Mehter Müziği-Kültür Bakanlığı Tanımı

Müzikle ilgili aradıklarınız(Bu bölümde telif hakları yasasından dolayı MP3 ve video klip yoktur)
Cevapla
Kullanıcı avatarı
swashbuckler
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 686
Kayıt: 03 Şub 2009 [ 03:09 ]

Mehter Müziği-Kültür Bakanlığı Tanımı

Mesaj gönderen swashbuckler »

Mehter Türk geleneklerinde, bir şenlik aracı değil, azametin, ihtişamın ve görkemli olmanın bir işaretidir.Devletin ululuğu ve kutluluğu, davulların gümbürtüsü ile yankılanır.Türklerin devlet anlayışında, halkın bütünlüğü, devletin yüceliği kavramları çok önemlidir.Bu inanış ve gelenekler, İslamiyet'ten önceki Türk devletlerinde de, Selçuklu ve Osmanlı devletinde de, küçük değişiklerle yer almıştır.

Bu yapıda üç önemli sembol vardır :

Otağ, hakanın veya başkomutanın bulunduğu yerdir.Bu bir savaş alameti olarak ortaya çıkar çünkü otağ yalnızca savaşlarda kurulur.Hakanın Kösü , yani büyük davul, hakanlık otağını önünde durur ve yalnızca hakana aittir.Hakanlık Mehteri ise, sancağın altında ve otağın önünde askerleri yüreklendirmek için çalan müzik topluluğudur.

Sancak ve mehter, Türk devletinde birbirinden ayrılmaz çok önemli olgulardır.Mehter vuruşu ile otağdan çıkılır ve savaş akınlarının ilk adımları atılmış olurdu. Türklerin Orta Asya geleneklerinde, devletin başı olan Hakan'ın otağı önünde kurulan büyük Davulun ve Kösün günün belli zamanlarında çalınarak gücünü göstermesine Nevbet (Nevbe) dövme ya da vurma denilirdi.Nevbet dövmek, devletin başı olan Hakanın gücünü dosta düşmana göstermesi ve özellikle düşmanın yüreğine korku salması şeklinde yorumlanırdı.

Osmanlı da sancak gibi mukaddes bir varlık halinde yaşatılan mehter, bağımsızlığın, devlet varlığının önemli bir göstergesi olmasının yanı sıra, meydan savaşlarında, kale kuşatmalarında, deniz savaşlarında düşmana hücum esnasında, vurduğu hamasî havalarla duyguları kamçılar, şahlandırır, askeri şevke getirir, ordunun moralini yükseltirken çıkardığı müthiş gümbürtüyle düşmanın moralini yok eder, onu bozguna uğratırdı.

Meydan savaşında, tek bir hakanlık kösü bile, kendi başına bir mehterdi.Hücum ve duraklamaları,hakanlık kösü belirler, davul ve borulardan oluşan mehter, savaşta orduyu yönlendirdi.Savaşta yenilgi, mehterin yağmalanması ile kabul edilirdi.Bu durumda en zorlu savaşlar sancak ve mehter çevresinde olurdu.

Görülüyor ki mehter, savaş alanında, sadece bir müzik topluluğu olmaktan bir anlamda uzaklaşırken barış zamanında müzik yönü daha çok öne çıkıyordu. Barış zamanında mehter, hakanın saltanatının ve devlet hayatının devam ettiğinin bir göstergesiydi.Bunun dışında davul ve mehter, devletin haber ve ilan gibi işlerini de yerine getirirdi.

Osmanlı mehterinde; zurna, boru, kurrenay ve mehter düdüğü gibi üflemeli / nefesli, kös, davul, nakkare, zil ve çevgân gibi vurmalı ya da çırpılan çalgılar yer alırdı. Çalgıların sayısı eşit tutulur ve bu sayıya göre mehterin kaç katlı olduğu belirlenirdi.

"Tabl ü alem-i hassa" adı verilen ve en büyük mehter olan Padişah mehteri, dokuz katlıydı. Bunun anlamı, her çalgıdan dokuz adet var demekti. Bu sayı sonraları, on iki hatta on altıya kadar yükselmişti.

Padişahtan başka, Vezir-i âzam-ın (Başbakan'ın) Kubbe vezirlerinin (Kabine üyelerinin), Defterdar ve Reisü'l küttab'ın (Maliye ve Dış işleri Bakanı'nın) Mehterhâneleri olduğu gibi, ülkenin çeşitli eyâletlerinde ve kalelerinde de Mehter takımları bulunur ve görev yapardı.

Mehter'in etki gücü Avrupalılar tarafından da değerlendirilmiş ve Mehter örnek alınarak çeşitli Avrupa ülkelerinde Askerî Müzik toplulukları, "Bando"lar kurulmuştur.Gluck, Mozart, Beethoven gibi bestecilerin Mehter'den esinlenerek müzikler yazdıkları da bilinmektedir.



Kullanıcı avatarı
swashbuckler
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 686
Kayıt: 03 Şub 2009 [ 03:09 ]

Mehter Müziği-Kültür Bakanlığı Tanımı

Mesaj gönderen swashbuckler »

Mehter(fransızcaya geçmiştir=marcher,yürüyüş nizamını simgeleyen müzik) müziğinin bir "Milli Marşlar Potborisi" olduğu zaten aşikardır.Çoğunun ağırlığı Dini değil(niyaz ilahi mehterana çok sonra girmiştir,yukarda açıklandığı üzere mehter geleneği neredeyse Türk Varlığıyla yaşıttır) Milli duygular içeren sözlerle sağlanmıştır.
Asıl şaşırtıcı olan Mehter Müziğini notaya döktüğünüzde karşılaştığınız matematiktir bence.Batı marşlarındaki tekdüzeliği barındırmaz.
En bilinen mehter marşları ya Devri Turan usulüdür (Yedi zamanlı ve üç vuruşludur),ya da Ceng-i harbi usulüdür (On zamanlı ve on vuruşludur.Savaşta bu usül kullanılır.)
60 zaman 40 vuruşlu usüllere kadar bir çok örneği bulunur.
Tüm bunlar,7000 senelik Türk Kültürünün zenginliğinin en büyük göstergesidir.Kahramanlık Türkülerinden oyun havalarına kadar bir çok örneği vardır.
Mehter bir düzeni de ifade eder.Bu düzen,dünyanın en eski harbiyesinin oluşturduğu düzeni gösteriyor denebilir.Türk Ordularının tarih boyunca birlik düzeninde olduğu zaten tarihi belgelerle açıklanmıştır,yine de Türk Silahlı Kuvvetleri Brövesinde yer alan kuruluş tarihini göz önüne alırsak(ki Nihal Atsız da bu tarihe işaret etmiştir) M.Ö. 209 dan beri düzenli orduya sahip olan bu Milletin,bu meseleyi bir "Birlik Düzeninde" gerçekleştirmesi oldukça doğaldır.
Kuşkusuz,tüm dünya müzisyenlerinin de hemfikir olduğu gibi,en heybetli bandosudur.

Cevapla