DÜNYA'YI Tİ'YE ALAN ÇALIMCI !..
-
- Kurucu Yetkili
- Mesajlar: 1424
- Kayıt: 22 Kas 2005 [ 12:52 ]
DÜNYA'YI Tİ'YE ALAN ÇALIMCI !..
Bir yıldız nasıl doğdu ?.. Özel hayatında neler var ?.. Basamakları nasıl tırmandı ?.. Rio Grande do Sul'de başlayan Barcelona'nın malikanelerine uzanan bir başarı öyküsü Ronaldinho'nunki !.. Bilinmeyen yönleri ile Ronaldinho hakkında merak ettiğiniz herşey..
Nasıl ki tenis, atletizm, yüzme gibi bireysel sporlarda sadece bir kişi zirvede yer alabiliyorsa, 11 çift kramponun oluşturduğu binlerce futbol takımın arasından da çıkan bir 1 numara var..
Ronaldo de Assis Moreira
Gerçek adı; Ronaldo de Assis Moreira ama kimileri Ronaldinho Gaúcho
olarak tanıyor ya da bütün Dünyanın bildiği adıyla sadece Ronaldinho..
BU ADAMIN ADI NE ?..
Brezilyanın ada dili olan Portekizcede Ronaldinho kelimesi küçük Ronaldo anlamına geliyor ve bu yıldız futbolcunun fiziksel özellikleri sebebiyle değil küçükken Interde top koşturan ve hayranı olduğu Ronaldo sebebiyle Ronaldo de Assis Moreiraya verilen ad.. Adının sonuna eklenen Gaúcho kelimesi ise Brezilyanın Rio Grande do Sul bölgesinde oynayan futbolculara takılan mutlu anlamını taşıyan ek bir lakap..
Ronnie 21 Mart 1980de Brezilyanın Porto Alegre şehrinde doğdu.. Oldukça fakir bir ailenin çocuğu olan Ronaldinhonun bugünlere gelmesi sadece yeteneğiyle değil hayata bakış açısı sayesinde oldu..
Futbolunu sergilerken de görüldüğü gibi her zaman gülen, neşeli kimliğiyle ön plana çıkan Ronaldinho insanlara güvenen bir iyi niyet timsali..
Kısa süre önce 2005 senesinin Avrupada Yılın Futbolcusu ödülünü alan Ronaldinho, 2004de de FIFA Dünyada Yılın Futbolcusu ödülünü kazandı.. Ancak buralara gelmek bu kadar da kolay değil..
AZMİN BAŞARISI..
Önceleri bir futbolcu olan ancak daha sonra ailesini
geçindirmek için Grêmio Football Portoalegrensede oto parkı idare eden babası Joao Da Silva Moreira, girdiği havuzda boğularak hayata gözlerini yumdu.. Ronaldinho henüz 8 yaşındaydı.. Şimdilerde menajeri de olan abisi Assis'in futboldan kazandığı para ile geçindirmeye çalıştığı ailede, kendisine örnek aldığı abisinin yolunda ilerleyen küçük Ronnie, fakirliğin hat safhada yaşandığı Rio Grande do Sulda ilk olarak plaj futboluna adım attı..
Oldukça iyi bir futbolcu olan ve 18 numaralı formasıyla milli takım formasını da taşıyan Ronaldinhonun abisi Roberto Assis, Gremio döneminde harikalar yarattığı sırada diz bağlarından sakatlanınca İsviçre, Japonya ve Meksikada şansını denedi ancak yedek olmaktan öteye geçemedi.. Assis, futboldan uzaklaşıp da küçük kardeşinin topla neler yapabileceğini fark ettiği dönemde geride bıraktığı yıllarda kazandığı tecrübeyle Ronaldinhonun menajeri olmaya karar verdi.. Assisin bu kararı ve küçük yaşta kendisini izleyenleri büyülemeyi başaran Ronaldinhonun yeteneği, iyi bir iş birliğinin ve servetin kapılarını aralayan ilk adım oldu..
Brezilyalı gençlerin %99unun yaptığı gibi.. Futbolun para kazanmanın ve aile geçindirmenin en önemli yollarından biri olan yeşil sahada herkes Ronaldinho kadar şanslı olamaz ama henüz 14 yaşında ne kadar büyük bir yetenek olduğunu önce ailesine ve ardından da kendisini seyretmeye gelenlere gösteren Ronaldinho, abisinin de yardımıyla Gremio futbol kampında futbol oynamaya başladı.. Ortada resmi kontrat ya da bir anlaşma yoktu ancak kısa sürede ortaya koyduğu performans Brezilya 17 yaş altı milli takımına, U17ye seçilmesini sağladı..
