy tüzel kişiliklerine, kooperatiflerine veya köylülere verilmesi gerçeği unutulmamalıdır.Orman suçları ile ilgili düzenlemelerden mutlaka vazgeçilmelidir. Bu düzenlemelerin Türkiye Cumhuriyeti Anayasalarına neden girmiş olduğu asla unutulmamalıdır.
TEMA Milli Ağaçlandırma Seferberliği’nin de Takipçisi ve Destekçisi Olacaktır
TEMA Vakfı halkımız adına 2/B orman arazilerinin satışının engellenmesi ve yeniden yaşanmaması adına gerekli tedbirlerin alınması için mücadelesine devam ederken, Çevre ve Orman Bakanlığınca, 4122 sayılı Milli Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberlik Kanununa dayanılarak hazırlanan ve 2008 - 2012 yılları arasında uygulanacak “Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberliği Eylem Plânı” nın da takipçisi ve destekçisi olacaktır. Eylem Planı, TEMA Uzmanlarınca incelenerek bazı eksikliklerin giderilmesi kaydıyla olumlu yönde değerlendirilmiştir.
Temel amacı küresel iklim değişikliğinin önlenmesi olan Eylem Planı’nda göz önünde bulundurulması gerekenler en özet haliyle şöyledir. Çalışmalar, mutlaka mülkiyet vb sorunu olmayan alanlarda yapılmalı, ülkemizde tamamı doğal olan mera alanlarından ağaçlandırma için istifade edilmesi kesinlikle ve kesinlikle düşünülmemelidir. Ayrıca, ağaçlandırma ve erozyon kontrolü çalışmaları, yetişme ortamı koşullarının ayrıntılı olarak etüd edilmesi ve proje hazırlanması işlerinin mutlaka etüd proje mühendislerince yapılması, eğer etüd ve proje çalışmaları hizmet alımları ile gerçekleştirilecek ise, bunların mutlaka uzman, deneyimli kişilere yaptırılmasına önem verilmesi, yeterli sayıda bulunmaması durumunda ise uygun nitelikteki mühendislerin özel eğitime alınması gereklidir. Kullanılacak fidanların yetiştirilmesi amacıyla mevcut fidanlıklar gözden geçirilmeli, fidanlık topraklarının ıslahı, fidan yetiştirilecek tohumların orijin ve transferlerine mutlak surette dikkat edilmesi, hedefe ulaşmak için mevcutlara ilave olarak kapatılan fidanlıkların yeniden faaliyete geçirilmesi veya yeni fidanlıkların kurulması gerekmektedir.
Orman, Yan Yana Gelmiş Ağaç Topluluğu mudur ?
Anayasa Mahkemesi tarafından ormanların zarar göreceği gerekçesiyle yürürlüğü iptal edilen, "Turizmi Teşvik Kanunu"nun yeniden Meclis’e gelmesi ise endişe vericidir. Yasada turizm amaçlı tahsis edilen orman alanlarında ağaç kesilmesi durumunda kesilen ağaç sayısının iki katı ağaç dikileceğinin ifade edilmesi ise, ormanı yan yana gelmiş ağaç topluluğu olarak gören zihniyetin ürünüdür. TEMA Vakfı olarak biliyoruz ki; küresel iklim rejiminin düzenleyicisi olan ormanlar, toprağı ve suyu koruyan en önemli doğal faktördür. Bu nedenle ne yangınlarla, ne amacı dışında kullanılarak ne de 2-B gibi yasal kılıflar altında orman alanlarımızın yok edilmesine izin veremeyiz.
İnsan Eliyle Oluşturulan Orman, Doğal Ormanın Yerini Tutamaz
Avrupa Birliği’nin ormanlarının % 1’i doğal orman iken, ülkemizde bu rakam % 93’tür. Doğal ormanlarda yüzlerce tür ağaç, bitki, hayvan birarada uyum içinde yaşayan bir ekosistemi oluşturur. Ve insan eliyle oluşturulan hiçbir orman, asla doğal olanın yerini tutamaz. Bunu bilerek doğal ormanlarımıza sahip çıkalım ve yeni ormanların oluşması için gerçekleştirilen çalışmalara destek verelim.
21 Mart Dünya Ormancılık Günü ve Orman Haftası dolayısıyla ormanlarımızın korunması ile ilgili olarak her platformda mücadelemizi sürdüreceğimiz bir kez daha kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Toprağına Sahip Çık !
