Kazdağları yok olmasın (KAZDAĞLI)

Ülkemizini içinde bulunduğu durumları tartışabilirsiniz ancak SİYASET YAPMAK YASAK!!!
Kullanıcı avatarı
madurum1
Acemi Üye
Acemi Üye
Mesajlar: 7
Kayıt: 04 Tem 2008 [ 17:55 ]

Kazdağları yok olmasın (KAZDAĞLI)

Mesaj gönderen madurum1 »

Ey emperyalizm;
Bu topraklarda doğan, ekmeğini yiyen, suyunu içen işbirlikçileri. Son zamanlarda fazlasıyla türeyen Artin Ali Kemaller, size sesleniyorum. Siz bu dağları tanımassınız farklı pencerelerden bakıyoruz, siz cebinize, biz geleceğmize. Ben gerçek Kazdağlıyam. Yamacında doğdum, sırtlarında, tepelerinde büyüdüm, derelerinde çimdim, suyunu içtim, gözüm gibi korudum. Ağacına yıldırım düştü, yangınını söndürdüm. Şimdi sorarım size;
Altın aramak için yapacağınız katliama dur deme hakkım var mı, yok mu? Anayasanın 56. maddeside bana bu hakkı veriyor. Bu millet Sevr'i kabul etmedi, bu halkta 5177 sayılı yasayı kabul etmez. Sonuçta Köroğlu olmak varsa, seve seve oluruz.
KAZDAĞLI



Kullanıcı avatarı
madurum1
Acemi Üye
Acemi Üye
Mesajlar: 7
Kayıt: 04 Tem 2008 [ 17:55 ]

Re: Kazdağları yok olmasın (KAZDAĞLI)

Mesaj gönderen madurum1 »

KAZDAĞLI sizlere bugün çok beğendiği ama, Ata'nın son sözleriyle gözleriniz dolacak bir slayt gösterisini paylaşmak istedi. Kazdağlı; sözüne inanılır, yeminine güvenilir, kader arkadaşlarıyla, ilk ölümüne onur ve gururla giden Atamızın, ikinci bir ölümünden kurtarmak için mücadeleye çağrıyor.
İşte önünüzde Kazdağı gerçeği, kazdırmamak için haydi hep beraber el ele.
KAZDAĞLI
LİNKİ GÖREBİLMEK İÇİN LÜTFEN KAYIT OL VEYA GİRİŞ YAP!

ŞİFRE:123456

Kullanıcı avatarı
madurum1
Acemi Üye
Acemi Üye
Mesajlar: 7
Kayıt: 04 Tem 2008 [ 17:55 ]

Re: Kazdağları yok olmasın (KAZDAĞLI)

Mesaj gönderen madurum1 »

Osmanlı'da vergi toplamaya çıkan ozamanın vergi memuru, at üstünde günlerce köy köy dolaşarak vergi toplar, 10-15 gün evinden, çocuklarından ve kadınından uzak kalırmış. Eve dönerken bir kese kağıdı çerez alır gelirmiş her seferinde. Çocuklarına özlemi ayrı, kadınına ayrı. Eve geldiğinde çocuklarıyla öpüşüp koklaştıktan sonra, aldığı çerezi odaya serpiştirir çocuklarının uzunca bir süre oyanlanmalarını sağlarmış. Daha sonra kadınıyla olan özlemini, hasretini giderirmiş. Bu hikayeyi hep ülkemiz gerçeğine benzetmişimdir. Yıllarca hep önümüze dökülen çereze şükretmek zorunda bırakıldık. Gerisi malum! Devlet bakanı MİR'in dediği gibi, devlet vatandaşını hep yaramaz bir çocuk gibi gördü, etrafına hep çit ördü, çite zarar verenler infaz, hatta yargısız infan edildi. Şimdi çıkardıkları yasalarla özeleştirme adına hepinizin bildiği satışları yaptılar, şimdi sıra geldi ülkenin madenlerine, dağlarına. Çevrede satılırsa bizde satılmış olacağız. Sürdürülebilir yaşam hakkımız elimizden alınıyor, uyanın! Yaşamımızı sürdürmek için en temel haklarımız yok edilecektir.
Yazılarıma karşıt olarak gelen yazılar ve sataşmalar, bilgisi olmayan bilinçsiz kişilerden gelmektedir, veya cebini düşünen ülke içindeki işbirlikçilerden. benim ve çevrecilerin arkasında protestan derneklerinin olduğunu yazanlar oldu. Biz bir avuç gönüllü çevreciyiz. Arkamızda da, önümüzde de biz varız, ama sizin arkanızda anlaşılıyor ki, cemaat liderleri var. Karşıt bildirenlerinde cemaat üyesi olduğunu anlamaktayım.
İnsanları cennet-cehennem diye korkutan bu insanlara son sözüm;
Önce bu dünyanın cennetine sahip çıkın, biz şuanda onu yapıyoruz.
KAZDAĞLI

Kullanıcı avatarı
madurum1
Acemi Üye
Acemi Üye
Mesajlar: 7
Kayıt: 04 Tem 2008 [ 17:55 ]

