iyotlu tuzun yararları!!!

Ödevler için artık tek bir adres var aktuelbilgi.net...
Cevapla
Kullanıcı avatarı
SaRıKaYa
Bağımlı Üye
Bağımlı Üye
Mesajlar: 188
Kayıt: 08 Mar 2007 [ 21:42 ]

iyotlu tuzun yararları!!!

Mesaj gönderen SaRıKaYa »

İyotlu tuzun yararlarını bilmiyoruz

Resim

İyot eksikliği, çocuklarda zeka geriliği, kadınlarda ölü doğum ile düşük ve guatr hastalığına neden oluyor. Araştırmada, hanelerin yüzde 66’sının iyodun ne işe yaradığını bilmediği belirlendi.

“Türkiye’de İyotlu Tuz Kullanımı” konulu araştırmada, iyot eksikliğinin çocuklarda zeka geriliğine, kadınlarda ölü doğum ile düşük ve guatr hastalığına neden olduğu, zeka gelişmesini etkilediği için düşük okul başarısı, azalan entelektüel yetenek ve düşük iş performansına yol açtığı bildirildi. Tuzun iyotlanması, önemli bir halk sağlığı problemi olan iyot eksikliğinden doğan bozuklukların ortadan kaldırılması açısından çok önemli olduğu vurgulandı. Her yıl 41 milyon bebeğin iyot eksikliğinden oluşan bozukluklara ve ömür boyu sürecek sonuçlarına karşı korunmasız doğduğu kaydedilen araştırmada, dünyada 700 milyondan fazla kişide guatr hastalığının mevcut olduğu kaydedildi.


İYOTLU TUZ EN AZ GÜNEYDOĞU’DA KULLANILIYOR


Marmara Bölgesi’nde hanelerin yüzde 77, Akdeniz Bölgesi’nde yüzde 61, İç Anadolu Bölgesi’nde yüzde 58 ve Ege Bölgesi’nde yüzde 75’inin iyotlu tuzu sürekli kullandığı dile getirilen araştırmada, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde hanelerin sadece yüzde 37’sinin iyotlu tuzu sürekli kullandığı ve gelişmişlik seviyesinin iyotlu tuz kullanım oranını da etkilediği kaydedildi. Bütün hanelere; “İyodun ne işe yaradığı” sorulduğunda, hanelerin yüzde 66’sının bilmediği, yüzde 27’sinin guatr hastalığına yakalanmamak için faydalı olduğunu belirtikleri dile getirilen araştırmada, hanelerin yüzde 29’unun da kullandıkları tuzun iyotlu olup olmadığını bilmediği vurgulandı.


Araştırmada, hanelerin yüzde 42’sinin sürekli, yüzde 13’ünün arada sırada iyotlu tuz kullandığı, hanelerin yüzde 16’sının iyotlu tuz kullanmadığının belirlendiği ifade edilerek, şöyle denildi: “Köy kent bazında iyotlu tuz kullanımına bakıldığında, kentte yaşayan hanelerin yüzde 48’i sürekli iyotlu tuz kullanırken, bunu köyde yaşayanların ancak yüzde 15’i kullanmaktadır. İller bazında ele alındığında en başarılı olan iller Kırklareli, Sinop, Muş, Tekirdağ, Trabzon, Rize, Giresun, Yalova, Bartın ve Ordu’dur. En başarısız on il ise, Siirt, Kırşehir, Hakkari, Batman, Şırnak, Osmaniye, Yozgat, Muş, Kırıkkale ve Adıyaman’dır. Kırşehir’de hanelerin yüzde 6’sı iyotlu tuz kullanırken Kırklareli’nde hanelerin yüzde 96’sı iyotlu tuz kullanmaktadır. İller arasında görülen bu farklar büyük ölçüde iyotlu tuzun bütün illerde aynı şekilde temin edilememesinden ve halkın bu konudaki eğitim eksikliğinden kaynaklanmaktadır.”



Kullanıcı avatarı
DMücahit
Bağımlı Üye
Bağımlı Üye
Mesajlar: 477
Kayıt: 02 Mar 2007 [ 21:04 ]

Mesaj gönderen DMücahit »

İYOTLU TUZ KULLANIMI

Resim


Vücudumuza yiyecekler ve içtiğimiz su ile aldığımız iyot, yaşam için çok önemli minerallerden birisidir. Günlük iyot ihtiyacının % 90'ı gıdalardan, %10'u içme suyundan karşılanır.


