1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Ortak ses; 'Devler Ligi!'

Gönderilme zamanı: 03 Eyl 2012 [ 11:58 ]
gönderen raven111
Spor Toto Süper Lig'de 3. hafta mücadelesinde Galatasaray ile Bursaspor karşılaştı. Karşılaşmanın değerlendirmeleri burada...

Resim

Spor Toto Süper Lig'de 3. hafta mücadelesinde Galatasaray ile Bursaspor kozlarını paylaştı. Sarı-kırmızılı ekip mücadeleden 3-2 galibiyetle ayrıldı.

Galatasaray'ın performansına değinen spor yazarları birbirinden farklı yorumlarda bulundular. Devler Ligi'nde mücadele edecek olan Galatasaray'ın savunmada yaptığı hatalar eleştiri aldı.

İşte Türk spor basınının önde gelen kalemlerdinden Galatasaray - Bursaspor maçının değerlendirmeleri...

AHMET ÇAKIR / ZAMAN
Soluk soluğa bininci galibiyet


Arena'da soluk soluğa bir futboldan çok hatalar zinciri izledik. Gollerin çoğunun beceri ürünü değil, hatalar sonucu oluşu Galatasaray maçlarının klasiği haline geliyor. Burak'ın attığı golde bile savunma hatası açıktı, ama Sarı-Kırmızılı takıma ligdeki bininci galibiyeti getirdiği için önemli demekle yetinelim.

Cim Bom henüz geçen sezonki kalitesinde bile değil. Yapılan transferlerden sadece Umut'un katkısı var. Emre Çolak ve Selçuk'un çabası takımı ayakta tutuyor. Öteki bazı oyuncular da zaman zaman onlara katılıyor. İlk golü bulduktan sonraki bölümde uzun süreli topa sahip olduğu dakikalarda bile Galatasaray futbol adına hiçbir şey üretemedi. Oynuyormuş gibi yapmakla yetindi.

Bunun başlıca nedenleri, iki kanadın hiç işlemeyişi, Umut'la Elmander arasında bağlantı olmayışının yanında kendilerine atılan topları almaktaki beceri eksiklikleri, Melo'nun hazır olmayışından doğan sorunlar ve Hamit'in büyük çabasına karşın etkili olamayışıydı.

Bursaspor kazandığı her topla Galatasaray'dan çok daha etkili biçimde hücuma çıktı. Sarı-Kırmızılı takımın yediği gollerde duran toplardaki savunma ve kaleci hataları daha şimdiden bezdirici bir hal aldı. Ujfalusi'nin yokluğu elbette ki önemli bir sorun ama o varken de aynı goller yeniyordu. Terim kısa sürede buna transfer ya da başka bir yolla çözüm bulamazsa Devler Ligi maçlarının çok sıkıntılı geçeceği açık.

Beraberliğin ardından yeniden üstünlüğü bulabilmek için Burak ve Amrabat'tan medet ummak doğal sayılsa bile onların Umut'la birlikte çarpışan arabalar gibi oynamaları haliyle verimlerini düşürdü. Bursaspor'un yorgunluğu, Galatasaray'ın dağınıklığıyla birleştiğinde çılgın bir son bölüm izledik. Amrabat'ın Kayserispor'daki gibi her topun kendine atılması beklentisi içinde olması arkadaşlarıyla maç içinde arasını bozdu. Ama kısa süre oynayıp ikinci ve üçüncü gole katkıda bulunması önemliydi. Burak da attığı golle görevini yapmış oldu. Elbette ki, böyle bir karşılaşmada üç puanı cebine koymak güzeldi. Ama maçtan mutlu ayrılan Galatasaraylı taraftar sayısı da çok değildi

OSMAN ŞENHER / MİLLİYET
Defanslar evlere şenlik


Galatasaray, Şampiyonlar Ligi'nde Türkiye'yi temsil edecek. Bu maçların da başlamasına 15 gün var. Dilerim kalan zaman içinde Fatih Terim, takımdaki aksaklıkları giderir. Önce defanstan başlamak lazım. Yan toplarda hangi takım olursa olsun, Galatasaray'a çok rahat gol atabilir. Bursaspor, iki golünü de yan toptan kazandı. Semih-Dany ikilisi birbirlerine daha alışamadılar. Kademelerde müthiş hata yapıyorlar. Kesicilik görevlerinde başarılılar. Ama yan toplarda eller yukarı!

