TEKNOLOJİ HABERLERİ...

Donanımlarla ilgili aradıklarınız işte burada...
Kullanıcı avatarı
sıfır
Ayrıcalıklı Üye
Ayrıcalıklı Üye
Mesajlar: 2292
Kayıt: 23 Kas 2005 [ 20:20 ]

Mesaj gönderen sıfır »

Asus WL-500W; bir kablosuz router daha nelere sahip olabilir ki?

Genelde haberlerini yapmak için seçtiğim ürünler, sahip oldukları ek özelliklerle rakiplerinden bir adım önde olurlar. Ekran kartı, cep telefonu veya PDA gibi katagorilerde haber için seçecek ürün bulmakta zorlanmıyorum zira her gün gelişmiş bir model çıkıyor. Fakat konu ağ ürünleri, özellikle de kablosuz ağ ürünleri olunca; haberi yapılacak kalitede ürün bulmakta oldukça zorlanıyorum. Genelde kablosuz ağ katagorisinde ürünler birbirlerini tekrarlarlar ve bir öncekilere göre pek bir eklenti içermezler.

Asus'un WL-500W kablosuz routerına da bu yüzden biraz ön yargılı yaklaştım. Zira ne yenilik getirmiş olabilirdi ki? Daha fazla kapsama alanı, rakiplerine oranla daha hızlı bilgi transferi, üzerindeki USB porta takılan bir diski, yazıcıyı veya WEB kamerasını kablosuz ağa dahil edebilme! USB diske bilgisayar bağımsız download yapabilme ve kullanıcının bir çok dosya için istekte bulunmasına olanak verip bunları sırayla indirme, durun bitmedi dahası da var! BitTorrent desteği, kullanıcılara özel band limiti atayabilme! Aman tanrım Asus'un mühendisleri çıldırmış olmalılar.

Asus WL-500W, heyecan verici özeliklere sahip bir ürün. Özelliklerini yüzeysel olarak incelemem dahi bu üründen bir tane edinme isteği oluşturdu. WL-500W'yu ilk olarak sahip olduğu girişi çıkış portlarından başlayarak biraz daha yakından tanıyalım. Üzerinde ADSL modeminiz için 1, diğer bilgisayarlar için 4 adet RJ45 10/100 ethernet girişi bulunan router, kablosuz ağ ve MIMO için 3 adet antene sahip. 802.11g kablosuz ağ modunda 12 ile 15dBm, 802.11b kablosuz ağ modunda 15 ile 18dBm ve 802.11n kablosuz ağ modunda 14 ile 16dBm arası sinyal gücüne sahip router eviniz ve ofisiniz için en yüksek hız ve en geniş kapsama alanını vaad ediyor. WL-500W'nun ethernet girişleri yanısıra 2 adet de USB 2.0 portu bulunuyor.

Resim

802.11n kablosuz ağları ve MIMO (Multi In Multi Out) desteği sayesinde 300Mbps hızında kablosuz erişim sunabilen router, 802.11b/g kablosuz ağlarına da destek vermekte. Ürünün sahip olduğu MIMO desteği, uzak noktalardan hızlı erişim kurulabilmesine olanak vermesi yanında birden fazla kullanıcının kablosuz ağdan yararlanmak istediği anlarda; her birine birbirinden bağımsız kanallar atayarak ağın en vermli şekilde kullanılabilmesini sağlıyor. WL-500W'nun üstün kablosuz erişim yetenekleri haricinde kalan bütün özelikleri, Plug-n'-Share ve Download Manager isimli 2 grup altında toplanmış.

Plug-n'-Share isimli grupta yer alan özellikler, routerın USB 2.0 portlarına takılan cihazların ağa dahil edilmesi üzerine odaklılar. Bu portlara bağlanan harici diskler, web kameraları ve yazıcılarılar kablolu ve kablosuz ağlara dahil ediliyorlar. WL-500W, üzerine bağlanan disklere erişim için FTP sunucusuna, Web kameraları için WebCAM sunucusuna ve yazıcılar için de Printer sunucusuna sahip. Router'ın bu özelliği sayesinde basit bir web kamerasını ağ kamerasına, sabit diski ise ağ diskine dönüştürebiliyorsunuz. Günümüzde kablosuz olanları bir kenara bırakın basit bir ağ kamerasının 150$, ağ diskinin ise 100$ fiyat etiketi taşıdığını düşünürsek Plug-n'-Share'in faydaları daha iyi anlaşılacaktır.

Resim

WL-500W'nun Download Manager ismi altında toplanmış özellikleri ise ürünü daha da ilginç kılıyor. Bilgisayar bağımsız download yapabilen WL-500W, herhangi bir FTP, HTTP sunucusunda veya BitTorrent üzerinde yer alan dosyayı, USB portuna bağlanmış olan depolama aygıtına download edebiliyor. Kullanıcılar routera uzaktan erişerek (evden iş yerine veya iş yerinden eve gibi) download edilecek dosyaların listesini belirleyebiliyorlar. Router'a bağlanarak download edilecek dosyaları sıralayıp, bilgisayarınız kapalı olsa dahi dosyaları indirmeye devam edebiliyorsunuz.

