Bir MasaL

Aşk ve sevgi ile ilgili herşey....
Cevapla
Kullanıcı avatarı
prensess
Fanatik Üye
Fanatik Üye
Mesajlar: 1082
Kayıt: 02 Nis 2007 [ 18:56 ]

Bir MasaL

Mesaj gönderen prensess »

MURATHAN MUNGAN'DAN BİR MASAL . .

Yuzyillar once yuzyil uyuyan bir -prenses- varmis ,bir buyucunun zulmunun esaretinde kimbilir belki olabilecek bir uyanisi beklemis yuzyil boyunca.

Iste o masal;

Her masalin ,her soylencenin uzun uykusunda bir uyanma vakti vardir.Ve o gelmeden girisilen her eylem bir seruven yalnizligi olarak kalir.Oyle anilir.

Ve yuzyil sonra vadesi erisip bir prens cikmis ortaya.Masalin ve yuzyilin kendisine verdigi bu gorevi seve seve ustlenmis; zaten uyuyan guzel hakkinda yuzyildir soylenegelenlerin etkisinde daha onu gormeden deliler gibi tutulmus ona.Kendisine verilmis misyona mi,uyuyan guzele mi asik oldugunu ayiredemeyecek kadar toymus o zamanlar. Boylelikle ayranligin ,sevginin,sevdanin, askin,cinselligi n ve beraberligin bir kulak dolgunlugu oldugunu birkez daha goruyoruz "Bizim"sandigimiz bircok duygunun,dusuncenin ,degerin ve dogrunun icimize usul usul islenmis bir kulak dolgunlugu oldugunu...
Ve prens dudaklarinda yuzyildir beklettigi opucuguyle birlikte saraya dogru yollandi.

Masalina kahraman olma zamani gelmisti.

Prensesin odasina geldi.Prenses uykusunun icersinde batik bir gemi gibi gizemliydi.Uykusuyl a butunlenmis guzelligine, efsanesinin guzellestirdigi yuzune uzun uzun bakti Prens.Cok uzaktan ,cok uzaklardan,tam yuzyil sonrasindan bakti.
Sonra kararini verdi:

Aradan yuzyil gecse de uyandirmayacakti onu.

O gun gelse de.

Uyandirdiginda bu sevdanin,bu buyunun,bu tilsimin bozulacagini biliyordu cunku; bir bakis,birkac soz,bir dokunus herseyi bozacakti.Sevmek suskunluktu, sevmek kesin sessizlikti, sevmek uzaklikti,sevmek dokunamamak, erisememek, sevisememekti.
Ya da yuzyildir boyle ogretilmisti sevmek.

Gozlerini acar acmaz ,yuzyildir gordugu duslerin animsayamadiklarind an ve o duslerin tumunden,siziya benzer bir duygu olacakti kalakalmis olan. Biliyordu bu sizi hep olacakti.Kaldi ki,o duslerin tumune egemen olan ortak motifler,zaman zaman,yani yasadikca;yasamini, iliskilerini yoklayacakti elbet. O duslerin tumu animsanmak icindi.Sonsuz bir animsayisti hersey;animsayis ve unutus.Omrunun bundan sonrasi duslerinde gorduklerini yasamakla gececekti.Insan uzun uykulardan sonra yalvac bir yalnizliga uyaniyor.

Aradan yuzyil gectikten sonra hicbir uyanis mutlu olamaz.

Benim icin artik cok gec kalmis bir sevgi bu,ben seversem yuzyil oncesinin sevgisiyle sevecegim,o severse, beni uzerinden yuzyil gecmis bir sevgiyle sevecek.Aramizda kac takvimin uzakligi duruyor.Bir opucuk,yalnizca bir opucuk bu uzakligi kapatmaya yeter mi?

Sevgi,
Zehirli bir dusun,buyulu sozcugu...
Ote yandan sevmek goze almakti,sonuna dek gitmekti,gidebilmek yurekliligiydi. Biliyordu prenses uykusundan uyandiginda, ya da uyanir uyanmaz onu eskisi kadar sevmeyecekti. Cunku sevmek sessiz ve tek basina birseydi.Sevmek yalnizliktir. Onu eskisi kadar sevemeyeceginden korkuyordu.Onu uyandirmaktan korkuyordu.
Eskisi kadar sevemeyecekti, belki de hic sevemeyecekti. Cunku arada o orman, o karanlik,o gecit vermez,o giz olmayacakti artik.Iste odasinda duruyordu.

Duman inceliginde bir bosluk dolaniyordu yuregini.

Arada ne ormanin, ne de yuzyilin karanligi olmadan onu nasil sevebilirdi? Bu kadar buyuk sorumlulugu yuklenebilirmiydi? Sevmenin zahmetini,birlikte omuzlanacak olan zahmeti yuklenebilirmiydi?
Paylasmaya,tartisma ya,ozveriye, anlayisa gereksinen iki kisilik iliskiyi
gogusleyebilir, goturebilirmiydi ?
Sevmek imkansizlikti.

Kendimizde besledigimiz, kendimizde buyuttugumuz, kendimizde sakli duran bir seydir sevmek.O hep bizdedir,bizledir, usul usul biriktiririz onu,icimizde yigili durur.Ve gunun birinde ansizin karsimiza biri ciktiginda saniriz ki icimizden bosaliveren butun bu duygulari o tasimistir bize.


Sevmek,kendi kendimizi buyulemektir; kendi kendimize yaptigimiz buyu.
Oysa yeniden baslayacaktir arayislar,pismanliklar,yanilgilar. Hersey "tamamlanmak" icindir.Cogu kez olumun tamamlayici ellerine dek ayni umut, ayni arayis,ayni cirpinis ve ayni perisanlikla surukleniriz.
Gozumuz arkada kalmistir.

Ansizin anladi ki uyuyan guzelin kendisini degil,masalini seviyordu Prens.
Masalin bittigi yerde hayat baslar.





MURATHAN MUNGAN



Cevapla