seçmece fıkralar geldi hanıııııııııııımmmmmmm

Fıkraları paylaşma yeri...
Cevapla
Kullanıcı avatarı
BERFO
Bağımlı Üye
Bağımlı Üye
Mesajlar: 133
Kayıt: 08 Ara 2006 [ 18:58 ]

seçmece fıkralar geldi hanıııııııııııımmmmmmm

Mesaj gönderen BERFO »

Keş Hayvanlar

Birgün Tavsan ormanda kendı basına kosmaya baslamıs
bıraz gıttıkten sonra esrar ıcen bı zurafa ıle karsılarmıs
tavsan hemen atlamıs ve demıskı
-zürafa kardes bak bu senın saglıgına zararlı gel sende benımle kos form tutalım demıs.
zürafa kabul etmıs ve kosmaya balamıslar bıraz ılerde sigara icen bı fıl gormusler.
Tavsan yıne atlamıs ve demıskı:
-Fil kardes bak bu senı öldürür gel sende bızımle kos form tut
filde kabul etmıs ve kosmaya baslamıslar
bıraz daha gıttıkten sonra eroın alan bı aslan gormusler
Tavsan hemen aslanın yanına gıtme ve demıskı
-aslan kardes bu senın saglıgına zararlı gel sende bıze katıl
aslan bu sozu duyar duymaz tavsanı pencesının altına almıs.
fil ve zurafa aslana kısmıslar
-Ne yapıyorsun ya o bızım saglıgımızı dusunuyordu demısler
aslan dınlemıs ve kukremıs
-Bu serefsız tavsan ne zaman extaci kullansa butun ormanı peşinden koşturuyor



-------------------------------------------------------------------------------------------------------------

ihanet ve hırs ))
>>
>>Bir kaç yıllık evli çiftin bir bebekleri olur..
>>
>>2 yaşına geldiğinde bebeğin çok farklı ve insan üstü yetenekleri
>>olduğu ortaya çıkar.. 3 yaşına geldiğinde yetişkin bir insan gibi
>>konuşur..
>>
>>5 yaşında, aklınıza gelen her dilde okuyup yazmaya başlar..
>>
>>10 yaşında ileri matematik profesörleriyle ileri konularda açık
>>oturumlara katılır..
>>
>>13 yaşında gelecekle ilgili inanılmaz tahminlerde bulunmaya
>>başlar...
>>
>>
>>Bir gün çocuk:
>>
>>"Tam 1 yıl sonra bugün ben öleceğim.... Ben öldükten 2 yıl sonra
>>5 Kasım günü annem ölecek.. Annem öldükten 3 yıl sonra da 15
>>Haziranda
>>babam ölecek.” Annesi ve babası çok şaşırırlar..
>>
>>
>>Gerçekten de bir yıl sonra çocuk ölür... Baba çok uyanık olduğu
>>için karısını hemen milyarlar değerinde sigorta yaptırır... 2 yıl
>>sonra da 5 Kasım günü anne ölür.... Baba 3 yıllık ömrünün kaldığını
>>bildiğinden, sigortadan aldığı milyarlarla seyahatlere çıkar ve
>>birbirinden
>>güzel bayanlarla yer bitir. Hatta evini bile 16 Haziranda boşaltmak
>>şartıyla satarak alemler yapar ve son günlerini bekler...
>>
>>Ölümüne 1 gün kala son parasıyla bir hayat kadını kiralar, önce
>>jakuzide eğlence, sonra yatak odasında zevk dolu saatlerle bir gece
>>geçirir.. Adam her şey bittiğinde gözlerini kapatır ve:
>>
>>"Vay be yarın ölmüş olacağım.. Karım olmadan 3 yıl ne hayat
>>geçirdim ama her şeyi yaptım, dolu dolu yaşadım, helal olsun bana"
>>diyerek,
>>alkolün verdiği rehavetle ve yorgunlukla uykuya dalar..
>>
>>Ama o da ne...... sabah bir de gözlerini açar ki hala
>>yaşıyor..!!!!!!
>>
>>Yatakta şaşkınlık içinde bakınırken geceyi beraber geçirdiği genç
>>bayan çığlık çığlığa koşarak içeri girer...
>>
>>
>>"HEMEN ASAĞIYA GELİN NE OLUR.. UŞAĞINIZ SALONDA BOYLU BOYUNCA
>>UZANMIŞ YATIYOR... GALİBA ÖLMÜŞ!!!!"
------------------------------------------------------------------------------------------------