İyot, boynumuzda bulunan tiroid bezinden hormon salgılanması için çok önemli olan bir mineraldir. Vücudumuzun gelişmesi beyin ve sinir sistemimizin çalışması, aktivitelerimizin ve vücut ısımızın sürmesini sağlayan tiroid bezi hormonlarının yapımı için iyot gereklidir. Ülkemizin büyük bir bölümünde olduğu gibi İlimizde de sudaki iyot yetersizdir. Vücudumuz için bu kadar önemli olan iyot yeterli alınmadığından çeşitli hastalıklar oluşur.



  • Gebelikte iyot eksikliği anne karnındaki bebeğin hem beyin hem de beden gelişimini olumsuz etkiler.

  • Gebelikte iyot eksikliği düşüklere, ölü doğumlara, bebeğin özürlü doğmasına, bebeklerde zeka geriliğine ve cüceliğe sebep olur.

  • Çocukluk ve gençlik döneminde iyot yetersizliği bedensel ve zihinsel gelişme geriliğine neden olmaktadır.

  • Yetişkinlerde iyot yetersizliği guatrın yanı sıra beden ve zihin fonksiyonlarında dengesizliklere ve bozukluklara da yol açmaktadır.



İyot yetersizliği ve guatrın önlenmesinde en iyi yöntem olarak tuzun iyotlanması benimsenmiştir. Günlük iyot kullanımı erişkinlerde en az 50 mikrogram, ortalama 100-300 mikrogram, en fazla 1000 mikrogramdır. Günde 5-15 gr. tüketilen iyotlu tuz ile ortalama 150 mikrogram iyot alınır. Bu miktarlarda kullanılan iyotlu tuz sağlığa zararlı değildir ve yan etkileri yoktur. İyotlu tuz kullanımında insanların daha fazla tuz tüketmeleri değil normalde her gün kullanılan tuzun iyotlu olması önerilmektedir.



İyotlu tuzun iyot içeriğini kaybetmemesi için; serin , kuru ortamlarda , ışık geçirmeyen ağzı kapalı kaplarda saklanmalıdır. Yemeklere konulan tuzdaki iyot pişirme ile kayba uğradığından yemekler piştikten sonra tuzu konulmalıdır.

Unutmayalım ki ! İyot yetersizliğinin neden olduğu hastalıkları tedavi etmek hem zor hem de pahalıdır. Buna karşılık iyotlu tuz kullanmak hem sağlıklı hem de ucuzdur.

Yemeklerimize iyotlu tuz, vücudumuza sağlık katalım.

İYOTLU TUZ KULLANALIM !

Kullanıcı avatarı
DMücahit
Bağımlı Üye
Bağımlı Üye
Mesajlar: 477
Kayıt: 02 Mar 2007 [ 21:04 ]

Mesaj gönderen DMücahit »

İyot Nedir?

Resim


İyot, insan ve hayvanlarda normal büyüme ve gelişme ile beyin ve vücut işlevleri için mutlak gerekli bir elementtir.

İyot, İnsan vücudunda beyin ve sinir sisteminin normal büyüme ve gelişmesi, vücut ısısı ve enerjisinin devamı için gerekli olan tiroid hormonlarının (T4-tiroksin ve T3-triiyodotironin) önemli bir bileşenidir. Bu hormonlar vücudun tüm sistemlerinin büyüme ve gelişmesi için gereklidir. Besinlerle iyot yetersiz alındığında iyot yetersizliği hastalıkları görülmektedir.

:ok:
İyot Yetersizliği Sonucunda;

  • Tiroid bezinden kana geçen hormonlar yeterli miktarda yapılmamakta, hemen hemen tüm organların büyümesi, gelişmesi ve işlevlerinde sorunlar ortaya çıkmakta, boy uzaması durmakta ve zihinsel işlevler gerilemektedir.

