Wederson gelirse giderim

Galatasaraylıların yeri...
Cevapla
Kullanıcı avatarı
altonax
Aktif Üye
Aktif Üye
Mesajlar: 40
Kayıt: 06 Ağu 2006 [ 12:48 ]

Wederson gelirse giderim

Mesaj gönderen altonax »

Futbolda şans faktörünün çok önemli olduğunu belirten G.Saraylı futbolcu, "Mesela Hasan Şaş ile Necati kavga etmeseydi, Arda belki hiç keşfedilemeyecekti. Bursaspor’un da bizi 10-1 yenmesi gerekirdi, ama kazanan biz olduk" dedi.

Ergün Penbe, adını tarihe altın harflerle yazdırmış özel futbolculardan biridir. Türk futboluna altın çağını yaşatan jenerasyonun bir üyesi olarak; Galatasaray’ın kazandığı UEFA Kupası Şampiyonluğu’nda ve A Milli Takım’ın Dünya Üçüncülüğü’nde hep onun adını görürüz. Futboldaki başarısının yanı sıra beyefendi kişiliğiyle de takdir gören Ergün’ü tarif eden en güzel sözleri Fatih Terim söylemiştir:

"Onun gibi bir futbolcun olsun yeter. Gözün kapalı sahaya süreceğin nadir oyunculardan biridir. Problemsiz, dertsiz, ne görev verilirse yapar."

Galatasaray’ın emektarı Ergün’den bugüne dek yaşadığı deneyimleri anlatmasını istedik. Her zamanki nezaketiyle bizi kırmadı, tüm sorularımıza içtenlikle yanıt verdi:

Şampiyonluk şansınızı nasıl görüyorsun?

Geçen sezona nazaran lige kötü başladık, çok puan kaybettik. Ancak ben 7 puanlık farkı önemsemiyorum. Eğer biz ilk yarıdaki hataları yapmazsak, şampiyon oluruz. Yoksa F.Bahçe’nin 100. yılımızda bize yaptığını biz onlara yapamayız.

G.Saray son yıllarda Kadıköy’deki maçlarda niye başarılı olamıyor?

Fenerbahçe’ye şansımız tutmuyor

Kadıköy’deki maçlarda psikolojik savaş yaşanıyor. Galatasaray olarak üzerimizde büyük bir baskı oluşuyor. Ayrıca, nedense Fenerbahçe’ye karşı inanılmaz bir şanssızlığımız var. Kazanacağımız, hatta fark atacağımız maçları bile onlar kazanıyor. Nasıl Fener’in şansı Beşiktaş’a tutmuyorsa, bizim de şansımız onlara tutmuyor.

Şimdilerde hep Arda Turan konuşuluyor. Sence Arda, UEFA Kupası’nı kazanan o efsane kadroda oynayabilir miydi?

Hayır, oynayamazdı. Çünkü bir takıma bir lider yeter. O zaman takımda Hagi vardı. Takım onun gibi birini daha kaldıramazdı.

Peki, sen Gerets’in yerinde olsan Arda’yı nerede oynatırdın?

Ben olsam Arda’yı serbest oynatırdım

Sol kanatta değil, serbest oynatırdım. Zaten o da öyle bir stile sahip ve öyle alışmış. Bazı maçlarda Arda’yı sahanın başka taraflarında görürsünüz. Bu, geçmiş yıllara dayanan alışkanlığından ve futbol stilinden kaynaklanır. Aslında size bir şey söyleyeyim mi; Arda biraz şans eseri keşfedildi.

Bir maçta Hasan Şaş ile Necati kavga etti, hoca da onlara kızıp Arda’yı sahaya sürdü. Böylelikle Arda kendini gösterme fırsatı buldu. Arda o şansı bulamasa belki çoktan takımdan ayrılmıştı. Arda iyi bir futbolcu ama kendini daha da geliştirmeli. Benden biraz ders almalı.

Gerets ile ilgili spekülasyonlar bitmek bilmiyor. Sen bu durumu nasıl değerlendiriyorsun?

Şu anda hoca değiştirmek yanlış olur

Bir futbolcu olarak hoca ile ilgili konuşmam doğru olmaz. Ancak, ortada Avrupa kupalarında yaşanan bir başarısızlık var. Bunu inkar edemeyiz. Ayrıca, ligde de liderin 7 puan gerisinde kaldık. G.Saray yönetimi elbette bunu kabullenemez. Yönetimin Gerets konusunda bazı girişimlerde bulunması normaldir.

Ancak Gerets de bu takımı şampiyon yapmış ve Türkiye’yi artık iyi tanıyan bir hoca. Bunları göz ardı etmemeliyiz. Şu aşamada yapılacak bir teknik direktör değişikliği takıma hiçbir şey katmaz.