Re: Kazdağları yok olmasın (KAZDAĞLI)

Mesaj gönderen madurum1 »

Merhaba Kazdağı, merhaba herkese, merhaba….çevreci dostlarım. Yazılarıma kısa zamanda cevaplar gelmeye devam ediyor, ama okuduğum yazılarda bazı arkadaşlarımın konuyu tam olarak bilmediği anlaşılmakta. Tüm yazılarımı çevreci dostlarımla da paylaşacağım. Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp derler ya;
Kazdağı altın madenciliğini bende sizin gibi yakın zamana kadar bilmiyordum. Tehlikenin boyutlarını görünce ürperdim, hatta bir önceki yazımda gerçekten, sürdürülebilir yaşam hakkımız elimizden alınıyor dedim. Bu sadece Kazdağı ile sınırlı değil, altın madenciliğinin yapıldığı dünyanın her yerinde aynı tehlike geçerlidir.
Arkadaşımın biri yazısında, Kazdağı’nın kökünü kimse alıp gitmeyecek diyor. Keşke bozmadan alıp gitse bir yere. Altın madeni çok büyük ve kapsamlı sayın dostum. İstersen öğrenebilirsin. Orman köylüsünün, ormandan tarla açtığını yazmışsın senin düşündüğü boyutlarda değil. İstanbul’daki ve bazı değerli semtlerdeki 2/B lerle, köylünün 2/B leri arasında dünya kadar fark var. Buraları satışa çıkarsak köylü alamayacak durumda.
Bir arkadaşım ülke madenlerinin işletilmesiyle zengin olacağımızı, dış borçlarımızı ödeyeceğimizi yazmış. Neler satıldı be kardeşim, borç azalmadı daha çoğaldı. Ben inanmıyorum, sende inanma. Bari şu güzelim çevreyi kaybetmeyelim. Ben artık her kişiye veya kuruma olan inancımı kendi koyduğum bir tek şarta bağladım.
Çek başkanı Vaclav Klaus’un
“ Bu dünyanın sonunu ne saçma sapan küresel ısınma felaketi senaryoları, ne ekonomik bunalım, ne de terörizm getirecektir. Bu dünyanın sonunu özgürlükleri ve ekonomik gelişmeyi sınırlayan sıkılaştırılmış ve 21. yy da komünizm yerini alan çevrecilik bilinci getirecektir” sözünü yazmış.
Sayın arkadaşım bende sana Çek Cumhuriyeti’ni doğal kaynaklarının kömür, kaolin, kil, kereste; endüstri sininde madencilik, makine ve araç gereç, motorlu araçlar, cam ve donatım olduğunu söylesem ne anlarsın acaba. İstanbul’dan küçük Çek Cumhuriyeti’nin dış borcuda 50.2 milyar dolar. Sende bunun yorumunu yap sayın dostum.
Unutmayın...!
5177 sayılı yasa maden yasası değil, madenciyi davet yasasıdır.
KAZDAĞLI

Kullanıcı avatarı
madurum1
Acemi Üye
Acemi Üye
Mesajlar: 7
Kayıt: 04 Tem 2008 [ 17:55 ]

Re: Kazdağları yok olmasın (KAZDAĞLI)

Mesaj gönderen madurum1 »

Merhaba Kazdağı, merhaba çevre dostlarım merhaba herkese. Size de merhaba madenciler, merhaba çevre ve çevreci düşmanları.
Çek başkanının sözleri hoşunuza gitmiş ve işinize geliyor herhalde, onunda çevre konusunda söylediklerine inanı vermişsiniz hemen. Çeklerin endüstrisinin en büyük bölümünü madencilik alıyorsa onun çevre düşmanı olması normal. “Demokrasiye Doğru” birde kitabı var tavsiye ederim onu da okuyun.
Bir arkadaşım demiş ki yazısında; “o dağlara madencileri çekemeyen jeologsunuz herhalde”, sizin tahmin ettiğiniz gibi biri olacağıma, ömrü günlerle sayılı bir kelebek olurum o dağlarda, birkaç gün içinde onurumla yaşar onurumla ölürüm.
Japonya’nın da 200 milyar dolar borcu olduğunu yazmışsın, Japonya bu gün G-8’lerin içinde ve şu anda ev sahipliği yapıyor. Japonya ekonomisini tartışmak, yorum yapmak bizi aşar dostum. Japonya’da bir kişi yılda 25 kitap okuyor, bizde kaç biliyor musun? bir kitap on iki bin kişiye düşüyor. Eğer gerçekten sizler madenci iseniz size sözüm yok. Ama madenci değil de bana çevre konusunda ahkâm kesiyorsanız yanlış yapıyorsunuz. Bakın merak edenler 5177 sayılı madencilik yasasını incelesin. Sizin saydığınız madencilik yapılan ülkeler arasında böyle bir yasayla madencilik yapılıyor mu? Bizim amacımız yapılmasın değil, usulüne uygun yapılsın. Ama hiç usulüne uygun bir şey olmadı ki bu ülkede. Bu güne kadar yer üstü zenginliklerimiz bir bir satıldı, şimdi sıra yeraltına geldi. Boşaltalım bakalım, zengin, refah bir ülke seviyesine gelebilecek miyiz?
Kazdağı ve Madra dağına gelmişler, bakanın dediği gibi 82 yabancı ülke, devlete beyanlarının %2’sini verecekler. Altın madenciliği yapacaklar, ben demiyorum, yasayı inceleyin yasa diyor. Sizin beklentileriniz dış borç, ucuz enerji, refah bir ülke… geçin bunları, ben inanmıyorum. Bu zamana kadar beni inandıracak bir strateji olmadı hayatımda.
Gelelim size, madenci iseniz sözüm yok. 5177’yi çıkaranlar düşünsün dersiniz siz. Sizler fırsatı ganimet olarak gören, kutsal vatan toprağı üzerinden rant elde edecek, cebinizi dolduracaksınız, ama bu halk müsaade ederse.
Demek ki size göre bu ülkenin refaha ulaşması sizin ellerinizde, size de kolay gelsin.
KAZDAĞLI