VARDIR BİR NEDENİ
>>
>>Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir
>>heyet bir
>>araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen
>>yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler
>>ikram
>>etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır.
>>Soba
>>yerden 1 m. kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir.
>>Sobanın
>>niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar.
>>Kimyacı, "Adam
>>sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha
>>kolay
>>yakmayı amaçlamış";
>>Fizikçi, "Adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha
>>kısa
>>sürede ısınmasını sağlamak istemiş";
>>Jeolog, "Burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi
>>bir deprem
>>anında sobanın taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangın
>>olasılığını
>>azaltmayı amaçlamış";
>>Matematikçi, "Sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de
>>odanın
>>düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış";
>>Antropolog, "Adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha
>>hafif
>>biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş".
>>Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının
>>nedenini
>>sorarlar.,
>>
>>Adam cevap verir: - "Boru yetmedi."
-------------------------------------------------------------------------------------------------------

>>hollywood'un 46 kez işlediği, "uçakta pilotlar ölür ya da bayılır,
>>yolculardan biri (mümkünse bir çocuk) telsiz talimatlarıyla uçağı
>>sağ salim indirir" klişesinin otobüse uyarlanmış hali.
>>
>>- aloo, aloo, abi ben kamil koc istanbul-ankara otobüsünden
>>arıyorum. kaptan molada içkiyi fazla kaçırdı herhalde, uyuyor
>>şimdi.
>>
>>+ evlat sakin ol, muavin orda mı?
>>- hayır, otobüste değil, tanrım ona ne olduğu konusunda hiçbir
>>fikrim yok!
>>+ tamam evlat, hiç korkma, sizi kurtaracağız. şimdi şoförü yavaşça
>>koltuktan yana çek, sen oturacaksın onun yerine.
>>- ama onu yana çekersem düşer, kendinde değil!
>>+ düşsün pezevenk! oraya senin oturman lazım.
>>- tamam, oturdum. şimdi ne yapmalıyım?
>>+ direksiyonu tut, ne çok sıkı ne çok gevşek.
>>- tuttum. çok eğlenceli görünüyor ehu
>>+ evlat, ciddi ol, 40 yolcunun hayatı senin elinde. şimdi; önündeki
>>+ panelde
>>bir çok gösterge var değil mi? tam ortadaki büyük olana bak, ne
>>yazıyor orda?
>>- bismillahirrahmanirrahim.
>>+ hayır göstergenin üstündeki yazıya değil göstergeye bak! hız
>>+ göstergesine
>>bak, kaçla gittiğinizi görebiliyor musun?
>>- sıfır.
>>+ nasıl sıfır? dikkatli bak.
>>- sıfır, gerçekten sıfır. ölecek miyiz?
>>+ otobüs duruyor mu gidiyor mu bunu söyle bana seni kuş beyinli!
>>- duruyooor
>>+ kalk siktir git eşşoğlueşşek! bize de panik yaptırdın. şoför
>>uyanınca
>>devam edersiniz.
--------------------------------------------------------------------------

Bir gun uc arkadas birbirlerine ne kadar inatci olduklarini ispatlamaya
>
> > çalisiyorlarmis ve herkes en çok inat ettigi ani anlatiyormus.
>
> > Dursun anlatmaya baslamis:
>
> >"- Ben birgun evi aradim benim hanim alo demedi
>
> > bende cevap vermedim telefon sabaha kadar acik kaldi" demis.
>
> > Idris "- O da bir seymi?" demiş, "ben bir gun eve geldim kapiyi caldim
>
> > hanim kimsin demedi bende kim oldugumu soylemedim
>
> > sabaha kadar kapinin onunde yattim"
>
> > Temel "- O da bir sey mi usagum? Biz evlendigimizde karim bana dokunmadi diye
>
> > bende ona dokunmadim ve hala daha dokunmuyorum" demis.
>
> > Dursun'la Idris ikisi birden "Olur mu yahu sizin iki tane cocugunuz var" demisler.
>
> > "- Inat ettim onlari da sormadim" ...
-------------------------------------------------------------------------------------------------------

>Mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikçi buldu.
>Seçtiği adam sağır ve dilsizdi. Çünkü baba, bu tetikçi yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamaz, diye düşünüyordu. Baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti ve tetikçiyi odasına aldırttı, bir de işaret dilini bilen tercüman buldular. Tercüman işaretle sordu: "Para nerede?" Sağır dilsiz işaretle yanıt verdi: "Ne parası? Benim paradan maradan haberim yok. Neden bahsettiğinizi anlamıyorum." Tercüman tercüme etti:
>- "Neden bahsettiğinizi anlamıyormuş."
>Baba 38'liği koltuk altından çekip sağır dilsizin beynine dayadi:
>- "Şimdi sor bakalım, para nerede."
>Tercüman işaretle sordu:
>- "Para nerede?"
>Sağır-dilsiz kan ter içinde, işaretle yanıt verdi:
>- "Şehir merkezindeki parkta, büyük heykelin oldugu kapıdan girince
>soldan 3. ağacın kovuğunda iki yüz bin dolar var."
>- "Ne söyledi?" dedi Baba.
>Tercüman yanıtladı:
>- "Dedi ki, hâlâ neden bahsettiğinizi anlamıyormuş,
>ayrıca o tetiği çekmek de biraz g.t istermiş."
--------------------------------------------------------------------------------------