Gerets seni uzun süre oynatmadı, hatta bazı maçlarda kadroya bile almadı. Bu durum seni nasıl etkiledi?

Gerets’e "Ben idman topçusu değilim" dedim

Gerets’e Erdal Keser aracılığıyla benimle ilgili görüşünü sordum; "Eğer beğenmiyorsa gidebilirim" dedim. Erdal Keser bana, Gerets’in beni çok beğendiğini, takımda kalmamı istediğini söyledi. Buna rağmen 5 hafta kadroya giremedim. Ben de hocanın bana tavır aldığını düşündüm. Erdal Keser aracılığıyla, "Ben antrenman topçusu değilim" mesajını gönderdim. Gerets mecbur kalmadıkça bana forma vermedi. Hatta bazı maçlarda takım sol kanat oyuncusu olmadan oynadı.

Böyle şeyler futbolcuda, "Ağzımla kuş tutsam beni oynatmaz" düşüncesine yol açıyor. İki senedir moral yönünden çok üzüldüm, kimyam bozuldu. Futbolcu oynamadığı zaman kendine güveni kayboluyor, topa olan melekeni bile kaybediyorsun.

Gerets’in seni hiç oynatmadığı dönemde milli takıma çağrıldın ve ilk 11’de oynadın. Bu dönemde Gerets ile aran nasıldı?

Masör konuşunca kadroya alındım

Fatih hoca beni iyi tanıdığı için milli takıma alıyor, Gerets ise beni çoğunlukla kasetlerden tanıyor. Bir Denizlispor maçı öncesi milli takıma çağrılmıştım, ancak Gerets yine beni kadroya almamıştı.

Daha sonra Erkan Kazancı ağabey (masör), Gerets’e gidip, "Hoca sen ne yapıyorsun? Adam milli takıma gidecek" dedi. Ben bunun üzerine Denizlispor kadrosuna girdim. Gerets belki de benim stilimi beğenmiyor.

Gençlere yol gösteriyorum

Röportajımızdan sonra genç takım arkadaşları Hasan Kabze, Özgürcan Özcan, kaleci Fevzi Elmas ve Gaziantepspor’da kiralık oynayan Uğur Demirok’la birlikte objektifimizin karşısına geçen Ergün Penbe, elinden geldiğince gençlere yardımcı olduğunu söyledi.

Sarı kırmızılı futbolcu, "Deneyimlerimi gençlerle paylaşıyorum, onlara yol gösteriyorum. Mesela Sabri ile hep konuşuyorum. Sinirlerine hakim olmasına yardım ediyorum" dedi.

Wederson gelirse giderim

Galatasaray yönetimi, senin görev yaptığın sol kanada Ankaraspor’dan Wederson’u transfer etmek istiyor. Eğer o gelirse, takımdan ayrılmayı düşünür müsün?

Galatasaray’da hep sol kanat iyi iş yapmıştır ama nedense iki senedir hep bu bölgeye takviye isteniyor. Halbuki sol kanatta Orhan var, Ferhat var, ben varım. Ben Wederson’u Galatasaray’a fayda sağlayacak bir futbolcu olarak görmüyorum. Daha doğrusu Galatasaray’ın yeni bir sol kanat oyuncusuna ihtiyacı yok.

Aslında bu işler güven işidir. Hocanın futbolcusuna güvenmesi, elindekilerin kıymetini bilmesi gerekir. Gerets bana güvenmiyor. Mesela ben sol bek oynarım, sol açık oynarım, hatta ön liberoda bile oynarım. Hagi’nin teknik direktörlüğü döneminde Conceiçao ile birlikte ön libero oynadım.

Eğer Wederson gelirse Galatasaray’dan ayrılmayı düşünürüm. Bu, takımda beni görmek istemedikleri anlamına gelir. O zaman Gerets’e ayrılmak istediğimi söylerim. Çünkü ben milli takımda da oynayan bir futbolcuyum. Kendi kulübümde oynayamazsam milli takımda nasıl oynarım.

Kendimizi iyi pazarlayamıyoruz

Türk futbolunun geleceğini nasıl görüyorsun? Yeni jenerasyon da sizin kadar yetenekli mi?

Yetenek yönünden Avrupalı’dan aşağı değiliz, tam tersine daha iyiyiz. Bizdeki problem yeteneklerin iyi değerlendirilmemesinde. Alttan gelen sayısız yetenekli futbolcu var ama bunları iyi değerlendiremiyoruz. Bir de pazarlama sorunumuz var. Kendimizi iyi tanıtamıyoruz, anlatamıyoruz, pazarlayamıyoruz. Bu, yalnızca futbolda değil her alanda böyle.

Kadıköy’de huzur Florya’da hırs vardı

Geçen sezon kazanılan mucizevi şampiyonluk için neler söyleyeceksin?

