Dünden bugüne ne değişti...

Ülkemizini içinde bulunduğu durumları tartışabilirsiniz ancak SİYASET YAPMAK YASAK!!!
Kullanıcı avatarı
Uyus
Ayrıcalıklı Üye
Ayrıcalıklı Üye
Mesajlar: 1029
Kayıt: 15 Eyl 2007 [ 10:09 ]

Dünden bugüne ne değişti...

Mesaj gönderen Uyus »

Dünden bugüne ne değişti

Güreş: Amerika Türkiye’nin bölünmesini istiyor. Harita var
Emeklİ Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş: Abdullah Öcalan 1993’ten sonra, “Bizim Türkiye’nin bölünmesi hedefimiz yok” dediyse de onlar konjonktürel olarak sıkıştığı için sarf ettiği sözlerdir. Barzani ve Talabani de aynı hedefin peşindeler. Bunu ABD de istiyor. İşte ellerinde haritalar var.


Büyükanıt: Amerika Kuzey Irak hava sahasını bize açtı
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt: Bu harekatlar devam edecektir. Amerika istihbarat verdi. Ama istihbarat kadar önemli olan başka bir nokta var. Asıl önemlisi Amerika, Kuzey Irak hava sahasını bize açtı. Amerika, Irak hava sahasını açarak bu harekata onay vermiştir.


Oynak strateji yine devrede
Yıllardır ***’yı açıkça destekleyen ABD’nin, terör yuvalarının dağıtılmasına verdiği destek “Dünden bugüne ne değişti?” sorusunu akıllara getirdi

Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait F-16 savaş uçaklarının Kuzey Irak’taki kamplarda yuvalanan terör örgütü ***’ya karşı başarıyla gerçekleştirdiği sınır ötesi operasyonun yankıları devam ederken, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) çelişkili tutumu kafalarda soru işareti yarattı.



Beyaz Saray kararları
Nitekim daha düne kadar “Türkiye’nin bölünmesi için mücadele veriyor, ***’yı destekliyor, Türkiye’nin de içinde olduğu topraklarda Kürt devleti kurmak istiyor” denilen ABD, şimdi Kandil’de yuvalanan teröristleri vurmamız için hem Irak’ın hava sahasını açıyor hem de Beyaz Saray’da alınan karar gereği istihbarat desteği veriyor... ABD’nin, Türkiye ile birlikte Ortadoğu’da yılardır uyguladığı “oynak” strateji son gelişmelerle bir kez daha ortaya çıktı...


Amerika hava sahasını açtı
Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt başarılı sınır ötesi operasyonla ilgili açıklamalar yaparken ABD’nin verdiği destekten bahsetmişti. Bir televizyon kanalına açıklama yapan Büyükanıt şunları kaydetmişti: “TSK, Türk halkına ve bütün dünyaya şu mesajı vermiştir, ’Kış da olsa, kar da yağsa, mağarada da yaşasalar biz onları bulup vururuz. Artık ’kış geldi, yaz geldi’yok. Bu harekatlar her zaman devam edecektir. Amerika istihbarat verdi. Ama istihbarat kadar önemli olan başka bir nokta var. Asıl önemlisi Amerika, Kuzey Irak hava sahasını bize açtı. Amerika Irak hava sahasını açarak bu harekata onay vermiştir.”

Güreş: Niyetleri bizi bölmek
ABD’nin ***’ya verdiği destekler ise daha önce üst düzey komutanlar tarafından açıkça ifade edilmişti. 1. Körfez Şavaşı sonrasında Türkiye-Irak sınırına konuşlanan Çekiç Güç’ün ***’lılara malzeme taşıdığını gözleriyle gördüğünü ifade eden Genelkurmay eski Başkanı Doğan Güreş, geçtiğimiz günlerde de ABD’nin Türkiye’yi bölmek istediğini dile getirmişti. Güreş şunları kaydetmişti: “Türkiye için bölünme riski var. Çünkü, geçmişten gelen bir hedef var. Her ne kadar Abdullah Öcalan 1993’ten sonra, ”Bizim Türkiye’nin bölünmesi hedefimiz yok“ dediyse de onlar konjonktürel olarak sıkıştığı için sarf ettiği sözlerdir. Barzani ve Talabani de aynı hedefin peşindeler. Bunu ABD de istiyor. İşte ellerinde haritalar (Türkiye’yi bölünmüş gösteren haritalar) var.”


