Uçurumdaki gözyaşı

Aşk ve sevgi ile ilgili herşey....
Cevapla
Kullanıcı avatarı
dream05
Aktif Üye
Aktif Üye
Mesajlar: 38
Kayıt: 03 Ara 2006 [ 01:14 ]

Uçurumdaki gözyaşı

Mesaj gönderen dream05 »

Yolun sonundaki kulübeden sağa dönerek patikaya tırmanan adam, tıkanan nefesini öksürerek açmaya çalışırken bir yandan da terini siliyor, sol eli belinde, sağ eliyle gözüne siper yapıp, güneşin parladığı tepeye doğru bin bir umutla bakıyor, dalıyor düşünüyor; tepede süzülen martıların sesleri cinayet gibi! Tüm güzelliği bozuyor, futursuzca, martıların ecdadı .....yor, hareketli kasvetli kara bulutlara da bi küfür savruldukdan sonra baston gibi dal parcasını destek ederek yola devam ediyor. Uyuz bi köpek, havlayarak koşuyor. Hassiktir tam da zamanı diyerek, bir iki taş fırlatıyor korkarak. Çetin ceviz olduğunu anlayan köpek, kuyruğunu pısıp farklı bir yöne doğru giderek adamı rahatlatıyor.

Aklına çocukluk günlerindeki sekerek koşması, zıplayarak atlaması, düşmesi , kalkması geliyor, iç geçiriyor...Satmışım anasını; (yolun) yarısındayız ömrün , tükeniyor yavaş yavaş. Enerji azalmış, çeviklik azalmış, nefes daralmış, kıç baş, kilo nebilim yok işte. Tıslayarak, yolun taşlarını savurarak devam etmeye çalışıyor,rahvanca. Hafiften bi türkü mırıldanıyor:

Şu dağların yükseğine erseler

Lale sümbül mor menevşe derseler,

Bir güzeli bir çirkine verseler,

Güzel ağlar çirkin güler bir zaman.....



Bu ne ya, nerden takıldı bu türkü de, diye hayıflanıyor.

Bir zaman ....ah bir zaman ,zamanın bol, heyecanın çok, gençliğin fena sayılmaz olduğu günler, diye düşünüyor... cıgarasının savrulan külü gözüne kaçıyor; tam da sırası. Yaşarırken gözleri külden, iyice melülleşip biraz da ağlamaklı oluyor. Aahhhhhhh zaman geçmiş, zaman eski zaman, kötü, köralasıca zaman . İlacı olacaktı her şeyin, diye sesli sesli düşünüyor. Ne ilaç oldu ne bişi. Zamana yenik düştüm, diye bağırıyo. Sanki martılara, kuşlara, köpeğe, böceklere havaya suya: Tükenmişliğin sıkıntısı....Ağlamaya başlıyor ciddi ciddi. Hüngür hüngür. Yürüyüşten vazgeçerek olduğu yere çöküyor, bağdaş kurmuş, sırtı tepeye dönük, geldiği yöne; aşağıdaki hayata, ufka, toprağa. Belli belirsiz her yöne bakıyor. Elinde kırık bir dal parçası, toprağı delercesine bıçak gibi saplamaya başlıyor, dalın kırılması iyice sinirlendiriyor, yumrukluyor toprağı. Hıçkırıklar öksürmelere karışıyor. Ceplerini karıştırıyor, bulamamış gibi yapıp biraz daha arıyor sigara paketini. Sanki zaman kazanacak. Zamana ihtiyacım vardı, diyor belli belirsiz. Yakmıyor, ağzında dolandırıyor. Gözyaşları bardaktan boşanırcasına artık. Bağırıp çağırmayı da kesiyor. Kesik kesik, içli içli, yanık yanık, özenerek ağlıyor. Hep hakkını vermek istediği gibi yaptığı işlerin ;daha iyi ağlıyor. Bitmemeliydi, diyor sessizce. Doğanın güzelliği birden duygularını depreştiriyor; bitmemeliydi, diyor. Kararını gözden geçirme isteği geliyor aklına, vazgeçiyor. Dönmemesi gereken bir yerde,yapması gerekeni, istediğini istemediğini, istemediklerini, isteyip de yapamadıklarını, olmayanları olamayacakları aklından geçiriyor. Tekrar yola koyuluyor. Tepeye az kaldığını görerek gözleri ışıldıyor. Rahatlıyor. Bi sigara daha çıkarıp bitmemiş sigarasıyla yakıp, mutlu mutlu tüttürüyor.

Arkada bıraktıkları, en değerli varlıkları, sevdikleri sevemedikleri, sevenler sevmeyenler, küllenen aşklar, kor gibi yanmış sessiz sevdaları geliyor. Nefret duyguları kabarıyor. Vazgeçiyor düşünmekten.....Zaten düşünüldü, tartışıldı...Başa dönmenin imkanı yok, zaten dönülse de değişen bir şey yok ...Sonuç belli, diyerek kalan yolunu bitirmeye koyuluyor.

Aşağıdaki manzara zaten bildik, ürpertici. Kayalar dik, yüksek, gri, soğuk. Rüzgarın sesi dalga sesleri ile karışmış, yosun kokusu, tuz kokusu ferahlıkla beraber çekiyor kendine. Altta yalçın kayalar .....Yırtıcı, korkucu, ezici. Bayıltıcı, can alıcı kayalar, kayalıklar. Hani tam, atlasan düşecek yerde durmakta. Yaşamın hangi noktasında, şarkının hangi mısrasında, şiirin hani kıtasında olduğunu düşünüyo. Masal mı, hikaye mi, film mi. Yaşadıkları, yaşattıkları, mutlu mutsuz ettikleri, hayalinden hızlı hızlı geçip gitmeye başlıyor. Bir daha gözden geçirmeli miydi yapacağı şeyi? Bir daha, bir daha.V Var mıydı son dakkada aklına gelen, gönlünde kalan, arkadan, "Aah keşke!" diyen...

Gözü arkada kalır mıydı.....Arkaya doğru baktı. Kimse yok; yalnızdı...yapayalnız .....yılları gibi...Boğazındaki düğüm daha da sıkmaya başladı. Aklına gelenler vardı...Gözyaşları inceden inceye süzülmeye, göz pınarları çağlamaya başladı. Anne diyebildi kısık sesiyle; anne, anacığım, diyebildi boşlukta yürürken.



Cevapla