İLK BAŞARI ULUSAL FORMAYLA GELDİ..
Mısırda düzenlenen şampiyonada, U17 takımında adını
duyurmayı başaran Ronaldinho turnuvanın en golcü futbolcusu olarak Brezilyaya geri döndüğünde Gremio tarafından uzatılan sözleşmeye imzasını attı.. 1998de resmi bir sözleşme ile Gremio formasını taşıyama başlayan Ronaldinho o zamanlar, ailesini ancak geçindirecek kadar para kazanmaya başladı..
1998de sadece 4 maça çıkan ve gol kaydedemeyen genç yetenek, bir sene sonra kumun etkisini üzerinden atıp da yeşil çimde oynamaya alıştığında, çıktığı 17 maçta attığı goller ve verdiği paslarla şehrinin takımını gururlandırmaya başladı.. İkinci senesinde 5, üçüncü senesinde de 8 gol kaydeden genç yetenek, henüz Brezilyadaki son senesinin tadını çıkarttığını farkında değildi..
1999da Wanderley Luxemburgonun yönetimindeki milli takıma çağırılan Ronaldinho aynı sene, 26 Haziranda, hayranı olduğu yıldızların taşıdığı samba formasını sırtına geçirdi ve ilk uluslararası golünü Venazuellaya karşı kaydetti.. Bu gol öyle sıradan bir gol olmadı hem çok güzel hem de Copa Americayı da Brezilyanın müzesine kazandıran bu gol ertesi gün Brezilya basınında Yeni Pele yolda başlıklarını atmasını sağladı..
Kısa sürede Güney Amerikaya üs kuran futbolcu simsarları Ronaldinhonun ne kadar yetenekli bir futbolcu olduğunu Avrupada bağlı bulundukları kulüplere iletmeye başladı..
ADIM ADIM AVRUPA..
İlk teklifin gelmesi fazla gecikmedi.. İngilizlerin köklü kulübü Leeds United, Gremionun kapısını çalan ilk takım oldu.. Gremionun kesinlikle vazgeçmek istemediği Ronaldinho için (rakam bugün hala kesin olarak doğrulanmasa da) sonraları mali kriz yaşayan Leedsin önerdiği rakam dönemin basınına göre tam 75 milyon euroydu !..
Gremio, Leedsin ne teklif ettiği rakamı geri çevirdi.. Ancak hem Gremio hem de Brezilyalı futbolseverler Ronaldinhonun kısa süre sonra yuvadan uçacağını farkındaydı.. Kapıyı ikinci kez çalan Hollandanın futbolcu fabrikası PSV Eindhoven oldu.. Gremio, Hollanda temsilcisini de geri çevirmeyi başardı ancak değerini yavaş yavaş farkına varmaya başlayan ve her teklifte biraz daha tecrübe kazan abisi ve menajeri Assis, kapıya üçüncü gelen Paris Saint German ile el sıkıştı..
Her ne kadar P.S.G ile anlaştıklarında Ronaldinhonun 1 Temmuz 2001den itibaren bedelsiz ayrılmaya hakkı olsa da Gremionun bu alış verişten bir miktar kazanç sağlama talebi Fransız ekibi tarafından mantıklı bulundu ve bugünün değimiyle yetiştirme parası olarak Gremioya 4.5 milyon dolar ödendi..
FUTBOLU HIZLI OLABİLİR AMA YA ADAPTASYONU ?..
Ronaldinhoyu Avrupaya getiren P.S.G. teknik direktörü Luis Fernandez, genç sambacının tavırları ve performansı karşısında pek de memnun kalmadı.. Fernandeze göre adaptasyon sorunu yaşayan Ronaldinho, Pariste futboldan çok gece hayatına merak sardı ve kendisinden bekleneni veremedi..
2001 2002de PSG ile 28 maça çıkan Ronaldinho sadece 9 gol atabildi, 8 sarı kart gördü ve 9 kez oturduğu yedek kulübesinde pek de rahat durmadı.. Ronaldinho, ikinci sezon biraz daha iyi olmasına rağmen kendisinden beklenen bu değildi.. PSG defteri 55 maç ve 17 gol ile kapanmak üzereydi.. Avrupa kupalarına kalamayan PSGde Ronaldinhonun da kalmaya niyeti yoktu ve bunu açık açık dile getirdi..
GELSİN DÜNYA KUPASI, GELSİN BAŞARI..
2002de Ronaldinho, Brezilyanın Dünya Kupasını kaldırmasını sağlayan önemli isimlerden biri oldu.. Ne Korede ne de Japonyada ölümcül üçlü Ronaldo, Ronaldinho ve Roberto Carlosu kimse durduramadı.. Özellikle yarı final maçında Shizuokada İngiltereye 30 metreden David Seamanı avlayarak kaydettiği gol turnuvanın en güzel anlarından birini oluşturdu (orta mıydı acaba?).. Gerçi Ronaldinho o maçı tamamlayamadı ve Danny Millse yaptığı faulün ardından oyundan atıldı..
