fıkr@lar 04

Fıkraları paylaşma yeri...
Cevapla
Kullanıcı avatarı
En[G]in
Fanatik Üye
Fanatik Üye
Mesajlar: 1740
Kayıt: 19 May 2018 [ 23:12 ]

fıkr@lar 04

Mesaj gönderen En[G]in »

MECNUN
Temel Fadime'yle tiyatro gişesine gitmiş: - Pize içi pilet lütfen. - Leyla ile Mecnun için mi? - Hayir Fadime'yle penum için.

ASTRONOT
Dallas'daki NASA uzay ussunde, us komutani, George ve Bob adindaki astronotlari yanina cagirip, ertesi gun cikacaklari Mars yolculugu hakkinda son talimatlari verir ve bu zor yolculugun oncesinde uyumak uzere evlerine gitmelerini soyler. Her iki astronot da, talimata uyup evlerine giderler. George tam uyumak uzereyken telefon gelir. Arayan Bob'dur. "Alo, George. Ben Bob. Uyudun mu?" "Henuz degil." "Ben cok heyecanliyim. Uyku tutmadi. Sana da uyarsa, benimle birlikte icmeye ne dersin? Uzun sure icki icemiyecegiz..." "Ok." Bir saat sonra George ve Bob bulusurlar, bir bara girip icki soylerler. Barmen tam ickiyi verirken ikisine de dikkatlice bakar. "Hey men. Sizi tanidim. Yarin Mars'a gidecek astronotlarsiniz. Size icki verdigim ortaya cikarsa bir daha Dallas'ta ekmek yiyemem ben. Kusura bakmayin." George ve Bob barmenle tartismalarina ragmen o barda icki icemezler. Baska barlarda sanslarini denerler; ama TV programlarini surekli izleyen barmenler onlari her seferinde tanirlar ve icki vermeyi reddederler. Marketlerde kapalidir. Tam eve donmeye karar verdiklerinde Bob'un aklina bir fikir gelir. "Yahu George'cugum. Bizim uzay roketine koyduklari yakitin kokusunu hatirliyor musun. Ayni viski gibiydi. Istiyorsan ondan icelim." Birlikte uzay ussune girerler. Kontrol etmek bahanesiyle yakit tankinin yanina gelirler. Kimse suphelenmez. Onlara guvenmeyip te kime guveneceklerdir ki zaten. Ertesi sabah fuzeye binecek olanlar onlardir. George ve Bob yakit tankindan aldiklari yakittan birer kadeh icerler; sonra da evlerine giderler. George tam uyumak uzereyken telefon calar. Arayan yine Bob'dur. "Alo George. Yine ben. Rahatsiz ettim ama kusura bakma. Sana birsey sormak istiyorum. Karnin agriyor mu?" "Evet Bob. Hem de cok." "Peki. O zaman sakin gaz çıkarayım deme. Ben seni TOKYO'dan ariyorum..."

ÇOK ZEHİRLİ
İki laz yılan olan Temel'le Idris yolda gidiyorlarmis. Birden Temel Idris'e donup: "Ula Idris biz zehirli miydik yoksa zehirsiz mu?" diye sormus. Idris sasirmis "Ula ne oldu gene" demis. Temel de: "Ula biraz once dilimi isirdim da," demis...

AYNI ŞEY
Minik oglan bahçede oynarken, babasinin arabasiyla sokaktan geçip, ormana dogru gittigini görmüs. Merak bu ya. O da arabayi izleyerek ormana gitmis. Bir de ne görsün. Babasi ile teyzesi arabanin yaninda durmus öpüsüyorlar. Çocuk bu ya, gördügünden etkilenmis durumda kosarak eve dönmüs, nefes nefese heyecanli bir sekilde annesine, "Anne, anne. Biraz önce babami ormanda" derken annesi sözünü kesmis ve "Dur biraz. Nefes al. Sakinles. Öyle anlat" demis. Oglan sakinlestikten sonra devam etmis, "Bahçede oynarken babamin arabasiyla ormana dogru gittigini gördüm. Ben de ormana gittim. Orada babami teyzemle öpüsürlerken gördüm. Bir süre sonra babam ceketini, teyzemde gömlegini çikardi. Sonra arabanin arka koltuguna geçtiler". Anne çocuga dönmüs, "Dur bakalim, ne kadar ilginç bir öykü bu. Devamini anlatma, sakla. Aksam yemeginde babanla beraberken bitirirsin. Sen bu öyküyü bitirirken babanin suratini görmek istiyorum". Aksam olmus, yemege oturmuslar. Anne çocuga dönmüs; "Bu gün neler yaptigini bize anlatsana" demis. Oglan baslamis; "Bahçede oynarken babamin arabasiyla ormana dogru gittigini gördüm. Ben de ormana gittim. Orada babami teyzemle öpüsürlerken gördüm. Bir süre sonra babam ceketini, teyzemde gömlegini çikardi. Sonra arabanin arka koltuguna geçtiler. Ardindan geçen sene babam seyahatteykenn senin Amcamla yaptigin seyden yaptilar".