İşte ABD’nin kabarık P K K sicili
Bugün Türk Silahlı Kuvvetleri’ne istihbarat yardımında bulunan ABD’nin ***’ya destek konusunda kabarın bir sicili var. İşte onlardan bazıları:
* ABD Dışişleri Bakanlığı üst düzey strateji uzmanlarından Prof. Dr. Michael Gunter’in Şam’da Abdullah Öcalan ile görüşmesinden sonra İtalya’nın başkenti Roma’da 19 Ocak 1999 günü ABD’nin Hırvatistan Büyükelçisi ile Graham Fuller Öcalan’la görüştü. Görüşmeler 2002 yılı Ocak ayından bu yana yoğunlaştı. ABD ile *** arasında yapılan üst düzey görüşmelerden biri, 2002 yılının Ocak ayı ortasında diğeri de 3 Kasım 2002 seçimlerinden beş-altı gün sonra yapıldı.
* ABD’nin özel kuvveti olan Delta Force birliklerinin Kuzey Irak’ta CIA peşmergelerini eğitti. Bu haber Frankfurter Allgemaine, Observer gibi Avrupa gazetelerinde ve Londra’da çıkan El Hayat adlı gazetede yayımlandı.
* CIA, ***’ya 27 Aralık 2002 günü hayali cam sehpa ithalatının ödemesi perdesi altında 125 milyon dolar verdi. Para, ABD’den Littleford isimli işadamı tarafından banka havalesi yoluyla Suriye’deki ***’lı bir işadamına yollandı. Türk devleti yaptığı araştırma sonucunda olayın doğru olduğunu saptadı. ABD’nin ***’ya 125 milyon dolar verdiği haberleri, ABD resmi makamları ve *** tarafından yalanlanmadı.
* *** gündemindeki Washington Kürt Enstitüsü, ABD tarafından korunmakta ve resmen desteklenmektedir. ABD, Kürt Enstitüsü’ne desteğini, Dışişleri Bakanlığı’nın önde gelen stratejistlerinden biri olan Prof. Dr. Michael Gunter üzerinden yürütüyor.
* ***’nın sözde Kürdistan Ulusal Kongresi, 2002 yılı Ocak ayında NATO merkezinin bulunduğu Brüksel’de toplandı. Nisan 2002’de sözde Kürdistan Ulusal Kongresini temsil eden, Zübeyir Aydar, Remzi Kartal ve Nizamettin Toğuç’tan oluşan üç kişilik heyet ABD’yi ziyaret etti.
* *** Başkanlık Konseyi Üyesi Mustafa Karasu imzasıyla, ABD Dışişleri Bakanlığı yetkililerine hitaben yazılan mektupta idam cezasının kaldırılması için yardım istendi. AB üzerinden Türkiye’ye baskı yapan ABD bu isteğin yerine getirilmesini sağladı.
* İngiliz The Daily Telegraph gazetesi’nin ABD’li subaylar Kandil Dağı’nda cirit attığını yazdı. Habere göre subaylar sık sık helikopterlerle Kandil’e gidip *** militanları ile buluşuyor.
* 1994 yılında Türk Ordusu’nun envanterinde M-16 piyadeği yokken ***’lılardan M-16 ele geçiriliyor. Pentagon bu olayı yıllar geçtikten sonra 2007’nin Ağustos ayında doğruladı.
Washington yönetiminin bölücü teröristlere verdiği destek devlet raporlarına da yansımıştı.

Çuvalı da unutmadık
Sınır ötesi operasyonun ardından atılan manşetlerle kahraman ilan edilen ABD, ayrıca Türk askerinin başına çuval geçirme küstahlığında bulunmuştu. 4 Temmuz 2003 günü Kuzey Irak’ın Süleymaniye kentinde karargah kurmuş bulunan 11 Türk askeri ve Türkmen mihmandarları, Peşmerge destekli ABD askerleri tarafından başlarına çuval geçirilerek gözaltına alınmışlardı. Süleymaniye’den alınarak Bağdat’a ***ürülen Türk askerleri 60 saat süresince alıkonularak sorguya ve işkenceye maruz bırakılmışlardı.