WL-500W'de ayrıca kullanıcıların kullanacakları band genişliğine de müdehale etme şansınız bulunuyor. Özellikle internet bağlantısının bir çok bilgisayar tarafından ortak paylaşıldığı ağlarda bu özellik sayesinde her bilgisayarın internetten eşit hızda yararlanmasını sağlayabilirsiniz veya diğerlerinin limitleyip hızlı bir sörf deneyimi yaşarsınız seçim size kalmış. Özellikleri ile hepsi bir arada kablosuz ağ çözümü sunan WL-500W, Asus'un en yeni kablosuz ağ ürünlerinden biri. Henüz lansmanı yeni yapılan routerın fiyatı ve piyasada alınabilir olacağı tarih belirtilmemiş durumda. Fakat sahip olduğu özellikleri düşündüğümde ürünün, 200$-300$ fiyat aralığında bir etiketke piyasaya sürülmesine hiç şaşırmam. Bu gün basit bir 802.11n router dahi yurtdışında 150$ fiyat etiketi taşıyor.



Kullanıcı avatarı
sıfır
Ayrıcalıklı Üye
Ayrıcalıklı Üye
Mesajlar: 2292
Kayıt: 23 Kas 2005 [ 20:20 ]

Mesaj gönderen sıfır »

Intel'de üretimi sonlanacak işlemciler ve serverlar için yeni anakartlar

Intel bazı işlemcilerin üretimini sonlandırıyor LİNKİ GÖREBİLMEK İÇİN LÜTFEN KAYIT OL VEYA GİRİŞ YAP! ... &endtime=0

AMD'nin ardından Intel de bazı işlemcileri için emeklilik programını başlattı. Özellikle Core 2 Duo " Conroe " işlemcilerin de çıkmasının ardından ürün gamı iyice genişleyen Intel, Pentium D sınıfı bazı işlemcileri emekli ederek Conroe'ye odaklanacak. Gelen bilgilere göre Pentium 4 D ailesinden bazı üyelerin 15/12/2006 tarihi ile birlikte üretimleri sonlanmaya başlanacak. Intel'in bu planına dahil olan işlmeciler; Pentium D 830 ( 3GHz / 1MB L2x2 / 800MHz FSB ), Pentium D 840 ( 3.2GHz / 1MB L2x2 / 800MHz FSB ), Pentium D 930 ( 3GHz / 2MB L2x2 / 800MHz FSB ), Pentium D 940 ( 3.2GHz / 1MB L2x2 / 800MHz FSB ). Firmanın üretimleri sonlanacak bu 4 işlemci için belirlediği son satış tarihi ise 9/3/2007.

Resim

Üretimi sonşanacak işlemciler ile birlikte, Intel yola Conroe işlemcilerin yanısıra uygun fiyatları ile AMD'nin yapacağı fiyat indirimlerine karşı savunma olarak kullanacağı Pentium D 915 ( 2.8GHz / 2MB L2x2 / 800MHz FSB ), Pentium D 925 ( 3GHz / 2MB L2x2 / 800MHz FSB ), Pentium D 945 ( 3.4GHz / 2MB L2x2 / 800MHz FSB) ile devam edecek.

Intel serverlar için hazırladığı 3000 yonga setine sahip anakartları duyurdu LİNKİ GÖREBİLMEK İÇİN LÜTFEN KAYIT OL VEYA GİRİŞ YAP!

Intel'in giriş seviyesi serverlar için ürettiği yeni Xeon 3000 işlemci ailesi için hazırladığı 3000 yonga setine sahip anakartlar gün yüzüne çıkmaya başladı. Mukilteo kod adlı 3000 yonga setine sahip olan yeni modeller; S3000AHLX, S3000AHLC ve S3000AHV. Bu modellerden S3000AHLX ve S3000AHV, çift çekirdekli Xeon 3000 işlemcisinin yanısıra Pentium D, Pentium Extreme Edition, Pentium 4 ve Celeron D işlemcilerini desteklemekte. Anakartlardan S3000AHLX bir adet PCI-Express x1, bir adet PCI-X 64-bit/133MHz, iki adet PCI 32-bit/33MHz sahip olacak. Ayrıca Intel'in " adaptive slot " adını verdiği uyarlanabilir slot'a da sahip olacak. Bu slotu ihtiyacınıza göre PCI-E x8 olarak yada PCI-X 64-bit / 133MHz olarak kullanabiliyorsunuz. Intel'in S3000AH modeli ise bir PCI-E x8, bir PIC-E x4, bir PCI-E x1 ve 2 adet PCI 32-bit/33 MHz slotlarına sahip.