REÇETE
Lazın eczanesine eli silahlı, yüzü kadın çoraplı iki soyguncu girmiş ve ellerindeki silahi Laza doğrultup: - Çabuk kasadaki herşeyi ver ! - Özür dilerim, reçetesiz hiçbirşey vermiyoruz.

PATRON VE SEKRETER
Soguk ve karli bir gecede tipiden yolunu kaybeden bir isadami ve sekreteri arabalarini terketmek zorunda kalirlar ve uzun bir yuruyusten sonra usumus ve islanmis durumdayken bir kulube bulurlar. Kulubede bir yatak, bir uyku tulumu ve bir suru battaniye bulunmaktadir. Geceyi gecirmeye hazirlanirlar ve isadami bir centilmen olarak, yatagi sekreterine verir, "Ben yerde uyku tulumunda uyurum" der. Sekreter yatagina yatar, adam uyku tulumunun icine girerek fermuari ceker. Bir sure sonra tam uyumak uzereyken, sekreterinin sesini duyar; "Efendim, ben cok usuyorum." Adam fermuari acar, uyku tulumundan cikar, bir battaniye alip kadinin uzerine orter, tekrar uyku tulumuna girer, tam uyumak uzereyken yine sekreterinin sesini duyar; "Efendim, ben hala cok usuyorum." Adam yine fermuari indirir, tulumdan cikar, bir battaniye daha alip kadinin ustune orter, uyku tulumuna girerek fermuari ceker. Tam uykuya dalacagi sirada yine duyar; "Ben yine coooook usuyorum". Adam yattigi yerden; "Bir fikrim var." der, "Burasi issiz bir yer. Neler oldugunu kimse goremez, istersen evliymisiz gibi davranabiliriz." Genc kadin kikirdar; "Tamam, bana gore hava hos." Adam yattigi yerden avazi ciktigi kadar bagirir;
"OYLEYSE KALK VE KAHROLASI BATTANIYEYI KENDIN AL!!!!!"

TÖREN
Adamın biri yine Karadeniz'i gezerken bakmış bir tepenin üzerinde Lazlar dansediyor ve ara sıra aralarından birini tepeden aşağı atıyorlar. Adam korka korka Lazların yanına yaklaşıp sorar : - Pardon ama ne yapıyorsunuz ? - Körmüsün daa, Temel atma töreni yapıyoruz.

İSTANBUL'DAYIM
Laz alacaklılardan kaçmak için kapısının üzerine "İstanbul'dayım" yazmış ve her kapı çaldığında tavan arasına kaçıyormuş. Yine kapı çaldıktan sonra bu kez büyük bir gürültü ile kapı kırılmış ve eve giren birkaç kişi lazın eşyalarını dışarı taşımaya başlamışlar. Bu durumu tavan arasından seyreden laz:Ulan şimdi İstanbul'da olmasam size gösterirdim.

KAPLUMBAĞA
Dort kaplumbaga piknige cikmaya karar veriyorlar. Erzaklari hazirlayip yola koyuluyorlar. Bir yil, iki yil, bes, on yil derken 30 yil sonra piknik yerine variyorlar. Hemen erzaklari cikariyorlar, gazozlar, yiyecekler, hersey ortaya cikiyor. Gazozlar da sise gazoz. Ve acacak YOK! Tek cozum, birinin eve gidip acacagi alip getirmesi. Dogal olarak en genc kaplumbagayi seciyorlar. Genc eleman: - "Giderim, ama bir sartim var." der ve ekler. - "Buradaki yiyeceklerin hicbirine ben gelinceye kadar dokunulmayacak." Digerleri de bunu kabul eder. Elemanimiz yola cikar. Aradan bir, iki, on, yirmi yil gecer. Bu arada yasli kaplumbagalardan birisi fenalasir, ölmek uzeredir. Arkadaslari ne yapsa faydasiz. Kaplumbaga'nin son dilegi olup olmadigini sorarlar. O da: - "Gerci genc kaplumbagaya soz verdik ama, suradaki sarmalardan bir tanesini yesem olur mu?" der. Digerleri de kiramaz ve: - "Elbette!" diyerek, sarmalardan birini verirler. Tam agzina atacagi sirada genc kaplumbaga calilarin arasindan firlar ve:
- "Gitmiyorum iste, gitmiyorum!"

