Abbas Güçlü"Deprem öncesi için değil sonrası için. "Milliyet

Köeş yazılarını ve makaleleri bu bölümümüzde paylaşabilirsiniz...
Cevapla
Kullanıcı avatarı
ShiftlesS
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi
Mesajlar: 1728
Kayıt: 22 May 2009 [ 20:01 ]

Abbas Güçlü"Deprem öncesi için değil sonrası için. "Milliyet

Mesaj gönderen ShiftlesS »

Depremi tam da unutmuştuk ki Elazığ ile yeniden hatırladık. Peki, son 10 yılda neler yapıldı? Kocaman bir hiç değil ama yapılacak daha o kadar çok şey var ki, saymakla bitmez. Büyük depremde en büyük acıyı yaşayan yerler arasında Kocaeli ve Kocaeli Üniversitesi de vardı. Ama deprem yarasını en iyi onlar sardı.
Önceki gece Genç Bakış’ta her şey yeniden konuşuldu. Öylesine çarpıcı açıklamalar vardı ki, keşke izleyebilseydiniz. Depremin kaçmakla değil, üzerine gide gide çözüleceğini görürdünüz.
İşte bazı satır başları:
Nasuh Mahruki (AKUT Başkanı)
- Türkiye’de son 10 yılda depreme yönelik ciddi kaynak aktarımları çok yanlış yapıldı. Risk yönetimine aktarılması gereken kaynaklar kriz yönetimine aktarıldı. Oysaki risk yönetimi safhasında harcayacağınız 1 lira sizi kriz yönetimi safhasında harcayacağınız 36 liradan kurtarır.
- İstanbul’da 50 bin binanın yıkılacağından bahsediliyor. Yapılacak tek şey, o 50 bin binayı bulup yıkım kararı çıkartmak.
- Mahalle Afet Gönüllülüğü çok iyi bir proje, bir yurttaşlık bilinci projesi. Ama yapılan tüm bu projeler sadece deprem odaklı olmamalı. Trafik kazalarından çöp toplamaya kadar birçok faaliyette çalışmalı.
- Bir enkazın üzerinde 300 kişi oluyor. Türkiye’de arama kurtarmacı enflasyonu var.
- Kitlesel afetlerde kurtarılanların yüzde 95-97’si mahalleli tarafından kurtarılmıştır.
- Bingöl depreminde, bu afetten faydalanmak ve halkı devlete karşı kışkırtmak isteyen bir grup çıktı. Yani bir deprem sosyal bir olaya, devlet karşıtlığına da dönüşebiliyor. Yani bir deprem sadece deprem olarak kalmıyor.
Prof. Dr. Sezer Komsuoğlu (Kocaeli Üniversitesi Rektörü)
- 1999 sabahı uyandığımızda üniversitemizde ne bir oda ne bir sınıfımız kalmıştı. Baki Komsuoğlu’nun yönetiminde gönül birliği, eğitimin devamı, irade kararı aldık. Veliler çocuklarını okuldan almaya gelmişlerdi, yetkililer öğrencileri başka okullara aktarmayı tavsiye ediyorlardı. Ama o gün vazgeçsek bugün Umuttepe Kampüsü olmazdı. 10 yıl içerisinde öğrenci sayımız 13 binden 60 bine çıktı.
- Deprem döneminde herkesten çok destek aldık. O sıralarda bize destek vermediler diyenleri hayretle karşılıyorum. Bu üniversitenin kampüsünde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 220 trilyonu yatıyor. Ayrıca yurtiçi ve yurtdışından birçok kurum ve kuruluştan destek aldık.
- Depremin ilk üç gününde ve sonraki günlerde, insanların nelere ihtiyacı olduğu yazılı metinler haline getirilmeli. Mesela depremden sonra en çok lazım olan, demir kesici aletti. Sonrasında bebek bezi, bebek maması, şişe su. Örneğin deprem zamanı Yalvaç’tan bize çöp arabaları geldi. En çok işimize yarayanlardan biri o yardım oldu.
İbrahim Karaosmanoğlu (Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı)
- Mühendisler ağır hasar raporu veriyor, vatandaş da yargıya gidiyor. Yargı süreci de uzadığı için biz belediyeler olarak binaları hemen yıkamıyoruz. 10 yıldır hâlâ bekleyen yargı kararları var.
- Kanunları, mevzuatı öne çıkarıp, kolayca yapı izinleri vermediğinizde tepki alıyorsunuz. Vatandaşın istediğine evet derseniz “kıyakçı başkan” oluyorsunuz. Ama nereye kadar? Depreme kadar.
- 17 Ağustos depreminde kardeşimi kaybettim. O dönem 2 kat ruhsatı olan binaya 4 kat çıkmak isteyen kardeşimin inşaatını durdurmuştum. Annem beni çağırıp, “Allah’ın göğünü kız kardeşinden mi saklıyorsun, ne olur iki kat fazla çıksa” dedi. Ben izin vermedim, sonra, başkası verdi ve kardeşim o binada göçük altında kaldı.
- Şu an Kocaeli’nde 1 metrekare plansız yer yok. Bu Türkiye’de bir ilk. Ayrıca Kocaeli’nin tamamını uydudan takip ediyoruz. Böylece kaçak yapı yüzde 98 oranında azaldı.
Yrd. Doç Dr. Oğuz Gündoğdu (İstanbul Üniversitesi, Jeofizik Bölümü öğretim üyesi)
- Elazığ’ı işaret olarak algılamalıyız. Hasarlı binalara asla girilmemeli.
- TBMM deprem konusunda bir şeyler yapıyor ama yaptıklarını takip etmiyor.
- Türkiye depremi önceden belirleyen ilk ülke olacaktır. Bu sözlerimi yazın hatırlayacaksınız.
- “Deprem değil, bina öldürür” söylemi, kaytarmaktır. Bu binaları biz yapmıyor muyuz? Mesela Elazığ’da hâlâ kerpiçten evler varsa bu kimin suçu?
- İstanbul’da 3000 okuldan sadece 600-700 tanesinde gereken iyileştirme yapıldı.
- Ölçümlere göre Rodos’ta çok büyük depremler olacak ve bizim Ege kıyılarımız mahvolacak. Tsunamiler olacak. Zamanı belli değil. Ama olacak.
- Önlem alıyoruz diyorlar ama hâlâ binaların altında fırınlar var. Bu akıl alır gibi değil.
Prof. Dr. Şerif Barış (Kocaeli Üniversitesi Yer ve Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi Müdürü)
- Tüm Marmara’da 3200 mahallede afet gönüllüsü var. Neden daha fazla değil?
- Türkiye çapında jeofizik mühendislerinin yeteri kadar çalıştırıldığını düşünmüyorum.
- Türkiye bir deprem ülkesi. Türkiye’de 15 tane riski yüksek bölge var ve bu bölgelerin ismi vatandaşa söylenerek boşuna panik yaratılıyor.
- Bilimsel anlamda Türkiye’ye model olacak bir “Şehir Afet Yönetim Sistemi” çıkarılıyor ve yakın zamanda yazılı olarak da sunulacak.
Özetin özeti: Hemen her konu gibi depremi de ciddiye almıyoruz!..



Cevapla