kuran da ki mucizeler şuan bile gerçekleşmeye devam ediyor!!

İslam dinimiz ve insanlık hakkında görüşlerinizi ve düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
fedai
Acemi Üye
Acemi Üye
Mesajlar: 8
Kayıt: 24 Eki 2008 [ 22:19 ]

kuran da ki mucizeler şuan bile gerçekleşmeye devam ediyor!!

Mesaj gönderen fedai »

Dünyanın en zengin devleti kim desem rusya ve israil başi çeker galiba.Bazı olaylar vardır hergun gazetelerde görmemize rağmen üstünde pek düşünmeyiz.Rusyanın yıllardır hem müslüman hem türk olan çeçenlere neler çektirdiğini hepimiz biliriz.Aralıklarla rusyanın öldürdüğü çeçenlerle ilgili haberler çikiyorve çeçenlerin öldürdüğü ruslar hakkında.Rusya dünyanın silah gücü enfazla olan devleti çünkü dışa bağimli değil kendisi üretiyor ve dünyaya satıyor.Çeçenistan İSE gayet fakir ve sıradan bi ülke..Ancak yıllardır rusya,azınlık olarak gördükleri çeçenleri bitiremedi gitti.Putin bile çeçenlerin direncini onaylamak zorunda kaldı dünya basınına.Bir ingiliz araştırmacı olan ALBERT CHARLEY e bu konuda gazeteciler soru yöneltiyorlar nasıl rusya çeçenleri hala bitiremedi gibisinden.albert:bu sorunun cevabı benim bilmem bir siyasetcinin bilmesi bir askerin bilmesi yada herhangi bir tarihcinin bilmesi imkansız çünkü çeçenlerin silahı bile yok doğru düzgün ama hala çeçen olarak yaşayabiliyorlar kimse bunu mantıklı olarak açıuklayamaz bazı olaylara mucize denir bu bir mucize...Albert doru söylüyodu bunu kimse açıklayamaz KURAN DIŞINDA TABİKİ.BUNDAN YÜZYILLAR ÖNCE KURAN AÇIKLAMIŞTI BİLE ASLINDA AMA ONLAR BİLMİYORLARDI.KURAN ŞÖYLE DİYOR:VEMEKEREHU VEMEKERALLAH VALLAHU HAYRUL MAKİRİNN.mealen;ONLAR BİR PLAN YAPTI,ALLAH TA BİR PLAN YAPTI ŞÜPHE YOKKİ ALLAH PLAN YAPANLARIN EN HAYIRLİSİDİR...sonuç olarak çeçenler müslümanlar ve imanlarıyla savaşıyorlar ve allah öyle bir topluma asla zulmettirmez!!!



Kullanıcı avatarı
caretta
Aktif Üye
Aktif Üye
Mesajlar: 23
Kayıt: 01 Kas 2008 [ 00:26 ]

Re: kuran da ki mucizeler şuan bile gerçekleşmeye devam ediyor!!

Mesaj gönderen caretta »

HZ. MUSA VE DENİZİN YARILMASI

Firavun olarak bilinen Mısır kralları, eski Mısır'ın çok tanrılı batıl dininde, kendilerini ilah olarak kabul etmekteydiler. Allah, hem Mısır halkının hak dine karşı batıl bir sistemi benimsemiş olduğu, hem de İsrailoğulları'nın köleleştirildiği bir dönemde, Hz. Musa'yı elçisi olarak Mısır kavmine göndermiştir.
Ancak eski Mısırlılar -başta Firavun ve çevresi olmak üzere- Hz. Musa'nın hak dine davetine rağmen putperest inançlarından vazgeçmiyorlardı. Hz. Musa, Firavun'a ve yakın çevresine sakınmaları gereken şeyleri açıklamış ve onları Allah'ın azabına karşı uyarmıştı. Buna karşılık onlar isyan edip Hz. Musa'yı delilik, büyücülük ve yalancılıkla suçlamışlardı. Firavun ve kavmine çok sayıda bela verilmesine rağmen, onlar Allah'a teslim olmamışlar; Allah'ı tek İlah olarak kabul etmemişlerdi. Hatta başlarına gelenlerden ötürü Hz. Musa'yı sorumlu tutarak, onu Mısır'dan sürmek istemişlerdi. Allah Kuran'da, Hz. Musa ve beraberindeki müminlere şöyle buyurmaktadır:
Haritada Hz. Musa'nın Mısır'dan çıktıktan sonra izlediği yol ve denizi geçtiği tahmini yer görünüyor.

