Seba'dan son gol ve Baba Hakkı

Bütün Beşiktaşlılar buraya....
Cevapla
Siyah_Beyaz
Kurucu Yetkili
Kurucu Yetkili
Mesajlar: 1424
Kayıt: 22 Kas 2005 [ 12:52 ]

Seba'dan son gol ve Baba Hakkı

Mesaj gönderen Siyah_Beyaz »

Moda Kartalları'nın bir önerisi var: 'İnönü stadında son golü Seba atsın...' Son golden muratları, stat yeniden inşa edilmek için yıkılmadan önce...

Çünkü İnönü stadı 1947'de BJK-AİK (2-3) maçı ile açılırken ilk golü, genç futbolcusu (21) Süleyman Seba atmıştı! Çok hoş bir öneri, dilerim uyarlar.

O maç bana ders gibi bir anıyı anımsatıyor. Aksakalıma bakıp o günleri yaşadığımı sanmayın, bana Hakkı Yeten anlattı.

Baba Hakkı o zaman Beşiktaş'ın yaşayan efsanesi, kaptanı. Kaşını kaldırıp bakışı, rakip oyuncu da bile saygılı bir itaat yaratıyor. Hakemlerin ona saygısı büyük. Baba Hakkı birkaç satıra sığmaz. Vefa stadında Beşiktaş'ın attığı golü yanlışlıkla saymaz hakem. Seyircinin büyük tepkisi olur. Baba Hakkı maçtan çıkarken hakeme haber gönderir, 'Benimle çıksın maçtan, bakarsın döverler falan!' der!

İşte böyle saygı üretmiş biri olan Baba Hakkı İnönü stadının açılış maçında gene takımının başında gururla sahaya geliyor. Ve ne yazık ki o dev futbolcu o gün iyi oynayamıyor. Tribünlerden yer yer 'yuh!' sesleri yükseliyor.

Seba'nın ilk golü attığı statta bir futbolcu da maçın devre arasında formasını bir daha giymemek için çıkarıp asıyor! Futbolu bırakıyor!

Uzatmayayım, sözü ona bırakayım:

'Baktım ki seyirci artık bana güvenmiyor, inanmıyor, beni beğenmiyor ki bunu 'yuhalayarak' belli ettiler, 'Benim de futbolu bırakma vaktim gelmiştir' dedim ve uzun yıllar gururla taşıdığım formamı asıp çıktım devre arasında... '

Taraftara yıllarca mutluluk, gurur yaşatmış o dev adam, bir anlamda taraftarın kararı ile işten el çekiyor!

Ona sormuştum sözü buraya getirdiğinde:

Peki, onlara hiç kızmadın mı, bir tepki oluşmadı mı içinde? Size bunca şey verdim, şu yaptığınıza bakın diye düşünmedin mi? ( O zaman bu işler amatör)

Bakın dev adam nasıl yanıtlamıştı:

'Hayır! Onlara nasıl kızarım, nasıl tepki veririm... Evet, içimde bir burukluk oldu, ama bu, artık sona yaklaşmanın burukluğuydu. Onlar bana gerçeği anımsattılar. Bana yıllarca sevgisini göstermiş, inanç beslemiş, alkışlamış, beni omuzlarında taşımış insanlar, bunları yaparak taktıkları apoletlerimi geri alıyorlardı. Evet, içimde bir burukluk oldu ama asla kızgınlık duymadım...'

Aklıma her gelişte gözlerimi doldurur bu yanıtı.

Onun bu sözlerini ve benzerlerini Hamdi Serpil Tüzün, özkaynak düzeni öğrencilerine okumuştu. O bir dersti çünkü.

Yukarıdaki kıssadan çıkaracağımız hisse, vakti geldiğinde çekilip gitmeyi bilebilmektir.


Güven Taner



Cevapla