10.Sınıf Dil Anlatım Yardımcı Kitabın Cevapları116-134

Ödevler için artık tek bir adres var aktuelbilgi.net...
Cevapla
Kullanıcı avatarı
göKhan.
Süper Yetkili
Süper Yetkili
Mesajlar: 2544
Kayıt: 12 Oca 2008 [ 17:09 ]

10.Sınıf Dil Anlatım Yardımcı Kitabın Cevapları116-134

Mesaj gönderen göKhan. »

HAZIRLIK
1.İnsanların ses tonu duygularına göre değişiklik gösterir.Kızgın,sinirli bir insan ses tonunu yükselterek, bağırarak konuşur.Heyecanlı bir insanın sesi titrerken,üzgün bir insanın ses tonu açılır.
2.Mehterhane
Hunlar zamanındaki adı Tuğ olan ve vurmalı sazlarla nefesli sazlardan oluşan askeri mızıka okulunun Fatih’ten sonra aldığı isim.Ta Hunlar’dan beri Türk savaş tekniğinin vazgeçilmez unsuru olan askeri müziğin sesiyle düşmanın moralini bozup savaşacak güç bırakmamak,düşmanı teslim almak suretiyle harbi en kısa zamanda bitirmek ve böylece –bir bakıma-insan kıyımını önlemekti.
Selçuklular’ın Tabılhane veya Nevbethane dediği bu kurumda Hunlar’dan beri ikisi nefesli,dördü vurmalı altı temel çalgı yer almıştır.İslamiyet’ten sonra adları zurna,boru(nefir veya şahnay),çevgan,zil,davul,ve kös’e çevrilen yurağ,borguy,çökeni,çanğ,tümrük, ve küvrük.Savaşta ordunun önünde giden kös,davul,nakkare,zil,çevgan,müzik,savaş,tören, ve oyun (spor) amaçları için özel olarak bestelenirdi.Hünkar Peşrevi,At Peşrevi,Alay Düzen Peşrevi,Elçi Peşrevi,Saat Peşrevi ve Rakkas Peşrevi, bu mehter havalarından bazılarının adlarıdır.Savaşlarda çalınan mehter havalarının gündelik şehir hayatındaki karşılığı,namaz vakitleri ile önemli resmi münasebetlerde vurulan nevbetti.Dini fonksiyonun yanı sıra bir tür askeri halk konseri niteliğini de taşıyan nevbet, Osmanlılar’da ilk defa Osman Bey’in huzurunda vurulmuş,Anadolu Selçuklu sultanı II. Gıyaseddin Mes’ud’un bağımsızlık fermanı ile uç beyliği alameti olarak gönderdiği berat,kaftan,tuğ ve sancağın yanında davul,nakkare,boru ve zilden oluşan takımın verdiği konseri Osman Bey ayakta dinlemiştir.Nevbet’n resmi fonksiyonundan kaynaklanmış olabilecek

117(SAYFA)