Resim

Intel'in hazırladığı diğer anakart olan S3000AHV ise S3000AHLX ve S3000AH'den bazı ufak farklılıklar ile ayrılıyor. Burdaki en temel farklılık ise Intel S3000AHV ile Pentium Extreme Edition işlemcilerine destek gelmemesi. Bu farklılıktan dolayı Intel'in bu anakartı Xeon 3000 işlemci ailesine sahip serverlar için giriş seviyesi ürün olarak konumlandırdığı belli oluyor. Bunun dışında anakart diğer iki anakartın desteklediği tüm işlemcileri desteklemekte. Ayrıca her 3 modelde de Conroe'lere destek bulunmamakta.

Intel'in bu 3 yeni server tabanlı anakartı da 1066/800 MHz fsb desteği ile birlikte DDR2-533/667 ECC ve ECC olmayan toplam 8GB bellek desteği de geliyor. Anakartlar üzerinde bir adet PATA, 4 adet SATA II ve Raid 0,1 ve 10 özelliklerde bulunmakta.. S3000AHLX ve S3000AHLC bir adet gigabit ethernet'e sahipken S3000AHLC iki adet gigabit ethernet ile geliyor. Bunların dışında Intel her 3 modelde de Ati'nin 16MB'lık entegre grafik çözümünü kullanmakta.

Kullanıcı avatarı
sıfır
Ayrıcalıklı Üye
Ayrıcalıklı Üye
Mesajlar: 2292
Kayıt: 23 Kas 2005 [ 20:20 ]

Mesaj gönderen sıfır »

SonyEricsson MMV-100 ve MMV-200; cep telefonunuzdaki çoklu ortam dosyalarını televizyonunuza aktarın



Günümüzde fotoğraf çekme, video kaydı ve MP3 çalabilme gibi fonksiyonlar cep telefonlarında standart haline geldiler. İnsanı hayrete düşürecek kadar ince cep telefonları dahi bu saydığımız fonksiyonlara sahip olarak geliyorlar. Durum böyle olunca cep telefonlarımız ile kayıt altına aldığımız metaryellerde fazla oluyorlar. Bir doğa yürüyüşünde karşımıza ansızın çıkan bir sincabı veya katıldığınız bir partide eğlencenin doruğa ulaştığı anları sürekli yanınızda olan cep telefonunuz ile ölümsüzleştiriveriyoruz.

Fakat bir sorun var, cep telefonunuzun çoklu ortam yetenekleri sayesinde elinizde aileniz ve arkadaşlarınız ile paylaşacak bir çok metaryel oluyor ama bilgisayar veya cep telefonu ekranı dışında bunları herkesle aynı anda paylaşmanız pek münkün değil. Fotoğrafları bastırmak belki paylaşım için güzel bir fikir fakat ya konu, videoları veya telefona kayıtlı olan müzik parçalarını paylaşmak olduğunda ne yapacağız? Herkesi PC başına toplamak pek eğlenceli bir çözüm gibi görünmüyor.

SonyEricsson, Bluetooth Media Viewer MMV-100 ve Bluetooth Media Center MMV-200 isimli ürünleriyle bu soruna oldukça eğlenceli bir çözüm getirmiş. Kablosuz erişime desteği bulunan bu cihazlar sayesinde cep telefonunuzdaki fotoğraf, video ve müzik dosyalarını oturduğunuz yerden televizyonunuza aktarabiliyorsunuz. MMV-100 düşük çözünürlükte dijital fotoğraf makinalarına sahip telefonlar için ideal bir ürünken, MMV-200 yüksek çözünürlükte fotoğraf ve video kaydı yapabilen cep telefonu sahiplerinine hitap ediyor.

Resim
Bluetooth Media Viewer MMV-100

Televizyona Scart girişinden bağlanan MMV-100, basit bir S-Video, Komposit / Scart dönüştürücü boyutlarında. Çalışabilmek için ek bir güç girişine ihtiyaç duyan MMV-100'ün dahili veya genişletilebilen bir belleği bulunmuyor. Bluetooth destekli cep telefonlarıyla eşleştirilmeye ihtiyaç duymadan iletişim kurabilen ürün, 800x600 piksele kadar resimleri, MP3 ve AMR ses dosyalarını televizyonunuza aktarmanızı sağlıyor. MMV-100, yüksek çözünürlükte resimlere izin vermemesi nedeniyle ancak eski model cep telefonları veya sadece TV'nin hoparlörlerinden yararlanmak için ses aktarım amaçlı kullanılabilecek bir ürün. MMV-100 ne yazık ki video dosyalarının da aktarımına olanak vermemekte.

