Basın Toplantısı: Özhan Canaydın

Galatasaraylıların yeri...
Cevapla
Kullanıcı avatarı
tarantula500
Bağımlı Üye
Bağımlı Üye
Mesajlar: 462
Kayıt: 23 Nis 2006 [ 16:02 ]

Basın Toplantısı: Özhan Canaydın

Mesaj gönderen tarantula500 »

Basın Toplantısı: Özhan Canaydın

Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Özhan Canaydın, bugün Mecidiyeköy’deki kulüp binasında bir basın toplantısı düzenledi.

LİNKİ GÖREBİLMEK İÇİN LÜTFEN KAYIT OL VEYA GİRİŞ YAP!


Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Adnan Polat ile Hukuk İşleri Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Helvacı’nın da katıldığı toplantıda Başkan Canaydın, gündemdeki konular hakkında açıklamalar yaptı.

İlk olarak bugün basında çıkan “Canaydın’a Haciz” başlıklı haberi değerlendiren Özhan Canaydın, “Biliyorsunuz dört bankayla kredi sözleşmelerimiz var. Hepsini yeniden yapılandırıyoruz. En kısa zamanda ödemek için de hazırlıklarımızı yapıyoruz. Fortis Bankası’yla da şu an hiçbir problemimiz yok. Yeni anlaşmalarımız imzalanmak üzere. İnşallah sonunda bütün banka borçlarımızdan kurtulacağız. Bir yanlış anlaşılma neticesinde olan bazı olaylar bertaraf edilmiş, itilaflarımızın hepsi bitmiştir. Herhangi bir fabrikama ya da Bursa’ya bir haciz harekatı yoktur. Bu tabii hem ticari prestij açısından, hem de şahsi prestij açısından beni zedelemiştir. Ama bankayla yaptığımız konuşmalarda, böyle bir hareketin içinde olmadıklarını, yeni anlaşmamız gereğince de hiçbir itilafımız kalmadığını beyan etmişlerdir” dedi.

Daha sonra yeni finansman kaynakları hakkında konuşan Başkan Canaydın, “Yeni finansman kaynaklarımız için önce banka kredilerimizi kapatacak ciddi bir operasyon içindeyiz. Elimizde iki tane önemli operasyonumuz var. Biri, Riva arazimizi Genel Kurul’dan aldığımız yetkiyle en iyi şekilde değerlendirmek... Çalışmalarımız gayet iyi yolda ilerlemekte. İki ciddi teklifle ilgilenmekteyiz. Bu tekliflerden hangisi Galatasaray’ın menfaatineyse onu tercih edeceğiz. Çok kısa zaman içinde bu, sonuçlanmış olacak. Seyrantepe de hızla ilerlemekte. Kulüpler Birliği Başkanı olarak Kayseri’de katıldığım, stad temel atma törenindeki model, artık bizim modelimizdir. Bu model, artık bütün Türkiye’ye yayılmakta... Kayseri’den sonra Antalya, aynı sistem içine girmekte. Bursa ve Trabzon da hazırlıklarına devam etmekte... Stat olarak şehir içinde kalmış arazilerimiz verilerek, onların yerine yeni gelir getirici kaynaklar yaratıp statlarımızın bedava yapılması formülüdür bu. Tabii bedava yapıldığı zaman buradaki statlar nasıl Gençlik Spor Genel Müdürlüğü’nünse, yapılacak yeni statlar da Gençlik Spor Genel Müdürlüğü’nün, kullanım hakları ise kulüplerin olacak. İnşallah biz de bu çalışma temposu içinde gidersek, yeni senenin ilk aylarında temel atma durumuna gelmiş olacağız. Kayseri Stadı bizim düşündüğümüzün biraz küçüğü olduğu için 14 aylık bir dönemde, bizim stadımız da inşallah maksimum 24 aylık bir dönem içinde tamamlanmış olacak” diye konuştu.

