PKK nın tasfiyesi edilmesi kolaymı ¿

Ülkemizini içinde bulunduğu durumları tartışabilirsiniz ancak SİYASET YAPMAK YASAK!!!
Kullanıcı avatarı
Uyus
Ayrıcalıklı Üye
Ayrıcalıklı Üye
Mesajlar: 1029
Kayıt: 15 Eyl 2007 [ 10:09 ]

PKK nın tasfiyesi edilmesi kolaymı ¿

Mesaj gönderen Uyus »

PKK’nın tasfiyesi o kadar kolay değil...

2007 Türkiye için hiç de parlak bir yıl olmadı. Neler yaşadığımızı tek tek hatırlamaya çalışmak bile insanın moralini bozmaya yeter. 2008’e ise alabildiğine iyimser bir havada girdik. Kimse kusura bakmasın ama 2008’in çok daha kötü geçme olasılığının hayli yüksek olduğunu düşünüyorum. Çünkü hem kriz potansiyeli taşıyan sorunlarımızın çoğu olduğu gibi duruyor, hem de genellikle AKP hükümetini zor durumda bırakmamak için pompalanan sahte iyimser hava, bu sorunlarla sahici şekilde yüzleşme ve dolayısıyla çözüm geliştirme şansımızı azaltıyor. Sırayla gidelim:


PKK’yı Kuzey Irak’tan çıkarmak kolay sanıyoruz

PKK kamplarına yönelik hava harekatları, hiç tartışmasız bir şekilde örgütün Kuzey Irak’tan tasfiyesinin işareti olarak görüldü ve gösterildi. Lakin çok ciddi kayıplara uğradığını ve hareket kabiliyetinin epey azaldığını kabul etsek bile örgütün K. Irak’tan sökülüp atılması noktasına henüz yaklaşılamadığı ortadadır. PKK’nın bölgede yıllardır varlık gösterdiğini, uluslararası güç ilişkilerini çok iyi okuyabilip bunlardan istifade edebildiğini ve Irak Kürtleri tarafından büyük ölçüde himaye edildiğini akıldan çıkarmamak gerekir.


Amerikan desteğini fazla abartıyoruz

Kuşkusuz ABD Başkanı Bush’un verdiği destek PKK’ya karşı Ankara’nın elini çok güçlendirdi. Ancak bölgede her şeye ABD tek başına karar vermiyor. Kaldı ki gerek Amerikan yönetimi, gerekse ordusu içinde her konuda olduğu gibi, PKK’ya bakışta da farklılıklar var. 2008’in ABD’de seçim yılı olduğu da hesaba katılırsa, PKK’ya karşı Amerikan katkısında azalmalar gündeme gelebilir.


Irak Kürtlerini arka plana itiyoruz

Washington’un baskısının, Iraklı Kürt örgütlerinin TSK operasyonlarına karşı en azından nötr kalmalarını sağlamaya yeterli olacağı hesabı tam olarak tutmuşa benzemiyor. Gerek Talabani, gerekse Barzani, PKK’ya karşı Türkiye ile tam bir ittifak içine girmelerini bazı şartlara bağlamış durumdalar ki bunların başında Ankara’nın Irak’taki Kürt oluşumunu tanıması geliyor. İkinci sıradaysa Türkiye’deki Kürt sorununa siyasi çözüm bulunması var.


PKK’nın gücünü küçümsüyoruz

30 yılı aşkın bir tarihe ve hatırı sayılır bir halk desteğine sahip olan PKK’nın sadece Irak’tan değil tamamıyla tasfiye edilmekte olduğu yolundaki yorumların hiçbir maddi temeli yok. Türkiye Kürtleri arasında, PKK hareketine yasal ve yasadışı cephelerde muhalefet edebilecek herhangi bir güç ortada görünmüyor ve görüneceğe de benzemiyor. Nasıl kimilerinin PKK çizgisine karşı Barzanici bir oluşum çıkarma planı tutmadıysa, Başbakan Erdoğan’ın, “75 Kürt kökenli milletvekilimiz var” diyerek ve Güneydoğu’da DTP’li bağımsız adaylar kadar, hatta birçok ilde onlardan fazla oy aldıklarının altını çizerek “Kürtlerin gerçek temsicisi AKP’dir” iddiasının ömrü de fazla uzun olabileceğe benzemiyor. Zira böyle bir iddiada ısrar etmek AKP’nin diğer bölgelerdeki varlığını tehdit edecektir. AKP’nin Kürt kökenli milletvekillerinin ABD Büyükelçiliği’ndeki kahvaltıya katıldıkları için karşılaştıkları muamele ve bunun üzerine Erdoğan’ın ikinci bir grubun kahvaltıya katılmasını engellemesi bu tmesil işinin o kadar da kolay olmadığını, ağır bir bedelinin bulunduğunu gösteriyor.


DTP’yi sistem dışına itiyoruz

PKK ile ilişkisi her ne olursa olsun DTP, zor şartlarda seçime girmesine rağmen belli sayıda oy almış ve TBMM’de grup kurabilmiş bir partidir. Türkiye eğer PKK ve buna bağlı olarak da Kürt sorununu sahiden çözmek istiyorsa, bu sürece DTP’nin bir şekilde muhakkak katılması gerektiği açıktır. Bu nedenle hükümet dahil devletin birçok kurumunun, diğer muhalefet partilerinin ve medyanın büyük bir kısmının DTP’ye yapması imkansız şeyler dayatması ve dolayısıyla onu saha dışına itmesi Türkiye’nin hayrına değil.


Kürt sorunuyla PKK’yı eşitliyoruz
Kamuoyunun önemli bir bölümü -ki AKP içinde de böyle düşünenlerin sayısı hayli fazla- PKK’nın askeri/polisiye yöntemlerle kökünün kurutulmasının mümkün olduğuna; bu amaca ulaştıktan sonraysa gerisinin çorap söküğü gibi geleceğine inanıyor. Halbuki eski-yeni üst düzey komutanlar bile sorunun sadece dağdakileri indirmekle çözülemeyeceğini, dağa çıkış koşullarının da ortadan kaldırılmasının şart olduğunu vurguluyorlar.


Olmayan yasaya çok bel bağlıyoruz

Başbakan Erdoğan önce yeni bir yasa çıkarılabileceğini açıkladı, ardından “Eve Dönüş Yasası” nın esnetebileceğini söyleyerek geri adım attı. Kamuoyunun “af” çağrışımı yapacak herhangi bir düzenlemeye sert bir şekilde karşı çıkacağı; TSK’nın da, istedikleri kadar pişman olsunlar, teslim olan ya da yakalanan militanlarının yargılanmaksızın serbest bırakılamalarına asla sıcak bakmayacağı ortada. Dolayısıyla bunun nasıl bir “esneme” olabileceği epey şüpheli. Sonuçta “Pişmanlık Yasası” ndan bir parmak değişik bir düzenlemeden ötesi pek gerçekçi değil. Buna rağmen medyada çıkan “başarılı eve dönüş öyküleri” ile kendi kendimizi aldatıyor olma olasılığımız hayli yüksek.



RUŞEN ÇAKIR



Kullanıcı avatarı
MTUĞRUL
Fanatik Üye
Fanatik Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 28 May 2006 [ 12:59 ]

Mesaj gönderen MTUĞRUL »

çok kolay......sadece cesaret.....

Cevapla