Arkadaşları Sordu, Ricardinho Yanıtladı

Bütün Beşiktaşlılar buraya....
Cevapla
Siyah_Beyaz
Kurucu Yetkili
Kurucu Yetkili
Mesajlar: 1424
Kayıt: 22 Kas 2005 [ 12:52 ]

Arkadaşları Sordu, Ricardinho Yanıtladı

Mesaj gönderen Siyah_Beyaz »

Beşiktaş Dergisi Ocak 2007 sayısında futbolcularımız Ricardinho'ya en çok merak ettikleri soruları sordu. İşte sorular ve Ricardinho'nun yanıtları...

Ricardo Luis Pozzi Rodrigues, nam-ı diğer Ricardinho... Ama Türkiye’ye gelmesiyle birlikte onun artık yeni bir lakabı daha var; “Rico Paşa”... Arkadaşları kendisine böyle sesleniyor. Özellikle ilk yarının sonlarına doğru oynadığı futbolla büyük beğeni toplayan Ricardinho, sizce de
bu lakabı fazlasıyla hak etmiyor mu?

Türkiye’ye gelen en tecrübeli ve en yetenekli futbolculardan birisi olan dünya yıldızı Ricardinho, oynadığı her maçta futbolseverlere görsel bir şölen yaşatıyor. Çok uzağa gitmeye gerek yok... İlk yarının son haftasında oynanan Kayserispor maçını hatırlayın... Dakika 55... Futbol topunu ayağında saklayışı, mükemmel pası ve Burak’ın golü... Yeşil sahalarda fırtına gibi esen top cambazı Ricardinho, taraftarlar kadar futbolcu arkadaşları tarafından da çok seviliyor ve takdir ediliyor. İşte arkadaşlarının soruları ve başarılı futbolcumuzun cevapları...

Serdar Kurtuluş: Türk futbolunu nasıl buldun?
Türkiye’de maçlar çok çekişmeli geçiyor. Ligde, birbirini kovalayan takımlar var. Bu Türk futbolunu her geçen gün geliştirici bir özellik.

Mert Nobre: Corinthians ile Beşiktaş arasında ne gibi farklar olduğunu düşünüyorsun?
Her iki takımın da oyuna etki edebilen çok büyük seyircisi var. Yalnız Corinthians, maç sonuçlarına göre biraz daha baskı hissedebileceğiniz bir kulüp. Beşiktaş ise daha organize bir kulüp.

Jose Kleberson: Evine ne zaman bilardo masası alacaksın da, oynacağız?
(Gülüyor) Bir an önce alıp, seni bilardoda yeneceğim.

Bobo: 2 Dünya Kupası’na katılmak nasıl bir duygu?
Çok güzel bir duygu. Kendi işinizi yaparak ülkenizi temsil ediyorsunuz. Temsil ettiğiniz nokta da, olabilecek en üst mertebe...

Serdar Özkan: Son Dünya Kupası’nda en iyi bulduğun oyuncu kimdi?
Kafa atma olayı hariç, Zidane... Elbette o hareket, gençlere yanlış örnek olabilecek bir olaydı. Bunun dışında en iyi bulduğum oyuncu Zidane’ydi.

İbrahim Akın: Futbol hayatındaki başarının altında neler yatıyor?
İlk başta iyi çalışmak çok önemli... Bir de her gün yeni bir şeyler öğrenebileceğimizi aklımızdan çıkarmamalıyız. Bunu kesinlikle unutmamalıyız. Bugüne kadar kazandıklarımız, bugün için çok büyük anlam ifade etmiyor, önemli olan yenilerini kazanmak.

İbrahim Kaş: Neden sana “paşa” diyorlar?
İlk söylenmeye başladığında “paşa”nın anlamını bilmiyordum ama artık biliyorum. Hatta bu konuda özel ders aldım (gülüyor). Bu tür lakaplar takılınca elbette ki, insan kendini özel ve iyi hissediyor.

Ramazan Kurşunlu: Ricardinho, senin futboluna hastayım... Sen bizim paşamızsın... Sana söyleyecek bir söz bulamıyorum. Zaten sorum da yok...
(Gülüyor) Teşekkür ederim.

Burak Yılmaz: Türkiye’de en çok seni ne şaşırttı?
Hemen hemen her şey benim beklediğimin üzerinde. Türkiye, İstanbul, Beşiktaş ve insanlar hakkında beklentilerim vardı ama her şey beklediğimden çok fazla. Tek bir şey söylemek gerekirse, İstanbul... İstanbul’daki hayat şartı gerçekten çok yüksek. Burada yapabileceğimiz çok şey var.

Murat Şahin: Türkiye’ye alışabildin mi? En çok hangi konuda zorlanıyorsun?
Hemen hemen alıştım diyebilirim. Tabi zorluk çektiğim konular var ama bir problem yaşamıyorum. Bunların başında dil sorunu geliyor ama dediğim gibi bu büyük bir problem değil. Çünkü iki tercümanımız var.