TEMEL'IN KAYNANASI
Temel bi gun kahveye girmis. Ustu basi yirtikmis. N'oldu diye sormuslar. Temel: "Kaynanami gomduk." Kahvedekiler: "Iyi de bu halin ne?" Temel: "Biraz direndi de."

BİR CİNAYET DAVASI
Mahkemede bir cinayet davasi goruluyordu. Adamin katil oldugu hemen hemen kesindi, bunu goren davali avukatinin aklina bir seytanlik geldi. "Bayanlar baylar... hepinize bir surprizim var" diyerek saatine bakti..."Tam bir dakika sonra, muvekkilim tarafindan olduruldugu iddia edilen kisi bu mahkeme salonundan iceri girecek..." Bunun uzerine hakim, seyirciler, butun kafalar mahkeme salonunun kapisina dondu... 1 dakika gecti... Hicbirsey olmadi... Bunun ardindan avukat: "Bakin..." dedi.." Ortaya bu iddiayi attim ve hepiniz heyecan icinde kapiya bakip 1 dakika boyunca beklediniz. Bu gosteriyor ki gercekten ortada bir olu olduguna ve dolayisiyla muvekkilimin katil olduguna sizler tamamiyle inanmis degilsiniz..." Bu sozun ardindan hakim kararini acikladi ve adami suclu buldu... Avukat şok içinde: "Ama nasıl olur? Az onceki gosteriden hepiniz etkilendiniz... Hepinizin kapiya baktigini gordum!" Hakim: "Evet dogru... hepimiz baktik" dedi... "Ama muvekkiliniz bakmamisti!"

ŞANS
Laz kola otomatiğine gitmiş, para atıp düğmeye basmış ve kolasını almış. Bir para daha atmış, yine düğmeye basmış ve yine kolasını almış. Bunun üzerine heyecanla arkadaşlarının yanına gitmiş ve : - Çabuk bütün bozuk paralarınızı verin, bugün şansım çok iyi!

HEYKELLER
Yillarca, iki kahraman heykeli, biri erkek, biri disi, birbirlerine bakar durumda parkta dururlarmis, bir gun bir melek cennetten gelene kadar..."Sizler iyi ve ornek heykel oldunuz, bu yuzden ben de size ozel bir hediye verecegim. Yarim saat icin sizi canlandiracagim, siz de bu sure icinde ne isterseniz yapabileceksiniz!" demis. Ve melek ellerini cirpar cirpmaz heykeller canlanmis, birbirlerine biraz utanarak yaklasmislar, ama sonra hizla parktaki caliliklarin arkasina kosmuslar. Kisa bir sure sonra caliliklarin arkasindan kikirdesmeler, kahkahalar duyulmus, calilar sallanmis. Onbes dakika sonra, caliliklardan cikmislar, ikisinin de yuzunde genis bir tebessum varmis. "Onbes dakikaniz daha var!" demis melek, gozlerini anlamli anlamli kirparak... Disi heykelin yuzundeki tebessum biraz daha yayilmis ve erkek heykele donmus:
"Harika! Ama bu sefer guvercini sen tut, ben siccam kafasina !..."

PARMAK
Lazların atölyesinde bir iş kazası olmuş ve bir Lazın parmağı kopmuş. Lazlar hemen ilk yardım yaparak kopan parmağı bir buz torbası içinde hastaneye yetiştirmişler. Koşarak cerraha parmağı vermişler. Parmağı alan cerrah : - Güzel, parmağa birşey olmamış. Hasta nerde? - Ne hastası? Onu da mı getirmemiz gerekiyordu?

