Çarşı, Beşiktaş'a da karşı!

Bütün Beşiktaşlılar buraya....
Cevapla
Siyah_Beyaz
Kurucu Yetkili
Kurucu Yetkili
Mesajlar: 1424
Kayıt: 22 Kas 2005 [ 12:52 ]

Çarşı, Beşiktaş'a da karşı!

Mesaj gönderen Siyah_Beyaz »

' İnönü’de kapalının üst tarafındaki 3 bin kişilik yere 100-150 bin adamı nasıl sığdırıyorlar hiç anlamıyorum(!)...' Milliyet gazetesi yazarı Uğur meleke'nnin yazısı

Çarşı, Beşiktaş'a da karşı!


İnönü'de kapalının üst tarafındaki 3 bin kişilik yere 100-150 bin adamı nasıl sığdırıyorlar hiç anlamıyorum(!). Eşsiz bir taraftar grubu var orda. Belki de dünyada benzeri yok. Ama her şeye karşı bu insanlar bazen Beşiktaş'a da karşılar, farkına varmaları lazım.
Maç öncesinde İsrail'e asker gönderilmesine, maç içinde Baki Mercimek'i ıslıklayanlara karşılar. Hem her biri 100 kişilik görev yapıyor, hem de son derece bilinçliler. Bütün tribünleri susturuyor, ardından herkesi yerlerinde zıplatabiliyorlar. Numaralıyı ayağa davet ettiklerinde basın tribünüyle localar bile hareketleniyor farkında olmadan...
Liverpool'un dünyaca ünlü KOP tribünleriyle ya da Milan'ın kale arkası Fossa dei Leoni'yle çekişebilirler hatta onlardan daha tutkulular belki, ama çok önemli bir eksikleri var: Maçı izlemiyorlar... İzliyorlarsa bile yaşamıyorlar. Müsabakanın başlama düdüğüyle birlikte ayağa kalkıyor, insanın tüylerini diken diken eden bir atmosfer oluşturuyorlar. Ama maçın her anı, başlama düdüğü gibi değil ki... Son derece bilinçli olmalarına rağmen oyunun gidişatına göre hareket etmiyorlar. Milanlılar gibi bir top taca çıkmasın diye canını dişine takarak depar atan oyuncuyu çılgınca alkışlayıp motive etmiyor, ya da Liverpoollular gibi oyundan çıkan futbolcuyu ayakta alkışlayarak bir sonraki maça hazırlamıyorlar.
Trabzonspor 2-1 galip, Beşiktaşlılar telaşla hücum ediyor, şut çekiyor, ya da korner kullanıyor, tribünler o sırada harika bir bestelerinin ikinci mısraını icra ile meşgul oldukları için gol pozisyonunu takdir etmiyorlar. Tamam tezahüratlar, şarkılar çok etkileyici, hatta stadın büyük bölümü vazgeçip susarken kapalının üstü susmuyor, ısrarla devam ediyor, ama maçı an be an yaşamıyorlar. Bu bitmek tükenmek bilmeyen ve genelde oyunun gidişatıyla ilgisi olmayan şarkılar da oyuncuları motive etmiyor, aksine üzerlerinde baskı da oluşturuyor.
Durum 0-0'ken "Kartal gol gol gol'' diye inledikçe tribünler, ayakları dolaşıyor çocukların... O tutkuya ve ısrara da ihtiyaç var, ama her an değil. Zamanlamayı iyi yapmak gerek. Perşembe günü CSKA önüne de büyük baskı altında çıkacak bu oyuncular. Marifet 90 dakika susmamak değil. Yeri geldiğinde susulmalı, sırası geldiğinde de enerjiyi ekonomik ve yerinde kullanmalı.
Bu arada Antalya önünde İbrahim Üzülmez'i, bu maçta da Baki Mercimek'i harcama girişiminde bulunan "küçük bir grup taraftar'', CSKA önünde sol bekte kimi düşünüyor bilmiyorum. Benim önerim Kadir Akbulut. Sanırım ancak bir efsaneye saygı gösterip, müsaade ederler oynamasına.



Cevapla