asa

[bulenttttttt]

nmb

[VSaBaH]

Demokrasi ve Laikliği din dışı görenlere şaşırıyorum.. Aksine laiklik kadar dini destekleyici ve koruyucu bir sistem olmaz..

Laiklik dinsizlik değildir.. Eğer devlet işleriyle din işleri birbirne karıştırılsaydı, bazı fırsatçılar güzelim dinimizi kendi çıkarlarınca kullanır ve hain emellerine alet ederlerdi..

Dini öne sürüp bazı kuralları dine dayandırır ve yapılmasını zorunlu kılarlardı.. Hatırlatırım ki Islam dini hoşgörü dinidir.. Ve İslam dininde tüm inananlara saygılı olmamız gerektiği ve hiçbir nedenle dini yönden zorlama yapmamız gerektiği açıkca dile getirilmiştir.. Günümüzde Şeriat benliğini kaybetmiş ve insanlık dışı özelllikler kazanmaya başlamıştır.. Oysaki Şeriat dini bir yönetim şeklidir. Çıkar düşkünleri şeriatı da kendilerine alet etmeyi başarmışlardır..

Şu an dünyanın en iyi yönetim şekli Demokrasi ve Laiklik çercevesinde tüm milletin yönetimde söz sahibi olduğu CUMHURİYETTİR...

[AsilKan]

Şu an dünyanın en iyi yönetim şekli Demokrasi ve Laiklik çercevesinde tüm milletin yönetimde söz sahibi olduğu CUMHURİYETTİR...[/quote]

bu ülkemizde ne kadar uygulanabiliyor sence? be türkiyenin demokratik bir cumhuriyet olduğuna İ-NAN-MI-YO-RUM....

keşke hakkıyla uygulayabilseydik demokrasiyi. ama bizim memlekette mümkün değil...

[vefa]

evet
"nasıl yaşarsanız öyle yönetilirsiniz" bu bir hadistir ve biz önce dinimizi güzel yaşayalım ki şeriat gibi mükemmel bir yönetimi hakedelim ama bülent arkadaşım bunları yazmışsın bu sözler ancak anlayana gerisi istesek de bizi gerikafalı bulur maalesef
Allah büyüktür inşaallah bişeyler değişir:)

[bulenttttttt]

Din istismar ediliyordu gerektiği gibi yönetim yoktu o yüzden laiklik demokrasi getirildi diyen inançlı kardeşlerime ise ((iki yanlış bir doğru etmez)) bir sorun varsa sorunu yaratan sistem içinde yok edilir birtakım sorunlu kişiler yüzünden yaratıcının sistemi değiştirilmesinin doğru olmayacağı ayetlerle açıklanmıştır. Bu devirde bu kuralların yaşanması gerikaflılık diyenlere ise her yüzyılda bir kitap mı gelecekti cevabı uygundur sanırım...

[dahi_yane]

şeriat kurallarını din kurallarının oluşturduğu bir yönetim biçimidir..sanıldığının aksine zorbalık içermez (genel teokrasiyi kastetmiyorum islam şeriatı) çünkü İslam hoşgörü dinidir ancak kişi İslama tabi olduktan sonra gereklerini yerine getirmekle yükümlüdür.gereğini yerine getirmeyen dinden çıkmaz ancak günahkardır ve şeriata göre cezalandırılması gerekir.

şeriatla yönetilen ülkelerde (şu an islam şeriatıyla yönetilen ülke yok) şeriat kanunlarına sadece müslümanlar tabidir müslüman olmayanlar islam şeriatına göre yargılanamazlar ..İran sanıldığı gibi şeriatla yönetilmiyor İran İslam Cumhuriyeti(ne kadar demokratlar ne kadar dindarlar o tartışılır).

şeriat yönetiminde esas ,biatla(çoğunluğun kabulüyle) seçilen halife yine halkın çoğunluğu kabul ederse devlet yöneticisi olarak kabul edilir .buna en iyi örnek Osmanlı Devletidir halife içlerinde barınmasına hatta devlet lideri olmasına rağmen yönetim şekli olarak saltanat kabul görmüştür..

Peygamber Efendimizin vefatından sonra ikilik çıkmış ;Sunnilikte iktidar siyasi bir mesele ve Peygamberin dahi olsa bir soy meselesi olarak değil ümmetin kendi içinde istişare ile çözeceği bir konu olarak görülür(kısmen Cumhuriyet 'i de barındırır) ve genellikle "devlet başkanına itaat" kültürü hakimdir. Şiilerde ise iktidar inanç meselesidir ve meşru siyasi lider aynı zamanda ruhani liderliği de elinde bulunduran Ali ve soyundan gelen imamlara (lider) aittir.(saltanat)

yani şu an dünyada İslami bir lider bir halife bulunmadığına göre şeriatta yönetimi yoktur ..olmamalıdır İslam dünyası şu an bir halife seçmeye kalksa ayrılıklar olacaktır..din vicdan meselesidir..din bireysel bir olgu olarak kalmalı ,dinin gereğini yapmak isteyene devlet müdahale etmemelidir..iyi bir müslüman -dini yaşantısına müdahale edilmediği sürece -devlet kurallarını benimsemek ve uygulamak mecburiyetindedir..
keşke devlette dini yaşantıya müdahale etmese ,gerçek laiklik ve demokrasiyle tanışsak...