10 ZENCİ
Koleler ciftlikten kacarken sihirli lamba bulmuslar ve cini lambadan cikarmislar. Cin 10 zenciye sormus: Dileyin benden ne dilerseniz. Birer dilek dileme hakkInIz var. 1. zenci 'beyaz olmak istiyorum' demis, olmus. 10. zenci tebessum etmeye baslamIs. 2. zenci de beyaz olmak istedigini soylemis, olmus. 10. zenci sIrItmaya devam etmi?. 3. zenci de beyaz olmus diledigi dilegiyle...10. zenci kIkIrdamaya baslamIs. 4. zencinin de istegi aynI... 10. zenci gulmeye devam...5,6,7,8 derkeeen 9. zenci de beyaz olma yonunde istegini kullanmIs. sIra 10. zenciye gelmis ama adam yerlerde... Gulmekten geberiyor. Cin istegini sormus... Adam nefes almaya fIrsat buldugu bi ara istegini garip bir bogurtu ile belirtmis: "HEPSİNİ ZENCİ YAP!".

GÜZEL DUL
Temel'e hani sen güzel bir dulla evlenecektin, ne oldu diye sormuslar. Kocasinun ölmesinu pekleyrum , demiş.

HERKESİ TANIYAN KADIN
Bir mahkeme saLonu düsünün... Bir davada tanIkLIk etmesi için kürsüye yasLI bir teyzeyi çagIrIrLar.. KadIn yerine oturur ve davaLInIn avukatI kadIna yakLasIr. - "Bayan Jones.. Beni tanIyor musunuz?" YasLI teyze cevap verir: - "Ah evet Bay WiLLiams sizi çocukLugunuzdan beri tanIyorum.. siz taa o zamanLar biLe aiLeniz için tam bir bas beLasIydInIz.. sürekLi yaLan söyLüyorsunuz, karInIzI komsunuzLa aLdatIyorsunuz, en yakInIm dediginiz insanLarIn arkasIndan konusuyorsunuz, 2 doLar fazLa kazanmak için herkesi satarsInIz..." DavaLInIn avukatI basta oLmak üzere bütün saLon sok oLur.. Adam ne yapacagInI biLemez bir haLde kadIna tekrar sorar: - "Peki Bayan WiLLiams, ya karşI tarafIn avukatInI tanIyor musunuz?" KadIn yine cevapLar:- "ELbette tanIyorum.. çocukLugunda ona dadiLik yapmIstIm.. TembeL, ödLek ve aLkoLik adamIn tekidir.. etrafInda bir tek dostu yoktur ve herkes onun haLa geceLeri aLtIna kaçIrdIgInI söyLüyor.." Yine herkes sokta.. bütün saLonu bir gürüLtü kapLar.. hakim kürsüye tak tak tak vurup herkesi susturur ve her iki tarafIn avukatInI da kürsüye çagIrIr.. Ve ikisine de egiLmeLerini söyLerek kuLakLarIna sunu fIsILdar...- "Eger bu kadIna beni tanIyIp tanImadIgInI sorarsanIz ikinizi de harcarIm.

ŞARAP
Temel çok para kazanmis. Ailece en lüks lokantaya gitmisler. En pahali sarabi seçip ismarlamis. Garson : - Hangi yıl tercih ederdiniz, diye sorunca, - Pi mahzuru yoksa hemen isteyrum.

İSTİKAMET
Temel trene binmiş, Kontrol gelmiş, biletinin İstanbul'a olduğunu, trenin Ankara'ya gittiğini söylemiş. Temel kendinden emin: - Peçi maçinist yanlış istikamete cittiğini piliy mi?

ÜÇ DİL
Temel ile Dursun Sultanahmette gezinirken bir turist gelip kendilerine bir adres sorar. Turist ingilizce, almanca ve fransızca sorar fakat bizim lazlar anlamaz...- Ula dursun bir yabancı dil öğrenemedik gitti- Ula neye yarayacakki bak adam üç dil biliyor yine derdini anlatamıyo...

OTELCİ TEMEL
Otelci Temel'in kapısını bir gece bir İspanyol asilzedesi çalmış. - Odanız var mı? Kimsunuz? - Jose de Santana de Monte Cristo de Santa Cruzo. - Haa, pu katar uşağu alacak yerum yok!

YARATICI AVUKAT
Avukat hırsızlıkla suçlanan müvekkilini yaratıcı bir savunma ile hapisten kurtarmak istemektedir. Avukat Yargıca hitaben; - "Müvekkilim, arabanın camından içeri sadece kolunu sokup çantayı almıştır. Müvekkilimin kolu, muvekkilimin bizzat kendisi değildir. Sadece bir kol tarafından işlenen bir suç için niye bütün bir kişiyi cezalandırıyorsunuz." der... Yargıç , gülümseyerek; - "Peki o zaman aynı mantıkla gidiyorum ve müvekkilinizin kolunu 1 yıl hapse mahküm ediyorum. Müvekkiliniz isterse ona eşlik edebilir." der...Müvekkil gülümser. Avukatın yardımıyla müvekkilin takma kolunu çıkartırlar ve dönüp giderler...