>Temel ile Dursun Amerikada itfaiye teskilatina girerler, yangin
> >>>ihbari alinir. Cok katli bir binada yangin cikmistir. Itfaiyeci
> >>>merdiveni calismaz ... Temel yukari cikar. Dursun asagida
>kalir,
> >>>Temel asagida
> >>>bekleyen Dursunun kucagina cocuklari atmaya baslar. Temel atar,
> >>>Dursun tutar, kaldirima koyar. Bir cocuk, iki cocuk uc cocuk,
> >>>derken besinci zenci cocuktur .. . Temel birakir, Dursun
>yakalamak
> >>>icin
> >>>kollarini acmaz. Cocuk paat yerde. Bir zenci cocuk daha...
>Dursun
> >>>yine tutmaz. Cocuk paat gene yerde.. Bir zenci
>cocuk daha atınca
> >>>Dursun yukari bagirir :
> >>>Yaniklari atma ! yaniklari atma !
-------------------------------------------------------------------------------------------------------

>Sn. "Abdullah Gül",
>Dış işleri bakanlığı koltuğuna oturunca bürokratlarını falan yanına
>çağırmış ve;
>
>"Bana ülkelerin dış politika anlayışları hakkında geniş kapsamlı bir
>rapor hazırlayın" demiş.
>
>Aradan günler geçmiş ve önüne 1 dosya ve içerisinde tek bir sayfadan
>oluşan 10 15 satırlık bir yazı gelmiş.
>Bakan şaşırıp "Bu ne ?" der gibi dudaklarını büzerek yazıyı okumaya
>başlar...
>
>Alıntı
>
>
> Sayın bakanım:
>
> "Suudi Arabistan' ın Riyad şehrinde, farklı ülkelerden gelen bir
>turist grubu, bir dinlenme yerine giderek buz gibi kola
>ısmarlamışlar.
> Kolalar gelince bardaklarında birer karasinek olduğunu
>farketmişler.
>
> İNGİLİZ, başka bir bardakta yeni bir kola istemiş.
>
> İSVEÇLİ, aynı bardakta yeni bir kola istemiş.
>
> FİNLANDIYALI, sineği bardaktan çıkardıktan sonra kolayı içmiş.
>
> RUS, kolayı sinekle birlikte içmiş.
>
> ÇİNLİ, sineği yemiş, kolayı içmemiş.
>
> YAHUDİ, sineği yakalayıp Çinli' ye satmış.
>
> JAPON, değerlendirilmek üzere, sineği Tokyo'ya göndermiş.
>
> YUNANLI, kolanın yarısını içtikten sonra itiraz ederek yeni bir
>kola
> istemiş,
>
> NORVEÇLİ, kolayı içtikten sonra bardaktaki sineği balık yemi
>olarak
> kullanmış.
>
> IRLANDALI, sineği ezip kolayla karıştırmış ve İngiliz' e
>içirmiş.
>
> AMERIKALI, 5 milyon dolarlık tazminat davası açmış.
> Arabistan hükümeti, özür dileyerek, 10 milyon dolar tazminat
>ödemiş."
>
>
>
>Bakan, bıyık altından gülerek, rapordan hoşlandığını belirtmiş.
>
>"iyi, güzel de,
>bu turist grubunun içinde bizden biri yokmuymuş ?" diye sormadan
>edememiş.
>
>"Varmış efendim" diye cevaplandırmışlar.
>
>Bakan devam etmiş,
>
>"Peki, o zaman, O ne yapmış ?".
>
>Bürokratlar bir süre sessizce birbirlerinin yüzlerine bakmışlar.
>
>İçlerinde en tecrübeli olanı, bir adım öne çıkıp, cevap vermiş ;
>
>"TÜRK, olayı şiddetle kınamış. sayın bakanım" demiş.



Kullanıcı avatarı
tarantula
Tecrübeli Üye
Tecrübeli Üye
Mesajlar: 85
Kayıt: 02 Ara 2005 [ 18:41 ]

Mesaj gönderen tarantula »

fikralar güzel ama bir tesekkur istemissin birsey degil soyleriz ya bizde sen teskkur istedin diye inat edip soylemezsek bence insanlar icinden geldigi gibi davranmali blirsin insanlar herzaman istenilenin tersini yapar ama fikralar güzel =D>

Kullanıcı avatarı
En[G]in
Fanatik Üye
Fanatik Üye
Mesajlar: 1740
Kayıt: 19 May 2018 [ 23:12 ]

Mesaj gönderen En[G]in »

fıkralar guzel begendim paylsım icin tesekurler emegine saglık

Cevapla