Konuyu uzun süredir paylaşmayı planlıyordum fakat 21 Mart dolayısıyla bugünün daha uygun olacağını düşündüm.Uzun süredir zaten Tema teşkilatındayım.Sizde üye formunu doldurup gönüllü olarak başvuru yapabilirsiniz.Yeni dönemde birçok çalışma daha var.Conta hareketi ve 2/B arazileri projesi bunlardan sadece ikisi.Yaş sınırı yok.Fidan,Meşe ve Çelenk bağışlarında bulunabilirsiniz.Anasayfadaki 'Gönüllülük Formu'nu doldurup gönüllü de olabilirsiniz.Bunun için 5ytl ücret alınıyor fakat 25 yaşına kadar 1 kere ondan sonrası için 15 ytl verip birdaha hiç ücret vermiyorsunuz.
(*)ECRİMİSİL: Bir malın sahibinin rızası dışında ve onun bu malı kullanmakla bir zarara uğrayıp uğramayacağı sözkonusu olmaksızın bu maldan, işgal tasarruf veya her ne şekilde olursa olsun yararlanması sebebiyle fuzuli şagil tarafından ödenen veya idarece talep edilen tazminattır.
LİNKİ GÖREBİLMEK İÇİN LÜTFEN KAYIT OL VEYA GİRİŞ YAP! adresinden gerekli bilgilere de ulaşabilirsiniz.
LİNKİ GÖREBİLMEK İÇİN LÜTFEN KAYIT OL VEYA GİRİŞ YAP!
LİNKİ GÖREBİLMEK İÇİN LÜTFEN KAYIT OL VEYA GİRİŞ YAP!
LİNKİ GÖREBİLMEK İÇİN LÜTFEN KAYIT OL VEYA GİRİŞ YAP!
Yukarıdaki linke tıklayıp ;5 saniyenizi harcayıp,büyük bir kampanya olan 2/B Kampanyasına katkıda bulunabilirsiniz.[/align]
Tekrar 2/B’ler Yaşanmaması İçin Yasal Önlem Alınsın
2/B Arazileri Satılmasın, Ecrimisil Alınsın (*)
Dünyanın en önemli yenilenebilir doğal kaynaklarından biri olan ormanlara gerekli önemin verilmediğini gören Avrupa Tarım Federasyonu (CEA); 21 Mart gününü Kuzey yarım küresinde ilkbaharın, Güney yarım küresinde de sonbaharın başlangıç günü olarak kabul etmiş ve Birleşmiş Milletler Gıda Örgütü (FAO) kanalı ile bunun bütün dünya ülkelerine tavsiye edilmesini sağlamıştır. O günden bu yana 21 Mart, “Dünya Ormancılık Günü”, 21 Mart’ı içerisine alan hafta da “Orman Haftası” olarak kutlanmaktadır. Ülkemiz bu uygulamaya 1975 yılında dahil olmuştur. Birçok ülkede kutlanmakta olan Dünya Ormancılık Günü'nün başlıca amacı; Ormanların korunması, geliştirilmesi ve iyi bir şekilde işletilmesinin önemi ile çok yönlü faydaların, çeşitli yayın organları aracılığı ile halka duyurulması ve bu yöndeki ilgisinin arttırılması şeklinde özetlenebilir.
TEMA Vakfı olarak, 21 Mart Dünya Ormancılık Günü ve Orman Haftası dolayısıyla tekrar 2/B’lerin yaşanmaması için gerekli yasal düzenlemelerin bir an önce yapılması ve 2/B arazilerinin satışından vazgeçilerek “Ecrimisil” uygulamasına geçilmesi adına hükümete çağrıda bulunuyoruz. Bu amaçla Ekim 2007’de “Bir İmzaya karşı Bir Milyon İmza Kampanyası”nı başlattık. 6 ay gibi kısa bir sürede geleceğimizin altına imza atanların sayısı bir milyonu geçti. Bu vesile ile TEMA Vakfı olarak, 21 Mart Ormancılık Günü ve Haftası’nı, ülkesinin geleceğine imza atan, topraklarına el koyan Gönüllülerimiz ve Destekçilerimiz ile birlikte kutluyor, toplanan imzaların en kısa süre içinde TEMA Yöneticileri ve Gönüllüleri tarafından TBMM Başkanı’na teslim edileceğini kamuoyu ile paylaşıyoruz.
