Osmanlıdan Bugüne... Kaybettiğimiz Vasıflar

İslam dinimiz ve insanlık hakkında görüşlerinizi ve düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.
Kullanıcı avatarı
Cahit 61
Bağımlı Üye
Bağımlı Üye
Mesajlar: 114
Kayıt: 09 Tem 2007 [ 08:23 ]

Osmanlıdan Bugüne... Kaybettiğimiz Vasıflar

Mesaj gönderen Cahit 61 »

Osmanlıdan Bugüne

Faziletliydik: Kimsenin malına, mülküne göz dikmezdik. Kimsenin namusuna yan bakmazdık. Hırsızlık nedir bilmez, dilenciliği meslek edinmez, kimseyide küçümsemezdik.

Dürüsttük: Bir zamanlar Londra Ticaret Odası´nın en görünür yerinde şu mealde bir tavsiye levhası asılıydı: "Türklerle alışveriş et, yanılmazsın."

İtibarlıydık: Bir zamanlar Hollanda Ticaret Odası´nın toplantılarında oylar eşit çıkınca Osmanlılarla alışverişi olan tüccarın oyu iki sayılır, onundediği olurdu.

Temizdik: Yere bile tükürmezdik. Hatta, Osmanlı askeri teşkilatını Avrupa´ya tanıtmasıyla meşhur Comte de Marsigil, yere tükürmedikleri için atalarımızı şöyle eleştiriyor:"Türkler hiçbir zaman yere tükürmezler. Daima yutkunurlar. Bunun için de saçlarında sakallarında bir hararet olur ve zamanla saçları, kaşları,sakalları dökülür."

Çevreciydik: Kurak günlerde ücretle adamlar tutup sokaktaki ulu ağaçları sulatır, göçmen kuşların yorgunluk atması için saçak altlarına kuş sarayları yapardık.Bunlara öyle çok örnek var ki, saymakla bitmez.

Harama el sürmezdik: Fransız müellif Motray, 1700´lerdeki halimizi şöyle anlatıyor: "Türk dükkânlarında hiçbir zaman tek meteliğim kaybolmamıştır. Ne zaman bir şey unutsam, hiç tanımadığım dükkâncılar arkamdan adam koşturmuşlar, hatta birkaç kere Beyoğlu´ndaki ikametgâhıma kadar gelmişlerdir."

Medeni idik:
İngiliz sefiri Sör James Porter ise, 1740´ların Türkiye´si için şunları söylüyor:"Gerek İstanbul´da, gerekse İmparatorluğun diğer şehirlerinde hüküm süren emniyet ve asayiş, hiçbir tereddüde imkân bırakmayacak şekilde isbat etmektedir ki, Türkler çok medeni insanlardır."

Dosdoğruyduk: Fransız generallerden Comte de Bonneval ise, şu hükmü veriyor: "Haksızlık, mürabahacılık, inhisarcılık ve hırsızlık gibi suçlar,Türkler arasında meçhuldür... Öyle bir dürüstlük gösterirler ki,insan çok defa Türklerin doğruluklarına hayran kalır."

Hırsızlık nedir ? bilmezdik: Fransız müellif Dr. Brayer, 1830´larınİstanbul´unu etiriyor önümüze:"Evlerin kapısının şöyle böyle kapatıldığı ve dükkânların çoğunlukla umumî ahlâka itimaden açık bırakıldığı İstanbul´da her sene azami beş-altı hırsızlık vak´ası görülür." Ubicini Dr. Brayer´i şöyle doğruluyor: "Bu muazzam payıtahtta dükkâncılar, namaz saatlerinde dükkânlarını açık bırakıp camiye gittikleri ve geceleri evlerin kapısı basit bir mandalla kapatıldığı halde, senede dört hırsızlık vakası bile olmaz. Ahalisi sırf Hıristiyan olan Galata ile Beyoğlu´nda ise hırsızlık ve cinayet vak´aları olmadan gün geçmez."

Naziktik: Edmondo de Amicis isimli İtalyan gezgini, yine 1880´lerin "biz"ini anlatıyor bize: "İstanbul Türk halkı Avrupa´nın en nazik ve en kibar insanlarıdır. Sokakta kavga enderdir. Kahkaha sesi nadirattan işitilir. O kadar müsamahakârdırlar ki; ibadet saatlerinde bile camilerini gezebilir, bizim kiliselerde gördüğünüz kolaylığın çok fazlasını görürsünüz."

Cihana örnektik: Türkiye Seyahatnâmesi´yle meşhur Du Loir´un 1650´lerdeki hükmü şöyle: "Hiç şüphesiz ki, ahlâk bakımından Türk siyasetiyle medeni hayatı bütün cihana örnek olabilecek vaziyettedir." Şefkatimiz yalnızca insana yönelik değildi, hayvanları, hatta bitkileri bile kapsıyordu.

Hayata karşı saygılıydık: Bu konuda dilerseniz Elisee Recus´u dinleyelim,bize 1880´lerdeki halimizi anlatsın:"Türklerdeki iyilik duygusu hayvanları dahi kucaklamıştır. Birçok köyde eşekler haftada iki gün izinli sayılır... Türklerle Rumların karışık olarak yaşadığı köylerde ise bir evin hangi tarafa ait olduğunu kolaylıkla anlayabilirsiniz. Eğer evin bacasında leylekler yuva yapmışsa, bilin ki o ev bir Türk evidir." (Küçük Asya, c. 9)