bir sosyal uygulaması da, çok sayıda davul-zurnanın çaldığı ağır ritimli pehlivan havaları eşliğinde 1361 yılından beri yapılan Kırkpınar yağlı güreşlidir.
Mehter’in büyüklüğü kat terimi ile belirtilen her bir sazın sayısına göre değişirdi;padişahların oniki katlı(her bir sazdan 12’şer adet),sadrazamın 9,vezir ve paşaların 7 katlı mehterleri vardı.İcra düzeni ise savaşta saf,normal zamanlarda yarımay biçimi idi.Fil veya develere bindirilmiş kocaman kösler (II Osman’ın Hotin seferinde 150 adet), at veya katırlara yüklemiş büyük ziller,davullar,nakkareler,zurnalar ve borular saflar halinde tuğ(çevgan) ve sancakların(alem) önünde yürür,zinciri adı da verilen çevganiler,atkılından kurdele,zil ve borucular(tabılzen,zurnazen,zilzen ve boruzen’ler)ayakta,nakkarieler yere bağdaş kurarak çalar;içoğlan başçavuşunun vezir veya yeniçeri ağasına sunmak üzere ihtiyaç sahiplerinin dilekçelerini toplamasıyla başlayan tören,halkanın ortasına gelen mehterbaşının elinde çevganla konseri yöneltmesiyle devam eder,gülbank ve dualarla sona ererdi.Müsiki açısından mehterin ilgi çekici bir özelliği de,önce nefesli sazların,araksından bütün heyetin çaldığı,yumuşak veya gümbürtülü bölümlere nöbetleşe yer verilen(buradan klasik saz müsikisine geçmiş olup Haydn’ın “Askeri Senfoni”si vb. orkestra eserlerinde de kullanılan)karabatak tekniğidir.
XVI.,XVII,XVIII.yüzyıllarda yetişen bestekar ve icracıları eliyle askeri musiki sanatının zirvesine ulaşan mehter musikisi hem savaşlar,hem Osmanlı elçi veya heyetlerine eşlik eden şatafatlı takımla münasebetiyle tanındığı Avrupa’da önce ordu birliklerini,sonra da bestecileri etkilemekte gecikmedi.Daha 1683’te Viyana’ya yürüyen Jan Sobieski’nin ordusuna mehter etkisiyle perküsyonları arttırılmış bir askerim bando eşlik etmişti.Batılıların çoğunlukla Yeniçeri Muziği anlamına gelen terimlerle adlandırıldıkları mehteri ilk uygulayan Lehter oldu (1741);Avusturya,Rusya,Prusya ve İngiltere de arkalarından geldi.Avrupa devletlerinin mehter taklidi bandolar kurmalarına Osmanlılar da yardımcı olmuşlardı:III.Ahmed,önlerinde savaş kaybettiği Batı ülkelerine birer mehter takımı hediye etmişi(1720’de LehistaN’a 1725’te Ruslar’a).
XVIII.yüzyıl başlarından itibaren İmparatorluğun askeri gücü zayıflamaya başlıyor,ama-XIX.yüzyılın hemen bütün ressamların odaklık tablosu yapma yarışına benzer şekilde-Türk askeri muziği tarzında (alla turca) opera,senfoni ve konçertolar Bayezid operaları başlayan “Türk operası” akımı Gluck ve Haydn’dan sonra moda olmuş,Mozart ve Beethoven’la zirveye çıkmış.Avusturyalı operet Leo Fall’ın İstanbul Gülü (1916) ile yüzyılınız başlarına kadar gelmiştir.
Mehterhane 1828’de II.Mahmud tarafından kapatılmış,bunun yerine III.Selim’in yakın dostu Napolyon’un emekli bando subayı Giuseppe Donizetti’ye Mızıka-i Hümayun adlı Batı kopyası saray bando okulu kurdurulmuştur.Sadece mezar ve mezar taşlarıyla değil,askeri olan ve olmayan müzik türlerinde yüzlerce eserlik repertuarıyla birlikte yok edilen Orta Asya kökenli Türk askeri müsikisinin ihyası için Enver Paşa ile Ahmed Muhtar Paşa’nın gayretleri,daha sonra 1935’in savunma bakanı Zekai Apaydın tarafından engellenmiş,Mehter Takımı şefi Hakan Tahsin Parsadan’ın çabası ile 1952’de önce 3,

118(SAYFA)

sonra 6,en sonra da 9 katlı olmak üzere yeniden kurulmuştur.Bugün,yapısındaki Batı sazlarıyla safiyeti bozulmuş olarak,periyodik konserler veren sembolik değerde bir turistik topluluk niteliğinde devam etmektedir.
(Osmanlı Medeniyet Tarihi,Cilt 2,Feza Gaz,İst. 1999)

3.Şiir okunurken fon müziklerinin kullanılması şiirin anlatım gücünü artırır.Okunan şiire uygun olan fon müzikleri iletilmek istenen duyguyu daha etkili kılar,duygusal bir ortam oluşmasını sağlar.
4.Yazılı anlatım türlerinden biri olan şiirlerde,roman,hikaye ve tiyatrolardaki içe dönük konuşmalarda(monologlar)duygular ifade edilmeye çalışır.
5. –İki cümle de aynı olayı anlatmaktadır.
-İkinci cümle,duyguları harekete geçirmede daha etkidir;çünkü güneşin doğuşu,hayal gücünden,duygulardan yararlanılarak ifade alınır.

1.ETKİNLİK

AKINCILAR
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik

Haykırdı ak tolgalı beylerbeyi “ilerle”
Bir yaz günü geçtik Tuna’dan kafilelerle

Şimşek gibi atıldık semte yedi koldan
Şimşek gibi Türk atlarının geçtiği yoldan

Bir gün yine doludizgin atlarımızla
Yerden yedi kat arşa kanatlandık o hızla

Cennette bu gün gülleri açmış görürüz de
Hala o kızıl hatıra gitmez gözümüzde

Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik
(Yahya Kemal)

İNCELEME
1.Metin
1.”Bülbül”şiirin yazılış sebebini Mehmet Akif’in kendisi şöyle açıklar;”Bu manzume yazılırken Yunan istilası altındaki topraklarımıza,hususiyle Bursa’ya dair,elim haberler geliyordu;tetkikine de imkan yoktu.”
(Safahat,MEB yayınları,İST.2001)
119(SAYFA)

