Inzaghi, Gekas gibi

Galatasaraylıların yeri...
Cevapla
Kullanıcı avatarı
raven111
Bölüm Yetkilisi
Bölüm Yetkilisi
Mesajlar: 1181
Kayıt: 23 Kas 2008 [ 10:47 ]

Inzaghi, Gekas gibi

Mesaj gönderen raven111 »

Galatasaray, Eskişehirspor ile berabere kalmasına rağmen Spor Toto Süper Lig'deki liderliğini devam ettirdi. İşte spor yazarlarından maçın değerlendirmeleri


Resim


Galatasaray, Eskişehirspor ile 0-0 berabere kalmasına rağmen Spor Toto Süper Lig'deki liderliğini sürdürdü. Rakibi karşısında beklenen performansından uak bir görüntü çizen sarı-kırmızılarda takımın öne çıkan ismi Fernando Muslera, Tomas Ujfalusi ve Semih Kaya oldu.

Spor yazarlarından Eskişehirspor - Galatasaray maçı değerlendirmelerini sizler için biraraya getirdik...

AHMET ÇAKIR / ZAMAN

"Elbette ki bu zeminde ayakta bile durmanın zorluğu şeklindeki kalıplaşmış ifade bu maçın en önemli gerçeğiydi. Buna hemen şöyle bir itiraz gelir: Rakip takım başka sahada mı oynuyor? Doğruymuş gibi görünür ama değildir: Evsahibinin bu tür zeminlere alışkanlığı yabana atılmayacak bir avantajdır. Sarı Kırmızılı takımın teknik üstünlüğünü sıfırlayan zeminin yanında Eskişehirspor'un Diego, Tello ve Dede gibi yabancılarıyla birlikte transferin gözdesi genç Alper oyuna belli bir ağırlık koydu. Galatasaray'ın becerebildiği ise ilk yarıda rakibin sertliğine aynen karşılık vermek oldu. Cim Bom'un hücum yetersizliğinin bir nedeni de haliyle Baros'un yokluğunda Kazım'dan birşeyler beklenmesiydi. Terim'in zoruyla biraz savunma yönü de oluşur gibi görünen bu oyuncunun hücum etkinliği sıfırdı. Engin, Emre, Selçuk ve Melo hemen hiç top kullanamayınca Elmander'in çırpınışı bir anlam taşımadı. Maç boyunca aynı pozisyonda Melo'nun bir kafa vuruşu bir de şutu! Hepsi bu!"

ÜMİT AKTAN / TÜRKİYE

"İki takımın da sevinmesi gereken bu şartlarda önemli bir sakatlığın yaşanmamış olmasıdır. Eksi bilmem kaçlara rağmen maça gelenler, mücadeleden sanırım zevk almışlardır. Ancak büyük maçların zaten oynanmadığı ligimizde doyurucu bir futbol beklemek de Eskişehir'in buzlu zeminine ve eksi 5 dereceye Brezilya plajları muamelesi yapmak olur; bu da abesle iştigaldir. Bu zeminde değil futbol oynamak, aslında ayakta durmak bile zordu. Ancak her iki takım oyuncuları da art niyetten uzak ama kora kor bir mücadele ile geceyi ısıttı"

TURGAY ŞEREN / AKŞAM

"Eskişehirspor, G.Saray karşısına çok iyi hazırlanmış. Ersun Yanal, çok iyi bir oyun planı ezberletmiş ve dün akşam sahada da rakibi G.Saray'dan çok daha iyi oynayan, mücadele eden, rakibinin peşinden koşan ve takım olarak çok iyi paslaşan bir Eskişehirspor seyrettik. Maçın büyük bir kısmı G.Saray yarı sahasında oynandı. Eskişehirspor'un kontratakları genç Semih ve Ujfalusi tarafından önlenmeye çalışıldı. Çoğunda başarılı olundu geri kalanında Kamara, Alper, Hürriyet ve Koray pozisyonları harcadılar. G.Saray için dün akşam ki Eskişehirspor maçı Terim'e çok şeyler söylemeli... Nedir bunlar; Elmander, markaja gelince yok. Kazım hele hiç yok. Genç Emre Çolak'ı hep beğendik. O da sahada kayboldu. Kaleci Muslera güven vericiydi ama öyle gollük bir pozisyonla karşılaşmadı. Maçın berabere bitmesi bence her iki takım için de iyi oldu. Eskişehirspor, galibiyete çok yakındı ama gol atma becerileri yoktu..."