Resim
Bluetooth Media Center MMV-200

Gerçek bir çoklu ortam üstü olan MMV-200, sadece cep telefonunuzla değil dijital fotoğraf makinası veya video kameranızla kayıt altına aldığınız çoklu ortam dosyalarını da TV veya müzik sisteminize aktarabiliyor. Ürün, Bluetooth kablosuz erişim teknolojisi desteği yanısıra MMC, SD, Memory Stick, Compact Flash ve Smart Media hafıza kartlarını takabildiğiniz bir kart okuyucusu da içeriyor. Böylece Bluetooth desteksiz cihazlarla da kayıt altına aldığınız çoklu ortam dosyalarını TV veya ses sisteminize aktarabiliyorsunuz.

2048x1536 piksel çözünürlüğe kadar BMP, JPG ve GIF (animasyonsuz) resim formatlarını TV'ye aktarabilen MMV-200, WAV, MP3, AMR, AAC ses dosyalarını ve MPEG1 (320x288), SIF(320x240), MPEG4 (PAL : 704x576, 720x576, NTSC 704x480, 720x480) ve H.263 : 4CIF (704x576) video formatlarını 30 kare/sn gösterim oranıyla TV ye aktarabiliyor. MMV-200 sadece TV değil aynı zamanda PC monitörlerinede çıkış verebilmekte.

Her iki cihaz da taşınabilir çoklu ortam aygıtları yanı sıra bilgisayardan da kontrol edilebiliyorlar. MMV-100, Bluetooth destekli SonyEricsson harici cep telefonları ile de kullanılabiliyorken, MMV-200 için uyumluluk listesinde yer alan bir SonyEricsson cep telefonuna sahip olmanız gerekiyor. Her iki ürün de ülkemizde KDV dahil 150 YTL fiyat etiketiyle satılmakta. Eğer uyumlu bir SonyEricsson cep telefonuna sahipseniz MMV-200, kart okuyucusu, yüksek çözünürlükteki fotoğraflara destek vermesi ve video dosyalarını gösterebilmesi nedeniyle ilk tercihiniz olmalı.

MMV-200'ün desteklediği telefonlar ; W950i - K610i - M600i - P990i - W300i - K510i - Z530i - W810i - W900i - W550i - Z520i - W800i - K608i - V600i - K600i - D750i - K750i - Z800i - V800 - S700i - P910i - K700i - Z1010 - T630 - P900 - Z600 - T610 - P800 - T68i

Kullanıcı avatarı
sıfır
Ayrıcalıklı Üye
Ayrıcalıklı Üye
Mesajlar: 2292
Kayıt: 23 Kas 2005 [ 20:20 ]

Mesaj gönderen sıfır »

GP2X taşınabilir oyun konsolu incelemesi


Taşınabilir oyun konsolları her zaman ilgimi çekmişlerdir. Şu an Nintendo ve Sony'nin hakimiyeti altında olan taşınabilir oyun konsolları pazarında kimler gelip geçmediler ki? Sega (Game Gear), Neo-Geo (Neo-Geo Pocket), Nokia (N-Gage), Tapwave (Zodiac) ve Tiger Telematics (Gizmondo) ürünleriyle bu pazarda yer almaya çalışan firmalardan sadece birkaçı. Bu firmalar için "yer almaya çalışanlar" diyorum çünkü geliştirmiş oldukları konsollar şu an üretilmiyorlar. Firmaların başarısızlık hikayelerinin; donanımsal olarak yetersizlik, dizayn bozuklukları, oyun üreticilerinin ilgisini çekememiş olmaları ve maddi yetersizlikler gibi bir çok nedenleri var. Fakat bu nedenler, 2008 yılında 3 milyar dolar büyüklüğe ulaşması beklenen taşınabilir oyun konsolu pazarında yeni firmaların girişimlerine engel teşkil etmiyorlar.

Kore bazlı bir firma olan Gamepark Holdings'de pazarda şansını deneyen yeni firmalardan biri. Gamepark Holdings, daha önce 2D bir oyun konsolu olan GP32X'in üreticisi olan Gamepark'tan ayrılan bir grup mühendis tarafından kurulmuş. Yani firma kuruluş tarihi ile yeni fakat konsol tecrübesi eskilere dayanıyor. Mühendisler, GP2X ile Gamepark'tan ayrılıp Gamepark Holdings'i kurma nedenleri olan; açık kaynak kodlu işletim sistemine sahip ve herkesin yazılım geliştirebişeceği bir taşınabilir platform oluşturma hayallarini gerçeğe dönüştürmüş oluyorlar. Bu yazımızda, tarzı ve hedef kitlesiyle piyasadaki diğer taşınabilir oyun konsollarından ayrılan GP2X'i yakından tanıyacağız.

GP2X Nedir?

