Okumaktan Zarar Gelir Mi?

En güncel haberler burada....
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Veda
Fanatik Üye
Fanatik Üye
Mesajlar: 3335
Kayıt: 11 May 2008 [ 19:04 ]

Okumaktan Zarar Gelir Mi?

Mesaj gönderen Veda »


Okumaktan Zarar Gelir Mi?

ELİF ŞAFAK

Bu sayfalarda daha evvel Harry Potter furyası ile ilgili iki yazı yazmıştım. Okuyanlar, bu seriden çıkan kitaplara olumlu yaklaştığımı bilir. Her iki yazımdan sonra epeyce emailler aldım, iki farklı türde. Kabaca genellersek, bir tarafta gençlerden gelen mesajlar var, son derece olumlu, sempatik, belli ki Harry Potter okumayı seviyorlar.

Öte yandan anne babalardan gelen mesajlar var, kah meraklı, kah kaygılı, eleştirel. Arada şöyle bir fark var. Gençler bu kitapları okuyor, dolayısıyla neden bahsettiklerini biliyorlar. Anne babalar ise bu kitapları okumamış ama onlar hakkında sağdan soldan bir şeyler duymuş, belki şurda burda bir şeyler okumuş. Bilgileri daha dolaylı, daha sınırlı ve daha önyargılı.

Bir tarafta Harry Potter serisini, beslendiği ve beslediği hayal gücü aleminden, yaratıcı karakterlerinden ve bilhassa gençlere yeniden okuma sevgisi kazandırmasından (Kabul edelim ki büluğ çağında bir gencin oturup atari oynamak ya da internette boş boş dolaşmak yerine 600-700 küsur sayfalık bir kitaba yoğunlaştığını görmek hoş bir şey) dolayı seven, ciddiye alan bir yaklaşım var. Öte tarafta içinde cadılar ve periler olan, her şeyi hafife alan ya da sakıncalı bulan bir başka yaklaşım. (Bu konunun bir adım uzantısı ve yerel boyutu, bugünlerde Türk televizyonlarında yayınlanan perili cadılı diziler hakkında Diyanet İşleri'nin yaptığı açıklama oldu. Anlaşılan, daha çok konuşulacak bu tema.)

Peki içinde doğaüstü temalar, cadılar periler olan bir kitap, genç bir insanın zihnine zarar verir mi? Ben Afacan Beşler, Gizli Yediler ve çocuk klasikleri okuyarak büyümüş bir kuşaktanım. Bizler için maceranın tanımı, bu kitapların satırlarında gizliydi. Çocukluğumun kıymetli yol arkadaşları arasında Gülten Dayıoğlu'nun eserleri var. Kaç kez okumuşumdur Fadiş'i, bir yandan ağlayarak. Jules Verne'den Seksen Günde Devrialem, Alexander Duma'dan Üç Silahşörler ve çok sevdiğim, hep sevdiğim Gulliver'in Seyahatleri... Ben çocukluğumdan beri yolculuk kitaplarını sevmişim demek ki.

Şimdi bakıyorum da öyle bariz bir tezat vardı ki benim gündelik hayatımla okuduğum kitapların heyecanlı, patırtılı, maceralı hayatları arasında. Ben ne kadar tek başına, kardeşsiz, arkadaşsız, eve kapalı, kah anneanneme emanet, kah annemle yurtdışında, daima içe kapalı, daima sıkılgan bir çocuksam sevdiğim kitaplarım da o kadar dışa dönük, renkli, maceralıydı. O yüzden anlayabiliyorum insan nasıl ilgi duyar kendinde olmayana. Ve kitaplar nasıl kapılar aralar sıkılgan, tekdüze hayatlarımızda. O yüzden anlayabiliyorum, gençlerin Harry Potter kitaplarında ne bulduklarını.

Şimdilerde Harry Potter tartışması bir evrim geçiriyor. Seri tamamlandığına göre şimdi ne okuyacak peki gençler? Başta Ursula K.Le Guin'in kitapları. Bir yandan muazzam bir hayal gücü, bir yandan yeni bir toplum okuması sunan ve eleştirel ütopyalarıyla meşhur olan yazar, ister inanın ister inanmayın sadece entelektüellerin değil, Harry Potter seven gençlerin de okuma listelerinde baş sıralardaymış. Ardından: A PRINCESS OF MARS -Marstan gelen Prenses- Edgar Rice Burroughs, THE CHILDREN'S HOMER -Homerin Çocukları,- TREASURE ISLAND -Define Adası-, THE HOBBIT- J.R.R. Tolkien ve bir de Arthur Conan Doyleun kitapları. "Ama çocuğum hep hayalperest şeyler okuyor" diye kaygılanan anne babalara söyleyebileceğim tek bir şey var. Bırakın okusunlar. Okumaktan zarar gelmez ama yasaklamaktan zarar gelir.


12 Ekim 2008, Pazar






Cevapla