terörizm nereye kadar
Gönderilme zamanı: 31 Tem 2006 [ 17:31 ]
AKP iktidarının terör konusundaki hedef ve uygulamaları sonucu, her gün şehit cenazelerinin ülkenin dört bir yanına gönderildiği günleri yaşamaktayız. Son üç gündür, ülkemizin doğusundan gelen şehit haberleri, tamiri mümkün olmayan yaralarımıza yenilerini eklemektedir. Üç gün içerisinde 14 vatan evladının şehit edilmesi, tüm milletimizi derinden üzmüştür.
Türkiye'de kanlı terörün yeniden sahneye çıkması ve bölücü tahrik odaklarının cesaret kazanması, kendiliğinden meydana gelen bir olay değildir. Bize göre; dört yıl öncesine kadar bitti denilen terörün, AKP döneminde tekrar hortlaması tesadüf değildir. AB hayali uğruna koşan politikacılar ve yanlış politikaları sonucunda, vatan toprağı artık her gün şehit kanıyla sulanır hale gelmiştir.
Bugün teröre karşı ülkemizin içinde bulunduğu durum içler acısıdır. Güvenlik kuvvetlerimize ve vatandaşlarımıza kurşun sıkanlar, AB'ye uyum yasaları ve sessizce çıkarılan af yasalarıyla serbestçe dolaşmaktadırlar. Türk Devletinin ve milletinin bölünmez bütünlüğünü bozmaya yeltenen fikirler, çabalar, hareketler, maalesef ortalıkta rahatça dolaşmaya devam etmektedirler. Düne kadar yürürlükte olmayan Terörle Mücadele Yasası gereği asker ve polisimizin yetkileri elinden alınıp, güvenlik kuvvetlerimiz aciz duruma düşürülmüştür.
Üç buçuk yıllık AKP iktidarında milli reflekslerimiz yok edilmeye çalışılmıştır.
kamuoyuna soruyoruz: Üç yıl boyunca terörün artarak ülke gündemine oturmasına sadece teröristler mi neden olmuştur? Gelinen noktada yanlış politikaların hiç mi etkisi yoktur?
Hükümet, 14 vatan evladının şehit edilmesinde, ne yazıktır ki, sergilediği tavırla yaşanılan olaylardan hiçbir ders almadığını göstermiştir. AKP'li yöneticiler anı geçiştirici açıklamalarda bulunup, sorunu yine boşluğa itmiştir. Bağımsız bir devletin gereklerini yerine getirmesi konusunda kararlı adımları yine atamamıştır. Hükümet verdiği demeçlerin arkasında durmakla mükelleftir.
AKP iktidarı, bu yaşanan acı tablo karşısında bir takım önlemleri acilen almak durumundadır. AKP giymiş olduğu AB ve ABD tişörtünü çıkartıp bir an önce milli birliğimizi ve beraberliğimizi bozmaya çalışan kanlı örgüte, gücünü Türk milletinden alarak darbe vurmalıdır. Teröre karşı atılacak adımda dışarıdan sinyal alma ve yönlendirme yerine, milletinin menfaatini düşünerek hareket etmelidir.
ABD okyanus ötesinde, İsrail iki askerinin kaçırılmasını bahane ederek sözde terörle mücadele ederken; biz yanı başımızda Kuzey Irak'taki PKK kamplarına müdahale edemiyoruz. Hükümet tutum belirlemede ve eyleme geçmekte zorlanmamalıdır. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Milleti, kurum ve kuruluşlarıyla teröre ve yandaşlarına karşı mücadele edecek güçtedir. Bunun için ABD'den izin almaya gerek yoktur.
Diplomasi veya AB yolundaki olumsuzlukların vereceği acı, analarımızın evlat acısından daha büyük olamaz. Artık terör konusunda bardaktaki su taşmış hatta su bile kalmamıştır.
terörist faaliyetler karşısında tüm milletimizi topyekûn göreve çağırıyoruz. Bölücülük yapanlara, Apo'ya af isteyenlere, AB'ye kendini teslim edenlere, bilinçli olarak Türk milletini asimile etme politikası izleyenlere artık hiçbir şekilde taviz vermeyelim, verdirmeyelim.
Unutmamalı ki annelerimize, kardeşlerimize, evlatlarımıza kimsenin acı çektirmeye hakkı yoktur.