GP2X incelemesini hazırlamam 2 haftadan uzun sürdü. Bunun en büyük nedeni ürünü, sınıflandırmada oldukça güçlük çekmemdir. Zira GP2X'i demo ürün elimize ulaşıncaya kadar hep bir taşınabilir oyun konsolu olarak görüyordum. Fakat ürünü kullandığım 3 hafta boyunca gördüm ki GP2X'i sadece bir oyun konsolu olarak değerlendirmek yanlış olacak. Bu ürünle günümüz taşınabilir oyun konsolları arasında bir Amiga 500 ile PSX (PlayStation 1) arasındaki fark var. Biri oyun konsolu diğeri ise oyun yetenekleri yanında gelişmeye açık bir platform.

Linux tabanlı açık kaynak kodlu işletim sistemine sahip olan konsolun yazılım geliştirme kitleri ücretsiz olarak dağıtılıyor. Profosyonel veya amatör olması fark etmeden her isteyen kullanıcı bu platform için bir şeyler geliştirebiliyor. Zaten GP2X'i farklı kılan özellikte bu, kullanıcılara geniş bir deney sahası sunması.

Kutu içeriği ve ilk izlenimler

GP2X'in kutusundan; bilgisayar ile bağlantısı için mini USB kablosu, 2 adet kalem pil, yazılım geliştirme kitlerinin ve Türkçe kullanma klavuzunun yer aldığı bir CD çıkıyor. Beraberinde oldukça az aksesuarın kullanıcıya sunulduğu konsolu, Smart Business Solutions'ın bize ek olarak gönderdiği 4GB Ridata SD kart, TV çıkış kabloları, ürünü pilsiz de çalıştırmamızı sağlayan adaptör ve 2 adet GP 2500 şarj edilebilir pil ile birlikte inceledik.

Resim


Görünüşü yeni nesil bir Sega Game Gear'ı andıran GP2X, ergonomik ve fonksiyonlara kolay erişilebilen bir tasarıma sahip. Kasasının büyük bir kısmı mat ve kolay çizilmeyen plastikten imal edilmiş. Ürünü, elinize aldığınızda kalitesinden şüphe etmenize neden olabilecek herhangi bir eksiği bulunmuyor. 142mm (en), 82mm (boy) ve 27mm (yükseklik) boyutlarındaki konsol, piller hariç 161gram ağırlığa sahip.

Donanım özellikleri

GP2X'de biri merkezi diğeri sistem kontrolcüsü içerisinde yer alan 2 adet işlemci bulunuyor. Her biri 200MHz hızında çalışan ARM920T ve ARM940T (Kontrolcü içinde yer alan) aslında fabrika çıkış değerleri olarak 240MHz hıza sahipler. Daha uzun pil ömrü için hızları 200MHz'e düşürülen işlemciler, yazılımsal olarak hız aşırtma desteği içeriyorlar. Genelde konsollarda hız aşırtmanın bir yararı yoktur. Zira oyunlar sabit donanım için yazıldıklarından zaten konsolun yeteneklerini aşan özellikler içermezler.

Fakat GP2X, açık kaynak kodlu bir yapıya sahip olduğundan ve WEB tarayıcısından, e-kitap okuyucuya kadar her türlü uygulamanın geliştirilmesine olanak verdiğinden bu konsolda hız aşırtma kullanıcıya ek performans olarak geri dönmekte. Standart olarak 200MHz hızında gelen konsol, çok rahat 266MHz hızında stabil olarak çalışabiliyor. Smart Business Solutions, bütün GP2X'lerin 266MHz hızda stabil olarak çalışabileceklerini ve bunun garanti kapsamında olduğunu belirtiyor. Eğer GP2X'iniz 266MHz de sorun çıkartırsa yeni bir tane ile değiştirebilirsiniz. Ayrıca unutmadan GP2X forumlarında cihazı 300MHz hızda sorunsuz olarak kullanan kullanıcılara da rastlamak mümkün.

Resim


Konsolun 3D hızlandırma için herhangi bir donanımı bulunmuyor. Bu büyük bir eksiklik fakat konsolun hiç bir zaman 3D grafik çizemeyeceği anlamına gelmiyor. PSP'de olduğu kadar akıcı ve kaliteli 3D deneyim yaşamayacak olsakta GP2X'de yazılım yoluyla 3D sahneler oluşturulabilmekte. Hatta GP2X için geliştirilmesine devam edilen bir PSX emülatörü bile mevcut.

Bellek kapasitesi olarak 64MB SDRAM'e ve 20MB'ı boş 64MB ROM belleğe sahip olan konsol, 4GB'a kadar kapsiteye sahip SD kartlarla depolama alanının genişletilebilmesine olanak veriyor. 4GB kapasite, film, müzik, e-kitap, oyun ve uygulamalar için oldukça yeterli bir alan.

