Rahşan Gülşan "Göz göre göre ülkemizi taklit cenneti . ." HT

Köeş yazılarını ve makaleleri bu bölümümüzde paylaşabilirsiniz...
Cevapla
Kullanıcı avatarı
ShiftlesS
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi
Mesajlar: 1728
Kayıt: 22 May 2009 [ 20:01 ]

Rahşan Gülşan "Göz göre göre ülkemizi taklit cenneti . ." HT

Mesaj gönderen ShiftlesS »

Rahşan Gülşan
Göz göre göre ülkemizi taklit cenneti yapıyoruz
21.02.2010 03:38:16

GEÇEN hafta Tescilli Markalar Derneği Başkanı Vehbi Kahveci önemli bir açıklama yaptı. “5 yıldızlı otellerde satılan ürünlerin çoğu taklit. Güney şeridinde satılan taklit ürünlerin piyasa değeri 300 milyon doları aştı” dedi. Tabii biz hâlâ rejim tartışmaları içinde bir ülke olduğumuz için böyle konulara ayıracak
ne zaman ne enerji bulabiliyoruz! Bu nedenle kimse ilgilenmedi. Ama ülkemiz giderek bir taklit cenneti oluyor. Birilerinin hayatlarını ortaya koyup yarattıkları değerleri çalıp çırpıp üzerinden para kazanıyoruz. Üstelik bunu gizli saklı, merdiven altlarında filan da yapmıyoruz. Taklit ürünlerin üretildiği yerler de satıldığı yerler de apaçık ortada. Kimsenin kılını kıpırdattığı yok. Bodrum’da, Antalya’da, İstanbul’da onlarca önemli turistik kentte apaçık satıyoruz dükkânlarda. Telif hakkı, isim hakkı, insan hakkı umurumuzda değil. Ammaaaa, biri kalkıp baklavaya sahip olmaya çalışınca hemen deliriyoruz. Biri bizim markamızı taklit edince zıvanadan çıkıyoruz. Haklıyız tabii ama önce başkasının malına saygı duymayı öğrensek?


Kayahan işinin bir de Avrupa Müzik tarafı var

ÖNCEKİ gün yayınlanan Kayahan Abi’yi haklı bulduğum ve Avrupa Müzik arasındaki ihtilaf üzerine yazdığım yazının çıktığı sabah Avrupa Müzik sahibi Deniz Erdem
telefon etti. Kayahan Abi’nin telefonunun hemen ardından. Olayın taraflarına olan saygım ve tarafsızlığım adına açıklamanın en can alıcı bölümünü sizlerle
paylaşıyorum. “Sayın Kayahan Bey söz konusu satıştan sonra bu albümlerin kendisine ait olduğunu iddia ederek 2 aydır etrafta bizim kişisel durumumuzu ve şirketimizi zan altında bırakacak açıklamalarda bulunmaktadırlar ve bu yaptığı haksız ve hiçbir hukuki dayanağı olmayan bir durumdur. Kayahan Bey bu
albümlerin kendisine ait olduğunu söylerken elinde 2004 yılına ait eser işletmeler var. Halbuki bizim ihalede aldığımız albümler ona satıldığını iddia ettiği eser işletmeler ile aynı değildir. Kendisi elindeki hiçbir hukuki dayanağı olmayan sözleşmelerle bakanlığa başvurup birkaç kelimesini değiştirerek yeni
albümmüş gibi tekrar bu albümleri piyasaya çıkarmak istemiştir. Eğer elindeki belgeler onu albümlerin sahibi yapıyorsa neden halen eski eser işletme belgeleri bakanlıkta duruyor ve neden satıldı?
Çünkü Kayahan Bey’in yaptığı hukuka uygun olsaydı, bugün bakanlık icra dairesinin satılmasına izin verdiği albüm belgelerini kendisine vermiş olurdu ama vermedi. Çünkü elindeki sözleşmelerin hiçbir hukuki dayanağı yok. MESAM meslek birliği de bu konuda Kayahan Bey’i tamamen duygusal hareket ederek dinlemekte ve hukuka aykırı hareket etmektedir. Kayahan Bey 25-01-2010 tarihinde mahkemeye başvurup tedbir istemiş ve red kararı verilmiştir. Sizden ricam kamuoyu şunu bilsin ki biz
Kayahan Bey’in bestelerini değil, Raks Müzik’e ait fonogram (albüm) haklarını satın aldık...” “...Sonuç olarak Kayahan Bey bizlerle dışarıdan kavga etmeyi tercih etmekte diyalog yolunu denememekte ve haksız yere bizleri rencide edici konuşmalar yapmasına çok üzülmekteyiz.”
İşte böyle sayın okur, bu iş hayli karışık. Ama MESAM gibi, telif hakları yasalarına göre hareket eden bir meslek birliğinin gayet mantıklı görünen kararını duygusal bulmayı da, Kayahan Abi’nin elindeki belgelerin neden meseleyi çözmediğini de anlamak zor. Şimdi merakla mahkemenin vereceği kararı bekliyorum...

GRAMOFONA CD koysaydınız keşke!

SHOW TV’de yeni bir dizi başlamak üzere. Adı Gönül Ferman Dinlemiyor. Barış Manço’nun bir zamanlar en çok sevdiğim şarkılarından birinin de adıydı bu. 1988’de yayınlanan “Sahibinden İhtiyaçtan” albümünün önemli şarkısıydı. Long play versiyonu da mevcuttu. Ama taş plak versiyonu asla çıkmadı. Neden mi söylüyorum bunu, bakın anlatacağım. Şimdi cümlenin başına Show TV’nin yeni dizisinin fragmanına dönüyoruz. Dizinin başrol kadın oyuncusu Melek Baykal keyifle bir gramofona Barış Manço’nun bu albümünün plak versiyonunu koyuyor. Ve büyük bir teknolojik atlamayla gramofon, hayatında ilk kez taş plak dışında bir format çalmaya başlıyor. İnsan, “oldu olacak CD koysaydınız!” diyor ve dizilerimizin görsel kalitesi Brezilya dizilerindeki saçmalıkları aratmayacak diye korkudan ödü patlıyor!

Artık koleksiyonumuza katılabilir

1941 isimli film, Steven Spielberg’in en iyi filmlerinden biri değil. Hatta belki de en kötülerinden. Ama eğer koleksiyonunuzun Spielberg bölümünde bir eksik varsa o artık dolabilir. Çünkü 1979 tarihli film nihayet ülkemizde de DVD olarak yayınlandı. İkinci Dünya Savaşı sırasında Japonlar California’ya saldırsa ne olurdu fantezisinden yola çıkan film, efsanevi Jaws filminin açılış sahnesinin parodisiyle başlıyor. Pearl Harbor saldırısından altı gün sonra yolunu kaybetmiş bir Japon denizaltısının, kafaya Hollywood’u vurmayı koyması
ile şenlenen film komedi konusunda çok başarılı olmasa da genç Spielberg’in buluşlarını izlemek için bile önemli. John Belushi ve Dan Aykroyd’un başrollerini paylaştığı film “bir The Blues Brothers filmi manyağı” olarak benim için ayrıca önemli. Çünkü ikili bu filmden bir yıl sonra yönetmen John Landis ile “The Blues Brothers”ı çekti. Bu filmle gişede aradığını bulamayan Spielberg ise iki yıl sonra, yani 1981’de bir klasik olan Harrison
Ford serisinin ‘Raiders Of The Lost Ark’ını çekti.



Cevapla