"Beşikte ancak üç kişi konuşmuştur: . . . "
- dikenüstünde
- Süper Yetkili
- Mesajlar: 2285
- Kayıt: 14 Eyl 2007 [ 07:06 ]
"Beşikte ancak üç kişi konuşmuştur: . . . "
- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Beşikte ancak üç kişi konuşmuştur: (Bunlardan ikisi) İsâ bin Meryem ve Cüreyc'in arkadaşıdır.
Cüreyc, ibadete düşkün bir adamdı, kendisine bir manastır edinmişti. Namaz kılarken annesi gelip şöyle seslendi:
'Ey Cüreyc (Kendi kendisine) dedi ki: 'Ey Rabbim! Annem mi, namazım mı?' Namazına devam etti, annesi de oradan çekip gitti. Ertesi gün namaz kılarken yine annesi gelip: 'Ey Cüreyc diye seslendi. Yine: 'Ey Rabbim, annem mi namazım mı?' Yine namaza yöneldi, annesi söyle dua etti: 'Allahım! Kötü kadınların yüzlerini görünceye kadar onu öldürme!'
israil oğulları, aralarında Cüreyc ile onun ibadetini konuşuyorlardı. Çok güzel bir fahişe kadın vardı. Bu kadın dedi ki: 'isterseniz ben bunu yoldan çıkartırım." Gitti önüne geçti ve kendisini ona sundu, fakat ona dönüp bakmadı bile.
Bunun üzerine kadın onun manastırında barınan bir çobana gitti ve onunla yattı, hamile kaldı, çocuk doğunca, onun Cüreyc'den olduğunu iddia etti. Halk hemen geldiler ve onu manastırından çıkardılar; manastırı yaktılar ve onu dövmeye başladılar.
'Ne oldu, nedir benim suçum?' diye sorunca: 'Sen bu kadınla zina ettin, bu çocuk da sendenmis' dediler.
'Peki nerde çocuk?' diye sordu; hemen çocuğu getirdiler. Bunun üzerine: 'Bırakın beni de namazımı kılayım' dedi. Sonra gelip Çocuğun karnına dürterek sordu: 'Doğru söyle baban kimdir?' Çocuk: 'Babam falan çobandır' dedi.
Bunun üzerine halk Cüreyc'i öpmeğe ve ona dokunarak tebenüken ellerini bedenlerine sürmeye başladılar ve: 'Senin manastırını altından yapacağız dediler. Fakat o söyle dedi: 'Hayır onu tekrar eskiden olduğu gibi kerpiçten yapın!' dedi.
(Üçüncüsü:) Bir kadın çocuğunu emzirirken son derece yakışıklı bir adam, şahlanmış güzel bir at üstünde oradan geçti. Annesi: "Allahım, benim bu oğlumu da bunun gibi eyle!" diye dua edince, çocuk memeyi bırakıp adama bakarak şöyle dedi: 'Allahım, beni bu adam gibi yapma!' Sonra tekrar dönüp emmeye baş-
ladı. -Râvi Ebû Hureyre dedi ki:- 'Parmağı ağzında emiyonnuş gibi çocuğun emişini anlatan Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'i sanki şu anda görür gibiyim. '-
(Resûlullah devamla) dedi ki: 'Sonra o anne bir cariyenin yanından geçti. Beraberinde bir kalabalık vardı. 'Sen zina ettin, hırsızlık yaptın' diyerek onu dövüyorlardı. O da: 'Allah bana yeter, ne güzel vekildir O!' diyordu. Kadın o anda şöyle dua etti: 'Allahım! Oğlumu bunun gibi yapma!' Çocuk yine memeyi terk edip şöyle dua etti: 'Allahtm, beni de onun gibi yap!'"
-Burada ilgili hadiste değişik ifadeler kullanılmıştın- (Çocuk dedi ki:) 'Yakışıklı bir adam geçtiğinde: 'Allahım! Oğlumu onun gibi kıl!' dedin. Ben ise: 'Allahım, beni onun gi-bî kılma!' dedim. Yanımızdan dövülen bir cariye geçti. 'Sen zina ettin, hırsızlık yaptın!' diyerek dövüyorlardı. Dedin ki: 'Allahım oğlumu onun gibi yapma!' Ben de: 'Allahım beni onun gibi yap!' dedim. (Çocuk) dedi ki: "O
atlı adam zalim ve zorba bir adamdı. Onun için 'Allahım, beni onun gibi yapma!" dedim. Zina etmediği halde cariyeyi 'Zina ettin'; çalmadığı halde 'çaldın' diyerek dövüyorlardı. Onun için : 'Allahım, beni onun gibi yap!' dedim." [Buharı ile Müslim.]