Gökhan Güleç:Türkiye’de basını takip ediyor musun? Yapılan yorumları nasıl değerlendiriyorsun?
Genel olarak bakınca, yorumları normal buluyorum. Basın mensupları, her zaman yeni haberleri, yeni açıklamaları gazetelerine koymak isterler. Hatta bazen bulamadıkları zaman, bunu kafalarından da uydurabilirler. Ben bunu normal buluyorum. Çünkü çalıştığım bütün ülkelerde bu durum böyleydi.

Fahri Tatan: Türkiye’de futbol oynamak dışında yapmaktan en çok hoşlandığın şey nedir?
Futbol dışında eşim ve çocuklarımla vakit geçirmeyi çok seviyorum.
Burada Brezilya’ya nazaran daha çok vaktim oluyor. İstanbul da bize çok fazla seçenek sunuyor. Biz de şehri daha fazla tanımaya çalışıyoruz ve gün geçtikçe daha çok tanıyoruz.

Baki Mercimek: Brezilyalı futbolcuların isimleri neden bu kadar uzun oluyor?
(Gülüyor) Bu bizim atalarımızdan gelen bir gelenek...
Zamanında soyadlarını ve isimlerini uzun tutmuşlar... Hatta bazılarına baktığınızda isimden çok cümle ile karşılaşıyorsunuz.

Ali Tandoğan: (Avrupa Yakası’ndaki “Gaffur”un taklidini yaparak) Beni sevmiyor musun?
(Gülüyor) Biliyorsun ki, sadece seninle değil, kulüp içerisinde bütün arkadaşlarımla çok iyi ilişkilerim var. Buradaki rahatlığımın ve mutluluğumun en büyük sebeplerimden birisi de bu. Sizinle aynı dili konuşmasam da gün geçtikçe daha çok iç içe olmayı başarıyoruz diye düşünüyorum.

BU SORULAR DA BİZDEN

Futbolun, hareketlerin, insanlarla ilişkilerin, röportajların vs. sürekli “Karşımızda gerçekten tam bir profesyonel var” dedirten türden... Birçok futbolcu bunu başaramayabiliyor. Sen bu yaşam tarzını kendinde nasıl sağladın?
Bence bu biraz denge meselesi. Bir insan sınırlarını bilmeli ve bu sınırlarını aşmamalı. Ben futbolcuysam, bunun bilinciyle hareket etmeliyim. Siz gazeteciyseniz, sınırlarınızı bilmelisiniz. Herkes bunun bilincinde olursa hem profesyonel iş yaşamında hem de özel hayatında daha iyi bir noktaya varır diye düşünüyorum.

Sence profesyonel bir futbolcu en çok neye dikkat etmeli?
İnsanın hem iş hem de özel hayatında çok özel “an”lar vardır. Bu “an”ları çok iyi ayırmak lazım. Örneğin, şu anda öyle gerektiği için, röportaj yapmamız lazım. Biraz sonra idman yapmam lazım... İşte bu “an”ları çok iyi tespit etmeli ve hayata geçirmeliyiz.

Hayatın boyunca aklından çıkarmadığın bir söz, nasihat var mı?
Tabi ki bunu bir cümleyle geçiştirmek yanlış olur. Hayatın içinde birçok şey var, bunları birleştirmek lazım. Ama doğru cümle şu olabilir; “Hiçbir zaman her şeyi bilemeyiz” ya da başka bir deyişle, “Her zaman öğrenecek bir şeyler vardır”...

Bugüne kadar cevaplamaktan en çok sıkıldığın, en çok yorulduğun soru nedir?
Önceden “neden hep yedek kaldığım” ile ilgili sorulardan ama daha sonra da “Bayer Leverkusen maçı ne olacak?” sorusundan çok sıkılmıştım.

Peki “Bugüne kadar kimse niye bana bunu sormadı. Bir sorsalar neler anlatacağım” dediğin bir konu var mı?
Hemen her şeyi soruyor gazeteciler... Aklıma gelmiyor ama “Futbolcu olmasaydın ne olurdun?” sorusu sanırım pek sorulmadı.

Peki futbolcu olmasaydın ne olurdun?
Futbolu ve genel olarak sporu çok sevdiğim için herhalde beden eğitimi öğretmeni olurdum.



Kullanıcı avatarı
VSaBaH
Tasarımcı Yönetici
Tasarımcı Yönetici
Mesajlar: 6135
Kayıt: 21 Kas 2005 [ 23:54 ]

Mesaj gönderen VSaBaH »

Ramazan Kurşunlu: Ricardinho, senin futboluna hastayım... Sen bizim paşamızsın... Sana söyleyecek bir söz bulamıyorum. Zaten sorum da yok...
(Gülüyor) Teşekkür ederim.
:haha: :haha: :haha:

Abartmışlar.. Şımartacaklar sonra... :D
 !
REKLAMLARA YAPILAN TIKLAMA BİZİM TEK GELİR KAPIMIZDIR. LÜTFEN ADBLOCK TARZI EKLENTİLERLE REKLAMLARI ENGELLEMEYELİM. BİZE EN GÜZEL TEŞEKKÜRÜ BU ŞEKİLDE YAPABİLİRSİNİZ. TEŞEKKÜRLER...


Resim

Cevapla