"Aykut Kocaman'a değil."

Galatasaraylıların yeri...
Cevapla
Kullanıcı avatarı
raven111
Bölüm Yetkilisi
Bölüm Yetkilisi
Mesajlar: 1181
Kayıt: 23 Kas 2008 [ 10:47 ]

"Aykut Kocaman'a değil."

Mesaj gönderen raven111 »

Resim

Futbolcumuz Kazım, Galatasaray Televizyonu'na özel bir röportaj verdi.


Galatasaraylı Futbolcu Kazım Kazım, Galatasaray Televizyonu'nda yayınlanan Son Pas Programı'na konuk oldu. Galatasaray'a transferi, Fenerbahçe maçında yaşanan gerginlik ve Arda Turan hakkında açıklamalarda bulunan Kazım, sarı-kırmızılı taraftarlara da teşekkür etti.

- Öncelikle gecikmiş tebriğimizi iletelim... Babalık nasıl gidiyor. Geceleri uyuyabiliyor mu?

"Teşekkür ediyorum tebriğinizden dolayı. Oğlum şu an gayet iyi. 2 saatte bir uyanıyor. Eşimle beraber sırayla kendisine bakıyoruz. İlk sıra bende, sonra eşim devam ediyor. Dün gece mesela 4 saat uyudu. Ama iyi şu an kendisi."

- Kazım da iyi, o zaman bir problem yok...

"İyi uyuyorum bir sıkıntı yok. Sağolsun nişanlım da destek oluyor çocukla beraber. Çünkü 6 aylık olana kadar devamlı yanınızda olmanız gerekiyor. Onlar bir odaya geçip uyuyorlar. Herhangi bir sıkıntımız yok."

- Başa dönelim… Galatasaray'a geldiği günlerden bugüne baktığımızda işler pek iyi gitmedi. İstenildiği gibi gitmedi. Ama Kazım'ın yorumunu merak ediyorum. Buraya geldi ne bekliyordu, ne umdu? Nasıl gidiyor Galatasaray macerası?

"Galatasaray'a gelmeden önce de beklentilerim çok büyüktü. Geldikten sonra da şu anda da beklentilerim çok büyük. Çünkü, çok büyük bir kulübe geldiğimin farkındayım. Çok büyük bir taraftar grubuna hitap ettiğimizin farkındayım. Gerçekten çok tutkulu ve her şeyi hak eden bir taraftar grubu. Sezon değerlendirmesi yaparsak, kimse içinde bulunduğumuz durumdan hoşnut değil. Bunu futbolu bilen yorumlayan kişilere sorduğunuzda da böyle bir yorum yapar. Biz de hoşnut değiliz, taraftarlarımız da hoşnut değil. Ama biliyorsunuz ki futbolda tahmin yapamıyorsunuz. Tahmin yaptığınız zaman sizi yanıltabiliyor. Bu yüzden ligdeki durumumuza bakıldığında hak etmediğimiz bir konum belki ama iyi bir konum değil. Ama yapmamız gereken tek şey gelecek sezona odaklanıp gelecek sezonun planını yapmak. Ve bu şekilde bir yol izlemek diye düşünüyorum."

- Zaten Galatasaray macerasından taraftar da memnun. Mesela Sinyubad Aleyeva diye bir izleyicimiz twitter üzerinden şunları söylemiş, ‘'Rakip takımdan gelen ve çok sevilen tek futbolcu kendisi herhalde" diye söylemiş. "Bunu başardığı için tebrik ederim Galatasaray ile devam etsin”, diye de eklemiş.

