Doktor Fıkraları

Fıkraları paylaşma yeri...
Kullanıcı avatarı
Dogukan
Tecrübeli Üye
Tecrübeli Üye
Mesajlar: 89
Kayıt: 26 Tem 2007 [ 17:52 ]

Mesaj gönderen Dogukan »

Kasabanın birisinde çapkınlıklarıyla ünlü imam ve bekçi varmış. O kadar zampara imişler ki, uçan dişi sineği bile götürüyorlarmış. Bir gün kasabaya, mesleğinin baharında genç, idealist bir dostor bey atanmış. Genç doktor, hem yakışıklı hem de çok parlak kız gibi bir şeymiş.

Doktoru gören bekçi ile imam, birbirleriyle iddiaya girmişler. Doktoru önce kim götürürse iddiayı o kazanacakmış. Günlerden bir gün, akşam üzeri kasabanın bekçisi doktorun muayenehanesine gitmiş. Doktora rahatsızlığını söylemiş. Doktor, bekçinin üzerini çıkartıp, sedyeye uzanmasını söylemiş. Bekçiyi muyene etmeye başlamış. Elini bekçinin kırtına ve göğsüne sürerken bekçi doktorun elini nazikçe tutmuş;

BEKÇİ:"Doktor bey sana birsey söylemek istiyorum"
DOKTOR:"Söyle bakalım"
BEKÇİ:"Ben senden hoşlanıyorum. Mümkünse seni birkere yapmak istiyorum"
DOKTOR:"Hay hay neden olmasın. Biz hastalarımızın her türlü ihtiyacını karşılamak için görev yapıyoruz."
DOKTOR:"Yalnız, şimdi akşam üzeridir, insanlar işten çıkmıstır, muayenehaneme uğrayabilirler, sen şu pencereden bir bak bakayim sokak sakin mi, yakalanmayalım." der.

Pencereler yukarıya doğru açılıp altan mandallanan pencerelerdenmış. Bekçi pencereyi yukarıya doğru kaldırıp başını dişarı çıkartıp sokağa bakmaya başlamış. Tam bu sırada doktor pencerenin mandalını çevirerek pencereyi kapatmiş ve bekçinin başı dışarıda kalacak şekilde bekçi sıkışmış. Doktor bekçinin arkasına geçip pantolonunu indirmiş ve başlamış gidip gelmeye. Doktor gidip geldikçe bekçinin ağzındaki düdük "düüürt düüürt" diye ötüyormuş. Tam bu sırada sokaktan geçmekte olan imam efendi;

İMAM:"Hayırdır bekçi efendi, o pencerede ne işin var"
BEKÇİ:"Bakıyorum asayiş berkemal mi?"
İMAM:"Sen onu benim külahıma anlat. Ben dün gece sabaha kadar o pencerede ezan okudum" demiş.



Kullanıcı avatarı
Dogukan
Tecrübeli Üye
Tecrübeli Üye
Mesajlar: 89
Kayıt: 26 Tem 2007 [ 17:52 ]

Mesaj gönderen Dogukan »

Doktor, ünlü bir ressam olan arkadaşını ziyarete gitti. Ünlü ressam, son olarak yaptığı hasta bir adam tablosunu doktor arkadaşına gösterip:
-Eee, söyle bakalım fikrin ne? diye sordu:
Doktor tabloya tekrar bakıp cevap verdi:
-Merak edilecek bir şey yok. Sadece üşütmüş, o kadar...

Kullanıcı avatarı
Dogukan
Tecrübeli Üye
Tecrübeli Üye
Mesajlar: 89
Kayıt: 26 Tem 2007 [ 17:52 ]

Mesaj gönderen Dogukan »

Aslen amerikalı savaş muhabirinin biri Afkanıstandaki olayları kendine haber kaynağı edebilmek için ilk üçakla afkanistana gider.
har zamanında olanaksızlar yüzünden uçaktan indiği gibi filin ustünde yolculuğuna devam eder.