Hayatta her şeyin mümkün olduğunu o olayla bir kez daha gördük. Fenerbahçe bizden hem maddi hem de kadro olarak üstündü. Herkes şampiyonluk için onlara şans tanıyordu. Kadıköy’de huzur, burada ise sadece hırs vardı. Böyle bir şampiyonluk Galatasaray tarihinde bir daha yaşanır mı, bilinmez.

Acaba Fener de UEFA’yı alır mı?

2000 yılındaki UEFA Kupası şampiyonluğunuzun sırrı neydi?

Biz o dönem öyle bir takımdık ki, 2-0 geriye bile düşsek, bu maçı nasıl olsa kazanırız diyorduk. Futbolda, kendine güvenirsen her şeyi başarabilirsin. Mesela Milan’ı son saniyedeki penaltı golüyle 3-2 yendiğimiz maçtan sonra takımdan en az beş kişi "Biz bu UEFA Kupası’nı kazanacağız" dedi.

Fenerbahçe de Frankfurt’u son dakikalarda geçebildi. O maçı izlerken kendi kendime, "Acaba Fenerbahçe de bizim yaptığımızı yapacak mı?" dedim. Ama eşim, "Baksana, Frankfurt’un elinden zor kurtuldular. Olmaz öyle şey" dedi.

Gidenlerin yeri hiç dolmadı

UEFA Kupası’ndan sonra yaşanan düşüşü neye bağlıyorsun?

Her çıkışın bir inişi vardır. Biz 2000 yılında çıtayı öyle bir yere taşıdık ki, herkes bizim hep öyle devam edeceğimizi sandı. Ama beklentiler gerçekleşmeyince hayal kırıklığı yaşandı. Ardından, o efsane kadro dağıldı. Avrupa’ya gidenlerin yeri dolmadı. Ve en önemlisi, G.Saray o yıllardan sonra hiçbir zaman tam bir takım olamadı.

Penaltı verilseydi "Hayır, değil" derdim

Bursaspor maçında ceza sahasında yere düştüğün pozisyonla ilgili çok eleştiri aldın. Hakemi aldatmak istediğini iddia edenler oldu. Bu söylenenler doğru muydu?

Ben o hareketi penaltı olsun diye yapmadım. Top ayağımdan fazla açılmıştı, yetişme imkanım yoktu, refleks gereği kendimi yere attım. Penaltı değildi. Hakem penaltıyı verseydi, gidip penaltı değil derdim. Zaten herhangi bir tatsızlık olmasın diye, düştükten sonra hemen ayağa kalktım.

Kötü bir niyetim olsaydı yerden kalkmazdım. Yeri gelmişken söyleyeyim; Bursaspor maçını biz şans eseri, hiç hak etmediğimiz halde kazandık. Gerçekten inanılır gibi değildi. 10-1 kaybetmemiz gereken maçı 3-1 kazandık.

Kadro dışı bırakan Terim değil yönetimdi

Fatih Terim’in ikinci döneminde Hakan Ünsal, Arif Erdem, Baliç ve Bülent Korkmaz’ın kadro dışı bırakılması seni nasıl etkiledi?

O karar bizi derinden yaralamıştı. Çünkü biz o arkadaşlarla ailemizden bile yakındık birbirimize. Bence Fatih Terim’in bu karanının altında başka nedenler var. O kararı Fatih Terim vermedi. Talimat başka yerden geldi, yönetim olabilir. Hakan Şükür’le ben, aynı şey bizim de başımıza gelir mi, diye çok düşündük.

Tugay burada kalsaydı, bitirirlerdi

* UEFA Kupası Şampiyonluğu’ndan sonra çok sayıda takım arkadaşın Avrupa’ya gitti ama sen gitmedin. Bunun sebebi neydi? Gitmediğin için herhangi bir şekilde pişmanlık yaşadığın oldu mu?

Avrupa gitmediğim için üzgün değilim ama bazen pişmanlık duyduğum zamanlar oldu. Bazı vefasızlıkları görünce, keşke gitseydim diyorum. Ben Galatasaray’da olmaktan hep mutluluk duydum. Avrupa’ya gidenlerden Tugay’a çok imreniyorum. En iyisini yaptı İngiltere’ye gitmekle. Tugay burada olsa onun futbol hayatını çoktan bitirirlerdi. Bizde bir futbolcu 31-32 yaşına gelince, "Ne zaman bırakacaksın?" diye sormaya başlarlar.

Ama Tugay’ı 37 yaşına gelmesine rağmen el üstünde tutuyorlar. Ben de zaman zaman İngiltere’ye gitsem çok iyi olurdu, diyorum. Çünkü orada benim gibi tekniğe sahip futbolcu sayısı çok az.



Cevapla