Kaldırdığı Dünya Kupası, PSGde yaşanan hayal kırıklığı ve Ronaldinhonun Avrupa kupalarında boy göstermek istemesi Avrupanın elitlerini aynı adreste buluşturdu; Ronaldinhonun abisi Assisin adresi..
PSV ikinci kez Ronaldinho için girişimlerde bulundu.. Araya giren Manchester United, Hollanda ekibini saf dışı bırakmayı başardı hatta David Beckhamın yerine yeni bir yıldız arayan Manu transferi bitirmek üzere olduğunu bile remi bir şekilde duyurdu.. İngiliz basını haftalarca Ronaldinhonun Premier Leaguede neler yapabileceğini yazdı.. Ama bu yazılanların hepsi birer hikaye olmaktan öteye geçmedi..
NOU CAMP BİR KONSER SALONUYSA, RONNIE DE BİR ORKESTRA ŞEFİ !
PSV mi ?.. Manchester United formasıyla vereceği pozun saati mi ?.. derken işi bitiren Laporta oldu.. Barcelona 27 milyon Euro karşılığında, Brezilyanın yakın zamanda Dünya futboluna damgasını vurması beklenen yıldız sambacısı Ronaldinhoyu resmen Katalan devinin renklerine bağladığını 19 Temmuz 2003de erken saatlerde duyurdu..
2003 2004 sezonundan itibaren Ronnie, Avrupaya adapte olduğunu hemen göstermeye başladı.. Bunun sebebi belki de Fransızcaya alışamaması ve İspanyolcayı çok daha kolay anlaması oldu.. Ya da Barcelonaya ilk geldiğinde de söylediği gibi kendimi evime gelmiş gibi hissetim diyerek evine duyduğu özlemi Barcelona şehrinin gidermesi..
İlk yılında Barcanın La Ligayı ikinci sırada tamamlamasını sağladı.. 32 maça ilk 11de çıktı 15 gol kaydetti.. Samuel Eto'o, Deco, Ludovic Giuly, Lionel Messi ve Henrik Larssonun da desteğiyle Ronaldinho 2004-2005de Barcelonaya 5 yıl aradan sonra 17. şampiyonluğunu kazandırdı..
ÖDÜLLERDEN HAT-TRICK !..
Mart 2004de Pele fazla gecikmedi ve Ronaldinhoyu
Yaşayan En İyi Futbolcular listesine aldı.. 20 Aralık 2004de Arsenal'den Thierry Henry ve Milan'dan Andriy Shevchenkoyu sollayan Ronaldinho FIFA tarafından Dünyada Yılın Futbolcusu seçildi.. Ronaldinhoyu bu ödüle 157 ulusal takım teknik direktörü ve 145 ulusal takım kaptanı layık gördü.. 29 Haziran 2005de milli takım ile kazandığı 2. Konfederasyon Kupasında Ronaldinhonun payı çok büyük oldu.. İlk kupada en golcü futbolcu olan Ronnie ikincisinde de yapacağını yaptı ve finalde Arjantini 4-1le deviren sambacılarda 47de golün adı oldu.. UEFA, 2004 2005 Şampiyonlar Liginde sergilediği performansın ardından Onu Devler Liginin en iyi golcüsü seçti.. Dünyanın en prestijli ödüllerinden birini daha yakın geçmişte müzesine götüren Ronaldinho 2005in Ballon D'Or ödülüne layık görüldü..
Kazandığı finallerin ardından mutlaka bir çalgı bulan ve hem çalıp hem de dans eden Ronaldinho kısa süre önce Katalan devi Barcelona ile nikah tazeledi ve değeri tam 150.000.000 euro..
HER TÜRLÜ BİR KAZANAN..
Bu arada Ronaldinho kimilerine göre pek de yakışıklı biri sayılmaz, ancak Dünyanın en çok ziyaret edilen sitelerinden AskMen.coma göre Dünya üzerinde yaklaşık 18.7 milyon genç kızın odasında Ronaldinho posteri var.. Ayrıca Nike ve Pepsi ile yaptığı reklam anlaşmaları sayesinde 2003den beri Dünyanın en çok kazanan futbolcuları arasında..
Bu adamın özel hayatı nasıl ? diye merak edenlere bir dip not:
Bir ödül töreninde Ronaldinhoya sorulur:
- Hey Ronnie, kız arkadaşın yok mu ?