2.Şiirde duygu ve çağrışım defteri olan söz ve söz öbeği örnekleri aşağıda verilmiştir:
“Şehirden kaçmak isterken…”
“Muhittin hali “insaniyet”in timsalidir,sandım.”
“Dönüp maziye tırmandım;ne hicranlar,neler andım!”
“Taşarken haşrolup beynimden artık bir müselsel yad,”
“Kıyametler koparmak neydi,ey bülbül,nedir derdin?”
“Cihanın yurdu hep çiğnense,çiğnenmez senin yurdun.”
“Teselliden nasibim yok,hazan ağlar baharımda;”
“Hayalimden geçerken şimdi,fikrim harc ü merc oldu,”
“Benim hakkım,sus ey bülbül,senin hakkın değil matem!”
Verilen mısralarda heyecan,mutluluk veya mutsuzluk ifade eden;dini duyarlılık,derin düşünce,yüceltme gibi halleri dile getiren söz ve söz öbekleri verilmiştir.
3.Şiirdeki imgeler ve özellikleri:
*Sular zaten karamıştı akşamın olması
*Issız bir karanlıkgece
*Hilkat kesilmiş lalbütün varlıkların sessizliği
*Dönüp meziye tırmandımgeçmişi hatırlamak
*Zalamın sinesinden fışkıran memdud bir feryadkaranlık içinden gelen bir haykırış,feryad(bülbülün sesi)
*Eninler çağlayıp durduinleyişler,iniltiler.
*Ağaçlar,taşlar,ürpermişti,güya Sür-ı Mahşer’dikıyamet günü gibi.
*Bir damlacık göğsündeküçük vücut
*Asırlar var ki aydınlık nedir,hiç bilmez afakım!talihsizlik,şanssızlık
*Hazan ağlar baharımdakötü kader,nasipsizlika.
4.Metindeki ses benzerlikleri,kelime ve cümle düzeyindeki tekrarlar,kafiyeler ve yapılan söz sanatları ahenk unsurları olarak kullanılmıştır.
5.Şiirdeki kelime ve cümle seviyesindeki tekrarlar anlatımı güçlendirmek amacıyla ahenk unsuru olarak kullanılmıştır.
6.Şiirde İzmir’in işgali üzerine duyulan üzüntü bülbülün feryatları ile dile getirilmeye çalışmışa ve şair “ben” kelimesiyle “halkın” duygularını dile getirmeye çalışmıştır.

2.ETKİNLİK

-Şiirde geçen “o.ne.sen.ben” sözcükleri isimlerinin yerini kişi,soru ve işaret yoluyla tutarak zamir görevinde kullanılmıştır.Bu zamirler isimlerin yeri tutarak ve kendilerinden önceki cümlelerle anlam ilişkileri kurulmasını sağlamak amacıyla metinde görev almıştır.

3.ETKİNLİK
*Vadiyi sarmıştıkaplamak

120 (SAYFA)

*Taşarken haşrolup beynimdençok, fazla
*Zalamın sinesinden fışkırançıkmak(ses)
*Eninler ağlayıp durdudevamlılık
*Kıyametler koparmak bağırmak
*Cihanın yurdu hep çiğnense ele geçirilmek
*Bir damlacık göğsünde çok küçük
*Hiç bilmez afakımhayat
*Serilmiş gövdelerinsan

2.Metin
4.ETKİNLİK
1 Verilen şiirde geçen ilk çağ ırmakları,sedef eller,çağlar,katı bir yalnızlık,yabancı,sam yüklü geceler,gök,ölü sözcük ve sözcük grupları kendi anlamlarının dışında farklı anlamlara gelecek şekilde,çağrışım yapacak şekilde kullanılmıştır.
5.ETKİNLİK
2 “Bülbül” ve “Yok Gibi Yaşamak” şiirleri lirik bir anlatım kullanılarak oluşturulmuş ve şiirlerde bir mutsuzluk teması işlenmiştir.”Bülbül” şiirinde İzmir’in işgali üzerine duyulan mutsuzluk,”Yok Gibi Yaşamak” şiirinde de yalnızlıktan kaynaklanan bir mutsuzluk dile getirilmeye çalışılmıştır.
6.ETKİNLİK
3 Şiirde geçen “ben,sen,kendim” zamirleri kişi isimlerinin;”bu,her şey,bunlar” zamirleri de varlık isimlerinin yerini tutması için kullanılmıştır.
3.Metin
7.ETKİNLİK
*Kaç defa elime bir sopa alıp bunları önüme katarak kendi ormanlarına doğru sürmek arzusunu duydum.
*Onun için değilimdir ki ben araların da dolaşırken kaba kaba sırıtırlardı ve sağ tarafımda bir boş torba gibi sallanan yenimle oynamaya kalkışırlardı.
*Zira sağ kolumu,ben onlar için kaybettim.
*Bu, benim son süsüm,son şuhluğum,son çalımımdı.
*Sağ kolumun yokluğu, kimsenin takdirini celbetmek şöyle dursun,hatta merhametini bile uyandırmadı.

