Tilda Swinton

Burada yerli ve yabancı oyuncuları daha yakından tanıyabilir, onlar hakkında bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz..
Cevapla
Kullanıcı avatarı
summer
KF Yönetim Yetkilisi
KF Yönetim Yetkilisi
Mesajlar: 2351
Kayıt: 07 Ağu 2006 [ 13:24 ]

Tilda Swinton

Mesaj gönderen summer »

Resim
Tilda Swinton

Nev'i şahsına münhasır görüntüsü, turuncu saçları ve soluk ten rengiyle bırakın beyazperdede izlediğimiz herhangi bir aktrise benzemeyi, daha önce karşılaştığımız herhangi bir insan türüne benzemekten bile uzak olan aktris Tilda Swinton, izleyicilerin zihninde ilginç dış görünüşüyle değil hayranlık verici oyunculuğuyla da yer etti. Nitekim bunu fark eden Akademi, geçen sene aktristin bu başarısını ödüllendirmekte gecikmedi.

1960 yılında Dünya'ya gelen (muhtemelen bir uzay gemisi içinde) ve o günden beri insan kılığında aramızda dolaşan Tilda Swinton, kendine has donuk yüz ifadesi, karşısındakini delip geçen bakışları ve kardan bile beyaz ten rengiyle Dünya dışı bir uygarlık tarafından üretildiğine inandığımız değişik bir yaşam formu. Londra'da dünyaya gelen, aslen İskoç olduğu söylenen oyuncunun aramızdan birisi olduğuna dair kanıtlar bana henüz yeterli gelmiş değil.

Cambridge Üniversitesi'nde Siyasal ve Sosyal Bilimler üzerine eğitim alan Swinton'ın, oyunculuğa başlaması Royal Shakespeare Company'de çeşitli oyunlarda yer almasıyla oldu. Birçok oyuncu gibi sinema kariyerine düşük bütçeli filmlerde rol olarak başlayan oyuncu daha ziyade tartışmalı ve deneysel filmlerde rol almayı tercih etti. Bu nedenle 7 filminde oynayarak en fazla çalıştığı isim avangard filmlerin yönetmeni, eşcinsel eylemci Derek Jarman oldu. Yönetmen, 94 yılında AIDS yüzünden ölünce 2 sene film çekmeyen Swinton, Hollywood'a adım atmaya karar verdi. Jarman'ın filmlerinde yer alırken diğer projelerinde de aykırı rollerde oynamaktan geri kalmadı. Virginia Woolf'un aynı isimli romanından uyarlanan Sally Potter filmi Orlando'da zaman içinde erkekten kadına dönüşüm geçiren Orlando'nun 400 yıllık yaşantısını başarıyla beyazperdeye taşıdı. Tezimi desteklercesine Orbital'ın The Box isimli klibinde "uzaylı"yı oynayan Swinton, köklerinden de kopmadı kısacası.

Danny Boyle filmi The Beach'te ilginç saç modeliyle yavaştan yüksek bütçeli yapımlara geçiş yapan oyuncu, Tom Cruise'lu Vanilla Sky'da da ufak bir rol kaptı. Kendisine ilk Altın Küre adaylığını getiren The Deep End sonrası işleri daha da açılacaktı. Constantine'deki Gabriel rolüyle daha geniş bir kitle tarafından tanınsa da asıl çıkışını Narnia Günlükleri'ndeki Beyaz Cadı performansıyla yaptığını söylemek yanlış olmaz. Yazının başında bahsettiğim soluk benzi ve ezici bakışları ilk defa bir filmde bu kadar işine yaramıştır sanırız. Rol için mükemmel bir seçim olan aktris, filmi beğenmeyenlerden bile tam not aldı.

Gelelim Oscar Ödülü'ne... Yıllarca verdiği emeklerinin karşılığını geçen sene Michael Clayton'daki rolüyle alan Tilda Swinton, şayet Jarman yaşasaydı ve Oscar aldığını görseydi önce dakikalarca gülüp ardından da onu eritmesi için kendisini ikna etmeye başlayacağını söylüyor. Törene kendi dünya dışı uygarlığına ait, tek kolu olmayan yöresel bir kıyafetle katılan Swinton, zannederiz ödül alacağını bilse daha "bizden" bir kıyafetle çıkagelirdi. Konuşmasını yaparken karizmasından ödün vermese de, isminin açıklandığını anladığı andan sonrasını hiç hatırlamadığını söylemiş.

Evli ve iki çocuk annesi olduğunu, İskoçya'nın Nairn isimli küçük bir kasabasında yaşadığını ve bu sene burada bir film festivali düzenlemeye başladığını da not düşelim.



Cevapla