Tam bu sırada filin ayaklarını arasına rastgele atılmış bir fuze düşer. fil isabet almıştır ve yaralanır. tabı gazeteci yaralanan filin altında kalır. kendini kurtarmak için hareket ettiği zaman filin zaten yediği darbeden aldığı acı ile bi anda ayağa kalmaga çalışır ve gazetecinin penisi ezilir.

olayı gören diğer gazeteciler. Hemen bi ABD li doktor bulup yardım ısterler doktor gelir bakar iş işten geçmiş fil zaten lüyor. gazetecinin ezilen penisi düzeltmekte mümkün değil hemen bi ameliyatla fılın hortumunu kesip bi dizi estetik ameliyattan sonra gazetecinin ezilen penisine takviye yapıyorlar.

Aradan 4 ay geçtikten sonra gazeteci hastaneden çıkıyor ve olayın acısını unutmak için doru ABD ye gidiyor. aradan tam 10 yıl geçiyor ve ABD deden Afkanistandaki amerikalı doktoru arıyor.Ve aralarında şöyle bir diyaloj geçiyor.

-- aloo selam ben mıchell penisi ezilen adam doktor bey nasılsınız.??
--oooo mıchell seni hatırladım iyiyim sen nasılsın ..
--- ben hiç iyi değilim
-- neden ?
--hani sizin taktığını şu alet varyaaa..
---evet
--işte ondan hiç memnun değilim..
---neden.Tamam memun değilsinde bunu 10 sene sonramı soyluyorsun.
---- bi dakka doktor bey açıklıyım isterseniz.
----lütfen bekliyorum
----bi kere nerde fındık fıstık bulca çıkıp almaya çalısıyor..
Doktor güler ve derkii
----iyide bu normaldır bu nihayetinde bir fil hayvanın genetik hareketleri ver onları engelleyemeyiz.

------(Gazeteci)son olarak ekliyor ve sert bi biçimde doktorun suratına telefonu kapatıyor.

---tamam çıkıp almasına bi şey demiyorum ama aldıktan sonra kıçıma sokmasına bi şey yapamıyorum.10 sene geçti artık hoşuma gitmeye başladı

Kullanıcı avatarı
Dogukan
Tecrübeli Üye
Tecrübeli Üye
Mesajlar: 89
Kayıt: 26 Tem 2007 [ 17:52 ]

Mesaj gönderen Dogukan »

Genc, guzel ve cici kiz, bazi ufak tefek genclik sorunlarindan dolayi bir ruh hekimine gitmeye karar vermis. Guvenli olmasi icin yasli basli birini arastirmis. Bulup randevu almis. Hekimin odasina adeta ayaklarinin ucuna basarak ve biraz da urpererek girmis.

Masasinda birseyler okuyan hekim genc kizi gorunce asabi bir sesle:
- Buyrun soyunun, demis...
Kiz uzerindeki ceketi cikarmis

- Soyunun soyunun...
Genc kiz ruhsal tedavi icin soyunmaya gerek olmadigini biliyor ama...
Karsisindaki ne de olsa hekim. Ustelik sesi otoriter....
Genc kiz sonunda bir sutyen, bir kulot kalmis.

Hekim: - Hadi kizim sabaha kadar seni mi bekleyecegim, diye gurleyince kizcagiz uzerindeki son iki parcayi da cikarip atmis. Ayni anda hekim uzerine atlamis kizin. Oracikta irzina gecmis. Genc kiz henuz olayin sokunu yasarken ahlaksiz hekim giyinmis ve demis ki:

- Benim sorunum cozuldu, sira geldi sizin sorununuzu cozmeye. Anlatin bakalim derdinizi...

Kullanıcı avatarı
Dogukan
Tecrübeli Üye
Tecrübeli Üye
Mesajlar: 89
Kayıt: 26 Tem 2007 [ 17:52 ]

Mesaj gönderen Dogukan »

Doktor Temel karadenizli hastasını muayene ettiğinde,

-Pi haftadur perhiz yapaysun, paluk severmisun?

-Sorulur mi,hamsi gozumde tüteyi.

-Hemişre hanum hastaya 2 kaşuk balıkyağı verulsun.

Kullanıcı avatarı
Dogukan
Tecrübeli Üye
Tecrübeli Üye
Mesajlar: 89
Kayıt: 26 Tem 2007 [ 17:52 ]

Mesaj gönderen Dogukan »

Doktorun karşısına iki küçük çocuk gelmiş. Birisi:

-Bir bilye yuttum. Onu çıkarmanızı istiyorum.

