Lozan'ın iç yüzü.....

Ülkemizini içinde bulunduğu durumları tartışabilirsiniz ancak SİYASET YAPMAK YASAK!!!
Kullanıcı avatarı
BLACK STAIN
Tecrübeli Üye
Tecrübeli Üye
Mesajlar: 90
Kayıt: 19 Şub 2008 [ 00:46 ]

Lozan'ın iç yüzü.....

Mesaj gönderen BLACK STAIN »

Resim
[/align]

Büyük Doğu'nun yirmi dokuzuncu sayısında; "Lozan'ın İçyüzü" diye yazılan makaleden;

İngiliz murahhas heyeti reisi Lord Gürzon, nihayet en mânidar sözünü söyledi. Dedi ki:

"Türkiye İslâmî alâkasını ve İslâmı temsil rolünü kendi eliyle çözer ve atarsa, bizimle hulûs birliği etmiş olur ve Hıristiyan dünyasının hürmet ve minnetini kazanır; biz de kendisine dilediğini veririz."

Lozan'da Türk murahhas heyeti başkanı bulunan ve henüz hakikî kasıtları anlayamayan İsmet Paşa, bir aralık bütün Hıristiyan emellerinin Türkiye'yi mazisindeki ruh ve mukaddesat kökünden ayırmak olduğunu sezdiği halde, şu gizli ivaz ve teminatı veriyor ve diyor ki:

"Eskiden beri kökleşmiş ve köhne engellerden, yani an'ane-i İslâmiyetten kurtulmak hususunda besledikleri-yâni İsmet'in beslediği-azmin, inkâr edilmez delilidir."

Harfi harfine iktibas ettiğimiz bu sözlerle, Türk başmurahhasının, yâni İsmet'in, eskiden kökleşmiş ve köhne olmuş engellerden kurtulmak hususunda Türk milletine beslediği kat'î azimle ne kasdettiğini ve bunu hangi maksat altında İslâmiyet düşmanlarına ivaz diye takdim ettiğini sormak lâzımdır.

Konferansın birinci defasında Türk başmurahhası, bizzat karar vermek vaziyetinde olmadığı ve büyüğüne, yani Mustafa Kemal'e bildirmek zorunda olduğu için, memlekete dönüyor; kendisini Haydarpaşa'dan Ankara'ya götüren tren ve devlet reisini (Mustafa Kemal) İzmir'den Ankara'ya götüren trenle Eskişehir'de buluşuyor. Bir arada ve baş başa seyahat... Sonra Ankara gizli meclis toplantıları... Fakat esas meselelerde daima baş başa. Mustafa Kemal ile İsmet beraber içtimaları ve karar: "Din öldürülecektir."

Lozan Konferansının ikinci sayfası: "..... Artık herşey Türkiye hesabına çantada hazırdır. Yani dini terk ile herşey yapılacak. Yeni hizbin (Kemalizm ve İsmet hükûmeti) bundan böyle, bu millette, İslâmiyeti katletmek prensibiyle hareket etmekte, hasım dünyanın kumandanlarından, yani düşman ehl-i salip kumandanlarından, dini vurmakta daha hevesli olduğu ve örnekler vereceği ve bilhassa hudut dışı değil de, hudut içi ve millî irade yaftası altında çalışacağı şüpheden varestedir."

Nihaî Vesika

Lozan Muahedesinden sonra, İngiltere Avam Kamarasında, "Türklerin istiklâlini niçin tanıdınız?" diye yükselen itirazlara, Lord Gürzon'un verdiği cevap:

"İşte asıl bundan sonraki Türkler bir daha eski satvet ve şevketlerine kavuşamayacaklardır. Zira biz onları, mâneviyat ve ruh cephelerinden öldürmüş bulunuyoruz. Yani Mustafa Kemal ve İsmet'in verdikleri karar, Türk milletini İslâmiyet ve din cihetinden öldürmek kararıdır."

Artık bunun üzerine herşey ap açık anlaşılıyor, değil mi?