"Öncelikle taraftarımıza teşekkür ediyorum. Bütün taraftarlarımıza teşekkür ediyorum. Bana destek veren benim yanımda olan herkese... Tabii ki Fenerbahçe'ye attığım bir gol var ama benim kişisel özelliğime bakılırsa keşke o golü atmasaydım ama takımımız galip gelseydi. O golden sonra bir sevinç yaşadım biliyorsunuz, ama aslında oradaki amacım babama doğru koşmaktı. Babama doğru koştum. Fakat oradan gelen tepkiler sonunda ben de onlara karşı bir tepki gösterdim. Belki yapmamam, göstermemem gereken tepkilerdi ama ilk başta oraya koşmamdaki amaç babamla paylaşmaktı. Taraftarımıza buradan söyleyeceğim şey, gelecek sezon daha iyi bir Kazım'ı, gerçek Colin Kazım'ın neler yapabileceğini göreceklerini söyleyebilirim. Önümüzde biliyorsunuz çok önemli bir derbi var. Oradan da iyi bir sonuçla ayrılıp en azından bu sonuçla taraftarımızı biraz daha sevindirmek istiyoruz."

- Derbiye geçeceğiz ama şuna noktaya koyalım. Orada herhangi bir rakip takımla ilgili bir düşüncesi olmadan babasına koşma eğilimdeydi. Sadece orada bir yanlış anlaşılma tansiyonun yükselmesine sebep oldu.

"Gol sevincim kesinlikle Fenerbahçe'ye, onların yedek kulübesine ve teknik direktörüne karşı bir tepki olarak algılanmasın. Babam orada oturduğu için Galatasaray'ın da yedek kulübesi de orada olduğu için oraya koştum. Ama biliyorsunuz ki medya olayı istediği gibi algılıyor. O yüzden gol attıktan sonraki sevincim kesinlikle rakip takıma karşı yapılmış bir sevinç değil. Ama ondan sonra tabi önlerinden geçerken ki futbolcuların orada oturan kişilerin benim üzerime koşması ve bana küfür etmesi kötü kelimeler kullanması benim de belli bir tepki göstermeme sebep oldu. Belki göstermemem gerekiyordu ama artık bunları konuşmanın da bir anlamı yok. Deminki soruda da belirttiğim gibi Colin Kazım için en önemlisi Galatasaray'ın, takımın galip gelmesi. Deminde söylediğim gibi Fenerbahçe maçında keşke ben gol atmasaydım da ama takımımız galip gelseydi. Bunları artık bir kenara bırakmamız gerekiyor. Şu anda ben ve arkadaşlarım kendimizde bulunan potansiyelin farkındayız, daha iyi şeyler yapabileceğimizin farkındayız. Umarım da böyle olacaktır."

- Gelecek sezona odaklanmalıyız diyorsun. Ama gelecek sezon içinde önümüzde bir belirsizlik var. Bu belirsizliğin sebebi de tabii ki yönetim değişecek, seçim olacak tartışmaları var. Hukuki bir süreç var. Yaşanan bu belirsizlikler kendisini nasıl etkiliyor? Kendisini buraya getiren mevcut bir yönetim var. Onlarla ilişkisi nasıldı ve geleceğe nasıl bakıyor bu anlamda?

"Hiçbir zaman hem başkanımız anlamında hem diğer çalışanlar anlamında birinin işinden ayrılması birinin işinden olması, işini bırakması bu tip şeyleri görmek tabii ki güzel değil. Başkanım ile olan ilişkime gelirsek, gerçekten çok iyi bir insan. Bizimle de ilişkileri çok iyi olan, bizimle çok yakın olan bir insan. Sadece benimle değil bütün futbolcularla da arası iyi. Çok iyi ilişkilere sahip çok iyi bir insan. Sonuçta ben futbolcuyum bu tip politik konulara girmek istemiyorum. Benim burada hizmet etmem gereken bir camia var. Ben Galatasaray'a hizmet ediyorum. Farklı teknik direktörler de gelebilir, farklı başkanlar da gelebilir. Ama ne olursa olsun benim kendi işime odaklanmam gerekiyor."