Sağda ve solda oynayan Eboue ve Hakan Balta, ofansif yönleri çok yüksek olan futbolcular. İki kanatta rakip takımın süratli oyuncuları varsa, Galatasaray'ın canını rahatlıkla yakabilir. Terim'in buraya çare bulması lazım. Bursaspor, perşembe günü 120 dakika Twente ile boğuştu. Takım yorgundu. Buna rağmen Galatasaray ile en azından berabere kalabilirlerdi. Başa baş futbol oynadılar. Oyunun büyük bölümünde, özellikle orta sahada sarı-kırmızılılardan daha başarılıydılar. İlk golde Hakan Aslantaş, ikinci golde Musa Çağıran, üçüncü golde İbrahim Öztürk, kendi kalelerine golleri atmasalar, Galatasaray maçı nasıl kazanabilirdi?

Umut çok gayretli, bunu kabul etmek gerekir. Elmander vasatın üzerine çıkamıyor. Hamit de oynadığı futbolun üzerine bir türlü koyamıyor. Baktığınız zaman Galatasaray'ın bir Batallası yok. Ya da yarım Hagisi. Belki Melo'nun maç eksiği bitince Selçuk daha rahatlar, en azından ofansif olarak takımına daha çok katkı sağlar. Ama şu an defansta Selçuk, orta sahada Selçuk, hücumda Selçuk. Yıldız oyuncu ne kadar dayanabilir bilemiyorum.

Galatasaray, Şampiyonlar Ligi'nde başarılı olmak istiyorsa Fatih hocanın daha farklı bir şeyler ortaya koyması lazım. Rakibine orta sahaya kaptıran, defansında bu kadar hata yapan bir takımın Avrupa'da başarılı olması biraz zor. Kalan kısa sürede dilerim toparlanırlar.

Resim

MERT AYDIN / FOTOMAÇ
Burak + Amrabat


Maç öncesinde Bursaspor kadrosunu gördüğümüzde şaşırdık doğrusu. Perşembe gecesi 120 dakika oynayan 9 ve 80 dakika oynayan 2 futbolcu sahadaydı.

Hep fazla rotasyonla eleştirilen Ertuğrul Sağlam farklı bir yol izlemişti. Karşılaşma başladığında önde Twente yorgunluğuna rağmen müthiş bir baskı yapan Bursaspor vardı. G.Saray ise ister Dany-Semih uyumsuzluğu deyin ister Melo'nun lige ısınamaması deyin ister de Hamit'in oyunun içine girememesi deyin topu rakip yarı alana taşımak zorlandı. Baskıdan kaynaklanan hatala pozisyon da getirdi. Ama işte Galatasaray'ın öyle bir potansiyeli var ki 5 dakikalık mini bir baskı golü getirdi. Devre bitmeden Umut bir gol daha atabilirdi Carson olmasaydı. Bursaspor'un ikinci yarıda yorulmasını beklerken yine tempo, yine baskı vardı. Beraberlik golü ve peşinden gelen ataklar, Fatih Terim'i paniğe sürüklemedi. Bursaspor'un yavaş yavaş oyundan düşebileceğini hesaplayarak Amrabat ve Burak'ı oyuna soktu. Gollerde bu iki oyuncunun payı yadsınamaz. İki farka rağmen Galatasaray'ın maçı rahat bitirememesi ve gol yemesi düşündürücü. Her maç fazlasıyla gol yiyor Galatasaray.

Galatasaray'ın Bursaspor çapında bir takımı yenmesi, Burak'ın ilk golünü atması tamam ama sarı-kırmızılıların bir an evvel organizasyon sıkıntısını çözmesi gerek. Selçuk'un Melo'ya ve en önemlisi Hamit'e ihtiyacı var. Bu sıkıntı sürerse her zaman kendi kalesine gol atan bir Musa bulamayabilirler.

UĞUR MELEKE / MİLLİYET
Lig şimdi başlıyor


Kırmızılılar oyunu Yeşilliler'in sahasına yıktılar tamamen. Bunun da nedeni basit: Terim yorulan adamlarını Burak, Amrabat gibi süper yedeklerle değiştirebilirken; Sağlam'ın elinde yeterli alternatifler yoktu. İki Twente maçının arasında İBB önünde denenen İsmail-Ferhat-Bangura üçlüsü yeterlilik sinyalleri verselerdi; ne Vederson sol açıkta kullanılmak zorunda kalır, ne de Batalla-Pinto-Sestak bu kadar yorulurlardı.

Terim'se zengin kadrosunun sefasını yaşadı dün gece... Skor 1-1'e gelince önce Amrabat-Burak'la hücumu dinamikleştirdi. Üstünlüğü yakalayınca da Hamit'i merkeze çekip iki hızlı kenar adamıyla (Amrabat-Aydın'la) 4-3-3'e dönebilme imkânının rahatlığını yaşadı.

Lige iyi başlayan Terim'in kafasındaki tek soru işaretiyse herhalde şudur: 90 dakikalar sonunda toplanan 7 puan iyi. Ama maçlar 70 dakika oynansaydı sarı-kırmızılıların puanı yalnızca 2 olacaktı şimdi. Sanırım üstünde düşünmeye değer...

LEVENT TÜZEMEN / FOTOMAÇ
Korkutuyorlar


G.Saray üç haftadır korku tünelini andıran maçlar oynuyor. Top kontrolü, oyun disiplini, dikkat, doğru düşünüp doğru hamle yapmak, doğru pozisyon ve en önemlisi takım uyumu henüz oturmuş görünmüyor.

Atılan 11 gole karşılık yenilen kopya 8 gol G.Saray'da takım uyumunun rayına oturmadığını gösteriyor.

Hamit ile Melo aksayarak ve çok hata yaparak oynamalarına rağmen Fatih hoca takım uyumunu yakalamak adına kadro tercihinde "Yap-boz" şeklinde hareket etmiyor. Ancak 4-4-2 sisteminde topla oynamayı çok seven Emre-Hamit ikilisi içeri fazla girdiklerinden dolayı G.Saray kanatlardan etkili bindirmeler yapamıyor. Bütün yük doğal olarak Eboue ile Balta'ya biniyor. G.Saray bu zaafı yorgun Bursa önünde Amrabat girinceye kadar hep yaşadı.

Fatih Hoca, Amrabat ve Burak'ı oyuna alarak maçı döndürdü. Amrabat ileri geri çalıştı, rakibi kovaladı, orta alanda rakipten top bile çaldı. İki golün oluşmasına imza koyan Faslı yıldızın Burak'a attırdığı gol öncesi topu takibi, ısrarı ve asisti mükemmeldi. Fatih Hoca, Hamit'i "Her maç çıkan adam" durumuna düşmemesi için oyunda tuttu. Milli Takım'a moralli gitmesi adına yıldızını korudu. Hamit'in tek verimli ve etkili olduğu an, 45'te Ebuoe ile girdiği duvar pasıydı. Hamit'in kendini bulması için mutlaka bir gol atması gerekiyor. Bu golü, bulduğu her boş pozisyonda şut atarak arıyor.

G.Saray duran toplardan kolay gol yiyor. G.Saray kadro kalitesi olarak geriye düştüğü maçları çevirebilir ama Devler Ligi bu hataları kaldırmaz.