  • Yapılan bilimsel çalışmalara göre doğumdan itibaren iyot yetersizliği zeka düzeyinde 13.5 puanlık düşmeye neden olmakta çocuklarda öğrenme yeteneğinde azalma ve algılama güçlüğü ve bunun sonuncu olarak da okul başarısında düşme gibi sorunlara yol açmaktadır.


İyot Eksikliğinde Oluşan Sağlık Sorunları

:ok: Anne Karnında ve Bebeklikte

  • Düşük
  • Ölü doğum
  • Bebek ölümü
  • Sağırlık
  • Dilsizlik
  • Cücelik
  • Zeka geriliği
  • Doğum anomalileri (Doğuştan olma bozukluklar)

:ok: Çocukluk ve Gençlikte

  • Guatr
  • Kısa boyluluk
  • Zihnin yetersiz çalışması
  • Öğrenme yetersizliği
  • Algılama ve öğrenmede yetersizlik


:ok: Yetişkinlerde

  • Guatr
  • Verim düşüklüğü
  • Tiroid kanser riskinde artmadır.

Resim

Yetersiz iyot alımı bir çok hastalığa ve sağlık sorununa neden olmaktadır. İyot yetersizliği hastalıklarının başında, en çok bilinen ve görülebilen GUATR gelmektedir. Guatr her yaş grubunda önemli bir hastalıktır. İyot yetersizliği hastalıklarından en ciddi olan, bilinmeyen ve gözle görülemeyen sorun ise BEYİN ÖZÜRÜ ve ZEKA geriliğidir.


İyot Yetersizliği Hastalıklarının Durumu

İçinde bulunduğumuz 21.yüzyılda dünyamızda 1.6 milyar çocuk iyot yetersizliğinden etkilenmektedir. Şu anda dünyadaki milyonlarca çocuğu gözle görülemeyen ve önlenebilen beyin özrüne mahkum etmiş, onmilyonlarca çocukta zihinsel geriliğe yol açmış, bunların dışında da yüzmilyonlarcasında daha hafif bedensel ve zihinsel kusurlar yaratmıştır.


Ülkemizde en son 2002-2003 yıllarında okul çağı çocuklarında yapılan araştırmaların sonuçlarına göre;

  • Her 100 çocuktan yaklaşık 30'unda Guatr sorunu olduğu
  • İdrardaki iyotlarının yeterli olup olmadığına bakıldığında 10Oµg/L olması gereken idrar iyot miktarı yerine 53µg/L olduğu bulunmuştur. Bu durum ülkemizde özellikle okul çağı çocuklarında iyot yetersizliğinin ciddi boyutlarda olduğunun net kanıtıdır.


Bireylerin Almaları Gereken Günlük İyot Miktarları

YAŞAM DÖNEMİ / GÜNLÜK İYOT ALIMI
  • 0-6 yaş 90 µg / gün
  • 6-12 yaş 120 µg / gün
  • 12 yaş üstü 150 µg / gün
  • Gebe ve emzikli 200 µg / gün


İyot Hangi Kaynaklardan Sağlanabilir?

  • İyot yenilen gıdalardan ve içilen sulardan alınır.
  • İyot, deniz ürünlerinde (balık, yosun gibi), toprakta yeterli miktarda iyot bulunduğunda et, süt, yumurta ile tahıllarda ve diğer gıdalarda bulunmaktadır.

Ülkemizde toprak erozyonu, sel baskınları v.b. nedenlerle su ve toprakta iyot yeterince bulunmamaktadır.Dolayısıyla da toprakta yetişen besinlerdende vücudun ihtiyacı olan iyot alınamamaktadır.

Bu konuda üniversitelerimizin yıllar içinde yaptığı araştırma sonuçlarına bakıldığında;

1968 , 1970, 1979 ve 1980 yıllarında gıda ve içme sularında iyotun yetersiz olduğu görülmektedir.

Bu nedenle bireylerin günlük iyot ihtiyaçlarının karşılanması ve sorunların çözümü için tuzun iyotla zenginleştirilmesi yoluna gidilmiştir. Herkesin kullandığı sofra tuzuna bir miktar iyot katılması ve bu yolla vücudun ihtiyacı olan iyotun alınmasıyla; ülkemiz çocuklarını tehdit eden iyot yetersizliğine bağlı hastalıklar, yetersiz gelişme gibi sorunların önlenmesi sağlanacaktır.

