DTP'den 'özerklik' talep eden bildiri...

En güncel haberler burada....
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Uyus
Ayrıcalıklı Üye
Ayrıcalıklı Üye
Mesajlar: 1029
Kayıt: 15 Eyl 2007 [ 10:09 ]

DTP'den 'özerklik' talep eden bildiri...

Mesaj gönderen Uyus »

DTP'den 'özerklik' talep eden bildiri...

Diyarbakır'da yapılan toplantının sonuç bildirgesinde, "Her bölgenin kendi rengi ve sembolü olan demokratik özerklik istiyoruz. Öcalan'ın yaklaşımları çözümde belirleyici olacak" denildi

DTP öncülüğünde Diyarbakır'da yapılan "Demokratik Toplum Kongresi"nin sonuç bildirgesinde, "merkeziyetçi ulus-devlet sisteminin büyük dengesizlikler ortaya çıkardığı ve cumhuriyetten çok oligarşik bir yapılanmaya denk düştüğü" savunularak üniter devlet yapısı dışında bir model önerildi. Kendi rengi, sembolleri ve yetkileri olan bölgelere özerklik talep edilen bildirgede, terör örgütü PKK'nın lideri Abdullah Öcalan için "Kürt halk önderi" ifadesi kullanıldı.

Zana da katıldı

DTP'nin 8 Kasım'da Ankara'da yapacağı olağan genel kurulu öncesinde 500 kişinin katılımıyla üç gün süren kongrenin sonuç bildirgesi dün açıklandı. DTP Genel Başkan Vekili Nurettin Demirtaş'ın okuduğu bildirgenin açıklandığı toplantıya, DTP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, eski DEP milletvekili Leyla Zana ile belediye başkanları katıldı.
"Kardeş halkları birbirine boğazlatacak tehlikeli bir aşamada tarihsel bir yol ayrımına gelindiği"nin savunulduğu bildirgede, "yeni anayasa sürecinde kongrenin Kürt halk iradesinin beyanı olduğu" vurgulandı.
"Kongrenin Kürt halkının temel haklarının anayasal güvence altına alındığı oranda Türkiye'nin bütünlüğü içerisinde Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için tarihsel bir fırsat yakaladığını tespit ettiğini" belirten Demirtaş, şu ifadeleri okudu:
"Kongremiz sınır ötesine yönelik operasyonları kabul edilemez bulur. Bu gelişmeler ışığında kongremiz Kürt halk önderi Abdullah Öcalan'ın Kürt sorununa demokratik çözüm yaklaşımını son derece belirleyici olduğu sonucuna varmıştır...


Öcalan nakledilsin

Öcalan'ın İmralı'dan başka yere nakli ile sağlık sorunlarının giderilmesi için tedavi sürecinin başlatılmasının toplumsal barış için rolünü oynayabileceği şekilde halkla bağ kurabileceği bir ortam yaratılması, Kürt halkı kadar Türkiye demokrasisi açısından da son derece yaşamsaldır."
Bildirgede, "ulus temelinde devletleşmenin halklara baskı getirdiği, her ulus için ayrı bir devlet talep etmenin felsefik ve konjonktürel gerçeklikten uzak olduğu" belirtildi ve böyle bir eğilim yerine demokratik birlikteliğin esas alındığı savunuldu.



Bölgesel meclisler kurulsun

"Demokratik özerkliğin salt etnik ve toprak temelli özerklik anlayışı yerine, kültürel farklılıkların özgürce ifade edildiği, bölgesel ve yerel bir yapılanmayı savunduğu" kaydedilen bildirgede şöyle devam edildi:


Demokratik öz yönetim
"Bayrak ve resmi dil tüm Türkiye ulusu için geçerli olmakla birlikte her bölge ve özerk birimin kendi renkleri ve sembolleri ile demokratik öz yönetimini oluşturmasını öngörür...
Türkiye'nin siyasi ve idari yapısında değişiklik öngörülürken elbette ki öncelikle Türkiye'nin demografik yapısının açığa çıkarılması ve bunun için gerekli çalışmaların yapılması zorunludur. Siyasi ve idari yapılanmada köklü bir reforma gidilmesi gerekmektedir.