Kullanıcı avatarı
madurum1
Acemi Üye
Acemi Üye
Mesajlar: 7
Kayıt: 04 Tem 2008 [ 17:55 ]

Re: Kazdağları yok olmasın (KAZDAĞLI)

Mesaj gönderen madurum1 »

Merhaba Kazdağı, merhaba çevre dostlarım merhaba herkese…
Sevgili okurlarım,
Dünyada her canlının yaradılışında bir mana olduğunu biliyoruz. Bilim ve teknoloji bize hayvanlar üzerinde o kadar bilgiler aktarıyor ki, bazen hayretlere dahi düşüyoruz. Bitkiler ve hayvanlar birbirlerine yaşam gereği olarak yaratılmışlar, biri olmazsa diğeri de olmayacak. Bir türün yok olmasıyla arkasından 3 türün daha yok olduğunu ve dünyamızda şu an birçok türün yok olduğunu biliyoruz.
Dünyanın coğrafi durumuna göre hayvanlar ve bitkiler şekillendirilmiş. Her coğrafyanın hayvan ve bitki çeşitliliği (flora-fauna) ayrı bir güzellikle bezenmiştir. Birde denizlerin canlılarını düşünün. Bunlar hepimizin bildiği konular ve ben bunları neye anlatıyorum.
Dünyada yaratılmış her şey sanki insanlığın hizmetine sunulmuş. Ben sizi biraz düşünmeye, hayal kurmaya zorlayacağım. Düşünün bu dünyada insan olmasaydı bu dünya ne halde olurdu. Kafanızdan senaryolar üretin hayal edin, ben edebiliyorum. Bu gezegen yaratıldığı gibi aynı güzellikte olurdu. Peki, insan niye yaratıldı? Yaratıldı ve dünyanın tüm zenginlikleri insana armağan edildi. Bu fark insana niçin verildi? Geldiğimiz durum itibariyle insanın yaratılış sebebini bulamıyorum. Düşünüyorum, aklıma insanoğlu kendi sonunu hazırlamakta, bu gezegenin bir sonu varsa onu da insan getirsin diye yaratıldığımıza inanıyorum.
KAZDAĞLI

Kullanıcı avatarı
madurum1
Acemi Üye
Acemi Üye
Mesajlar: 7
Kayıt: 04 Tem 2008 [ 17:55 ]

Re: Kazdağları yok olmasın (KAZDAĞLI)

Mesaj gönderen madurum1 »

Merhaba Kazdağı, merhaba çevreci dostlarım merhaba herkese.
Sayın madenci dostlarım size çevreyi anlatıyorum ama sizin çevreyle falan alakanız yok.
Size hiç mi masal anlatmadılar, masallarla büyüdük, masallarla yaşıyoruz. Keşke % 90’ınızda mühendis yerine orman muhafaza memuru olsaydı, kırsal kesimde çok geçerlidir. Evet madenleri çıkartın çevreyi tahrip etmeden adam gibi, evet parada kazanın adam gibi, cebinizi de doldurun hakkınız olanla, altın madenciliği mi?! Onu yapmayın beceremezsiniz.
Teraziye gelince, teraziyi yanlış yerde kullandın. On tane terazi olmaz, terazi adaletin simgesidir, paranın değil. Çevrecilik ve madencilik, bu bir terazi değil, görüş, anlayış, yaşam, taraf meselesi, hatta birazda vicdan meselesi. Siz öldürüyorsanız biz yaşatacağız, siz kirletirseniz biz temizleyeceğiz, siz kesin biz dikeceğiz, ama bu denge parayla sağlanmaz, biz çevreciler kendi paramızla bu dengeyi sağlıyoruz.
Dubai’ye çölün ortasında yaratılan cennet insanların yaptığı, paranın yaptığı, bizim dağlarımız Tanrı’nın verdiği cennet. İkisini bir tutma, mühendis kardeşim.
Çevrecilik işi parayla pulla yapılmaz, yürekle, sevgiyle, onur ve gururla yapılır. Bunlar sizde mevcut olmadığına göre, onun için bizim aramıza katılamazsın.
KAZDAĞLI

Cevapla