BİLGİSAYAR MÜHENDİSİ
Bir makine mühendisi, bir eLektrik mühendisi ve bir de biLgisayar mühendisi binmisLer bir arabaya gidiyoLar. YoLun yarIsIna geLdikLerinde araba bozuLuyor ve makine mühendisi;- "ben haLLederim" deyip yatIyor arabanIn aLtIna, bi kaç yere çekiç vuruyo, vida sIkIyo faLan, biniyorLar arabaya, haLa bozuk. Bu sefer eLektrik mühendisi hemen atLIyo, - "Bana bIrakIn" diye... KabLoLarI kontroL ediyo, eLektrik aksamIna bakIyo, biniyoLar arabaya ama tIk yok gene. Makina ve eLektrik mühendisi biLgisayar mühendisine dönüyorLar. sIranIn kendisine geLdigini anLayan biLgisayar mühendisi: - "eee.. şey... arabadan çIkIp bi daha girsek?"

TRAMPLEN
Lazlar havuzlardan konuşurlarken bir tanesi: - Ben geçen gün bir lüks otelin havuzuna gittim ama kovuldum. - Niye ? - Çünkü havuza işedim. - Amaan, herkes işiyor...- Ama ben tramplenden işedim...

MUAYENE
Adam karısı ile birlikte doktora muayene olmaya gider. Muayene biter ve doktor odasından çıkarak kadının yanına gelir ve Kocanızın ölmemesini istiyorsanız şu kağıda yazdıklarımı uygulayacaksınız der: 1- Sabahları güler yüzle güzel bir kahvaltı hazırlayın ve ise mutlu gitmesini sağlayın 2- Ögleleri eve geldiğinde güler yüzle karşılayın ve güzel bir öğle yemeği ile takdir edildiğini hissettirin, böylece günün geri kalan kısmını da iyi geçirmesine yardım edin. 3- Akşamları eve geldiğinde yemek özellikle güzel olmalı. Eve gelince eline bir kadeh içki verin dinlenmesini sağlayın. 4- Haftada en az üç kere birlikte olun, eğer isterse daha fazla birlikte olun. Ve tamamıyla tatmin olduğundan emin olun. - "Eger bu dediklerimi harfiyyen uygularsanız kocanızın sağlık yönünden hiçbir problemi olmayacak" der doktor. Eve geldiklerinde adam karısına sorar, - "Ne dedi doktor sana?" - "... ölecekmişsin.."

KAHVALTI
Küçük temel annesine sorar, - Anne hepimiz laz miyuz? - Öyle - Dedem de laz miydu?
- Lazidi. - Onun babasi?- Hepisi lazidi.- Öyle te olsa artik sabah kahvaltilarinda hamsi yemek istemeyrum.

TECAVÜZ
Genç rahibelerden biri koşarak gelir ve başrahibenin önünde diz çökerek; - "Değerli hemşire, sormayın başıma neler geldi ..." - "Neler geldi kızım ???"- "Arka bahçede çiçek topluyordum, nerden geldi bahçivanın oğlu ortaya çıktı ve maalesef bana,,,,,"- "Tecavüz mü etti?" - "Evet..."- "Hımmmm, peki kızım sen şimdi git, mutfaktan bir limon al, kes ve suyunu iç.." - "Aaa, limon hamileliği önler mi ???" - "Hamileliği önlemez de, en azından sırıtmanı engeller..."

KAŞINTI
Adam melon şapkasının üzerinden kafasının kaşımaya çalışan bir başka adam görmüş ve yanına giderek:- Afedersiniz, siz Laz mısınız?- Evet, neden sordun? - Şapkanızın üzerinden kafanızı kaşımaya çalışıyordunuz da. Ne olmuş yani?! Sen kıçın kaşınınca pantalonunu mu çıkarıyorsun?