121(SAYFA)

*Metinde kullanılan zamirler,isimlerin yerini tutarak cümleler arasındaki anlam ilişkisinin kurulmasını sağlamıştır.
8.ETKİNLİK
Şahıs(Kişi) Zamiri İşaret Zamiri Belgisiz Zamir Soru Zamiri

Teklik sen, ben, o, kendim, bu, o, şu, bura bütün kimse,hiç ne
kendi kimse, herkes

Çokluk onlar bunlar neler

4 İsimlerin yerini kişi,işaret,belgisizlik ve soru yoluyla tutan zamirler bu ayrıma göre sınıflandırılabilir.
5 Zamirler metin içindeki isimlerin yerini tutarak,cümleler arasında anlam ilgisi kurulmasında görev alır.
4.ve 5. Metin:
*”Sen,Ben,O!…”şiiri üç şahıs arasındaki bağlamda verilmiş ve metni oluşturan parçalar bu üç şahıs arasındaki ilişkiler verecek şekilde bir araya getirilmiştir.
*”Dünyanın Bütün Çiçekleri”şiiri öğretmen-öğrenci bağlamında verilmiş ve şiiri oluşturan parçalar öğretmen-öğrenci arasındaki bu sevgi bağını verecek şekilde bir araya getirilmiştir.
9.ETKİNLİK
*Sen,Ben,O!…”şiirindeki şahıs zamirleri:Ben,sen,otekil
*”Dünyanın Batan Çiçekleri”şiirindeki şahıs zamirleri:
ben:tekil
siz,onlar:çoğul
*Kişi zamirleri,kişi isimlerini yerine kullanılan zamirlerdir.Dolayısıyla bir isme bağlı olmadan bütün kişileri karşılayabilirler.Kapsamları isimlerden çok daha geniştir.Gerektiğinde bütün isimleri ifade ederler.
6.Metin
10.ETKİNLİK
*Şiirdeki şahıs zamirler;”ben,biz ve kendim”dir.
*”Kendim” dönüşlülük zamiri,”ben” zamirini pekiştiren zamirdir.
*”Kendi” dönüşlülük zamirinin şahıs zamiriyle birlikte kullanılması anlamının pekiştirilmesini sağlar.

122(SAYFA)

1 “Yaşlı adam kendi kendine gülüyordu.”
*Bunu sen kendin istedin.”
1 -Saygı anlamında “sen” yerine “siz” zamiri kullanılabilir.
“Siz önden buyurun.”
-Övünme amacıyla “ben” yerine “biz” zamiri kullanılabilir.
“Bizim de bir bildiğimiz var.”
7. ve 8. Metin
1.”Beni Unutma”şiirinde şair “sevdiği” kişiye, “Bizim Memleket” şiirinde işe şair “memleketinin insanlarına” seslenmektir.
2.Bu şiirlerin yazılış amacı duyguları harekete geçirmektir.
3.”Bizim Memleket” şiirinde vatan sevgisi iyimser bir şekilde, “Bülbül” şiirinde ise karamsar bir şekilde ele alınmıştır.
11.ETKİNLİK
2 Şairler içinde bulundukları ruh hallerine göre aynı duyguyu farklı yorumlarla dile getirilebilir.
12.ETKİNLİK
3 “Beni Unutma” ve “Bizim Memleket” şiirlerindeki zarlıkların yerini işaret yoluyla tutan veya varlıları işaret yoluyla belirten sözcükler:
O saatler-işaret sıfatı(Varlığı işaret yoluyla belirtiyor.)
O çılgın rüzgar-işaret sıfatı(Varlığı işaret yoluyla belirtiyor.)
Şu yollar-işaret sıfatı(Varlığı işaret yoluyla belirtiyor.)
O iller-işaret sıfatı(Varlığı işaret yoluyla belirtiyor.)
Orada-işaret zamiri(Varlığın yerini işaret yoluyla tutuyor.)

ANLAMA VE YORUMLAMA

13.ETKİNLİK
4 Metinlerde geçen işaret zamirleri ve işaret sıfatları:

İşaret sıfatları İşaret Zamirleri
o güzel eller orada
bu tükenmez musiki o hem aynı
bu orman bu bir gün dinince
bu rüya onlardır bizi çağıran
o alev gömleği bu mu

123(SAYFA)