- Arda Turan'ın transferi ile ilgili çok haber okuyoruz görsel ve yazılı medyada. Arda ile ilişkisi nasıl? Arda giderse nasıl olur? Kalırsa nasıl olur? Milli Takım'dan ve Galatasaray'dan arkadaşı olarak Arda'nın gidişini nasıl yorumlar?

"Başkanımız'la olduğu gibi Arda ile de ilişkim çok iyi. Arda bütün takımla arası çok iyi olan biri, kaptanımız ve takım içinde de çok saygı gören bir futbolcu. Galatasaray içinde çok önemli bir futbolcu. Kendisi burada uzun yıllar oynamış ve çok önemli başarılara da imza atmış, şampiyonluklar yaşamış birisi. O yüzden ne olursa olsun Arda Turan önemli bir bireydir ve bence Arda'nın verdiği karara herkesin saygı göstermesi gerekiyor diye düşünüyorum. Buradan gitmeli ya da kalmalı diye bir yorum yapmak istemiyorum. Ama ne olursa olsun Arda bir karar verecektir. Herkesin de Arda'nın arkasında durması gerekiyor. Çünkü Arda gerçek bir Galatasaraylı. Gerçekten Galatasaray aşkıyla yaşayan bir insan. O yüzden Avrupa'yı seçerse bu, maddi açıdan veya para için olmayacaktır. Kendisinin çok koyu bir Galatasaraylı olduğunu biliyorum. Kararı kendisi verecektir. Verdiği kararı da herkes desteklemeli ve arkasında olunmalıdır."

- Futbolun eğlenceli yanına bakalım biraz da. Derbiler zaten öyledir, eğlenceli bir aktivitedir.En azından bizler için öyle, belki de futbolcular için de öyledir. Nasıl görüyor derbi haftalarını, nasıl hissediyorlar futbolcular kendilerini?

"Bu çok farklı bir duygu gerçekten. Futbolcu olmadan bunu anlatmak, kelimeler dökmek ve ya karşıdaki insanlara anlatmak çok zor. Futbolcu olmanız lazım bunu anlamak için. Mesela en son maçımız Kayserispor maçıydı. O maçtan sonra pazartesi gününden itibaren herkesin bu maça motive olmaya başladığına, hocasına teknik direktörüne bir şeyler göstermeye çalıştığına, onu baskı altına almaya çalıştığına ben eminim. Bir an önce o maçın gelmesini istediğini beklediğine ben eminim. Çünkü derbiler çok farklı maçlar. Derbilerde spontane gelişen olaylar var. Mesela biliyorsunuz oynadığımız son derbide de bunu yaşadık. Maçı domine eden, maçın hakimi olan taraf bizdik ama bir şeyler spontane bir şekilde gelişti ve sonuç farklı bir şekilde bitti. O yüzden deminde belirttiğim gibi derbiler her futbolcunun oynamak için hayal ettiği, oynamak için arzuladığı maçlardır. Ve hergün bu duyguyu, bu hissi yaşarsınız bir an önce derbinin gelmesini beklersiniz. O yüzden ben de şu an onu hissediyorum."

- İki takım için de aslına bakarsak bir prestij mücadelesi. Dışarıdan öyle gözüküyor. Kazım olarak kendisi, takımına ve taraftarına bu maç için ne vaat ediyor?

"Tabi ki buradan taraftarlarımıza mesaj vermek istiyorum derbiyle ilgili. Söz vermek istemiyorum çünkü sözler biliyorsunuz futbolda bazen tutulamayabiliyor. Ama şundan kimsenin şüphesi olmasın, taraftarlarımızın bir şüphesi olmasın ki biz bu maçı gayet ciddiye alıyoruz. Futbolcular olarak hepimiz bu maça hazırız. Ve umarım bu maçta göstereceğimiz performansla seneye göstereceğimiz performansın ufak bir ipucunu göstermiş oluruz. Onlara söyleyeceğim en önemli şey bu. Futbolcu olarak biz hazırız, bu maçı çok ciddiye alıyoruz.Yeneceğimiz, kazanacağımız yönündeki inancım çok yüksek."

