Gülümsemenizin ABC'si...

Bayanlar burada erkekler size karışmıyor çünkü burası sizin bölümünüz...
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Veda
Fanatik Üye
Fanatik Üye
Mesajlar: 3335
Kayıt: 11 May 2008 [ 19:04 ]

Gülümsemenizin ABC'si...

Mesaj gönderen Veda »


Gülümsemenizin ABC'si...

Dişler, yüzünüzü en iyi tamamlayan, hatta cinselliğinizi bile tanımlayan en önemli şeylerden biridir ve diş deyip geçmemek gerekir...


Gülümsemenizin A’sı

Dişlerin diş eti ile olan ilişkisi (Kırmızı-beyaz ilişkisi)

Kısa ön dişlerinizin üstündeki diş etinizin, gülümserken tamamen ortaya çıkması pek de isteyeceğiniz bir görüntü değildir. Ön iki kesici diş, diş eti ile birleştiği yerin hemen üstünden başlar ve dudak hattı köpek dişlerinin, diş eti ile birleştiği yere, paralel bir kavis çizer. Bu kavis daha yukarıdan geçer ise buna “Yüksek dudak hattı” denir. Tedavisi için, diş etine manikür (Gingivektomi) yapılması gerekir. Bu basit uygulamayla diş etlerinizin görünmesini engellemiş olursunuz.

Kavisin aşağıdan geçtiği durumlarda, ön dişlerin %75–100’ü gözükmez. Buna da “Düşük dudak hattı” denilir. Dr. Güzin Kırsaçlıoğlu: “Özellikle 30–40 yaş sonrasında üst ve alt dudakların elastikiyetinin giderek azalması sonucunda üst dişlerin daha az, alt dişlerin daha çok gözükmesi de bu gruba girer. Dişlerinizin, daha görünür hale gelmesi için laminate uygulamalarını yaptırmanız, yani dişlerinizin ön yüzeylerini kabartmanız, uç kısımlarına ekleme yaptırarak daha görünür hale gelmesini sağlamanız, zamanla kaybettiğiniz dokunun yerine konulmasını sağlayarak, üst dudağınızın tekrar dolgun, dişlerinizi destekleyen görünüme kavuşturur.” diyor.

Bu uygulama yüzünüze daha genç ve güleç bir ifade verir. Beyniniz, aynı filmlerde izlediğiniz robotların beyni gibi çalışır. Bir kişiye bakarken, onun hakkında size ilk bilgiyi veren yeri yüzleridir. Yüz görüntüsünü en çok etkileyen yer ağız, yani dişlerdir.

Gülümsemenizin B’si

Dişlerinizin formları ve renkleridir. Özellikle ön ve yan kesici dişlerinizin formu ve rengi cinsiyetiniz ve yaşınız hakkında karşınızdaki kişiye fikir verir. Genç insanların dişleri daha beyaz ve parlaktır, çünkü dişe parlaklık veren mine tabakası daha fazladır. Zamanla mine tabakanız aşınır, incelir altında bulunan daha sarı ve mat olan tabaka belirginleşir. Hatta dişiniz yıpranarak uçlarında kırıklar ve çatlaklar oluşur.

Daha genç görünümlü dişlere sahip olmak istiyorsanız mineden zengin görünümlü dişler yaptırmalısınız. Yıpranmış, kırılmış dişlerinizin görüntüsünü laminalarla düzelttirebilirsiniz.

Dişleriniz cinselliğiniz hakkında da fikir verir

Erkeklerin dişleri daha köşeli formdadır. Kadınlarınki ise yuvarlaktır. Yan kesici dişlerin yapısının köşeli olması erkeklerde belirgindir. Erkeklerde bir diğer belirgin görüntü de köpek dişlerinin sivri olmasıdır. Kadınlarda tam tersi biraz daha düz ve ön dişe oranla daha küçüktür. Mine boyutunda yapılan törpülemelerle dişlerin formları yüzünüze daha uygun hale getirilebilir. Buna “Countring” işlemi deniliyor. Bu işlemi yaptırmadan önce doktorunuz, diş yüzeyinde törpüleme yapılacak yerleri, asetatlı kalemlerle boyayıp fikrinizi alabilir.

Diş rengi

Bazen, dişlerinizi fırçalasanız da sarı görünüme sahip olursunuz. Bebeklik ve çocukluk döneminizde kullandığınız antibiotiklerin tesiri ile dişlerinizde sarı, hatta kahverengi lekeler oluşur. Bu tip lekelenmelere sahip olmanız “Dişlerini fırçalamıyor musun?” gibi sorularla sık sık karşılaşmanıza sebep olur. Halbuki bu renklenmeler fırçalansa da geçmemektedir.