Resim


Neden Tuzun İyotlanması Tercih Edilmiştir?

Çünkü;

Tuz herkes tarafından yaygın olarak kullanılmaktadır. Düşük maliyetlidir ve yıllık olarak kişi başına tüketim fiyatı ucuzdur.

Tuzun iyotlanması ile renk-koku-tat değişikliği olmamaktadır.

Ülkemizdeki Bu Sorunun Çözümü İçin;

Türkiye'de, "İyot Yetersizliği Hastalıkları" önemli bir halk sağlığı sorunudur. Bu sorunları ortadan kaldırmak amacıyla Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü 1994 yılında ülke düzeyinde İYOT YETERSİZLİĞİ HASTALIKLARI VE TUZUN İYOTLANMASI PROGRAMI başlatmıştır.

Programın Temel Amacı; toplumu iyotlu tuz tüketimi konusunda bilgilendirerek iyot eksikliği hastalıklarından korumaktır.

1998 yılında Türk Gıda Kodeksi'nde sofra tuzlarının iyotlu olarak üretilmesi yasal zorunluluk haline getirilmiştir!

Programın başladığı 1994 yıllarında evlerde iyotlu tuz kullanım oranı %20 lerde iken programın etkin bir şekilde yürütülmesi ile aynı oran %64 lere ulaşmıştır. Ancak ülkemizde evlerin %36 sında iyotlu tuz kullanılmadığı, yine ilçe ve köylerde iyotlu tuz kullanımının kentlerdekine oranla daha düşük olması, ülke düzeyinde iyotlu tuz tüketiminin arttırılmasında eğitime ağırlık verilmesinin gerekliliğinin önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır.

LÜTFEN DİKKAT !!!

  • Evinize aldığınız tuzun İyotlu olmasına dikkat ediniz.
  • Satın aldığınız İyotlu tuzunuzun İyot içeriğinin korunması için tuzu
  • o Koyu renkli ve kapaklı kavanozlarda koruyunuz
  • o Serin ve kuru yerde saklayınız
  • o Güneş ışığından uzak tutunuz
  • o Eğer tuzunuzu kendi torbasında saklayacaksanız naylon torbanın ağzını mutlaka kapalı tutunuz.


Resim

DEĞERLİ ÖĞRETMENLER;

İyot yetersizliği, ülkemizdeki önemli halk sağlığı sorunlarından biridir. Sadece iyotlu tuz kullanarak önlenebilecek bu sorunun en olumsuz etkileri bebekler ve çocuklar üzerinde görülmekte, onları zeka geriliği ve okulda başarısızlık gibi risklerle karşı karşıya bırakmaktadır.

Çocukların temel haklarından biri sağlıklarının korunmasıdır. Bu yüzden Sağlık Bakanlığı olarak 1994 yılında iyotlu tuz tüketimini arttırmak ve halkımızı bilinçlendirmek amacıyla bir çalışma başlattık. Bu çalışmanın başarıya ulaşmasında "siz öğretmenlerimizin" katkısı çok önemlidir.

Araştırmalara göre öğretmenlik toplumunun güvenini kazanmış olan doğru ve güvenilir mesleklerden biridir. Ve siz öğretmenler doğal toplum liderlerisiniz. Geleceğin yetişkinlerinin sağlıklı, mutlu ve üretken bireyler olmasında en önemli rollerden biri sizlere düşmektedir.

Halk sağlığı sorunlarının ortadan kaldırılmasında sizlerin çocuklarımıza ve toplumun geneline sunduğu eğitimlerin önemi çok büyüktür. İyotlu tuz kullanımını artırmak için de sizlerden beklentimiz; ulaşabildiğiniz herkese iyotlu tuz kullanımını önermenizdir. Kişileri ambalajının üzerinde İYOTLU yazan tuzları satın almaları gerektiği konusunda uyarınız.

Değerli Öğretmenlerimiz, iyot yetersizliğine bağlı hastalıkların önlenmesinde ve iyotlu tuz kullanım oranının istenilen düzeye ulaşmasında sizlerin göstereceği duyarlılık bu sağlık sorunun önlenmesine karşı atılmış en önemli adımlardan biri olacaktır.