- Özel hazırlıklar yapıyorlar mı derbide. Mesela müzik dinlemek gibi, erken uyumak gibi?

"Sadece derbilere değil maçlara genelde bir hazırlanış şeklim var. Öncelikle her maçı çok ciddiye alıyorum. Her zaman maçlardan önce yatmadan film izlerim. Filmlerin haricinde özellikle youtube'da mesela Ronaldo'nun videolarını seyrederim. Gol atarkenki videolarını seyrederim. Çünkü bana bir ilham kaynağı oluyor. Bir sonraki maçta bana bir ilham kaynağı oluyor. Onun öncesinde maç günü mesela kulaklığımı takıp hip hop dinlemeyi çok seviyorum. Çünkü beni gerçekten motive eden, ritmimi yakalamamı sağlayan bir müzik. 2-3 sene önce yine kulaklığımı takıp müzik dinliyordum bu çok yanlış yorumlandı, gereksiz bir şekilde yorumlandı ve çarptırıldı. Kazım ciddiye almıyor gibilerinden ama öyle bir şey yok. Kazım her maçı çok ciddiye alıyor ve maçtan önce de onu motive eden müzik tarzı hip hop. Maçlardan önce bir çok futbolcunun gergin olduğunu gözlemleyebilirsiniz. Ben hiç öyle gergin olduğumu hatırlamam, rahatımdır."

- Şöyle bir görüntüsü var. Baskı altında bile çok sakin kalıyor, karakteri mi böyle ya da bunun sırrı ne?

"Biraz yetiştiriliş tarzımdan olabilir. Küçükken çok zorluklar çektim, çok önemli zorlukları aşarak geldim. Futbol benim iyi yaptığımı düşündüğüm bir iş. Çok zevkli bir iş. O yüzden futbolda saha içinde gergin ve stresli olmanın bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. Tabi ki futbolda zor anlar var, bu sene yaşadığımız durumu örnek gösterebiliriz. Futbolda 90 dakika boyunca serbestsiniz. Orası bir gösteri alanı. Orada ailenize, taraftarlarınıza, başkanınıza, teknik direktörünüze ve arkadaşlarınıza bir şekilde nereye ait olduğunuzu gösterme şansınız, neleri iyi yaptığınızı gösterme şansınız var. O yüzden ben futbolu çok strese girecek, çok baskı altında olunacak bir durum olarak görmüyorum."

- Gol atmayı da soracağım. Az önce dedi ya programın başında keşke Fenerbahçe maçında gol atmasaydım da takımım maçı kazansaydı. Gerçi şöyle bir durum var ki, derbilerde gol atmak özel bir durum, özel bir hissiyat. Bu ikisi arasındaki dengeyi soracağım. Gol atma duygusu futbolcuya neler katıyor o maç içinde. Adrenalin nasıl oluyor. Çok kısa ondan da bahsederse.

"Gol atmak çok farklı bir duygu hele derbilerde gol atmak inanılmaz bir duygu. Maç içinde belki kontrolü kaybettiğiniz tek an. Gol atınca kendinizi kaybediyorsunuz. Biliyorsunuz Fenerbahçe'ye attığım golde de öyleydi. Derbide Galatasaray için ilk defa gol attım ve bu benim için inanılmaz bir duyguydu. Ama üzüldüğüm bir durum var. Taraftarlarla kutlamanız gerekiyor. Oraya gelen taraftarlar olduğu sürece futbol var, taraftar olmasa futbol da olmayacak. Ve bizim kazandığımız parayı, bizim maaşlarımızı ödeyen de taraftardır diye düşünüyorum. Gol atıyorsunuz, mükemmel bir duygu. Futbolcunun saha içinde kontrolünü kaybettiği tek an. Ama bu güzel anı taraftarınızla beraber doyasıya yaşamanıza izin verilmiyor. Doyasıyadan kastım mesela formayı çıkartmak olabilir. Belki ben formayı çıkartıp, taraftarlarıma mesaj vermek istiyorum. Bazı durumlarda öyle oluyor ki golü attıktan sonra taraftarların içine girip taraftarlarla bu golü kutlamak istiyorum veya formamı çıkartıp formamı taraftarlara atmak istiyorum ama biliyorsunuzki futbol kuralları içerisinde bu tip hareketler kartla cezalandırılıyor. Ben bunu anlamış değilim. Gol futbolun en güzel meyvesiyse, futbolun en güzel anıysa bunu doyasıya yaşamak gerektiğini düşünüyorum."

