1 Temmuz-Önemli Olaylara Dair Değerlendirmelerim

Ülkemizini içinde bulunduğu durumları tartışabilirsiniz ancak SİYASET YAPMAK YASAK!!!
Kullanıcı avatarı
swashbuckler
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 686
Kayıt: 03 Şub 2009 [ 03:09 ]

1 Temmuz-Önemli Olaylara Dair Değerlendirmelerim

Mesaj gönderen swashbuckler »

Siyasi iradeyle TSK arasındaki sürtüşme,çok partili rejime geçişimizden beri hep var olmuştur.Demokrasi geçmişimizin (Türkiye Cumhuriyeti baz alınarak) 2 darbeyle kesilmiş olmasının nedenlerinden biri de budur aslında.
Tabi bu sadece bize özgü bir olay değil.Yeterli Uluslararası İlişkiler bilgisine sahip arkadaşlar,kuvvet olma yolunu askeri güçle deneyen tüm devletlerde bu paradoksun gerçekleştiğini tahmin edebilir.(bkz Rusya)
Bu çekişme,hantallaşan kurumlara belli bir momentum kazandırır aslında.Devlet kurumlarının olaya bakışını,daha doğrusu "ne kadar çalıştığını" kamu disiplininden görebilirsiniz. Ya da kamu disiplinsizliğinden...
Aslım mevzumuza gelelim...
Bir kısmı meclisin en devamsız vekillerinden oluşan bir grup,alelacele ve doğru dürüst hazırlanmamış bir kanun taslağını meclisin kapanmasına birkaç saat kala,yani gece,sunuyor,eller kalkıyor iniyor,bir bakıyorsunuz askerlerin sivil mahkemelerde yargılanma yolu açılmış...
Askeri Mahkemeler ne güne duruyor diyorsunuz?
Ulemaya sorun dedikleri gün gibi bakıyor bazı arkadaşlar tartışma toplantımızda.Demokrasi fln fln...E demokles kılıcı olmasa yaşayabilir miydi? Cevap yok.
Burda alan ihlali vardır,erkler kendi içlerinde de ayrı olmalıdır diyoruz,cevap yok.
Nitekim sabah,"kovuşturulmasına gerek olmayan" Albay Dursun ÇİÇEK,tutuklanıyor.
Şimdi üç sorum var.
1-Bir gün,hani dokunulmazlıklar kalkmış,hayallerimizdeki demokrasi için gerekli tek önemli adım atılmış oldu diyelim,yargı bir vekil hakkında "kovuşturmaya gerek yoktur" dediği halde,ordu baskı yapsa,gece "Askeri Mahkemeler sivilleri yargılayabilir" diye bir kanun çıkarılsa,akabinde ilgili vekil hapsi boylasa...ne hissederdiniz ey ankaranın beyleri!
2-Varlığı kesin olan,40000 e yakın canımızı alan bölücü terör örgütünün dişlerinden kan damlayan vampirleri her gün "kürdistaaaan,kürdistaaan" diyerek Anayasamızın "Türk Milleti ve Devleti Bölünmez Bir Bütündür" ilkesini ihlal ederken susan savcılar...Rahat uyuyabiliyor musunuz?
3-Darbeye de,karşı devrime de karşıyız değil mi? Saflarımız belli olsun...
Nitekim,dün normaline göre çok uzun süren MGK'da inanılmaz restleşmelerin vuku bulduğunu da tahmin edebiliriz...
Akşam saatlerinde bir bakıyorsun,Albay'ın avukatları karara itiraz ediyor,Albay serbest bırakılıyor,derin bir nefes alıyoruz...İlgili kararı mahkemeye bugün atanan bir hakimin vermesi de ilginç tabi...Bu karar itiraz edilemeyecek bir karar halindedir,bunu da belirtelim.
Bu iş çok çetrefilli.TSK,iç hizmet kanununun 35.maddesinin gereğini yerine getirecektir kuşkusuz.(ilgili madde;Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyetini kollamak ve korumaktır.)
Umudumuz,TSK ya karşı yürütülen bu tip kanunsuz hareketlerin derhal sonlandırılmasıdır,bunun darbe dönemlerindeki uygulamalardan hiçbir farkı yok çünkü.Yoksa bu işler çok uzar,uzar,uzar,ki belgenin orjinali değil,fotokopisiyle karar alındığı için en azından şu "1.uzama" gerçekleşecektir.Gerilim dolu bir kış bizi bekliyor,yayında ve yapımda emeği geçen siyasilerimize binbir teşekkürler(!)