Seçimle işbaşına gelecekler

Bu idari modelde ademi merkeziyetçilik işletilerek birbiriyle yoğun bir şekilde sosyokültürel ve ekonomik ilişki içinde bulunan illeri kapsayan ve il genel meclislerine benzer bir şekilde seçimle işbaşına gelen bölgesel bir meclis, merkezi hükümet adına dışişleri, maliye ve savunma hizmetleri ile merkezi ve bölge yönetimlerince birlikte yürütülecek emniyet ve adalet hizmetleri hariç, eğitim, sağlık, kültür, sosyal hizmetler, tarım, denizcilik, sanayi, imar, çevre, turizm, telekomünikasyon, sosyal güvenlik, kadın, gençlik, spor gibi hizmet alanlarından sorumlu olacaktır."

En büyük ilin ismi bölgenin adı olacak

Bölgelerin genel bütçe ve yerel gelirlerden alacağı payla hizmet yürüteceği ifade edilen bildirgede şöyle denildi: "Bu meclislere 'bölge meclisi', meclislerde görev yapacak kişilere de 'bölge temsilcisi' denir.
Bu yapı federalizm ya da etnisiteye dayalı özerkliği ifade etmez, merkezi yönetimle iller arasında kademelendirilmiş kademeli demokratik yeni idari bir takviyedir. Bölgelerin her biri o bölgenin özel adı veya bölge meclisinin yetki sınırları içinde bulunan en büyük ilin adıyla anılacaktır."
Sayıları 20-25 olarak önerilen bölge meclislerinin halkın yönetime daha fazla katılımını sağlayacağı öne sürülerek şöyle devam edildi: "Böylece cumhuriyetin kuruluş aşamasında gerçekleşmeyen demokratikleşme yaşamsallık kazanacaktır.
Bu aynı zamanda Atatürk'ün 1923 yılında gazeteci A. Emin Yalman'a ifade ettiği bir nevi yerel muhtariyetin bugünkü koşullarda hayata geçirilmesi de olacaktır."


Türk yerine Türkiyelilik

Bildirgeyi okuyan Demirtaş, şöyle devam etti:
"Herkesi Türk olarak tanımlayan bir vatandaşlık tanımı yerine kültürel kimlikleri kabul eden ve bu kültürel kimliklere dayalı Türkiye ulusunun tümünü kapsayan 'Türkiyelilik' üst kimliği çerçevesinde TC vatandaşlığı esas alınmalıdır. (...) Yeni anayasada 'Türkiye Cumhuriyeti anayasası, bütün kültürlerin demokratik bir şekilde varlığını ve kendini ifade etmesini kabul eder' hükmünün yer alması Türkiye'nin demokratik-leşmesi ve Kürt sorununun barışçıl çözümünde ön açıcı bir yaklaşım haline gelecektir. Kürt dili başta olmak üzere diğer diller ve kültürler önündeki engellerin kaldırılması tekçi, etnik referanslara dayalı 'vatandaşlık', 'ulus' kavramlarının demokratik bir tarzda yeniden tanımlanması şeklinde ifade ettiğimiz siyasi hedefler anayasa referandumunda temel ölçütümüzdür." Resmi dil Türkçenin dışında yerel dillerin de eğitim ve kamusal alanda kullanılması istenen bildirgede, "İnkâr ve imha politikalarının bugün de devam eden Kürt başkaldırılarının temel nedeni olduğu" iddia edildi.


DTP'liler bildiriye sahip çıktı

DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş: Bu bizim partimizin çalışması. Bildiride yer alan noktalara katılıp katılmama diye bir şey sözkonusu olmaz.
DTP Hakkâri Milletvekili Hamit Geylani: Bildiri metninin tümünü henüz görmedim. Ama, Türkiyelilik, Öcalan'ın liderliği, özerklik, bunlar bizim katıldığımız görüşler. Yalnız bu kavramların tek başına ele alınarak değerlendirme yapılması yanlış olur. Bunlar, demokratik cumhuriyet yaklaşımımız ve üniter devleti savunan temel görüşümüz içinde değerlendirilmeli.
DTP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis: Bu bizim partimizin bildirisi. Ben tüm metni daha okuyamadım.
DTP Muş Milletvekili Sırrı Sakık: Toplantıda yoktum. Bildiriden haberim yok.



Cevapla