"Beşikte ancak üç kişi konuşmuştur: (Bunlardan ikisi) İsâ bin Meryem ve Cüreyc'in arkadaşıdır.
Cüreyc, ibadete düşkün bir adamdı, kendisine bir manastır edinmişti. Namaz kılarken annesi gelip şöyle seslendi:
'Ey Cüreyc (Kendi kendisine) dedi ki: 'Ey Rabbim! Annem mi, namazım mı?' Namazına devam etti, annesi de oradan çekip gitti. Ertesi gün namaz kılarken yine annesi gelip: 'Ey Cüreyc diye seslendi. Yine: 'Ey Rabbim, annem mi namazım mı?' Yine namaza yöneldi, annesi söyle dua etti: 'Allahım! Kötü kadınların yüzlerini görünceye kadar onu öldürme!'
israil oğulları, aralarında Cüreyc ile onun ibadetini konuşuyorlardı. Çok güzel bir fahişe kadın vardı. Bu kadın dedi ki: 'isterseniz ben bunu yoldan çıkartırım." Gitti önüne geçti ve kendisini ona sundu, fakat ona dönüp bakmadı bile.
Bunun üzerine kadın onun manastırında barınan bir çobana gitti ve onunla yattı, hamile kaldı, çocuk doğunca, onun Cüreyc'den olduğunu iddia etti. Halk hemen geldiler ve onu manastırından çıkardılar; manastırı yaktılar ve onu dövmeye başladılar.
'Ne oldu, nedir benim suçum?' diye sorunca: 'Sen bu kadınla zina ettin, bu çocuk da sendenmis' dediler.
'Peki nerde çocuk?' diye sordu; hemen çocuğu getirdiler. Bunun üzerine: 'Bırakın beni de namazımı kılayım' dedi. Sonra gelip Çocuğun karnına dürterek sordu: 'Doğru söyle baban kimdir?' Çocuk: 'Babam falan çobandır' dedi.
Bunun üzerine halk Cüreyc'i öpmeğe ve ona dokunarak tebenüken ellerini bedenlerine sürmeye başladılar ve: 'Senin manastırını altından yapacağız dediler. Fakat o söyle dedi: 'Hayır onu tekrar eskiden olduğu gibi kerpiçten yapın!' dedi.
(Üçüncüsü:) Bir kadın çocuğunu emzirirken son derece yakışıklı bir adam, şahlanmış güzel bir at üstünde oradan geçti. Annesi: "Allahım, benim bu oğlumu da bunun gibi eyle!" diye dua edince, çocuk memeyi bırakıp adama bakarak şöyle dedi: 'Allahım, beni bu adam gibi yapma!' Sonra tekrar dönüp emmeye baş-
ladı. -Râvi Ebû Hureyre dedi ki:- 'Parmağı ağzında emiyonnuş gibi çocuğun emişini anlatan Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'i sanki şu anda görür gibiyim. '-
(Resûlullah devamla) dedi ki: 'Sonra o anne bir cariyenin yanından geçti. Beraberinde bir kalabalık vardı. 'Sen zina ettin, hırsızlık yaptın' diyerek onu dövüyorlardı. O da: 'Allah bana yeter, ne güzel vekildir O!' diyordu. Kadın o anda şöyle dua etti: 'Allahım! Oğlumu bunun gibi yapma!' Çocuk yine memeyi terk edip şöyle dua etti: 'Allahtm, beni de onun gibi yap!'"
-Burada ilgili hadiste değişik ifadeler kullanılmıştın- (Çocuk dedi ki:) 'Yakışıklı bir adam geçtiğinde: 'Allahım! Oğlumu onun gibi kıl!' dedin. Ben ise: 'Allahım, beni onun gi-bî kılma!' dedim. Yanımızdan dövülen bir cariye geçti. 'Sen zina ettin, hırsızlık yaptın!' diyerek dövüyorlardı. Dedin ki: 'Allahım oğlumu onun gibi yapma!' Ben de: 'Allahım beni onun gibi yap!' dedim. (Çocuk) dedi ki: "O
atlı adam zalim ve zorba bir adamdı. Onun için 'Allahım, beni onun gibi yapma!" dedim. Zina etmediği halde cariyeyi 'Zina ettin'; çalmadığı halde 'çaldın' diyerek dövüyorlardı. Onun için : 'Allahım, beni onun gibi yap!' dedim." [Buharı ile Müslim.]