İşaret Sıfatları İşaret Zamirleri

bunlar göz yaylası.
bu yağmur
bu kıldan ince yağmur
bu rüzgar
bu deli rüzgar
bu has bahçe
bu has gümüş
bu has ekmek
14.ETKİNLİK
5 Bu
işaret zamiri:Bu, diğerinden daha güzel.
İşaret sıfatı:Bu kitap daha güzel.
Şu
işaret zamiri:Şu,benim arkadaşım.
İşaret sıfatı:Şu adam az önce seni sordu.
O
işaret zamiri:O, bizim arabamız.
İşaret sıfatı:O araba bizim.
Böyle
işaret zamiri:Ben de böylesini görmedim.
işaret sıfatı:Böyle insanlarla karşılaşınca dikkatli ol.
15.ETKİNLİK
6 “Bu düşünceler içerisinde gecenin karanlık saatlerinde yalnız başıma yürüyordum.Böyle bir şey nasıl olabilirdi?Bütün bu olanlar hayata bağlılığımı azaltmıştı.Böyle şeyler demek ki herkesin başına bu şekilde gelebiliyormuş.”
16.ETKİNLİK
*Onlarla ağlamış, onlarla gülmüştüm.onlar(türküler)insan dışı varlığın yerini tutmuştur.
*O gitmek istedi.o (çocuk)insanın yerini tutmuştur.
*Bir şey var sanki onu soruyorum.o (nesne)insan dışı varlığını tutmuştur.
9.Metin
1.Yazar içindeki duyguları belirtmek için metni yazmıştır.
2.Yazar metinde kişisel duygularını dile getirmiştir.

124(SAYFA)

3.Metnin teması”sevgi”dir.Metindeki “sevgi” temasını işlemek için cümleler bir araya getirilmiştir.
4.Metinde geçen “kimsiniz,neye”sözcükleri ismin yerini soru yoluyla tutan sözcüklerdir.
17.ETKİNLİK
7 Şiirlerde, öykü, roman ve tiyatro eserlerindeki içe dönük konuşmalarda coşku ve heyecana bağlı bir anlatım kullanılır.
8 Lirik anlatımla oluşturulmuş metinlerde dil heyecana bağlı işlevinde kullanılır.
“Nihayet gönlüme baharı getiren sesiniz.”
“Benim ezeli melikem.”…gibi.
18.ETKİNLİK

Devrik Cümleler Yeniden kendimi buldum mektubunuzda.
Güneş kahkahalar atarak uzaklaştı ufkundan.

Eksiltili Cümleler Bir uçurum gibi büyüyen sükut;hayattan,ışıktan,ümitten kopuş…
Şehzadelerin karşısına çıkan yol iki:ölüm veya…
Kırık bir tekne, kenarlık bir deniz.
Soru Cümleleri Kimsiniz?
Sensiz sıhhat neye yarar?
Neden dinç olacakmışım?

Kısa Cümleler Kimsiniz?
Benim ezeli melikem.
Güzel yazıyorsunuz.
Mecaz ve Yan
Anlamlı Kopuş,getiren,yolculuk,sürükleniş,parçalandı,kucakladı,kör bir kuyu,kıta.
Kelimeler

Şahıs Zamirleri Siz,kendim,ben.

1 Bu tür kelime ve cümleler lirik anlatımın oluşumunda kullanılır.Bu kelime ve cümleler yapı ve anlam bakımından bir araya gelerek lirik anlatımın oluşumunda görev üstlenir.

125(SAYFA)

19.ETKİNLİK
2 Metinlerde geçen “kimi,her biri,bazısı,herkes,kimse,biri”sözcükleri isimlerin yerini belirsizlik yoluyla tutan belgisiz zamirlerdir.
3 Her ev, bir yol, bir koca, bir çocukbelgisiz sıfatlar
Belgisiz sıfatlar isimleri belirsizlik yoluyla belirtir,belgisiz zamirler belirsizlik yoluyla isimlerin yerini tutar.

20.ETKİNLİK
1 Şiiri vurgu ve tonlamaya dikkat ederek okuyunuz.
2 Şiirde yapılan kafiye ve iç kafiyeler, ses ve kelime tekrarları başlıca ahenk unsurlarıdır.
3 Ahenk ögeleri ve ses akışı şiirdeki duygu atmosferini oluşturabilmek için bir araya getirilmiştir.

21.ETKİNLİK
Belgisiz Zamir Belgisiz Sıfat
Hiçbirini beğenmedim. Hiçbir oyuncuyu beğenmedim.

Birkaçı kenarda oturmuş oyun oynuyorlardı. Birkaç çocuk kenarda oturmuş oynuyorlardı.

Bazılarının değişmez prensipleri vardır. Bazı insanların değişmez prensipleri vardır.

Sözlerin hiçbiri kulağına girmiyor. Hiçbir söz kulağına girmiyor.

Kimileri annesinden ayrılmaz. Kimi çocuklar annesinde ayrılmaz.

Başka istemiyorum. Başka sorun istemiyorum.

Çuvaldakilerin birazı döküldü. Çuvaldan biraz ceviz döküldü.