MOTOR
Dünyanın en ünlü kalp doktoru De Bakey'ın arabası bozulmuş, arabasını tamire götürmüş. Tamirci arabasının kaputunu açmış ve De Bakey'e dönerek: - "Size birşey soracağım neredeyse ben ve siz aynı işleri yapıyoruz. Mesela ben şimdi itina ile kaputu açacağım bir bakışta problemin nerde olduğunu anlayacağım, kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse kabloları, motor yağını değiştireceğim, hatta çok gerekli ise motoru çıkarıp yerine yenisini takacağım!!. Söylesenize nasıl oluyorda siz milyon dolarlar kazanıyorsunuz ama ben meteliğe kurşun atıyorum?" Bunun üzerine De Bakey tamircinin kulağına eğilmiş ve şöyle demiş:
- "BUNLARIN HEPSİNİ MOTOR ÇALIŞIYORKEN YAPMAYI DENESENİZE!!!"

SUÇLU
Bir suçlu yurt çapında aranıyormuş. Bütün emniyet müdürlüklerine suçlunun bir adet cepheden ve iki adet profilden resmi dağıtılmış. İki gün sonra Trabzon Emniyet Müdürlüğü'nden bir fax gelmiş:- Suçlulardan ikisini yakaladık. Üçüncüsünün yakalanması an meselesi

BALE
Temel ilk kez baleye gitmiş. Parmaklarının uçlarında dans eden kızlara bakmış, bakmış VE: - "Taha uzun poylu kizlaru seçselerdu ya!" demiş...

ÇILGIN ÇOCUK
Yaşlı bir amca parkta bir banka çökmüş etrafı seyrediyormuş... derken yanına bir delikanli gelmiş ki saçları kırmızı, turuncu, mavi, sarı renk boyalı... Adam çocuğa bakakalmış... Çocuk da küstah bir sesle: - "Ne var moruk, sen hayatında hiç çılgınca bişey yapmadın mı!" demiş... Adam gülümsemiş: - "Yaptım.. bir seferinde çok sarhoştum ve bir papağanı becermiştim.. Şimdi de acaba sen benim oğlum musun diye merak ediyorum..."

ÇOK ÖZEL
Temel birgün keçinin boynuna tasma takmış gezdiriyormuş. Arkadaşı Dursun yolda onu görüp: - Ula Temel Napiysin ?.- Ula cörmiymisin Çöpeğimi cezdurayrum Dursun kardeşim.- Ula Temel bunun boynuzlari var.- Valla ben onin özel hayatina karişmayrum.

İKİ KERE İKİ
Lazın oğlu yüzünde üzgün bir ifade ile okuldan gelmiş. Babası durumu görünce sormuş: - Ne oldu ? - Matematik dersinden zayıf aldım. - Niye ? - Öğretmen 2 kere 2 kaç eder dedi, bende 6 dedim. - E oğlum, 2 kere 2 dört eder, hadi bilemedin beş eder. 6 nerden çıktı?

BUZ TUTAN GÖL
Temel dünya turuna çıkar ve yolu Canada'ya da düşer. Kırk yılda bir Karadeniz'de hamsi avlamaktan daha değişik bir fırsat çıktığını düşünerek buz tutmuş bir gölde, buzu kırıp balık tutmaya özenir ve işe koyulur. Tam buzu kıracakken, insanın içini titreten bir ses duyulur: - Oğlum burada balık yok! Temel az öteye gidip tekrar buzu kıracakken ses yine gürler, - Burada balık yok dedim sana...Temel'in eli ayağı titreyerek seslenir: - Tanrım, sen misun yoksa? Ses yeniden duyulur, - Hayır oğlum, ben buz hokeyi stadının spikeriyim.

SPERM TESTİ
Bir gün 75 yaşında bir ihtiyar sperm testi yaptırmak için doktora gider. Doktor adama bir kavanoz verir ve:- "Bunu doldurup yarın bana getirin" der..Ertesi gün ihtiyar kavanozu getirip doktora verir. Doktor kavanoza bakar ve boş olduğunu görür ve sebebini sorar. İhtiyar anlatmaya başlar: - "Doktor bey, dün gece sağ elimle denedim olmadı, sol elimle denedim gene olmadı. Karımı çağırdım, o da sağ ve sol elleriyle denedi, ağzıyla denedi önce dişini çıkararak sonra dişini takarak denedi gene olmadı. Baktık olacak gibi değil komşunun karısını çağırdık o da iki elini ve ağzını denedi gene olmadı, deyince doktor kendini tutamamış:- "Naaptınız, komşunun karısını da mı çağırdınız" diye sormuş. İhtiyar yanıtlamış: - "Napalım, açamadık şu lanet kavanozu bir türlü."