Musa'ya: 'Kullarımı gece yürüyüşe geçir, çünkü izleneceksiniz' diye vahyettik. Bunun üzerine Firavun şehirlere (asker) toplayıcılar gönderdi. "Gerçek şu ki bunlar azınlık olan bir topluluktur. Ve elbette bize karşı da büyük bir öfke beslemektedirler. Biz ise uyanık bir toplumuz" (dedi). Böylelikle Biz onları (Firavun ve kavmini) bahçelerden ve pınarlardan sürüp çıkardık. Hazinelerden ve soylu makam(lar)dan da. İşte böyle; bunlara İsrailoğulları'nı mirasçı kıldık. Böylece (Firavun ve ordusu) Güne'şin doğuş vakti onları izlemeye koyuldular. (Şuara Suresi, 52-60)

Kuran'da bildirildiği üzere, bu takibin ardından iki topluluk karşı karşıya geldikleri sırada, Allah denizi yararak Hz. Musa'yı ve onunla birlikte iman edenleri kurtarmış, Firavun ve kavmini ise helaka uğratmıştır. Kuran'da Allah'ın iman edenlere bu yardımı şöyle bildirilir:

Bunun üzerine Musa'ya: "Asanla denize vur" diye vahyettik. Deniz hemencecik yarılıverdi de her parçası kocaman bir dağ gibi oldu. Ötekileri de buraya yaklaştırdık. Musa'yı ve onunla birlikte olanların hepsini kurtarmış olduk. Sonra ötekileri suda boğduk. Şüphesiz, bunda bir ayet vardır. Ama onların çoğu iman etmiş değildirler. Ve hiç şüphesiz, senin Rabbin, güçlü ve üstün olandır, esirgeyendir. (Şuara Suresi, 63-68)

Hz. Musa ve İsrailoğulları'nın Kızıldenizdeniz'i geçerken yaşadıkları bu mucize, birçok araştırmaya konu olmuştur. Yapılan arkeolojik araştırmalarda, Mısır'dan çıktıktan sonra Kızıldeniz'e kadar izlenen yolun yanı sıra, Firavun ile Hz. Musa ve kavminin karşı karşıya kaldıkları yerin, coğrafi açıdan dağlarla çevrili bir konumda olduğu da tespit edilmiştir. (En doğrusunu Allah bilir)

Bu bilgiler ışığında yola çıkan bilim adamları birçok araştırma ve incelemeden sonra, denizin nasıl ikiye ayrıldığı konusunda çarpıcı sonuçlarla karşılaştılar. Araştırmaların sonuçları Kuran'da haber verilen olayla tamamen mutabıktı.

Naum Volzinger ve Aleksei Androsov adlı iki Rus matematikçi, Hz. Musa'nın Kızıldeniz'i "ortadan ikiye" ayırmasının mümkün olduğunu matematiksel olarak kanıtladılar. Rus matematikçiler, bu mucizenin olasılık hesabı üzerinde duran bilim adamlarının aksine, mucizeyi oluşturabilecek koşulları incelediler ve bu incelemeler onları mucizeyi doğrulayan sonuçlara ulaştırdı.Rusya Bilimler Akademisi bültenindeki açıklamalarına göre, Kızıldeniz'de o zamanlar yüzeye yakın dev bir kayalık bulunmaktaydı. Bu durumdan yola çıkarak, söz konusu bilim adamları, kayalığın su seviyesi üzerinde kalmasını sağlayacak fırtınanın şiddeti ve rüzgarın hızını belirlemeye çalıştılar. Yaptıkları çalışmalar sonucunda, hızı saniyede 30 metreye ulaşan bir rüzgarın, denizin çekilerek kayalığı su seviyesinin üzerinde tutmasını sağlayabileceği anlaşıldı. Rusya Okyanusbilim Enstitüsü'nden Naum Volzinger, bu durumda sayıları 600 bini bulan Yahudi'nin 7 kilometre uzunluktaki kayaları izleyerek, dört saatte karşı kıyıya ulaşabileceği sonucuna vardıklarını anlattı. Yahudilerin geçmesinden yarım saat sonra ise kayaların yeniden sular altında kalmış ve onları takip eden Mısırlıların da bu şekilde boğulmuş olabileceğini söyledi. 210 Ayrıca Volzinger, çalışma arkadaşı Androsov ile birliket Isaac Newton'un şu sözünden yola çıkarak bu çalışmaya başladıklarını ifade etmiştir

Cevapla