22.ETKİNLİK
1 Metinlerde geçen “ne,kim,nerde,nereye,neydi”sözcükleri isimlerin yerini soru yo-

126(SAYFA)

luyla tutan soru zamirleridir.Şiirlerdeki bu zamirlerin yerine bir isim getirilemez.Bu isimler bilinmediği için soru zamiri kullanılarak cümleye anlam kazandırılmıştır.
23.ETKİNLİK
Şahıs Zamiri İşaret Zamiri Belgisiz Zamir Soru Zamiri
Basit Zamir siz,ben,kendi, onları herkes,hepimiz kimler
kendisi,kendimiz
onu,biz

Birleşik Zamir burada,orada

24.ETKİNLİK
Soru Zamiri Soru Sıfatı
Hangi Hangisini beğendin? Hangi oyuncağı aldın?

Ne Kadar Ne kadar alacaksın? Ne kadar para verdin?

Kaç Elbiseyi kaça aldın? Kaç insan vardı?

25.ETKİNLİK
2 Ne yaptın?Soru zamiri

Nerede yaptın?Soru zamiri

Ne zaman yaptın?

Nasıl yaptın?

Niçin yapın?

Kim yaptı?Soru zamiri

127(SAYFA)

26.ETKİNLİK
Sıfat Kimi insanlar mı bilmiyor?
Kimi Zamir Kimi çağırdın?
f
Sıfat Çürük olan öteki meyvalar mı?
Öteki Zamir Beğendiğin öteki miydi?

Sıfat Camı kıranlar bazı çocuklar mıydı?
Bazı Zamir Bağıranlar bazıları mıydı?

1. ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME

1. * Coşku ve heyecana bağlı anlatımlarda kelimeler daha çok mecaz ve
yan anlamında kullanılır.
2 Coşku ve heyecana bağlı anlatımlarda dilin daha çok heyecana bağlı işlevi kullanılır.
3 “Bu, şu, o,hangi,kaç,birkaç,bazı vb.”kelimeler bir isimden önce gelir.Onu nitelerse sıfat, bir ismin yerine kullanılırsa zamirdir.
4 Sıfat ve zarflar çekim eki alınca genellikle isim veya zamire dönüşür.
2.*Zamirler,insan isimlerinin yerini kalıcı olarak tutan kelimelerdir.(Y)
Zamirler,insan isimlerinin yerini kalıcı değil geçici olarak tutar.
1 Şahıs zamirleri isim çekim eklerinin tamamını alır.(D)
2 Zamirlerle isim tamlaması oluşturulabilir.(D)
3 Bir soru kelimesi çekim eki almışsa kesi
4 Kesinlikle soru zamiridir.(D)
5 Birer işaret zamiri olan “bunlar,şunlar,onlar”kelimeleri işaret sıfatı olarak da kullanılabilir.(Y)
Sıfatlar çekim eki almaz. Bu nedenle “ –lar” isim çekim ekini almış bu sözcükler zamirdir,sıfat olarak kullanılamaz.
3. Doğru cevap B seçeneğidir. Şahıs zamirlerinden sonra gelen “kendi” dönüşlülük zamiri, pekiştirme görevinde kullanılır
4. Doğru cevap A seçeneğidir. Kim sözcüğü soru zamiridir.
5. Doğru cevap D seçeneğidir. A, B, C, E şıklarındaki bu sözcücüğü sıfat; D seçeneğindeki “bu” sözcüğüyse zamirdir

128(SAYFA)

6. Doğru cevap B seçeneğidir. Bizim sözcüğü zamirdir ve cümlede yüklem görevindedir.
7.*Her kim olursa olsun kimsenin ne düşündüğünü umursamaz bir hal almıştı
Soru Belgisiz soru
Zamiri Zamir zamiri
1 Burada insanın canını sıkan şey nedir, biliyor musun ?
İşaret Belgisiz Soru
Zamiri Zamir Zamiri
2 Yalnız buradakilerin kılığı kıyafeti ötekilerden daha düzgünceydi.
İşaret zamiri
3 Yerin dibinden çıkar gibi karşıma çıkar:Bu adam kim, bu adam nerede idi, ne gördü?
Soru Soru Soru
Zamiri Zamiri Zamiri
8. Şiirlerde, hikaye, roman ve tiyatro eserinde coşku ve heyecana bağlı anlatımından yararlanılabilir.
10. Öyküleyici anlatımda olay veya durumlar anlatılırken, duygusal düşünceler katılmaz.Coşku ve heyecana bağlı anlatımda duygular ve içinde bulunan ruh hali yansıtılır

DESTANSI ( EPİK) ANLATIM – FİİL ( EYLEM )FİİLİMSİ ( EYLEMSİ )
FİİL ( EYLEM )
Varlıkların yaptığı işleri, kılışları veya onlarla ilgili oluşları, durumları zamana ve kişiye bağlı olarak anlatan kelimelere fiil (eylem) denir.
Adresi sorup elindeki kağıdı göstererek yanımızdan ayrıldı.
Yukarıdaki cümlelerde “sormak, göstermek, ayrılmak” kelimeleri iş, kılış ve oluş belirtmektedir.