Gizli anlaşmanın entrikası

Türklere dinlerini ve din temsilciliğini feda ettirmek şartıyla, sun'î istiklâl işinde gizli anlaşmanın müessiri, tek kelime ile, Yahudiliktir. Buna memur-u müşahhas kimse de, şimdi Mısır Hahambaşısı bulunan Hayim Naum'dur. Bu Hayim Naum, bu korkunç teşebbüse evvelâ Amerika'da Türkler lehinde bir seri konferans vermek ve emperyalizma şeflerine, Türkün maddesini serbest bırakmaları, buna mukabil ruhunu, tâ içinden ve kendi öz adamlarına yıktırmaları fikrini telkin etmek suretiyle başlamıştır. Yani, masonluk hasebiyle Kur'ân'ın ahkâmını kaldırmak, milleti dinsiz yapmak. Hayim Naum müthiş plânının zeminini Amerika'da hazırladıktan sonra İngiltere'ye geçmiş ve hâlis Yahudi olan Lord Gürzon ile temas ederek şu teklifte bulunmuştur:

"Siz Türkiye'nin mülkî tamamiyetini kabul ediniz. Onlara ben İslâmiyeti ve İslâmî temsilciliklerini ayaklar altında çiğnetmeyi taahhüt ediyorum."

Aynı Hayim Naum Türk murahhaslar heyetine müşavir sıfatıyla sokulmanın da yolunu bulmuş,
yani Mustafa Kemal ve İsmet'i kendine dost bulmuş. Onun için üçü birleşmiş. Ve artık arada santralın intizamla işlemesine hiçbir mâni kalmamıştır.

Hayim Naum o sırada Ankara'ya kadar da uzanarak plânın muvaffakiyeti için gereken en mühim ve merkezî şahıs nezdinde-yani Mustafa Kemal yanında-emin bulunduğu tesirinin derecesini ölçmek istemiştir. Öyle ki, bu tesir, mahut mevzuda Hayim Naum'dan daha heveskâr ve gayretli bir İslâmiyet düşmanına tesadüf etmekle muradına ermiş ve artık Türkü içinden vurmanın plânını gerçekleştirmek için her unsur tamamlanmıştır.


Resim
[/align]



Kullanıcı avatarı
swashbuckler
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 686
Kayıt: 03 Şub 2009 [ 03:09 ]

Re: Lozan'ın iç yüzü.....

Mesaj gönderen swashbuckler »

Saçmalık,saçmalık,saçmalık...
Buna inanan arkadaşlar da gidip birer hayat edinsinler diyorum,bu kadar sanal bir hayat bir süre sonra o "örümcek ağı" bağlamış beyinlerde kansere yol açabilir.

Kullanıcı avatarı
swashbuckler
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 686
Kayıt: 03 Şub 2009 [ 03:09 ]

Re: Lozan'ın iç yüzü.....

Mesaj gönderen swashbuckler »

Moderatör arkadaşlar,yukardaki metin hakaret içermiyor mu? Bunu silmek için daha ne bekliyorsunuz? Bu başlığa yorum yaptığımdan beri bekliyorum,ama hareket yok.
Biraz duyarlılık bekliyorum hepsi bu.

Kullanıcı avatarı
FB Rh (+)
Forumun Abisi
Forumun  Abisi
Mesajlar: 2066
Kayıt: 13 Eki 2006 [ 16:18 ]

Re: Lozan'ın iç yüzü.....

Mesaj gönderen FB Rh (+) »

swashbuckler,


KONU İLE İLGİLENDİĞİN İÇİN TEŞK. EDERİM..BANA SORACAK OLURSAN BU ARKADAŞ YANİ BLACK STAIN, BU MSJ. I BİLGİLENDİRMEK AMAÇLI YAZMAMIŞ SADECE ALINTI YAPMIŞ BAKARMISIN ....!

Büyük Doğu'nun yirmi dokuzuncu sayısında; "Lozan'ın İçyüzü" diye yazılan makaleden;

İngiliz murahhas heyeti reisi Lord Gürzon, nihayet en mânidar sözünü söyledi. Dedi ki:


DİYE BAŞLAMIŞ.. TARİHİ 29,ŞUBAT 2008 KONU ESKİ VE YORUM BİLE YOK.

PAYLAŞILMAMASI GEREKEN BİR KONU AMA ADAMIN ELİNE KİLİT VURAMAYIZ Kİ..

NEYSE BEN KONUYU KİLİTLİYORUM..GÜNCELL KONULAR DAHA PAYLAŞMAYA DEĞER

Kilitli