GP2X, oyun yanında bir çoklu ortam oynatıcı olarakta tasarlandığından, geniş ve kaliteli bir ekrana sahip. 3.5" boyutlarında ve 320x240 piksel çözünürlüğü bulunan TFT LCD ekran, 16 milyon rengi desteklemekte. Fakat GP2X, performanstan ödün vermemek için en fazla 260bin renk gösterebilecek şekilde sınırlandırılmış. Bu renk sınırı, film ve oyunlarda pek hissedilmezken fotoğraflarda biraz rahatsızlık veriyor. Smart Business Solutions, gelecekteki muhtemel bir Frimware güncellemesiyle renk desteğinde artış sağlanabileceğini düşünüyor. Bana sorarsanız bu düşünce oldukça iyimser. Zira donanımda geliştirme olmadıkça, performansı arttırması için yazılım ile getirilen bu sınırın kaldırılması pek mantıklı görünmüyor.

Resim


Konsol üzerinde giriş çıkış portları olarak, 1 adet mini USB portu, 1 adet adaptör girişi, 1 adet kulaklık çıkışı, SD kart yuvası ve cihaza TV çıkışı veya harici sabit disk gibi cihazlar bağlamanıza yarayan GP2X'e özel EXT portu bulunuyor. Kulaklık çıkışı, USB çıkışı ve EXT portu silikon bir kapakla koruma altına alınmış. Ürün ayrıca Break Out Box ismi verilen bir genişleme kartı sayesinde, 4 adet USB portuna, 1 adet RS232 portuna, Svideo ve Stereo koaksiyel ses çıkışlarına sahip olabiliyor. Şu an için geliştirme aşamasında olan Break Out Box'ın developer versiyonu kasasız olarak sadece kart halinde satılırken ev kullanıcıları için çıkacak son halinin bir masa üzeri istasyonu şeklinde olacağı tahmin ediliyor.

Resim


Konsolun EXT portuna takılarak kullanılan kart, çalışabilmek için GP2X adaptörüne ihtiyaç duyuyor. Tekrar belirtmekte fayda var GP2X'in kutusundan adaptör çıkmamakta. Eğer bu kartı kullanmak veya pilsiz olarak GP2X'inizi çalıştırmak istiyorsanız adaptör satın almalısınız. Break Out Box aslında konsolun yeteneklerinin tam olarak anlaşılabilmesini sağlıyor. Bu genişleme kartı sayesinde GP2X'e klavye, fare, USB disk veya benzeri USB cihazlar takmanız mümkün. Şu sıralar USB Wi-Fi adaptörlerinin konsol ile birlikte kullanılabilmesi için çalışmalar devam ediyor. GP2X forumlarında gezerken konsola grafiksel arayüze sahip Linux ve MacOS 8.0 yükleyen kullanıcıları görünce genişleme portunun konsola neler kazandırdığını daha iyi anladım. Break Out Box, GP2X'in taşınabilir eğlence üstünden basit ihtiyaçlarınızı giderebileceğiniz bir taşınabilir bilgisayara dönüşmesini sağlıyor.

Resim


GP2X, mini USB portu üzerinden harici bir disk gibi görünüp SD karta veya dahili hafızasına bilgi yüklenmesine izin verdiği gibi bilgisayar ile arasında ağ bağlantısı kurulabilmesine de olanak veriyor. USB üzerinden ağ bağlantısı kurarak, GP2X'den internete bağlanabilir veya Samba Client yazılımıyla bilgisayarınızdaki herhangi bir klasörü GP2X'e tanıtıp içerisindeki GP2X uygulamalarını çalıştırabilirsiniz.

Konsolun USB üzerinden harici bir disk olarka tanıtılması konusu biraz sıkıntılı. 1GB üzerindeki kapasitelere sahip SD kartları desteklemeyen bu fonksiyon aynı zamanda oldukça düşük bir bilgi aktarım hızı sunuyor. Fakat bu ilerideki frimware güncellemeleri ile düzeltilebilecek bir sorun. Zira ürüne USB üzerinden ağ bağlantısı sağlandığında gayet hızlı bir şekilde bilgi transferi yapılabiliyor. Ayrıca ağ üzerinden bağlanıldığında 1GB üzerindeki kapasitelere sahip SD kartlarla ilgili bir sorun da kalmıyor. Fakat bu çözüm yolu profosyonel kullanıcıların üstesinden gelebileceği bir durum, şu an için standart bir kullanıcının cihazla birlikte kaliteli bir kart okuyucuda edinmesini öneriyoruz.

Konsolun kontrol tuşlarına gelirsek GP2X, yön tayini için buton görevide gören 8 yönlü bir mini oyun koluna, fonksiyon tuşları olarak biri start diğeri select olmak üzere toplamda 8 tuşa ve ses açıp kapama tuşuna sahip. Konsolun mini oyun kolu, atari salonlarındaki eski oyun makinalarını anımsatıyor fakat işlevsellikle ilgili bazı sorunları var. Zira bu yön tayin takımıyla oyun oynarken hızlı hareketler yapabilmeniz oldukça güç. Kolun hareket ettiği bölge gereksiz yere çok boş bırakılmış. Belki tasarımcılar analog kontrol takımı hissi uyandırmak istemişlerdir fakat tekrar belirtmekte fayda var bu mini oyun kolu dijital olarak işliyor ve ancak tam sağ, tam sol gibi hareketlerde yön tayinine izin veriyor.