Doktor öteki çocuğa sordu:

-Ya sen ne istiyorsun?

-Onun yuttuğu bilye benim de, almaya geldim...

Kullanıcı avatarı
Dogukan
Tecrübeli Üye
Tecrübeli Üye
Mesajlar: 89
Kayıt: 26 Tem 2007 [ 17:52 ]

Mesaj gönderen Dogukan »

Bronson gecenlerde aile doktoruna giderek:

- Doktor baba oldum, demis, peki 77 yasinda baba olunur mu?

- Olunur, demis doktor..

- Nasil olunur?

- Bunu size bir av oykusuyle izah edeyim. Ava gittiniz. Karsiniza bir ayi cikti. Tetigi bastiniz. Ates almadi. Cunku namluya fişek koymayi unutmussunuz. Fakat ayni anda ayi kanlar icinde yere serildi. Bu nasil olur?

- Demek bir baskasi fişekledi doktor...

- Iyi bildiniz...

Kullanıcı avatarı
Dogukan
Tecrübeli Üye
Tecrübeli Üye
Mesajlar: 89
Kayıt: 26 Tem 2007 [ 17:52 ]

Mesaj gönderen Dogukan »

Bir erkek doktora gider ve doktor bey benim seyim her gun kuculuyor der. Doktor bir ilac verir ve git bunu her gun at der.bir hafta sonra ayni hasta yine gelir doktor bey ilaciniz bir ise yaramadi yine kuculuyor der.

Bu sefer doktor ona baska bir ilac verir.Yine bir hafta gectikten sonra ayni erkek gelir doktor bey bu da bir ise yaramadi.Doktor bey sasirarak olamaz hele sen bir seyini cikar da bakayim.Adam seyini cikarir ve gosterrir.

Doktor bakip gorur ki normal bir sey ve uzerinde tanya yazili.hani kuculuyordu tam normal bir sey bak uzerinde de tanya yaziyor.

Adam:
Doktor bey bunun neresi normal orda BUYUKBRİTANYA yaziliydi

Kullanıcı avatarı
Dogukan
Tecrübeli Üye
Tecrübeli Üye
Mesajlar: 89
Kayıt: 26 Tem 2007 [ 17:52 ]

Mesaj gönderen Dogukan »

Adamın biri ishal olmuş eczaneye gitmiş kabızlık ilacı istemiş eczanedeki adam ona yanlışlıkla ishal ilacı vermiş.adam ilacı içmiş eve giderken adamın biri ona sormuş kardeş eczane nerede diye sormuş oda ona sarı çizgiyi takip et, sarı çizgiyi takip et demiş.

Kullanıcı avatarı
Dogukan
Tecrübeli Üye
Tecrübeli Üye
Mesajlar: 89
Kayıt: 26 Tem 2007 [ 17:52 ]

Mesaj gönderen Dogukan »

Dilsizin biri yolda yürürken yine kendi gibi dilsiz arkadaşına rastlamış. İşaretlerle nasıl olduğunu, ne yaptığını sormuş. Arkadaşı normal bir ses tonu ile "Şimdi artık normal sesimi kullanarak konuşabiliyorum" diye yanıtlamış. Şaşırmış dilsiz adam ve nedenini sormuş. Arkadaşı özel bir uzman doktora gittiğini söylemiş. Belli bir sistemli çalışma programı sonunda kelimeleri anlamlandıran sesleri çıkarmayı öğrendiğini söylemiş ve hemen oradan doktoru arayıp randevu almış. Dilsiz doktora gitmiş ve doktor "Soyun ve şu divanın üzerine yüzükoyun yat, şimdi geliyorum" demiş. Dilsiz, birazdan yattığı yerden başını çevirip bakmış ki doktor elinde kısa bir süpürge sapı, tahta bir balyoz ve bir kavanoz vazelinle geliyor. Doktor süpürge sapını vazelinleyip dikkatlice yerleştirmiş. Balyoz ile sopanın tepesine vurması ile dilsiz "Aaaaaaaaaa!!!" diye bağırarak fırlamış. Bunun üzerine doktor "Çok güzel... Önümüzdeki salı -B- planı ile devam edeceğiz" demiş...

Cevapla