Dişlerinizin rengi koyu olduğunda ya da bu tip lekelenmelerinizde “18 yaşını geçmiş tüm bireylerde” beyazlatma (Bleaching) işlemi yapılır. 1990’lı yıllarda Amerika’da ağız antisepsisinde kullanılan carbomid peroksitin diş ana rengini ağartıcı özelliği tesadüfen keşfedilmiş ve bundan sonra bu jel geliştirilerek kişiye özel plaklarla gerek evde kendi kendine uygulanarak gerekse muayeneler de özel ışık cihazlarıyla kullanılarak beyazlatmalar yapılmış, başarılı olunmuş ve estetik diş hekimliğinin de vazgeçilmez bir tedavi yöntemi haline gelmiştir.

Beyazlatma işlemi artık günümüzde muayenehanelerin vazgeçilmez tedavi yöntemidir, ancak dikkat edilmesi gereken hususlar da bulunmaktadır, bir hekimin denetimi olmadan, rast gele market ya da eczanelerden satın aldığınız ağartıcıların kullanımı dişinize zarar verebilir.



Gülümsemenizin C’si

Dişlerin birbirlerine olan konumları yani dizilimidir. Üst ve alt dişlerinizin çenedeki sıralanışı, yüzünüze uygun olmalıdır. Çenenizin büyük, dişlerinizin de küçük olduğu durumda dişleriniz aralıklı olur. Bu aralıklardan ağız içinizdeki karanlık yansıdığından, dişleriniz olduğundan daha sarı gözükür. Bu tür dişler, süt dişlerine benzediğinden ve süt dişlerinin de yapısı aralıklı olduğundan yüzünüze çocuksu bir ifade verir. Bu aralıklar, adhesive (Yapıştırma) tekniklerinin geliştiği günümüzde, kompozit malzemelerinin de gelişmesiyle kompozit laminalarla çok kısa sürede kapatılır. Ağzın içindeki karanlığın yansıması kesildiğinden, dişleriniz daha beyaz ve muntazam gözükürler. Porselenden hazırlanan laminaların aralık kapamada kullanılması da kullanılan diğer yöntemlerden biridir.

Sadece ön iki diş arasında aralığın olduğu 10–12 yaş arası çocuğunuzun dudağı kaldırıp, dudak kasının bağlantısına bakmanız gerekir. Bu bağlantının iki ön dişin arasında olduğu durumda iki ön diş aralık kalır. Kasa yapılacak küçük bir müdahale ile aralığın oluşmadan kapanması sağlanır.

Çenenizin küçük, dişlerinizin de büyük olduğu durumlarda ise dişlerde çapraşıklık oluşur. Çapraşıklıklar gıdanın kolay tutunmasını taş ve çürük oluşumuna sebep olur. Tedavisi ortodontik tedavi yani tel takılmasıdır. Eskiden sadece çocuklara yapıldığı düşünülen ortodontik tedavinin artık erişkinlere de yapıldığı herkes tarafından bilinmektedir. Bu yüzden ortodontik tedavide kullanılan tellerin estetik olanları üretilmektedir, yani dişe yapışan küçük küçük metallerin yerini günümüzde diş renginde hatta şeffaf olanları almıştır. Çapraşıklık tedavisinde kronlar ve laminalar da hekim tercihine göre kullanılmaktadır. İçinde metal olan porselenlerin yerini süratli bir şekilde metal içermeyen porselenler almaktadır.

Zirkonyum kronlar metal içeren porselenlere oranla daha estetik ve aynı zamanda dayanıklıdır. Kaplamalar ışık geçirgenliği olmadığından ve içlerinde metal yapılar olduğundan diş etine bakan kısımlarında metal yansıması sebebiyle mor görünüme sahip olmaktaydılar. Şimdi bu mor görüntüler metal desteksiz kaplamaların sayesinde tamamen ortadan kalkmış bulunmaktadır.

Gülüşünüz

• Karşıdan dişlerinize baktığınızda, dişleriniz perspektife göre arkada kalırken, açık rengi ile gülümseme sırasında öne çıkar.

• Dişlerinizin uç kısımları alt dudağınıza paralel ise, pozitif gülüş olarak tanımlanır.

• Köpek dişlerinin uzun ön dişlerin kısa olduğu gülüş ise negatif gülüştür. Negatif gülüş, hattına sahip bir bireyde dişe yapılan küçük ilave ve törpülemelerle daha pozitif gülümseme sağlamak mümkündür.



Cevapla