24 Haziran-Köşe Yazısı

[swashbuckler]

Farklı bir yazı yazacaktım aslında…
Uluslar arası ilişkiler,İrandaki rejimi oluşturanların rejime karşı hareketi,ABD’nin kafkaslara hareketi,resesyon…
İyi bir merhaba yazısı olmasını çok isterdim dostlarım.Yazık ki öyle olmayacak.
Eğer ezberlediğimiz saçmalıkların dışında birşeyler duymaya hazır değilseniz,işiniz çoksa,yazımı okumayın…
Eğer bir sevdiğiniz varsa….
O zaman düşünün…Yarın,bir hainin kanasının tükürdüğü lanet bir merminin göğsünüzü deldiğini…
Yaşınız 38…Evlisiniz o çok değerli insanla…Evladınız var…
Son gördüğünüz,birliğinizin intikamınızı almak için düşmana doğru altıldığı olsun…
Gerisi…
10 gün yoğun bakım…
Bugün BAYRAĞA SARILI TABUT….
Şok geçiren bir ana,
Mağrur gözlerinden inci taneleri döken “Haki Üniformalı,Göğsünde Al Bayrak taşıyan” adamlar…
Türk Silahlı Kuvvetleri,Subayıyla,Askeriyle,o hain köpeklerin üstüne yalınkılıç hücum edecek kadar yürekli,Vatan toprağına düşman gözucuyla dahi “bakmasın” diye sinesi mermilere açacak kadar “vatansever”…
Elbette bu memlekette başka kahramanlar da var…
4 Ağustos 2006- Hüseyin Başbilen
24 Ocak 2007-Evrim Yançeken
16 Ocak 2007-Halim Ünsel Ünal
Askeri Elektronik Sanayii(ASELSAN-Ki bir çok insan merak edip sormamıştır kısaltmanın anlamını) mühendisleri.Aynı görevde çalışan 3 arkadaş,biri öldürülmeden 7 sene önce görevinden istifa “etmiş” ama “işini sonlandırmak için” memlekete hizmet etmiş başmühendis….
7 ay içinde peşpeşe intihar ettiler…
“İntihar….!!!”
Adli Tıp Kurumunda 3 otopsi sonucunda da en az 3 doktorun “intihar” tespitinde bulunduğunu herkes biliyor.Google dan basit araştırmalarla raporları bulabilirsiniz…Olayların nasıl vuku bulduğunu anlatmayacağım,araştırırsanız ne olduğunu zaten görürsünüz…
Uğraştıkları yazılım f-16 komuta kontrol ve önleme yazılımı olarak nitelendirilebilir.Eğer bugün semalarımızı taciz eden “amerikan” jetlerini kovalayabiliyorsak bi 3 “şehit” sayesindedir…
Neyse…
Aklıma birden Eskişehirdeki Uçak Fabrikasının kapatılması hikayesi geldi…Sonra ”Yapamazsınız,edemezsiniz” diyen asistanlar,profesörler geçti gözümün önünden,gülüp geçtim…Gökçen Efem de gülümserdi eğer bunların lakırdılarını işitse...Bir de "biz yaptık ulan palikaryalar!" der,gösterirdi memleket haritasını parmaklarıyla...
En sonunda Askeri Savcılığın açıklamasını okudum…Kısaca ne idüğü belirsiz bir gazetede yayımlanan ve 2 haftadır tonla yaygara koparan belgenin,yani aslı bulunmayan belgenin,imza bloğundaki imzanın Deniz Piyade Kurmay Albay Dursun Çiçek'e ait olmadığına karar verildi.Adli Yargı makamlarının da incelemesi için belgeler gönderildi…Ankara’da bir haftadır kelle koparan efendilerden çıt yok…
…
…
…
KTÜ Kanuni Kampüsünde “canımla” gezerken gözlerinin içine baktım...Trabzonda doğmuş bir genç kızın gözlerinde buldum atalarımın göçüp geldiği memleketi…Ürperdim…Gözlerim doldu
Sıkıca tuttu ellerimi,”n’oldu yahu?” der gibi…
sanki memleket toprağıyla yoğrulmuştu elleri…
Şehit Kanıyla…
Kahramanların kanıyla…
Ecdadın kanıyla…
Benim canım yanıyor….
“Yüce dağ başında yanar bir ışık….Düşmüşüm derdine olmuşum aşık…”
hP

[yeL DegirmeNi]

yüreğine sağlık.... da yazdıklarnın üzerinde öyle şimşekler çaktıkı içimde fırtınaya zemin hazırladı isyanım yine beni yakar bilsem geri dönecek bir dakika durmam ben bir dakika......

Eğer bir sevdiğiniz varsa….
O zaman düşünün…Yarın,bir .....

nasıl bir serancamın içindeyiz nasıllll ..........

[swashbuckler]

yeL DegirmeNi, yorumun için teşekkürlre :slm:

[yeL DegirmeNi]

yazı sanırım sana aitti

[swashbuckler]

Evet benim.Bundan sonra her hafta bir inceleme yapmaya çalışacağım Vatan Millet Meseleleri bölümünde.

[yeL DegirmeNi]

kalemin güzel bam teline dokunuyor bencede yapmalısın