BAHRİ HAVADIR / AKŞAM

"Hiç evelemeye gevelemeye gerek yok... Betonun üzerine serilmiş bir halıyı anımsatan zeminde, Colin Kazım'ın, Johan Elmander'in, Engin'in, Felipe Melo'nun, Selçuk İnan'ın top noktasında futbol oynamasını beklemek şuursuzluk olurdu... Terim'in ikinci yarıda Engin, Sercan, Sabri,Yiğit Gökoğlan değişiklikleri büyük cesaretti. Özetle; artistik buz şampiyonasının yapılacağı zeminde sakatlık olmadıysa Fatih Terim ve Ersun Yanal bence mutlu olmalı... Çünkü daha çok puanlar alınır, kaybedilir yeter ki futbolcular sakatlanmasın... Soğuk geceyi tüm çabalarıyla ısıtmaya çalışan herkese teşekkür etmek lazım"

OSMAN ŞENHER / MİLLİYET

"Eskişehir'de öyle bir zemin vardı ki ha o yeşil görüntüdeki buz zeminde oynamışsın, ha betonda. Değişen hiçbir şey yok. Dua edelim futbolcular sakatlık yaşamadı. Ayakta durmanın bile zor olduğu zeminde iyi mücadele oldu. 9'da 9 yapmış Galatasaray, Ersun Yanal'la maç kazanamamış bir Eskişehir... Üstelik Bülent, Sezgin, Veysel ve Serdar kadroda yok. Bu avantajla sarı-kırmızılılar maça favori olarak başladılar. İlk dakikadan itibaren Fatih Terim'in hesabının tutmayacağı, 10'da 10 yapmasının çok zor olacağı ortaya çıktı. Hürriyet, Alper, Tello ve Dede öyle bir mücadele ortaya koydular ki Selçuk ve Melo gibi iki yetenekli yıldız bir tek yaratıcı pas veremediler. Sadece mücadele ettiler. Eskişehir'in orta sahası içinde resmen boğuldular. Terim, maça iyi ki tek forvetle çıkmış. İkinci devrede olduğu gibi çift forvetle maça başlamış olsaydı belki de Galatasaray ilk yarı teslim olacaktı. Bu ortamda Galatasaraylı futbolcuları eleştirmeye de fazla hakkımız yok. Ayakta duramıyorlar, topu süremiyorlar, pas veremiyorlardı. Ersun Yanal'ın öğrencileri daha gayretliydi"

MERT AYDIN / FOTOMAÇ

"Galatasaray, Eskişehir'e gelirken son 9 maçta aldığı 27 puanı 30'a çıkarma niyetindeydi. Ancak o 9 maçtaki şablondan Milan Baros'un sakatlığında Fatih Terim'in ne yapacağı merak konusuydu. Deneyimli teknik adam, Elmander'in yanında Sercan'ı oynatmaktansa ligin ilk döneminde sıkıntı yaşadığı tek forvetli dizilişe döndü.
Sahanın zemini iki takım futbolcularının sağlıklı hücum etmesini engeller düzeydeydi. Birkaç iyi pasın ardından asıl kritik noktada zemin engelleyici bir faktör oldu. Galatasaray bir türlü oyunu rakip sahaya yıkamadı. Galatasaray'ın en önemli hücum başlatıcısı Selçuk, Hürriyet ve Alper gibi oyuncuların kıskacından kurtulamadı. Eskişehirspor ise artık Galatasaray'ın zayıf noktası olduğunu düşündüğünden mi yoksa kendi en güçlü bölge olduğundan mı bilemiyorum hep sol kanattan hücum ettiler. Volkan, Dede, Tello üçlüsü özellikle ilk yarıda Galatasaray için sıkıntı kaynağı oldu"

GÖKMEN ÖZDEMİR / VATAN

"Saha temizlenmiş, zemin yeşillenmişti. Futbol oynamak için başka ne gerekirdi ki! Bir de top tabii.. İşin şakası bir yana, kameralar Eskişehir'e döndüğünde gerçek anlaşıldı. Sahada ısınan futbolcuların kramponları zemine temas ediyor ama gerçek görevleri olan çime girip oyuncuyu ayakta sağlam tutamıyordu. Hafif bir "buzda dans" havası hakimdi Eskişehir'de... Fatih Terim de hem saha şartlarını hem de takımının eksik durumunu düşünerek biraz daha kontrollü bir 11 sürmüştü sahaya.. Sezon başındaki kısır 4-5-1 Eskişehir'de yine sahnedeydi. Engin'den verim bekleyen, kanatlarda Kazım ve Emre'yi forvete sokmaya çalışan Terim bu alternatifler çalışmayınca ilk yarıda pozisyonsuz kaldı. G.Saray'ın dün performansı en kötü isimlerinden Melo'nun duran toptan kafası dışında sarı-kırmızılılar Eskişehir kalesini tehdit edemedi bu süreçte. Sabri'nin tek bir orta yapmadığını, hatta tek bir bindirmeye bile yeltenmediğini de belirtelim. G.Saray'ın en büyük şansı ise rakibinin de aynı modda futbol oynamasıydı. G.Saray, kötü şartlarda iyi bir puan aldı. Yani haneye eksi iki değil artı bir yazmak lazım G.Saray için"