[AsilKan]

sistemin ne olduğu çok önemli değil aslında. asıl önemli olan sistemin uygulanış biçimidir. HER ZAMAN... şu an elimizde cumhuriyet ve demokrasi gibi iki naadide olgu vaar ancak ne yazıkki biz onları kirletmeyi çok iyi başarıyoruz. dinimize yaptığımız gibi. zaten geerçek demokraasi olsa türkiyede dini yönetime kimse ihtiyaç duymaz. çünkü din bir inaqnç meselesidir. ALLAH bize akıl vermiş ama biz onu kullanmak yerine nadasa bırakırsak ancak böyle hangisi olmalı diye tartışır kavga ederiz. demokrasi ve cumhuriyete sahip çıkalım. kimsede boş işlerin peşinden koşmasın. laik cumhuriyet üzerinden sapılmaması gereken yoldur. ancak laikliği dinsizlik gibi görenlerede müsade eetmeyelim. ne din devlete karışsın nede devlet dine...inanmak isteyen inansın istemeyen inanmasın. eğer dine çok bağlı olmak istiyorsanız ve samimiysseeniz bunu kendi hayatınızda eksiksiz uygulayın. keşke herkes gerçek dindar ve ve geerçekten laik olsa....

[feraze_622]

dahi_yane arkadaşıma katılıyorum şu anda şeriatla yönetilen hiç bir ülke yoktur ve şeriat zorbalık değildir insanları taşlayan elini kolunu kesen bir yönetim şekli değildir. Kuran'ın kurallarını koyduğu şeriat yönetimi aslında asan kesen bi yönetim değildir böyle diyenlere sorarım aca hiç araştırmışlarmı Rasulullah (s.a.v.)döneminde en ii şekilde şeriat uygulanırken kaç kişinin eli kesilmiş kaç kişi taşlanmış...ben söyleyeyim taşlanan sadece iki vaka vardır bunlarda kendileri gelip itiraf etmişlerdir suçlarını.azablarının ahirete kalmasını istemedkleri için bunun cezasını dünyada çekip alınları ak olarak ahirete gitmek istedikleri için.bide şöyle birşey varki şu anda pat diye kalkıpda şeriat uygulanmaz çünkü şeriatın kurallarını uygulayıp hüküm verecek hiç bir alimiz yoktur.bu işler bi kaç kişinin istemesiyle olacak şeyler değil.islam okadar basit değil.bu din Allah'ın dinidir ve 'O'istediği zman islam yeryüzünde hakim olacaktır.

[MTUĞRUL]

başlığı ve yorumları pkudum ve kendimle iftihar ettim szin gibi arkadaşlarım olduğu için...gerçekten devletin dinamizmi laikliktir demokrasidir..bunu aktif kılan da şahsiyetlerdir ki ibrahim müteferrika matbaayı 1727 de getirdiğinde din elden gidiyor denilip kelle si kesildi ve cumhuriyet döneminde menemen olayında genç asker kubilayın şehit edilmesi ve daha niceleri bu coğrafyadaki ulema bile devletinin çıkarlarını kendi çıkarlarından daha az önemsemiş ve benimsemiştir...bu şartlar altındada yapılacak en önemli icraat politikanın değiştirilmesiydi we en mantıklı akla yatan yönetim şekli uygulandı fakat sorun şu insanların bunlara inanması ve ya bilinçlendirmesi..demek oluyor ki sorun şu eğitim şartt

[bulenttttttt]

İslamı seçenler için İbrahim Müteferrikaymış, Fatih Sultan mehmetmiş, Kanuniymiş ve (Hz. Muhammed) hariç diğer tüm önderlermiş.. Hiçbiri ölçü olarak kabul göremez. Anlattığın olayın sorumluluğu yine o anlattığın insanlara aittir. Allah ve peygamberi müteferrikayı öldüren cahilleri İslam ilmiyle yüceltmek için kitabı insanlara öğretmiştir. Şimdi sen ondan bundan örnek vereceğine veya tarihteki aptalların yanlış politikalarını İslamla bağdaştıracağına İslamın yüceliğini araştır ve hükmünü öğrenme gayretine gir. Çünkü hiç bir lider, hiçbir kral, hiçbir diğer yücelttikleriniz Allah'ın ve resulün düzenini yıktıkları için islamla şereflenemez. Onlar ancak Allah'ın hükmünü kirlettikleri için seçtikleri, inandıkları, savundukları, yaşadıkları düzen için ölmüştür. O kişilerin arkasına takılanlarda yine Allah ve resulünün yolunda değil kend liderlerinin ve onların kurdukları düzen yolunda ölmüşlerdir.