Başkan Canaydın, UNIT grup ile Ali Sami Yen Stadı konusuna da değinirken, “Bu konuda bazı anlatımlara şahit oluyorum. Onun gerçek anlaşmaları, o günkü tarihte yaptığımız gibi, Ünal Aysal’la beraber attığımız imzadır. O imzanın içindeki şartların, bir haber olarak verilen makaledekiyle ilgisi çok azdır. Sayın Ünal Aysal’la 23.10.2002’de Brugge’de bir ön anlaşma yaptık. O anlaşma gereğince stadımız, 45 ile 55 milyon dolar arasından gerçekleşecek bir projeydi. Ünal Aysal’la yaptığımız anlaşmada, Aysal stadımızı yapıp 15 sene işletmesini yürütecek, karı yüzde 49-51 bölüşecektik. Tabii bu çok önemli yatırımın içinde, o zaman sandalye başı 1200 dolar seviyesinde maliyet hesaplanıyordu. 15 sene işletmede karları bölüşeceğiz fakat ana parayı ve faizini sekiz sene içinde ödeyecektik. Ana para ve faizi sekiz sene içinde öderken hem faiz, hem kar ortaklığı vermek ters tepki yaratırdı. Çünkü yaptığımız hesaplara göre biz arsa veriyorsak, işletmesine de ortak olacaksak; hem ana paranın faizi, hem kar ortaklığı bize ağır geldi. Kendisine dedim ki ‘Tek, sabit bir faiz koyalım. Bunu 75 milyon dolar olarak yazalım. Sen ister 45’e, ister 55’e bitir. Bunu sekiz senede ödememizi istiyorsun. Sene başına ana para ve faiz olarak 9 buçuk milyon dolar ödememiz gerekiyor.’
Şimdi stadın gelirini müşterek yaptığımız zaman buradaki 40 bin kişilik statta maksimum, senelik 24 milyon dolar brüt bir gelir aldık. Bunun 6 milyon doları da buranın kirası vardı. Bunu masraf olarak düştük. Geriye 18 milyon dolar gelirimiz kalıyordu. Bunun 9 buçuk milyon dolarını ana para ödemeye versek, ortada 8 buçuk buçuk milyon dolar civarında bir kar kalıyordu. Bunun 8 milyon dolarını biz istedik. Niye istedik? Onu da yanlış anlatıyorlar. Çünkü elimizdeki belgelerde, kulübümüzün 2000, 2001, 2002 senelerinde, 6 ile 8 milyon dolar arasında bir geliri var. Gelir bu seviyede olunca bizim yeni stat yapmamızda, en aşağı buradaki gelirimizi temin edebilmek hesabıyla 8 milyon dolar istedik. Çünkü 2000-2001 sezonunda, kombine gelirlerimiz ve bilet satışlarımızla 8 milyon 669 bin dolar hasılat elde etmiştik. 2002-2003’te bu hasılat, 6 milyon 743’lere düşmüştü. Yani averaj aldığımız zaman 6 ile 8 milyon dolar arası bir para kazanıyorduk. Bunun verilmesini istedik. Ünal Aysal buna ‘evet’ dedi. Fakat hesapların sonunda elde 500 bin dolar gibi bir para kalıyordu. Bunu da 10 senenin sonunda geriye ödemeye başlayacaktık. Ön anlaşmamız öyle yapıldı. Bu bizim 20 sene müddetle 8 milyon dolardan fazla gelir alamayacağımızın bir tespitiydi. Biz mevcuttan 8 alırken, yeni stat yapıp 20 sene hala 8’de devam etmemizin kulübümüze hiçbir artı gelir sağlamayacağını hesap ettik. Ve gayet centilmence, yeni finansman kaynakları ve yalnız faiz ödeyerek diğer gelirin bize kalmasını hesap ederek arayışlara girdik. Şimdi 7-8 milyon dolar kazanan bir firmanın, yeni stat yapıp 20 sene müddetle 8 milyon dolar kazanması, çok cazip bir olay olarak gelmedi bize. Çünkü statlar da zaten 30 senede ekonomik ömrünü bitiriyor. Yanlış anlatılıyor. Bizim hata yaptığımız anlatılıyor. Biz kulübün menfaati için Ünal Bey ile de bunu konuştuk. Kendisine de izah ettik. Mutlaka bu hesapları, aramızdaki anlaşmaları yanlış bilenlerle bir araya gelip doğrusunu anlatmaya gayret edeceğiz” dedi.

Dünkü Galatasaray Divan Toplantısı hakkında da konuşan Başkan Canaydın, “Gelirlerimizin afaki olduğu, bu kadar gelirin şişirme olduğu gibi konuşmalar yapıldı. Burada 68 milyon YTL’lik bir bonservis bedelinden bahsedildi. Evet, bu bir bonservis bedelidir. Ama Galatasaray Spor Kulübü Derneği üzerindeki Profesyonel Futbol Takımımızın, mahkeme ve bilirkişi kararıyla elde edilen 68 milyon YTL’lik değerle Futbol A.Ş.’ye devrinden doğan bir gelirdir. Tabii bunu kulübümüzün bonservis gelir hanesine yazacağız. Futbol A.Ş.’ye devrettiğimiz zaman Futbol A.Ş. bunun aktifini alacak. Galatasaray Spor Kulübü Derneği’ne de borçlu gözükecek. Tabii bunun haricinde gözden kaçan bir diğer gelir daha var. O da 21 milyon YTL değerinde. Amatör şube ve altyapımızın da Futbol A.Ş.’ye virman edilmesinden doğan gelir. Bunların hepsi, bilirkişi raporuyla tespiti yapılan, devredilen olaylardır. Bu arada tabii Divan Heyeti’ne bunlar yazılmış. Divan Heyeti’nin Mete İkiz, İzzet Ungan ve Kemal Onar’dan teşkil ettiği komisyonunun raporlarında da var. Ama niye bazı arkadaşlar, bu rapora rağmen, bunu görmeden konuştular, bilemiyorum. Raporda, bu rakamların hepsinin ne olduğu ve açıklamaları var” dedi.

Başkan Canaydın, son olarak yüzme ve sutopu şubelerindeki gelişmeleri değerlendirdi: “Yönetim Kurulu Üyemiz Sayın Vedat İrdelp, Yönetim Kurulu kararıyla Su Sporlarından Sorumlu Yönetici olarak tayin edilmiştir. Kendisi, geleneksel olarak Galatasaray’da senelerdir olan bir tatbikatla, sutopu ve yüzme bölümleri için bir komite kurmuştur. Bu komitenin ağırlığı da eski sutopçulardan teşkil edilmektedir. Komite, çok güzel işler yapmıştır. Sayın Ergun Gürsoy’un katkılarıyla Türkiye’de, hatta Avrupa’da emsali az bulunan bir havuza kavuştuk. O çalışmalarda bu komitemizin ciddi emekleri vardır. Sutopu yöneticileriyle bir itilafları olmuş. Tam yetki, Sayın Vedat İrdelp ve komitede olduğu için bu itilafın hakemliğini de ben yaptım. Sonunda 16 sene gibi ciddi bir hizmeti olan Sutopu Sorumlusu Levent Çiner arkadaşımızla komitemiz, bir vedalaşma içinde bulundular. Felsefe olarak çalışamayacaklarını ifade ettiler. Teşekkür ettik. Kendisinden, sutopu ve yüzme branşlarında, görev verdiğimiz zaman almasını rica ettik. O da olgunlukla teşekkür etti. Divan Kurulu’nda bu görüşmeler yapıldı. Divan Başkanımız’ın ve benim bulunduğum bir toplantıda çok medenice vedalaştık. Yollarımızı ayırdık. Kendisine bugüne kadar geçen hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyorum. Havuza taşındığımız için Kalamış Tesisleri’nde sporculardan kalan bölümlerde üyelerimizin kışlık yaşantıları için geçici bir bölüm hazırladık. Sabit bölümümüzün de inşaatına kısa dönemde başlayacağız. Ve çok kısa zamanda kışlık tesisimizi de bitirmiş olacağız. Yazın bütün üyelerimiz Kalamış’tan çok mutluydu. İnşallah, bu mutluluklarını yaz-kış dönemlerine yayacağız.”



Cevapla