UNUTMAYINIZ Kİ; İYOT YETERSİZLİĞİ ÖNLENEBİLİR ZEKA GERİLİĞİNİN EN TEMEL NEDENİDİR.

Küreselleşen dünyada ülke olarak yerimizi alabilmek için geleceğimizin güvencesi olan çocuklarımızın zeka, öğrenme başarısı gibi sorunlara maruz kalmasını hep birlikte önleyerek önemli mesafeler kaydedebiliriz.


İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi El Kitabını PDF şeklinde bilgisayarınıza indirmek için LİNKİ GÖREBİLMEK İÇİN LÜTFEN KAYIT OL VEYA GİRİŞ YAP!

Kullanıcı avatarı
DMücahit
Bağımlı Üye
Bağımlı Üye
Mesajlar: 477
Kayıt: 02 Mar 2007 [ 21:04 ]

Mesaj gönderen DMücahit »

Umarım yeterlıi olmuştur
Biraz daha deteylı bilgi isteseydin ona göre yardımcı olmaya çalışırdım..

kolay gelsin..

Kullanıcı avatarı
SaRıKaYa
Bağımlı Üye
Bağımlı Üye
Mesajlar: 188
Kayıt: 08 Mar 2007 [ 21:42 ]

Mesaj gönderen SaRıKaYa »

Tuzun Genel Tarihi

Tuz, tabii tuzluğun içindeki haliyle, gündelik bir nesne .Toplar atılarak,davullar çalınarak sözünü ettiren bir nesne değil. Ancak tuz insan için hep değerli olmuş, insan tuza hep değer vermiş; çünkü dipfriz öncesi çağlarda yiyecekler tuzlanarak korunmuş; Turşular kurulmuş, peynir yapmak için tuza ihtiyaç duyulmuş, zeytin,et ve balık tuzlanarak saklanmış, tansiyon düşmesi tuzla geçiştirilmiş.

Resim

Deri tuzlanarak terbiye edilmiştir. Dipfriz çağında da tuz önemini kaybetmemiş: Bu sefer de soğutma sistemleri tuz ile çalıştırılmıştır,çeşitli kimyevi maddelerin üretimi tuz kristalleri sayesinde yapılmış.Tuz kristalleri küp biçiminde çok güzel şekiller.Altaylarda tuz bulunmuyor,tuz çok kıymetli bir şey;çok uzaklardan çok meşakkatli yollar kat edilerek Altaylara getiriliyor.Daha doğrusu tuz getirmeye gidenler açlıktan,susuzluktan,soğuktan yolda helak olup geri dönemiyorlar.

Tuza gidip de dönen yok gibi.Bu sebeple de gözden çıkarılan yaşlılar tuza gönderiliyorlar.Altay Türkçesinde tuska bar-(tuz getirmeye gitmek)deyimi”ölmek”anlamına geliyor. Tuz,Romalı askerlere ücret olarak verilmiş;tuz dağıtımı olarak yapılan bu ödemenin Latincedeki adı salarium.İngilizcede”tuz”anlamını kaybederek sadece “ücret”anlamına gelen salary kelimesi Latince salarium’dan kaynaklanıyor.Bizdeki “pahalı”anlamına gelen “tuzlu”sıfatı,bir kıymet ifadesinden kaynaklanıyor olmalı.

Resim
Osmanlıdan Cumhuriyet dönemine,tuza taalluk eden mevzuat,sanki devletin ekonomik durumunu ve devlet ile özel sektör ilişkisinin dönüm noktalarını belirlemiş.1862 öncesinde özel sektör tarafından işletilen tuz,bu tarihte devlet tekeline alınmış.1879’da mali kriz ve ödenemeyen devlet borçları sebebiyle 10 yıl süreyle Galata bankerlerine kiralanmış.1881’demali kriz daha da ciddi boyutlara varınca tuz üretimi gelirleri(Muharrem Kanunnamesi ile)Düyün-ı Umumiyeye bırakılıyor.Derken Lozan Antlaşması.Lozan Antlaşmasının imzalanmasıyla tuz tekeli tekrar devlete geçiyor.