BUZDOLABI
Temel bir gün kahvede otururken arkadaşlarından biri ona: - "Ula temel senin hanım seni aldatıyo" demiş. Bunu duyan temel hemen eve koşmuş, evi aramış taramış fakat kimseyi bulamayınca sevincinden oracıkta ölmüş. Öbür alemde dolaşırken bir anda arkadaşı Dursun'u karşısında görmüş ve şaşkınlıkla: - Ula dursun ben seni daha dün gördüydüm nasıl olduda ölüp buraya geldin. - Valla temel hiç sorma donarak öldüm, peki sen nası öldünde buraya geldin. - Dün kahvedeydim biri geldi bana senin hanım seni aldatıyo dedi bende hemen eve gittim aradım taradım ama kimseyi bulamayınca orada yığıldım kaldım.- Ula buzdolabına baksaydın ikimizde şimdi sağ olacaktık.

SERT KOVBOY
Üç kovboy Teksas'ta bir barda masaya oturmuş, kafayı çekiyorlar... Bir sarhoş girmiş içeri. Parmağı ile ortadakini işaret etmiş: - "Senin anan," demiş "Teksas'ın en çılgın seks manyağıdır" demiş..Masanın etrafı bir anda boşalmış.. Ama ortadaki adam duymazdan gelmiş, içkisine devam etmiş. Sarhoş çıkmış gitmiş.. 10 dakika sonra geri gelmiş. Gene aynı masanın başında dikilmiş..- "Senin o fahişe ananı az önce becerdim, harikaydı" demiş. Etraf masalar gene bir anda boşalmış.. Bizimki gene kılını kıpırdatmadan içmeye devam etmiş. Sarhoş çıkmış gitmiş.. 10 dakika sonra gene gelmiş..- "Senin anan var ya, senin anan" diye başlarken, kovboy nihayet lafını kesmiş: "Evine git de yat.. Gene zurna gibi içmissin, baba!.."

KADINLARA KARŞI ZAFER
Adam kitabevinden içeri girdi, tezgahta duran gence sordu: - Sizde "Kadınlara Karşı Zafer Kazanan Erkek" romanı var mı? Tezgahtar eliyle az ötesini işaret etti: - Var efendim, orada masal kitapları bölümünde bulabilirsiniz.

HERKES GÜVERTEYE
Okyanusta büyük bir gemi hızla ilerliyorken, bir an gemi kaptanı herkesi güverteye çağırmış. Herkes güverteye toplanınca: - "Size bir kötü bir de iyi haberim var" demiş. "Hangisi ile başlayayım?"- "İyi olanla" demiş yolcular.- "11 dalda oscar kazanacağız..."

ÖNCE KAÇANLAR
Akıl hastanesinden iki deliyi salıvereceklermiş. Doktorlar kendi aralarında, - "Şunlara son bir test yapalım da görelim akılları başlarına gelmiş mi." demişler...Bunun üzerine iki deliyi bir masa başına çağırmışlar. Masanın üzerine bir kavanoz dolusu siyah zeytin, bir kavanoz dolusu da canlı hamamböceği dökmüşler ve, - "Buyrun beyler, yiyiniz." demişler...Delilerden bir tanesi hemen zeytinlere saldırmış, ötekisi araya girmiş, - "Önce kaçanları yiyelim, öbürleri nasıl olsa duruyor!"

KADIN KULAĞI
Adamın biri kazada kulaklarını kaybetmiş. Araştırmaları sonucu iyi bir plastik cerrah bulmuş, ve girmiş ameliyata. Ameliyat sonrası bandajlar açıldıktan bir süre sonra: - "Aman Allahım Doktor! Bana kadın kulakları takmışsınız!" diye bağırmaya başlamış. - "Kulak kulaktır!" demiş Doktor... "Kadını erkeği olmaz!" - "Yanılıyorsunuz!" demiş hasta... "Herşeyi duyuyorum ama hiçbir sey anlamıyorum!"

MELEKLER UÇAR MI?
Anne kız konuşurlar. Küçük kız annesine sorar: - Anne melekler uçar mi? - Uçar. - Bütün melekler mi? - Evet. - Peki bizim hizmetçi kız neden uçmuyor? Annesi şaşırır: - Hizmetçi neden uçacakmış kızım? - Babam konusurken ona hep "Melegim!" diyor da. Anne öfkeyle fırlar: - Ya öyle mi, o halde az sonra hemen uçar.