- Eğer bu maç Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena'da olsaydı, bu açıklamalardan sonra bir hayli bilet satılırdı. Çünkü insanı şevke getiren açıklamalar Kazım'dan.

"Yani diğer sporlarda bunu görebiliyorsunuz mesela baskette gidip taraftarlarla bütünleşebiliyorsunuz ama bunu futbolda yapamıyorsunuz. Yani gol attıktan sonra o formayı çıkartmanız bile taraftarı inanılmaz motive eden bir duygu. Taraftarın sizin ne kadar tutkulu olduğunuzu görmesine yardımcı olan bir hareket, ama ne yazık ki birçok spor dalında yapabiliyorsun ama futbolda bu engelleniyor."

- Peki, süremizin sonuna geldik ama taraftarlarında yönelttiği birkaç soru var Twiter üzerinden. Çok hızlıca bunlara cevap alalım zaten çok kısa cevaplar. Kazım'ın hayran olduğu futbolcuları sormuşlar genel anlamda buna bir cevap vermek ister mi?

"Bir tanesi Ian Wright ve Ronaldo. Ian Wright büyürken yetiştiğim yerde de çok dikkat ettiğimiz bir futbolcuydu. Çok değerli siyahi bir futbolcuydu. Benim için idol olarak alınacak bir futbolcuydu. Çok güzel goller atmış, taraftarı olduğum Arsenal'da oynamış bir futbolcuydu. Ondan sonra da büyüdüğüm zaman Ronaldo'yu sayabilirim. Ronaldo da herkese tek başına nasıl maçın kaderinin değiştirileceğini gösteren bir futbolcu. Bu ikisini sayabilirim."

- Uğur denemeleri var mı diye sormuşlar. Mesela böyle bir maça çıkmadan önce, mesela derbi maçından önce.

"Maçtan önce soyunma odasında yaptığım bir şey var. Çocukken beraber okuduğum beraber birçok şeyi paylaştığım kuzenlerimi kaybetmiştim, onlarla devamlı konuşuyorum, onlara sürekli dua ediyorum. Hem de takımım içinde formamı çıkartıp dua ediyorum, hem de rakip içinde hiçbir futbolcunun sakatlanmaması için dua ediyorum."

- Son sorular da dövmeleriyle ilgili ki zaten kuzenleriyle dövmeleri arasında yakın bir ilişki vardı. Soruyorlar, bunun cevabını biz aslında bizim televizyonumuz da vermiştik. Ben şunu ilave edeyim. "Galatasaray'da işler yolunda gidecek buna inanıyorum ve çok yakında bunu simgeleyen bir dövme yaptıracağım” dedi. Yaptırdı mı?

"2 tane yeni dövme yaptırdım. Ondan sonra bir 3'üncüyü de yaptırmayı düşünüyorum. Şu anda tabii çok mutluyum, o yüzden güzel bir dövme olacaktır büyük ihtimalle. Kendi dövmecim bunu dizayn edecek ve bu şekilde yapacak. Bir dahaki senenin başlangıcında yaptırmayı düşünüyorum. Ama az önce de belirttiğim gibi biliyorsunuz çocuğum da oldu gayet mutluyum o yüzden 2 dövme yaptırdım konuştuğumuzdan itibaren."



Cevapla