Dün ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mathiew Bryza’nın, Türkiye’nin bölgede süper güç olduğundan dolayı Kıbrıs konusunda baskıya maruz bırakılamayacağı sözü bana çok ilginç geldi.Kafkaslara hareket etmek için Türkiye'nin "kayıtsız şartsız" desteğinden başka hiçbir şansı olmayan abd,ağzımıza bir parmak bal çalmış gibi.Yoksa inanmayın,süper güç olduğumuz falan yok iktisaden,mesele TSK nın süper güçlü olması.E abd petrol şirketlerinin Irak'ta yaptığı yatırımları birileri korumalı değil mi...

küçülme rakamlarına değinelim. %13.8 lik küçülme,bana göre çok da "sürpriz" olarak nitelendirilmemeli.Sanayi üretimi ara mallar ve ithalata dayalı bazı iç tüketim ürünlerinden ibaret görünen ülkemizde,enflasyonun,döviz pozisyonlarının ve faiz oranlarının "kısmi çekiciliği" nedeniyle tetiklediği gömüleme talebi kıstı,arz da ancak bu çeyreğe kadar dayanabildi.Ha bu oran "dip noktası" olmayabilir. Maliye Bakanlığı ve Merkez Bankası büyük ihtimalle bu durgunluğu engellemek için iki taraflı politikalar üretmeye çalışıyordur.KDV-ÖTV indirimlerinin etkisini bir sonraki çeyrekte göreceğiz.Büyüme "-" kalacaktır,ama bu büyüklükte olmayacağı görünüyor.Ne olursa olsun "-" büyüme,artan işsizlik,arz azalması,ve doğal olarak fiyatların yükselmesi anlamına da gelir. Enflasyon ve durgunluğu maliye ve para politikalarıyla kontrol altında tutmaya dair incelememi,ilerleyen haftalarda sizlerle paylaşacağım.

Bu haftasonu bazı olağanüstü bazı uluslararası gelişmeler de görünebilir.Azerbaycan'ın Ermenistan'ı "vurmakla" tehditi,peşine de Rusya ile gaz antlaşması yapma planları,hem Aliyev'in devletini sloganlarla yönettiğinin bir belgesi,hem de bizim onları yalnız bıraktığımızın acı bir göstergesi.Şahsen şu anki hükumette fikirlerine ciddi değer verdiğim tek siyasetçi olan Dışişleri Bakanımız Sayın Davutoğlu'nun gerekenleri yapıyor ve yapacak olduğundan şüphem pek yok,kendisi örnek bir akademisyen ve diplomattır.Mekik diplomasisi denildiğinde aklınıza ilk gelecek insanlardan biridir ayrıca.

Yarın 2 Temmuz. Bembeyaz tarihimize düşürülen kara bir lekenin yıldönümü...33 aydın ve 2 otel çalışanının gözünü kan bütümüş köpeklerce yakıldığı,adına Sivas katliamı dediğimiz kara günün üzerinden 16 yıl geçmiş olacak.Daha acı olan,bir eski adalet bakanımızın bu olayı gerçekleştirenlerin avukatlığını üstlenmesiydi sanırım.Muhlis Akarsu,Nesimi Çimen,Metin Altıok,ve kaybettiğimiz diğer vatandaşlarımıza tanrıdan rahmet diliyorum.


Olası gelişmeler,bu haftanın önemli olaylarına değindiğim değerlendirmemin altına kısa paragraflar olarak eklenecektir.Faydalı olmasını dilerim...