LEVENT TÜZEMEN / FOTOMAÇ

"Galatasaraylı futbolcular, "Zemin buzluydu, kötü oynadık" mazeretine sığınmayıp yenilmediklerine şükretmeli ve aldıkları bir puanı öpüp başlarının üstüne koymalı. Eskişehirli futbolcular buzlu zeminde topa hakim olup, pas yapabiliyor, ayakta durabiliyor ve hücuma çıkıp pozisyon buluyorlarsa bu Galatasaray maçına kafaca iyi hazırlandıklarının, buzlu zemine göre doğru malzeme seçtiklerinin bir göstergesidir. Galatasaraylı futbolcular daha otel odasında "Bizim bu zeminde futbol oynamamız mümkün değil" şeklinde şartlanmıştı. Çünkü maç sabahı zemini 4 kez inceleyen antrenör Hasan Şaş, "Bu zeminde top oynamak mümkün değil. Futbolcular sahaya çıktıklarında maçın bir an önce bitmesini isteyeceklerdir" şeklinde televizyonlara yorum yaptı. Bu yanlış bir yorum... Yanal, Galatasaray'ın zayıf karnının Eboue'nin yokluğunda Sabri'nin bölgesi olduğunu iyi analiz etmiş ki; sol ayaklı Dede-Tello-Volkan üçlüsüyle adeta "Hücum kampı" kurdu. Engin çıkıp Sercan girince Galatasaray 4-4-2'ye döndü ama bu sistem Eskişehir'in orta alanı eline geçirmesine, Alper Potuk'la etkili olmasına yol açtı"

Resim

UĞUR MELEKE / MİLLİYET

"Herkes, Terim'in 4-4-2 değil 4-1-4-1'le maça başlamasını konuşuyor muhtemelen... Tabii ki müsabakaları sistemler kazanmıyor, öyle olsa (hemen herkesin 4-3-3 varyantlarını oynadığı şu günlerde) neredeyse bütün maçların berabere bitmesi lazım! Ama eğer bugünkü Elmander'li G.Saray'dan söz ediyorsak sistem her zamankinden biraz daha fazla önem arz ediyor. Nedeni de şu: Elmander, Inzaghi gibi, Adebayor gibi, Gekas gibi klasik santrfor kalıbına uymayan, dünyada benzeri az olan garip bir uç oyuncusu. Asli vazifesi olmayan işleri yapma konusunda o kadar istekli ve o kadar başarılı ki, onu bu haliyle bir sisteme uydurmak yerine sistemi ona uydurmak zorunda kalıyorsunuz! İyi savunma yaptığı için, asisti çok aradığı gibi, bazen gereğinden fazla paylaşımcı ve yardımsever olduğu için onu muhakkak ileride bir santrfor partnerle kullanmak durumundasınız. Kullanmadığınızda/onu yalnız bıraktığınızda verimsizleşiyor, iyi niyeti üretkenliğe dönüşmüyor, indirdiği topları kazanan olmuyor, boşalttığı alanlar dolmuyor. Dün koca bir ilk yarı Galatasaray için böyle geçti; ikinci devrede de Sercan'ın zemine alışması yarım saat aldığı için Elmander'i tamamlayamadı, sarı-kırmızılılar Kasım'dan beri hücumda en etkisiz günlerini geçirdiler. İkinci devrede Terim yine Terimliğini yaptı: Kazım'ı sağ beke çekerek bir şok tedavi aradı. Ama Eskişehir (Diego destekli) Volkan-Dede'yle solu iyi kullandığı için Kazım hemen hemen hiç çıkamadı, o plandan Terim umduğu sürprizi bulamadı. Oysa elinde Ujfalusi-Hakan gibi stoper özellikli iki bek varken Terim pekâlâ bu tarz maçlarda (20-25 dakika baskı aradığı dönemlerde) üçlü savunmaya dönebilirdi..."



Cevapla