“2B” İşgal Edilen Orman Alanlarının Devlet Eliyle Orman Dışına Çıkarılmasıdır
TEMA Vakfı, giderek ekolojik, ekonomik ve toplumsal bir soruna dönüşen konunun çözülmesi gerektiğine inanmaktadır. Çünkü; son 23 yılda toplam 4 milyon 850 bin dönüm (485.000 hektar) orman alanı, “bilim ve fen bakımından orman alanı olma özelliğini yitirdiği gerekçesi ile orman dışına çıkarılmıştır. Birileri ormanları işgal etmiş, yakmış, kesmiş, üzerlerine binalar inşa etmiş sonra da yasaların arkasına sığınılarak “bu orman bilim ve fen bakımından artık orman değil” denmiştir. Bu nedenle belki de en doğru 2/B tanımı: “2B işgal edilen orman alanlarının devlet eliyle orman dışına çıkarılmasıdır” olacaktır. [/size]
2B sorununun tekrar karşılaşılmaması için, öncelikle ve 2B oluşumuna sebep olan Anayasa’nın 169 ve 170’nci maddeleri ile Orman Kanunu’nda yer alan olumsuz düzenlemeler derhal geçiçi maddelere alınmalı ve sorunun çözümü için yeterli süre sonrasında kendiliğinden ortadan kalkacak şekilde bir düzenlemeye gidilmelidir ve işgal alanlarında ecrimisil uygulanmasına derhal başlanmalı ve hazine zararı önlenmelidir
Yerleşim alanı haline dönüşen yerler suçluyu özendirmeyecek şekilde yapılacak kentsel dönüşüm planlarına göre tasfiye edilmelidir.
Tarım ve mera alanları orman köylülerinin ekonomik güçleri dikkate alınarak makul bir bedel karşılığında kullandırılmalıdır.
Yeni işgalleri özendireceğinden orman niteliğini kaybetme tarihi olan 31.12 1981 tarihi asla değiştirilmemelidir.
1981 yılından sonra orman yasalarına aykırı olarak orman içinde ortaya çıkan yapılaşmalar derhal boşaltılmalıdır.
Funda ve makiliklerin orman dışına çıkarılmasına ilişkin düzenlemeler tamamen yürürlülükten kaldırılmalıdır.
1981 yılından önce orman niteliğini kaybeden alanlar henüz kadastrosu tamamlanmamış ormanlarda sıkı koşullara bağlanarak sadece bir kez yapılmalı ve sonucunda bu konudaki düzenlemeler de tamamen yürürlülükten kaldırılmalıdır.[/i]
Orman köylerinde toplumsal barışı bozacak ve orman köylüsünü ciddi bir gelir kaynağından mahrum edecek düzenlemelerden vazgeçilmeli, geçmişteki tecrübelerden ders alınmalı orman üretim işlerinin öncelikle köy tüzel kişiliklerine, kooperatiflerine veya köylülere verilmesi gerçeği unutulmamalıdır.Orman suçları ile ilgili düzenlemelerden mutlaka vazgeçilmelidir. Bu düzenlemelerin Türkiye Cumhuriyeti Anayasalarına neden girmiş olduğu asla unutulmamalıdır.
TEMA Milli Ağaçlandırma Seferberliği’nin de Takipçisi ve Destekçisi Olacaktır
TEMA Vakfı halkımız adına 2/B orman arazilerinin satışının engellenmesi ve yeniden yaşanmaması adına gerekli tedbirlerin alınması için mücadelesine devam ederken, Çevre ve Orman Bakanlığınca, 4122 sayılı Milli Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberlik Kanununa dayanılarak hazırlanan ve 2008 - 2012 yılları arasında uygulanacak “Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberliği Eylem Plânı” nın da takipçisi ve destekçisi olacaktır. Eylem Planı, TEMA Uzmanlarınca incelenerek bazı eksikliklerin giderilmesi kaydıyla olumlu yönde değerlendirilmiştir.
Temel amacı küresel iklim değişikliğinin önlenmesi olan Eylem Planı’nda göz önünde bulundurulması gerekenler en özet haliyle şöyledir. Çalışmalar, mutlaka mülkiyet vb sorunu olmayan alanlarda yapılmalı, ülkemizde tamamı doğal olan mera alanlarından ağaçlandırma için istifade edilmesi kesinlikle ve kesinlikle düşünülmemelidir. Ayrıca, ağaçlandırma ve erozyon kontrolü çalışmaları, yetişme ortamı koşullarının ayrıntılı olarak etüd edilmesi ve proje hazırlanması işlerinin mutlaka etüd proje mühendislerince yapılması, eğer etüd ve proje çalışmaları hizmet alımları ile gerçekleştirilecek ise, bunların mutlaka uzman, deneyimli kişilere yaptırılmasına önem verilmesi, yeterli sayıda bulunmaması durumunda ise uygun nitelikteki mühendislerin özel eğitime alınması gereklidir. Kullanılacak fidanların yetiştirilmesi amacıyla mevcut fidanlıklar gözden geçirilmeli, fidanlık topraklarının ıslahı, fidan yetiştirilecek tohumların orijin ve transferlerine mutlak surette dikkat edilmesi, hedefe ulaşmak için mevcutlara ilave olarak kapatılan fidanlıkların yeniden faaliyete geçirilmesi veya yeni fidanlıkların kurulması gerekmektedir.
Orman, Yan Yana Gelmiş Ağaç Topluluğu mudur ?
Anayasa Mahkemesi tarafından ormanların zarar göreceği gerekçesiyle yürürlüğü iptal edilen, "Turizmi Teşvik Kanunu"nun yeniden Meclis’e gelmesi ise endişe vericidir. Yasada turizm amaçlı tahsis edilen orman alanlarında ağaç kesilmesi durumunda kesilen ağaç sayısının iki katı ağaç dikileceğinin ifade edilmesi ise, ormanı yan yana gelmiş ağaç topluluğu olarak gören zihniyetin ürünüdür. TEMA Vakfı olarak biliyoruz ki; küresel iklim rejiminin düzenleyicisi olan ormanlar, toprağı ve suyu koruyan en önemli doğal faktördür. Bu nedenle ne yangınlarla, ne amacı dışında kullanılarak ne de 2-B gibi yasal kılıflar altında orman alanlarımızın yok edilmesine izin veremeyiz.
İnsan Eliyle Oluşturulan Orman, Doğal Ormanın Yerini Tutamaz
Avrupa Birliği’nin ormanlarının % 1’i doğal orman iken, ülkemizde bu rakam % 93’tür. Doğal ormanlarda yüzlerce tür ağaç, bitki, hayvan birarada uyum içinde yaşayan bir ekosistemi oluşturur. Ve insan eliyle oluşturulan hiçbir orman, asla doğal olanın yerini tutamaz. Bunu bilerek doğal ormanlarımıza sahip çıkalım ve yeni ormanların oluşması için gerçekleştirilen çalışmalara destek verelim.
21 Mart Dünya Ormancılık Günü ve Orman Haftası dolayısıyla ormanlarımızın korunması ile ilgili olarak her platformda mücadelemizi sürdüreceğimiz bir kez daha kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Toprağına Sahip Çık !
Konuyu uzun süredir paylaşmayı planlıyordum fakat 21 Mart dolayısıyla bugünün daha uygun olacağını düşündüm.Uzun süredir zaten Tema teşkilatındayım.Sizde üye formunu doldurup gönüllü olarak başvuru yapabilirsiniz.Yeni dönemde birçok çalışma daha var.Conta hareketi ve 2/B arazileri projesi bunlardan sadece ikisi.Yaş sınırı yok.Fidan,Meşe ve Çelenk bağışlarında bulunabilirsiniz.Anasayfadaki 'Gönüllülük Formu'nu doldurup gönüllü de olabilirsiniz.Bunun için 5ytl ücret alınıyor fakat 25 yaşına kadar 1 kere ondan sonrası için 15 ytl verip birdaha hiç ücret vermiyorsunuz.
(*)ECRİMİSİL: Bir malın sahibinin rızası dışında ve onun bu malı kullanmakla bir zarara uğrayıp uğramayacağı sözkonusu olmaksızın bu maldan, işgal tasarruf veya her ne şekilde olursa olsun yararlanması sebebiyle fuzuli şagil tarafından ödenen veya idarece talep edilen tazminattır.
LİNKİ GÖREBİLMEK İÇİN LÜTFEN KAYIT OL VEYA GİRİŞ YAP! adresinden gerekli bilgilere de ulaşabilirsiniz.
LİNKİ GÖREBİLMEK İÇİN LÜTFEN KAYIT OL VEYA GİRİŞ YAP!
LİNKİ GÖREBİLMEK İÇİN LÜTFEN KAYIT OL VEYA GİRİŞ YAP!
LİNKİ GÖREBİLMEK İÇİN LÜTFEN KAYIT OL VEYA GİRİŞ YAP!
Yukarıdaki linke tıklayıp ;5 saniyenizi harcayıp,büyük bir kampanya olan 2/B Kampanyasına katkıda bulunabilirsiniz.[/align]