Televizyonu kapatarak odasına gitti.
En çalışkan öğrencinin adını söyleyin.
Geçen yıl birçok fidan dikmiştim ancak dört tanesi büyümüş.

Fiil Çekimi: Fiiller, çeşitli ekler alarak kendi anlamlarının yanında zaman ve kişi ifadesi de kazanırlar. Fiilin kişileri ve zamanları anlatmasına fiil çekimi denir. Fiil çekiminin de kullanılan eklere de çekim ekleri adı verilir.
Çekim eklerinden kişi eklerini, ekler konusunda ayrıca anlatıldığı için burada sadece kiplerle ilgili bilgi verilecektir.
Kip Ekleri:Bir cümledeki yargının, cümleyi söyleyenin niyeti açısından kazandığı özelliğe kip denir.Kipler,bildirme kipleri ve dilek kipleri diye ikiye ayrılır.

129(SAYFA)

BİLDİRME(HABER) KİPLERİ
1.Görülen Geçmiş Zaman(-dı)
Eylemin(fiilin) gösterdiği işin,oluşun bilinen bir geçmiş zamanda yapıldığını belirten haber kipidir.
Atatürk, 1881′de Selanik’te doğdu.
Tiyatroya ne zaman gittiniz.
Hastayı iyi gördüler.
2.Öğrenilen(Anlatılan)Geçmiş Zaman(-mış)
Fiilin gösterdiği işin,oluşun tanık olunmayan bir geçmişte yapıldığını anlatan haber kipidir.Eylemin yapıldığını başkasından duymayı da ifade etmektedir.
Onlara gitmişsin.
Bahçeyi yeni sulamışsınız.
Sınavdan hepimiz iyi not almışız.
Bazı cümlelerde bu kip eylemin farkında olmadan gerçekleştiğini de belirtir.
Koltukta uyuyakalmışım.
Bir de baktım omuzumdan atkı düşmüş.
3.Şimdiki Zaman(-yor)
Fiilin gösterdiği işin,oluşun ya da bir durumun söylenilen zamanda devam ettiğini belirten haber kipidir.
En sevdiğin yemeği yapıyorum.
Beni çok mu seviyorsun?
Kardeşi orta okulda okuyor.
4.Gelecek Zaman
Fiilin gösterdiği işin,oluşun,durumun gelecek zamanda da süreceğini belirten haber kipidir.
Asansörle üçüncü kata çıkacaksınız.
Didim’e tatile gidecekler.
Sınava çalışacağım.
5.Geniş Zaman(-r ; -ar) (olumsuzu-maz)
Fiilin gösterdiği işin,oluşun ve durumun belirli bir zamanda bağlı kalmadan tüm zamanları kapsadığını belirten haber kipidir.
Her sabah yatağını kendisi toplar.
Kararımızı size en kısa zamanda bildiririz.
Bu işten anlamazsınız.
Gürültüyü duyunca onlar da koşarlar.

130(SAYFA)

DİLEK(TASARLAMA)KİPLERİ
1.İstek Kipi(-a)
Fiilin gösterdiği işin,oluşun ve durumun yapılmasının istendiğini belirten dilek kipidir.
Bu sabah erken kalkmalıyım.
Bizi rahatsız etmeyesin.
Fazla uzağa gitmeyelim.
Bebeğe iyi bakasınız.
2.Dilek-Şart(Koşul)Kipi(-sa)
Fiilin gösterdiği işin,oluşun,durumun olmasını başka bir iş,oluş,durum için şart koşulduğu veya istendiğini belirten dilek kipidir.
Telefona cevap verseler.
Arkadaşımı arasam da birlikte sinemaya gitsek.
Konuşsan da beni gördüğünü söyleme.
Keşke sesimi duyabilse.

3.Gereklilik Kipi(-malı)
Fiilin gerçekleşmesi gerektiğini belirten dilek kipidir.
Okuduğun kitabı yarına kadar özetlemelisin.
Törene katılmalıyız.
Pastayı bir an önce getirmeliler.
4.Emir Kipi
Eylemin yapılmasını emir şeklinde belirten dilek kipidir.Türkçede emir kipinin birinci tekil ve birinci çoğul kişinin ifadesi yoktur.
2.tekil kişi eki yok 2.çoğul kişi-in;-iniz
3.tekil kişi –sın 3.çoğul kişi-sınlar
Yemeğini bitir.
Çantasını toplasın.
Lütfen, içeriye girin.
Tahtayı temizlesinler.