1936’da çıkarılan ve Tuz Kanunu olarak bilinen 3078 sayılı yasa uyarınca tuz, Tekel’e (Tütün,Tütün Mamulleri,Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğüne)bağlanıyor.Tuz madenleri devlet tekelinde olmakla birlikte rafine tuz üretimi özel sektöre veriliyor.Bugün ise gündemimizde Tekel’in özelleştirilmesi bulunuyor.Tuzun macerası sanki Osmanlının çöküş döneminden başlayıp günümüze kadar uzanan mali politikanın bir özeti gibi görünüyor.Tuz kaçakçılığı da bu manzaranın bir parçası. Diğer taraftan,tuz hayati önemi dolayısıyla,temel değerleri,kutsal değerleri temsil eden bir sembol.”Tuz hakkı”deyimi insanı insan yapan sadakat değerini ifade ediyor Hayatın tadı tuzu eksik olmasın mı demek lazım?

Aşka tuzu ancak Yahya Kemal gibi bir büyük şair böylesi bir ustalıkla katabilirdi.Yarin dudağındaki o baştan çıkarıcı,o doyumsuz arzu ve zevklerin anahtarı bir nebze tuzu hayatımızdan çıkarıp atsak büyük harfli insandan geriye her halde fazla bir şey kalmazdı.Aşımıza da aşkımıza da tat veren hep o.Ya da tümden tadımızı kaçıran...Hem de şu dünyaya geldiğimizden bu yana...Tuz,yer küresini paylaşan tüm canlıların,özellikle de biz insanların şiddetle ihtiyacı olan bir mineral.Her ne kadar bir keçi gibi dağlarda durmadan kaya tuzu yalamıyorsak da onsuz bir hayat bizler için de düşünülemez.


Adı eski çağlardan bu yana ekmekle,yani insanlığın en temel gıdasıyla birlikte anılan tuz,bütün toplumlarda vazgeçilmez bir unsur olmuş.Eski Ahit’te”Rabbin önünde ebedi tuz ahdidir.”sözleri geçer..Yeni Ahit’te ise “Toprağın tuzu,Yaradan’ın öyküsünü anlatsın.”denir.Yeni evlenen çiftler Hristiyanlıkta şarap,ekmek ve tuzla kutsanırlar.Pek çok dilde tuzla insan ilişkisi üzerine kurulmuş deyimler kullanılır.

Örneğin,Yunanlılar”Tuza karşı günah işleme.”derken,İranlılar ise “Tuza ihanet etme.”derler.Bizdekilere gelince,neredeyse saymakla bitmeyecek kadar çoktur tuzlu deyimlerimiz ve adetlerimiz.

Resim

Hangimiz koyu bir bezginlik ve mutsuzluk anında”Artık benim için hayatın tadı tuzu kalmadı”dememiştir?Ya da sabrımızı taşıran bir durumda”Bu da artık tuz biber
ekti”cümlesini sarf etmemiştir?Olumlu bir işe katkı yapanların ise soylu tevazularının sembol kelimeleridir.”Çorbada tuzum bulunsun”deyimi.Çarşıya pazara çıkıp da kasıp kavuran pahalılıkla çarpılanlar bir yandan başlarını iki yana sallar,bir yandan”amma da tuzluymuş”derler.Kalkışılan bir işin ya da alış verişin umulandan daha fazla maddi yük getirmesi durumunda da hemen”tuzluya patladı”denir.”Tuzu kuru olan”ların hayatlarına kimi zaman gıptayla bakılır,kimi zaman da “tuzsuz aşım,dertsiz başım”sözlerinde bir avuntu aranır.Kazayla elden düşürülen cam vazo kırılır, bin parçaya bölünür ve ‘Tuzla buz olur’ sevgilin ihanetiyle karşılaşan yürek de ......

Gönül yarasını unutmaya çalışana sakın hatırlatmayın.O eski günleri, yoksa ‘yarasına tuz basmış ‘olursunuz. Gençler şakalaşırken ‘tuzlayayımda kokma ‘ diye kıkırdaşır. Huysuz kaynanalar, önlerindeki tabağı ‘ ya benim ya da bunun tadı tuzu yok ‘ diye iterler. Yolsuzluklar ayyuka çıktığında ve bu yolsuzluklar beklenmedik irtifalara ulaştığında, yaşını başını almış büyükler’ et kokarsa tuz basarsın ya tuzda kokarsa’ diye mırıldanırlar.

