SafeCracker 2006: The Ultimate Puzzle Adventure

Arkadaşlar ister menejerlik, ister frp, ister strateji her tür oyun için buraya yazabilirsiniz...
Cevapla
Kullanıcı avatarı
summer
KF Yönetim Yetkilisi
KF Yönetim Yetkilisi
Mesajlar: 2351
Kayıt: 07 Ağu 2006 [ 13:24 ]

SafeCracker 2006: The Ultimate Puzzle Adventure

Mesaj gönderen summer »

SafeCracker 2006: The Ultimate Puzzle Adventure

Adventure sevip de diyaloglardan, size bir şeyler anlatacak yaşlı bilgeler kovalamaktan, ipucu toplamak için önüne gelenle konuşmaktan, gizemli olmak için kasan saçma konulardan bıktın mı? Muhtemelen bıkmadın, bıksan kendine “adventure sever” demezdin. Ama bir de işin sırf bulmaca tarafıyla ilgilenenler, işin geri kalan kısmını sıkıcı bulanlar var. Arada bir şaşırtan, genellikle çileden çıkarıcı, çözene kadar deli edici ama çözmesi de pek doyurucu bulmacalar, iyi bir adventure oyununun olmazsa olmazıdır. Eğer işin diyalog kısmına takılmıyorsan “SafeCacker” tam senin kumaşın.

1997’de yayınlanan orijinal SafeCracker, adventure oyunları içinde oldukça farklı bir yerde duruyordu, sıkı bir iş fırsatı yakalayan bir güvenlik uzmanını oynuyordunuz. Crabb & Sons Safe and Security Systems adlı firma, hazırladığı kasaların açılmasını istiyordu, böylece işe alınmaya layık olup olmadığını anlayabilecekti. Amaç, otuz kasayı açıp, içlerindeki ipuçlarını çıkarıp sondaki asıl babacan kasaya ulaşıp onu açmaktı. Bu görevi tamamlarsa kahramanımıza Crabb & Sons’da güvenlik departmanının şefliği işi öneriliyordu.

Fransız Kheops Stüdyoları’nın ürünü 2006 model SafeCracker’ının, maceraya girmek için bahane uydurma gibi bir endişesi yok. Birbirinin içine girmiş bir dizi bulmacayı önümüze bırakıveriyor, gerisi de “çöz çözebilirsen”. Tek bir karakter var, haliyle diyalog filan da beklemek gereksiz. Adından beklendiği şekilde çeşit çeşit, boy boy kasalar başında ter döktürmekten başka bir vaadi yok. Aslında aynı sebeplerle oyuna adventure demek ne kadar doğru bilemiyoruz. First person point & click demek daha doğru. QuickTime VR altyapısı ile olduğunuz yerde 360 derece dönüp etrafınızı kontrol edebiliyorsunuz. Yapmanız gereken, tıklanabilir hotspot’ları bulmak.

Kahramanımız, bir güvenlik görevlisi, uzmanlığı da kasalar. Eksantrik petrol zengini Duncan W. Adams ölüyor. Vasiyeti de evindeki kasalardan birinde. Eksantrik dememiz boşuna değil, Bay Adams bir kasa koleksiyoncusu. İki katlı evinde gizlenmiş 35 kasa var ve ailesi de vasiyetinin bunlardan birinin içinde olduğunu düşünüyor. Aslında hangisi olduğu belli ama kasalar birbiriyle bağlantılı ve birini açabilmek için önce ötekini açmak gerekiyor. Yani “boss” kasayı açmadan önce evdeki diğer bütün kasaları halletmek gerekli. Yapmamız gereken bu kasaları bulmak, açmak ve içine bakmak. Ama bulmaca sayısı sadece kilitlerle sınırlı değil, kasaları bulmak da bazen ayrı bir bulmaca haline geliyor.

Bütün oyun evin içinde geçiyor ancak ev, ev değil bir saray yavrusu. Hatta yavru filan da değil, bildiğiniz malikâne. Evin içindeki iki boyutlu objeleri kurcalamalısınız, ancak tıklanabilecek obje sayısı çok fazla değil. Görüntüler iki boyutlu olduğundan gözünüzün alışması için vakit tanıyın, ancak grafikler çok kaliteli. Perspektiflerin deformasyonuna, QuickTime VR teknolojisine âşinaysanız kısa sürede alışıyorsunuz.

Evdeki kasalar, tablo arkasına saklanmış tıkırtılı kasalardan bulmacalarla çözülen, lazerlerle, manyetik sistemlerle korunanlara kadar çeşit çeşit. Yani daima kafanızı sürekli meşgul edecek (tabii zaman zaman duvarlara vurduracak) yeni bir bulmaca ile karşı karşıyasınız. Bulmacalar zor ama sabırlı olup, deneyip yanılmaktan bıkmadığınız sürece imkânsız değil. Yani herkes hepsini çözebilir ama tecrübe ve zekâya göre süreler değişiyor. Birkaçı hariç bu çözüm süreci hiç de sıkıcı olmuyor. En zevklisi de, o yeşil ışığı gördüğünü ve klik sesini duyduğunuzda sinsi sinsi güldüğünüz an. Çözümün ne olduğunu bulduğunuzda bile çözümü bitirmek için zaman geçirmeniz gereken bulmacalar ise sıkıcı olabiliyor. Genellikle bir rubik kübü durumu söz konusu. Yani bulmacalar, doğru şeyleri doğru yerlere itip çekmek üzerine kurulu. Çok sıkışırsanız ipucu alabiliyorsunuz. Çok çok sıkışırsanız, kafanız dağılsın diye başka bir bulmacaya yönelebiliyorsunuz. Yani son kasaya ulaşmak için gerekli ipuçlarının çok kesin bir sırası yok.

Sıkıcı bir diğer durum da sürekli kasa açıyor oluşunuz. Tamam, konunun iyi bir B filmi havası olduğu gerçek ama sonuçta bir süre sonra kasalar filan umrunuzda olmuyor, yani amaç sadece bulmacaları çözmek haline geliyor. Kasa sayısı azaltılıp bu bulmacaların amaçları farklılaştırılsaydı biraz daha konu odaklı bir oyun haline gelebir, haliyle daha sürükleyici olabilirmiş. Ya da bazı kasaları açmak için sadece zeki biri olmak değil, çeşitli alet edevatlar gerekebilirmiş. Bir tek kasa bile mi maymuncukla açılmaz? Kasa uzmanı bir güvenlikçiye bir kere bile olsa alet çantası gerekmez mi?

Sonuç olarak, “SafeCracker”da, bir zekâ bulmacaları kitabında bulamayacağız bir bulmaca, bir sudoku köşesindekinden fazla beyin kıvırtması beklemeyin. Hatta şu Die Hard filminden âşina olduğumuz, hatta hatta bizim bile sorduğumuz su bidonları bulmacası bile var. Hatta iyisi mi, siz önce bizim zekâ oyunları dosyamıza tekrar bir göz atın, sardıysa “SafeCracker”a geçebilirsiniz.



Cevapla