Birleşik Zamanlı Fiiller
Kip ve zaman ekleri iki tane olan fiiller birleşik zamanlıdır.Birleşik zamanlı fiiller ikinci ekleri neyse ona göre isimlendirilir.Üç çeşit birleşik zaman vardır.
1.Hikaye Birleşik Zamanı:Haber veya dilek kiplerinden birini almış olan bir fiil –di ekini de alırsa hikaye birleşik zamanlı fiil olur.
bekle-miş-ti-m(anlatılan geçmiş zaman hikayesi)
çöz-ü-yor-du-n(şimdiki zamanın hikayesi)
dinle-y-ecek-ti(gelecek zamanın hikayesi)

131(SAYFA)

anlat-maz-dı-k(olumsuz geniş zamanın hikayesi)
gör-meli-y-di-niz(gerekliliğin hikayesi)
2.Rivayet Birleşik Zamanı:Haber veya dilek kiplerinden birini almış olan bir fiil –miş ekini de alırsa rivayet birleşik zamanlı fiil olur.
sev-se-y-miş-im(dilek-şartın rivayeti)
oku-ma-lı-y-mış(gerekliliğin rivayeti)
bitir-ecek-miş-ler(gelecek zamanın rivayeti)
katıl-ır-mış-ız(geniş zaman rivayeti)
otur-u-yor-muş-sun(şimdiki zaman rivayeti)
3.Şart Bileşik Zamanı:Haber veya dilek kiplerinden birini almış olan bir fiil –sa ekini de alırsa şart birleşik zamanı olur.
kapat-tı-y-sa(görülen geçmiş zaman şartı)
tut-muş-sa-k(anlatılan geçmiş zamanın şartı)
gör-mü-yor-sa-nız(şimdiki zaman şartı)
ver-ir-se-n(geniş zaman şartı)
bul-acak-sa-m(gelecek zaman şartı)

Yapılarına Göre Fiiller
1.Basit Fiiller:Herhangi bir yapım eki almamış,kök halindeki fiillerdir.Anlamlı daha küçük bir parçaya bölünmez.
al- konuş- söyle- gez- uyu-

132(SAYFA)

UYARI:
Çekime hazır fiillerin sonuna kısa çizgi(-) konur.Bu çizgiyi –mak/-mek anlamına gelir.

koş-,oku-… gibi.
2.Türemiş Fiiller:Fiil ya da isim köklerine yapım ekleri getirilerek türetilen,anlamlı daha küçük parçalara ayrılan fiillerdir.
yol-la- göz-et- bak-ın- bul-dur-
su-la- ses-len- konuş-tur- telefon-laş-
düş-ür- az-al- bir-ik- pat-la-
ev-len- ince-l- mor-ar- çık-ar-
3.Birleşik Filer:İki ya da daha çok kelimenin bir araya gelerek oluşturduğu fiillerdir.Birleşik fiiller üç yolla oluşturulur:
a.Yardımcı fiille kurulan birleşik fiiller:İsim soylu bir kelimeye yardımcı bir fiilin bir araya gelmesiyle oluşan birleşik fiillerdir.Bu fiillerde asıl anlam isim soylu kelime üzerindedir.
yardım et- memnun ol- fikreyle-
kusur et- kahrol- şükret-
UYARI:
*Yardımcı fiiller cümlede tek başına yüklem olamazlar;tek başına yüklem olan sözcükler yardımcı fiil değildir.
b.Kurallı birleşik filler:Bir fiil kök veya gövdesiyle kalıplaşmış bir fiilin bir ekle birleşip bir araya gelmesiyle oluşan birleşik fiillerdir.Bu fiillerde asıl anlam birinci kelimededir.Kalıplaşmış fiil,asıl fiilin anlamına hareketlilik kazandırır.

Kurallı birleşik fiiller şunlardır:
• Yeterlilik Fiili: (bil-) Fiil kök veya gövdelerinde –e bilmek, -a bilmek getirilmesiyle oluşur.
konuş-a-bil- yürü-y-e-bil- otur-a-bil- kaç-a-bil-
• Tezlik Fiili: (ver-) Fiil kök ya da gövdelerine –ı vermek getirilmesiyle oluşur.
anlay-ı-ver- sus-u-ver- bekle-y-i-ver- çekil-i-ver-
• Yaklaşma Fiili: (yaz-)Fiil kök ya da gövdelerine –e yazmak getirilmesiyle oluşur.
düş-e-yaz- öl-e-yaz- don-a-yaz-
• Sürerlik Fiili: (dur-,gel-,kal-,koy-) Fiil kök ya da gövdelerinden sonra durmak,gelmek, kalmak,kaymak fiillerinin eklenmesiyle oluşur.
bak-a-kal- sür-e-gel- git-e-dur- al-ı-koy-
c.Anlamca kaynamış birleşik filler:İsim soylu kelimelerle bir fiilin bir araya gelmesiyle oluşuru.
ağır bas- hasta düş- gün geçir-
vaz+geç- var+say- ileri sür-



Cevapla