Hayırseverdik: Comte de Marsigli´yi tekrar dinleyelim: "Yazın İstanbul´dan Sofya´ya giderken dağlardan anayol üzerine inmiş köylülerin yolculara bedava ayran dağıttıklarına şahit oldum." Aynı müellif, ceddimizin hayırseverlikte fazla ileri gittikleri kanaatindedir. Şöyle diyor: "Fakat şunu da itiraf etmeliyim ki, bu dindarane hareketlerinde biraz fazla ileri gitmektedirler. İyiliklerini yalnız insan cinsine hasretmekle kalmayıp, hayvanlara ve hatta bitkilere bile teşmil ederler." Bu tespiti, İslâm ve Türk düşmanı avukat Guer misallendiriyor:"Türk şefkati hayvanlara bile şamildir" dedikten sonra şu örneği zikrediyor: "Hayvanları beslemek için vakıflar ve ücretli adamları vardır. Bu adamlar sokak başlarında sahipsiz köpeklere ve kedilere et dağıtırlar... Sokaktaki ağaçların kuraklıktan kurumasını önlemek için bir fakire para verip sulatacak kadar kaçık müslümanlara bile rastlamak mümkündür..." "Kaçık"lığın kaynağını da veriyor
adam: "Birçokları da sırf azad etmek için kuşbazlardan kuş satın alırlar. Bunu yapan bir Türk´e bir gün yaptığı işin neye yaradığını sordum. Küçümseyerek baktı ve şu cevabı verdi: Allah´ın rızasını tahsile yarar." Galiba geçmişimizden uzaklaşmak bize çok pahalıya patladı. Yahya Kemal Beyatlı´nın bir tespitiyle yazımızı noktalayalım:"Eski Türklerin bir dini hayatları vardı, dini hayatları olduğu içinde çok şeyleri vardı; yeni Türklerin de dini hayatları olduğunda çok şeyleri olacak."[/size]



Kullanıcı avatarı
Cahit 61
Bağımlı Üye
Bağımlı Üye
Mesajlar: 114
Kayıt: 09 Tem 2007 [ 08:23 ]

Mesaj gönderen Cahit 61 »

Bu yazının hepsini okuyamayan arkadaşlar özetle:

Yahya Kemal Beyatlı´nın bir tespitiyle yazımızı noktalayalım:

"Eski Türklerin bir dini hayatları vardı, dini hayatları olduğu içinde çok şeyleri vardı; yeni Türklerin de dini hayatları olduğunda çok şeyleri olacak."

Kullanıcı avatarı
VSaBaH
Tasarımcı Yönetici
Tasarımcı Yönetici
Mesajlar: 6135
Kayıt: 21 Kas 2005 [ 23:54 ]

Mesaj gönderen VSaBaH »

Eskiden örnek alınırdık, şimdi örnek alır duruma düştük maalesef...

Güzel paylaşım Cahit Abi sağolasın...!!! =D>
 !
REKLAMLARA YAPILAN TIKLAMA BİZİM TEK GELİR KAPIMIZDIR. LÜTFEN ADBLOCK TARZI EKLENTİLERLE REKLAMLARI ENGELLEMEYELİM. BİZE EN GÜZEL TEŞEKKÜRÜ BU ŞEKİLDE YAPABİLİRSİNİZ. TEŞEKKÜRLER...


Resim

Kullanıcı avatarı
GiudiZioSo
Fanatik Üye
Fanatik Üye
Mesajlar: 1533
Kayıt: 13 Kas 2007 [ 20:55 ]

Mesaj gönderen GiudiZioSo »

nerden nereye gelmişiz acınacak durumdayız:( .. çok güzel bi paylaşım tşk ederim Cahit 61

Kullanıcı avatarı
feraze_622
Ayrıcalıklı Üye
Ayrıcalıklı Üye
Mesajlar: 476
Kayıt: 02 Eki 2006 [ 15:44 ]

Mesaj gönderen feraze_622 »

çok kaliteli bi paylaşım çok teşekürler...

Kullanıcı avatarı
YAĞMUR BULUTU
Bağımlı Üye
Bağımlı Üye
Mesajlar: 251
Kayıt: 26 Tem 2007 [ 18:38 ]

Mesaj gönderen YAĞMUR BULUTU »

vay be biz ney mişizde haberimiz yokmuş nasıl değiştik bu kadar :(

Kullanıcı avatarı
Cahit 61
Bağımlı Üye
Bağımlı Üye
Mesajlar: 114
Kayıt: 09 Tem 2007 [ 08:23 ]

Mesaj gönderen Cahit 61 »

feraze_622 yazdı:çok kaliteli bi paylaşım çok teşekürler...

Okuduğunuz ve İlgilendiğiniz için ben teşekkür ederim.

Kullanıcı avatarı
tarla__kusu93
Süper Yetkili
Süper Yetkili
Mesajlar: 2167
Kayıt: 30 May 2008 [ 21:22 ]

Mesaj gönderen tarla__kusu93 »

teşekkürlerr =d> =d> =d> =d> =d> =d> =d>

Kullanıcı avatarı
tarla__kusu93
Süper Yetkili
Süper Yetkili
Mesajlar: 2167
Kayıt: 30 May 2008 [ 21:22 ]

Mesaj gönderen tarla__kusu93 »

:tuh: :tuh: :tuh: :tuh: :tuh: keşke şimdide böyle olsa

Kullanıcı avatarı
swashbuckler
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 686
Kayıt: 03 Şub 2009 [ 03:09 ]

Re: Osmanlıdan Bugüne... Kaybettiğimiz Vasıflar

Mesaj gönderen swashbuckler »

1800-1921 arası Osmanlı yok muydu? Sakın altımızı oydular demeyin,gelişmezsen yok olursun bu açıktır.yapmayın yahu yapmayın.
Toplumlar arada böyle krizler yaşarlar,doğaldır.Büyük milletler bunları aşar,biz de aşarız.Yeter ki "aaaah böyleydik böyle olduk" meselelerini bir kenara atın.

Cevapla