GP2X üzerinde ses için kulaklık çıkışı yanında ayrıca stereo hoparlör sistemi de bulunmakta. ekranın sağ ve sol alt köşesine yerleştirilmiş olan hoparlörler ne yazık ki tatmin edici bir kaliteye sahip değiller. Özellikle yüksek seste, hoparlörlerin kalitesi oldukça rahatsızlık vermekte. Fakat kulaklık çıkışından alınan ses temiz ve net. Ürün piyasadaki bir çok orta kalite MP3 çaları aratmayacak ses kalitesi sunuyor.

GP2X, gücünü 2 adet kalem pilden alıyor. Kendine özel bir bataryası olmayan ürünü, test ederken kullandığımız şarj edilebilir GP marka 2500 model piller ile 3 saat boyunca sürekli oyun oynayabildik. MP3 çalarken ekran kapalı modda 10 saat, film izlerken ise batarya tasarruf moduna göre 6 saate kadar tekrar şarj etmeden kullanabilen GP2X, daha güçlü pillerle daha fazla çalışma zamanı sunabiliyor. Ürünün kendine ait özel bir bataryasının bulunmaması, yolculuklarınız sırasında şarj bitti derdi sorununu en aza indiriyor. Bu gün benzin istasyonlarından, marketlere kadar bir çok yerde kalem pil bulmak mümkün.

Resim


GP2X, üzerindeki pilleri şarj edemiyor. Kullanıcıların şarj edilmeyen pillerlede GP2X kullanabilecekleri hesap edilerek adaptör takıldığında pilleri şarj etme fonksiyonu ürüne eklenmemiş. Bu yüzden şarjlı pillerle birlikte birde şarj cihazı edinmeniz gerekiyor. Konsolun kendine özel bir batarya sisteminin bulunmayışı fayda sağladığı gibi bazı negatif yönlerde içermekte. Zira kalem pilelrin şarjı Li-ion pillere nazaran çok daha uzun sürüyor.

Donanımsal özelliklere baktığımızda GP2X'in bir performans canavarı olmadığını görmek zor değil. Konsolun gelişmiş bir 3D grafik işlemcisine, hoparlörlere, kablosuz bağlantı yeteneklerine ve gelişmiş bir kontrol takımına sahip olmasını Gamepark Holdings'de isterdi fakat bu ek maliyet demek ve konsol satışından para kazanmayı amaçlayan bir firma için pahalı bir ürünle pazara girmek büyük risk anlamına geliyor. Ayrıca firmanın hedefi güçlü bir oyun konsolu üretmek değil. Her şeyin bir arada olabileceği taşınabilir bir platforum üretmek. Firmanın bu konuda ne kadar başarıya ulaştığına ise bu yazımızın devamında beraber karar vereceğiz.

Kullanıcı avatarı
sıfır
Ayrıcalıklı Üye
Ayrıcalıklı Üye
Mesajlar: 2292
Kayıt: 23 Kas 2005 [ 20:20 ]

Mesaj gönderen sıfır »

Intel 4 çekidekli işlemcisini 999$'a satışa sunuyor ve 23 işlemcinin üretimini sonlandırıyor



Firmalar arasındaki rekabet her geçen gün artarak devam ediyor. Özellikle bazı alanlardaki rekabet inanılmaz boyutlara geldi. Geçtiğimiz birkaç aya kadar A64 teknolojisine sahip gerek tek gerekse çift çekirdekli işlemcileri ile kral tahtında oturan AMD'yi Intel Conroe işlemciler ile yerinden etmişti. Bu gelişmelerle birlikte artık yarış yavaş yavaş 4 çekirdekli ( Quad-Core ) işlemci tarafına doğru kaymaya başladı.

Geçtiğimiz günlerde AMD 65nm üretim teknolojisi ile üreteceği 4 çekirdekli yeni işlemcilerinin dizayn çalışmalarının bittiğini açıklamıştı. Hatırlayacağınız üzere AMD 2004 yılının Haziran ayında çift çekirdekli Opteron işlemcilerinin tasarımının bittiğini açıklamış 2005 yılının Nisan ayında da işlemcileri piyasaya sürmüştü. Burdan hareketle genel kanı olarak AMD'nin 65nm olarak üretilen 4 çekirdeğe sahip yeni Opteron işlemcileri 2007'nin Haziran ayına doğru piyasaya sürmesi bekleniyor.