FELÇLİ BABA
Adamın biri birgün felç olan bir arkadaşını ziyaret etmiş. Sohbet sırasında felçli arkadaşı adama: - "Terliklerim yukarıda kalmış onları bana getirir misin lütfen" diye rica etmiş...Adam yukarı çıkmış, bir de ne görsün; felçli arkadaşının afet gibi dipdiri iki kızı var! Hemen pratik zekasını çalıştırarak:- "Babanız beni sizinle yatmam için gönderdi" demiş... Kızlar: - "Nasıl olur!! İmkansız!" demişler.. Adam:- "İnanmıyorsanız soralım" demiş ve aşağıya seslenmiş: - "İKİSİNİ DE Mİİİİİİ!"... Felçli adam bağırmış:
- "İKİSİNİ DE! İKİSİNİ DEEEE!!"

HAPİS CEZASI
Kadın, gece yarısı yanından kaybolan kocasını bulmak için kalkar. Evde yalnızlık içinde, aşağıdan bir ses duyar. Aşağı iner ve tekrar dinlemeye başlar, ama kocasını bulamaz. Biraz daha aramak için aşağı depo'ya iner, orda kocasını dizleri üstüne çökmüş, duvara dönmüş ağladığını görür... Ve merakla sorar: - "Kocacığım, neyin var, ne oldu ?" Kocası:- "Hatırlıyor musun, Baban bizi beraber yakaladığında bir soru sormuştu, ya evlenirsin yada 20 yıl hapis çekersin."... Kadın şaşırarak: - "Eeee ne oldu?" Adam: - "Bugün, hapisten çıkmış olacaktımm"

BAŞIM AĞRIYOOO
Temel'le Fadime ormanda gezerlerken birkaç adam bunlara saldırır. Temel'i ağaca bağlayıp Fadime'yi başlarlar soymaya...Fadime bağırır: - "Temeeel bunlar galiba, gali-ba beni ...." Temel:- "Başım ağrıyo de, başım ağrıyo dee!!!"

İNSAN PSİKOLOJİSİ
Adam barda gördüğü güzel bayanla konuşmanın yollarını arıyordu. Sonunda cesaretini toplayarak kıza yaklaştı ve,- "Biraz konuşabilir miyiz, acaba?" dedi. Kız birden haykırdı: - "Terbiyesiz! Ben senin bildiğin kızlardan değilim!" Adam utancından yerin dibine girmişti. Herkes ona bakıyordu. Gitti ve masasına oturdu. Bir süre sonra kız ona yaklaştı. Gülümseyerek,-"Az önceki olay için özür dilerim. Ben psikoloji öğrencisiyim ve utandırıcı durumlarda insanların nasıl davrandiklarını inceliyordum..." dedi. Adam avaz avaz bağırarak cevap verdi:- "Nee? Gecesi 200 dolar mı? Deli misin sen?"

SAVAŞ
Karadenizliler ile Ruslar cephede uzunca bir müddet savaşmışlar. Günlerce siperin arkasından ateş edip durmuşlar, ama hiç ölen olmamış. Sonunda Rusların aklına bir kurnazlık gelmiş: - "Ünlü bir laz ismi bulalım hep birlikte bağıralım, onlar ayağa kalkar seslenirler, biz de öldürürüz." Olur mu Olur... Ne diyelim, ne diyelim derken TEMEL akıllarına gelmiş: - "Tamam Temel diyeceğiz... Bir, iki, üc: Temeeeeel!" Karadeniz cephesinde Temeller ayağa kalkmış: - "Ne vaaaaar!" Ruslar ayağa kalkan Temelleri öldürmüş. Ruslar: - "Güzel oldu, bu sefer DURSUN diyelim," demişler... "Bir, iki, üc: Dursuuuuun?" Dursunlar ayakta...- "Ne vaaaar?" Ruslar, ayağa kalkan Dursunları da öldürmüşler. - "Güzel bu sefer İDRİS diyelim," demişler... Bir, iki, üç: - "İdriiiiis!" İdrisler ayakta...- "Ne vaaaaar?" Ayağa kalkan İdrisleri de öldürmüşler... Karadenizliler cephesinde: - "Bu böyle olmaz hep azalıyoruz. Aynı oyunu biz de onlara oynayalım." - "Tamam oynayalım. Ne diyelim?" - "VLADEMIR diyelim." - "Tamam. Bir, iki, üç: - "Vlademiiiir!" çıt yok...- "Vlademiiiir!" çıt yok...Birazdan karşı cepheden: - "Kim seslendiiii?" Karadenizliler hep birlikte ayakta: - "Biiiz..."



Cevapla