Yüce Türk milleti tarafından sorumlulara yaptıklarının hesabı biran önce sorulmalıdır.
Son olarak böyle bir günde tüm şehitlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet diliyoruz, geride kalan şehit analarına, yakınlarına ve bağımsızlığımızın somut gururu olan gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz.
Türkiye'de kanlı terörün yeniden sahneye çıkması ve bölücü tahrik odaklarının cesaret kazanması, kendiliğinden meydana gelen bir olay değildir. Bize göre; dört yıl öncesine kadar bitti denilen terörün, AKP döneminde tekrar hortlaması tesadüf değildir. AB hayali uğruna koşan politikacılar ve yanlış politikaları sonucunda, vatan toprağı artık her gün şehit kanıyla sulanır hale gelmiştir.
Bugün teröre karşı ülkemizin içinde bulunduğu durum içler acısıdır. Güvenlik kuvvetlerimize ve vatandaşlarımıza kurşun sıkanlar, AB'ye uyum yasaları ve sessizce çıkarılan af yasalarıyla serbestçe dolaşmaktadırlar. Türk Devletinin ve milletinin bölünmez bütünlüğünü bozmaya yeltenen fikirler, çabalar, hareketler, maalesef ortalıkta rahatça dolaşmaya devam etmektedirler. Düne kadar yürürlükte olmayan Terörle Mücadele Yasası gereği asker ve polisimizin yetkileri elinden alınıp, güvenlik kuvvetlerimiz aciz duruma düşürülmüştür.
Üç buçuk yıllık AKP iktidarında milli reflekslerimiz yok edilmeye çalışılmıştır.
kamuoyuna soruyoruz: Üç yıl boyunca terörün artarak ülke gündemine oturmasına sadece teröristler mi neden olmuştur? Gelinen noktada yanlış politikaların hiç mi etkisi yoktur?
Hükümet, 14 vatan evladının şehit edilmesinde, ne yazıktır ki, sergilediği tavırla yaşanılan olaylardan hiçbir ders almadığını göstermiştir. AKP'li yöneticiler anı geçiştirici açıklamalarda bulunup, sorunu yine boşluğa itmiştir. Bağımsız bir devletin gereklerini yerine getirmesi konusunda kararlı adımları yine atamamıştır. Hükümet verdiği demeçlerin arkasında durmakla mükelleftir.
AKP iktidarı, bu yaşanan acı tablo karşısında bir takım önlemleri acilen almak durumundadır. AKP giymiş olduğu AB ve ABD tişörtünü çıkartıp bir an önce milli birliğimizi ve beraberliğimizi bozmaya çalışan kanlı örgüte, gücünü Türk milletinden alarak darbe vurmalıdır. Teröre karşı atılacak adımda dışarıdan sinyal alma ve yönlendirme yerine, milletinin menfaatini düşünerek hareket etmelidir.
ABD okyanus ötesinde, İsrail iki askerinin kaçırılmasını bahane ederek sözde terörle mücadele ederken; biz yanı başımızda Kuzey Irak'taki PKK kamplarına müdahale edemiyoruz. Hükümet tutum belirlemede ve eyleme geçmekte zorlanmamalıdır. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Milleti, kurum ve kuruluşlarıyla teröre ve yandaşlarına karşı mücadele edecek güçtedir. Bunun için ABD'den izin almaya gerek yoktur.
Diplomasi veya AB yolundaki olumsuzlukların vereceği acı, analarımızın evlat acısından daha büyük olamaz. Artık terör konusunda bardaktaki su taşmış hatta su bile kalmamıştır.
terörist faaliyetler karşısında tüm milletimizi topyekûn göreve çağırıyoruz. Bölücülük yapanlara, Apo'ya af isteyenlere, AB'ye kendini teslim edenlere, bilinçli olarak Türk milletini asimile etme politikası izleyenlere artık hiçbir şekilde taviz vermeyelim, verdirmeyelim.
Unutmamalı ki annelerimize, kardeşlerimize, evlatlarımıza kimsenin acı çektirmeye hakkı yoktur.
Yüce Türk milleti tarafından sorumlulara yaptıklarının hesabı biran önce sorulmalıdır.
Son olarak böyle bir günde tüm şehitlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet diliyoruz, geride kalan şehit analarına, yakınlarına ve bağımsızlığımızın somut gururu olan gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz.