Yalancı Bahar

Cevapla
Kullanıcı avatarı
BHR
Bölüm Yetkilisi
Bölüm Yetkilisi
Mesajlar: 467
Kayıt: 09 Nis 2009 [ 21:49 ]

Yalancı Bahar

Mesaj gönderen BHR »

Kaç baharı gerçek sanıp kandık söylesenize...
Kaçına "Nihayet" hasretle kucak açtık ve ka çında yanıldık...
Kaç kez ayaz vurmuş dallarımızda filizlerimiz sön dü.
Yine de uslanmadık.
Yine geveze bir dosta sırlarımızı açar gibi açıldık yalancı bahara...
Yine yanıldık. Peşinden bastıran tipiyle ayıldık.
Ne yapalım ki, dalında patlamayı bekleyen bir to murcuk gibi susamıştık ilk yaza... Kaç zaman olmuştu kendimizi güneşin kollarına bırakıp, ormanda yayılan ke kik kokularıyla sarhoş olmayalı...
Tahmin ediyorduk, üze rimize katran rengi bir kafes gibi çöken bulutların ardın da güneşin gülümsediğini...
Daha ilk ışınları deler delmez kafesi, açtık iştahla ruhumu zun pencerelerini...
Bahar öyle kolay gelmezdi as lında; biliyorduk; yanlış baharlar da az mı ayaz yemiştik.
Kaçımız mart güneşine aldanıp açılmış ve kara kafesin ağına düşmüştü yeniden...
Bahar, ilan-ı aşk mevsimiydi; astık aşklarımızı ilan panolarına, sevdalar yasakken daha...
Bahar, barışın mevsimiydi; müjdeledik barışı, silahlar konu şurken hâlâ...
Söyledik, ancak yazın söylene cekleri, güneş henüz toprağı ısıtmamışken... cemreler düşmemiş ken ilkyazın koynuna...
Yalanmış meğer bahar; daha vakti değilmiş, aşkın da barışın da...
Güneşe kananlar, yazı beklerken bahardan oldular; kesildi sesi soluğu, erken öten horozların...
İyisi mi itirafçı olalım; biliyorduk "İşte bahar" derken, ardından gelecek ayazı...
"Yalan bu çıkma" de mişti temkinliler, tedbirli ler, "çıkarken üstüne kalın bir şey al"anlar, "başına bir iş gelmesin"den ürkenler...
Ama bahar, olanca işvesiyle sokağa çağırıyordu.
Aşk, ilan panosuna asıl mayı bekliyordu, barış bir kuş gagasında müjdelenmeyi...
"Erken mi geç mi" he sabına gelmezdi ikisi de... Peşlerine düşülmeli, ilan edilmeli, müjdelenmeliydiler.
Güneşi görür görmez seranada ve barış türküleri ne başladık. Vakti gelme den açıldık, geç kalmadan davranma telaşında...
Erkenmiş.
Kursağımızda kaldı ba har sevinçleri...
Erken öten horozlar, erken açmış çiçekler, erken doğmuş bebekler gibi kesildik, solduk, öldük.
Yine tedbirliler ulaşacak salimen yaza; biz yakalandık, zalim ayaza...

* * *

Ama itirafçı olsak da pişman olmadık.
Az da olsa ısındık hiç olmazsa... Vakitsiz de olsa söyledik, söylenmesi gerekeni...
"Bahar yalan mıymış gerçek mi" dinlemedik. Güneşin ilk dokunuşuyla haber verelim dedik, ardından gelecek müjdeyi...
Aşk için erkendi belki; barış henüz uzak...
...ama ikisi de gelecekti nasılsa sonunda...
Hep bildik ki, habercisidir yalancı bahar, sahicisinin...
Bazen vaat, hediyeden de kıymetlidir.
Kesilmeyi göze alıp erken ötmek yeğdir çoğu zaman, susup doğru zamanı kollamaktan...
Sonunda olan yalana kananlara olur, onlar müjdeledikleri şeyi göremeden giderler.
Lakin çoğu buna gönüllüdür.
Güneşe en erken onlar dokunmuşlardır, elbet en erken ya nan onlar olacaktır.
Belki "İkinci Bahar"ı yaşayanlar bilir kıymetlerini...



CAN DÜNDAR



Cevapla