Resim


Bu gelişmelere Intel'den cevap fazla gecikmedi. Gelen haberlere göre Intel bu yılın sonuna doğru kod adı Kentsfield olan 4 çekirdekli yeni işlemcisini 999$'lık fiyat etiketi ile piyasaya sürecek. Daha önceki yol haritalarında 2007 yılının ilk çeyreğinde çıkması planlanan işlemci'nin piyasaya çıkışını Intel biraz daha öne alarak 2006'nın sonuna kaydırdı. Bu tarihlerde AMD'nin tahminen yeni çift çekirdekli işlemcisi FX-64 çıkarması bekleniyor. Kentsfield işlemciler ilk etapta 2.66GHz saat hızına, 4MB L2x2 toplamda 8MB ön belleğe ve 1066MHz fsb'ye sahip olacak. Ayrıca Kentsfieldlar üzerinde de geliştirilmiş Speed-Step ve Sanallaştırma teknolojileri de yer alacak. 4 çekirdekli işlemcilerin çıkması ile şuan Intel işlemciler arasında en yüksek performansa ve fiyat etiketine sahip olan X6800'ün de fiyatında ciddi bir indirim olması bekleniyor. Ayrıca kod adı Kentsfield olan işlemcileri Intel'in hangi isimle piyasaya süreceği de merakla beklenen konular arasında.

Masaüstü işlemciler dışında Intel 4 çekirdekli işlemcileri server platformuna da taşıyor. Kentsfieldlara paralel olarak 2006'nın son çeyreğinde kod adı Covertown olan 4 çekirdekli yeni server işlemcilerin de çıkması bekleniyor. Büyük ihtimalle Xeon 5300 olarak grupandırılacak yeni 4 çekirdekli server işlemciler temel yapı olarak Kentsfieldlar ile de oldukça benzer. Kentsfiled işlemcilerde iki adet Conroe çekirdeği kullanılırken Covertownlarda iki Woodcrest çekirdeği kullanılması bekleniyor. 4 çekirdekli server işlemciler de 1066MHz fsb'ye sahip olacaklar.

Resim

Intel yurt dışında bazı kullanıcılara Kentsfield işlemcilerin ilk örneklerini yollamış durumda. 4 çekirdekli olmalarına rağmen Kentsfield işlemciler de yüksek overclock potansiyelleri ile dikkat çekiyorlar. Şuan SuperPi testinden 10sn, 3DMark 2006'nın işlemci testtinden de 5k+ puan alabiliyor Kentsfieldlar.

Intel'de bu gelişmeler yaşanırken AMD'nin 2007'nin ortalarına kadar Intel'in ataklarına net bir cevap vermesi beklenmiyor. Firma rekabetçi olabilmek açısından FX ailesine saat hızı arttırılmış yeni üyeler ekleyerek rekabetçi olmaya çalışacak. Bu çerçevede yıl sonuna doğru 3GHz saat hızına ve 2MB ön belleğe sahip FX-64, 2007 yılının içinde de 3.2GHz saat hızına sahip FX-66'yı çıkarması bekleniyor. AMD'nin ayrıca Intel'e performans anlamında cevap verebileceği söylenen 4x4 teknolojisi var ama yüksek maliyeti sebebiyle 4x4 teknolojisi'nin rekabetçi olabilmesi beklenmiyor.

Anakart üreticilerinden gelen bilgilere göre Intel, Conroe sonrasında eski nesil işlemcilerin üretimlerini sonlandırmaya da tam gaz devam ediyor. Başta 90nm üretim teknolojisine sahip 19 işlemci olmak üzere toplamda 23'e yakın işlemci için üretimi sonlandırma programları hazır. Üretimi sonlanacak işlemciler içinde en büyük pay Celeronlara ait. Celeronların yerini kısa bir süre sonra yeni Conroe-L işlemcilerin alması bekleniyor. Celeronlar dışında Intel, Pentium 5xx, 6xx, 8xx ve bazı 9xx modellerine de son veriyor. Intel'in bu kadar çok işlemciye hemen hemen yakın zamanlarda son vermesinin sebepleri olarak; firmanın hem Conroe işlemcilere odaklanmak istemesi hemde özellikle 90nm üretim teknolojisine sahip işlemcileri kaldırarak daha düşük maliyetle daha rekabetçi işlemciler üretebilme isteği gösteriliyor. Üreitimi sonlanacak işlemciler arasında dikkati çeken bir diğer grup ise Pentium 9xx serisinde yer alan extreme işlemciler. Conroe'lerin çıkmasından sonra geri plana düşen bu işlemcilerin zaten Intel'in istediği satış rakamlarına ulaşamadığı uzun zamandır söyleniyordu. Bu işlemcilerin üretiminin sonlanması ile birlikte Intel artık Netburst mimarisini tamamen bırakmış olacak fakat firmanın özellikle yonga seti ve başta ethernet çipleri olmak üzere değişik alanlarda 90nm üretim teknolojisini devam ettirmesi bekleniyor.

Resim

2007 yılının 2.ci çeyreğinden itibaren Conroe işlemciler dışında eski nesil Intel işlemci görmek pek mümkün olmayacak.

Cevapla