Anadolunun bazı yörelerinde hala tuz aracılığı ile duygu ve düşünceler ifade edilir. Genç kızlar yemeğin tuzunu kasıtlı olarak kaçırarak evlenme arzularını açığa vururlar kimi dağ köylerinde konuğa ilk ikram biraz tuz, biraz biber ve bir dilim ekmektir. Nede olsa ‘tuzla biber hızlı gider’ hamile bir kadının başına belli etmeden tuz serpilirse doğacak bebeğin cinsiyetini tesbit için hiç bir modern tıbbi cihaza gerek kalmayabilir. Nasılsa anne adayı burnunu ellerse oğlu, ağzını ellerse kızı olacak demektir. Tuzun yararları sevmekle bitmez.Eğer kem gözlerden korkuyorsanız yine tuza başvurun bir avuç tuzu başınızdan şöyle bir geçirip ateşe atıverin.
Resim
Göreceksenz nasılda turuncu alevlerle çatır çatır yanacaktır o tuz. İçiniz rahat olsunartık uzun süre nazara gelmezsiniz. Hayatımızın ayrılmaz bir parçası olan tuz, neyseki dünyamızda ve Tuz gölümüzde bol bol var denizler göller, kayalar. Türkiyede tuz kaynakları açısından çok zengin yani sofralarımızın tuzsuz kalma tehlikesi yok .üstelik artık yanında başka bir arkadaşı daha var: iyot.yaklaşık iki yıl önce alınan bir kararla gıda kodeksi çerçevesinde Türkiyede iyotsuz sofra tuzlarının satışı tamamen yasaklandı. Bunun gerekçesi türk tüketicilerinin zeka düzeyini sekiz puan yükseltmekti. Bu kararı uygulamayan tuz üreticileri ve satıcılarına ise altı milyar lira ceza uygun görülmüştür. Doğrusu 8 puanlık bir toplumsal zeka artışı için çok daha fazlası bile değer. Bir insan, iyotlu ya da iyotsuz günde ortalama dokuz gram tuz tüketiyormuş oysa vücudumuzun günlük gereksinimi sadece iki gram. Yani yarım çay kaşığı kadar.Daha fazlasının zararı üzerine her gün bir yığın haberle karşılaşıyoruz . böylesine elzem bir maddenin fazla kullanımının yol açabileceği hastalıkların listesi gerçektende herkesi dehşete düşürecek ölçeklerdedir: görme bozuklukları böbrek yetmezliği, kalp ve damar hastalıkları, felç, kanser...

Kullanıcı avatarı
DMücahit
Bağımlı Üye
Bağımlı Üye
Mesajlar: 477
Kayıt: 02 Mar 2007 [ 21:04 ]

Mesaj gönderen DMücahit »

crazy_basketbolcu, benim için teşekkür önemli değil ama seni uyarmak istedim o yazıyı ben atmıştım.. :D

Kullanıcı avatarı
SaRıKaYa
Bağımlı Üye
Bağımlı Üye
Mesajlar: 188
Kayıt: 08 Mar 2007 [ 21:42 ]

Mesaj gönderen SaRıKaYa »

özürdilerim dmücahit karıştırmışım kusura bakma!!!

Kullanıcı avatarı
VSaBaH
Tasarımcı Yönetici
Tasarımcı Yönetici
Mesajlar: 6135
Kayıt: 21 Kas 2005 [ 23:54 ]

Re: iyotlu tuzun yararları!!!

Mesaj gönderen VSaBaH »

Çok güzel bir paylaşım olmuş arkadaşlar... Teşekkürler...
 !
REKLAMLARA YAPILAN TIKLAMA BİZİM TEK GELİR KAPIMIZDIR. LÜTFEN ADBLOCK TARZI EKLENTİLERLE REKLAMLARI ENGELLEMEYELİM. BİZE EN GÜZEL TEŞEKKÜRÜ BU ŞEKİLDE YAPABİLİRSİNİZ. TEŞEKKÜRLER...


Resim

Cevapla