Cevap bu neşeli sambacının özetidir adeta, elindeki topu gösteren Ronaldinho şöyle der:
- İşte burada görmüyor musunuz !
Nasıl ki tenis, atletizm, yüzme gibi bireysel sporlarda sadece bir kişi zirvede yer alabiliyorsa, 11 çift kramponun oluşturduğu binlerce futbol takımın arasından da çıkan bir 1 numara var..
Ronaldo de Assis Moreira
Gerçek adı; Ronaldo de Assis Moreira ama kimileri Ronaldinho Gaúcho
olarak tanıyor ya da bütün Dünyanın bildiği adıyla sadece Ronaldinho..
BU ADAMIN ADI NE ?..
Brezilyanın ada dili olan Portekizcede Ronaldinho kelimesi küçük Ronaldo anlamına geliyor ve bu yıldız futbolcunun fiziksel özellikleri sebebiyle değil küçükken Interde top koşturan ve hayranı olduğu Ronaldo sebebiyle Ronaldo de Assis Moreiraya verilen ad.. Adının sonuna eklenen Gaúcho kelimesi ise Brezilyanın Rio Grande do Sul bölgesinde oynayan futbolculara takılan mutlu anlamını taşıyan ek bir lakap..
Ronnie 21 Mart 1980de Brezilyanın Porto Alegre şehrinde doğdu.. Oldukça fakir bir ailenin çocuğu olan Ronaldinhonun bugünlere gelmesi sadece yeteneğiyle değil hayata bakış açısı sayesinde oldu..
Futbolunu sergilerken de görüldüğü gibi her zaman gülen, neşeli kimliğiyle ön plana çıkan Ronaldinho insanlara güvenen bir iyi niyet timsali..
Kısa süre önce 2005 senesinin Avrupada Yılın Futbolcusu ödülünü alan Ronaldinho, 2004de de FIFA Dünyada Yılın Futbolcusu ödülünü kazandı.. Ancak buralara gelmek bu kadar da kolay değil..
AZMİN BAŞARISI..
Önceleri bir futbolcu olan ancak daha sonra ailesini
geçindirmek için Grêmio Football Portoalegrensede oto parkı idare eden babası Joao Da Silva Moreira, girdiği havuzda boğularak hayata gözlerini yumdu.. Ronaldinho henüz 8 yaşındaydı.. Şimdilerde menajeri de olan abisi Assis'in futboldan kazandığı para ile geçindirmeye çalıştığı ailede, kendisine örnek aldığı abisinin yolunda ilerleyen küçük Ronnie, fakirliğin hat safhada yaşandığı Rio Grande do Sulda ilk olarak plaj futboluna adım attı..
Oldukça iyi bir futbolcu olan ve 18 numaralı formasıyla milli takım formasını da taşıyan Ronaldinhonun abisi Roberto Assis, Gremio döneminde harikalar yarattığı sırada diz bağlarından sakatlanınca İsviçre, Japonya ve Meksikada şansını denedi ancak yedek olmaktan öteye geçemedi.. Assis, futboldan uzaklaşıp da küçük kardeşinin topla neler yapabileceğini fark ettiği dönemde geride bıraktığı yıllarda kazandığı tecrübeyle Ronaldinhonun menajeri olmaya karar verdi.. Assisin bu kararı ve küçük yaşta kendisini izleyenleri büyülemeyi başaran Ronaldinhonun yeteneği, iyi bir iş birliğinin ve servetin kapılarını aralayan ilk adım oldu..
Brezilyalı gençlerin %99unun yaptığı gibi.. Futbolun para kazanmanın ve aile geçindirmenin en önemli yollarından biri olan yeşil sahada herkes Ronaldinho kadar şanslı olamaz ama henüz 14 yaşında ne kadar büyük bir yetenek olduğunu önce ailesine ve ardından da kendisini seyretmeye gelenlere gösteren Ronaldinho, abisinin de yardımıyla Gremio futbol kampında futbol oynamaya başladı.. Ortada resmi kontrat ya da bir anlaşma yoktu ancak kısa sürede ortaya koyduğu performans Brezilya 17 yaş altı milli takımına, U17ye seçilmesini sağladı..
İLK BAŞARI ULUSAL FORMAYLA GELDİ..
Mısırda düzenlenen şampiyonada, U17 takımında adını
duyurmayı başaran Ronaldinho turnuvanın en golcü futbolcusu olarak Brezilyaya geri döndüğünde Gremio tarafından uzatılan sözleşmeye imzasını attı.. 1998de resmi bir sözleşme ile Gremio formasını taşıyama başlayan Ronaldinho o zamanlar, ailesini ancak geçindirecek kadar para kazanmaya başladı..
1998de sadece 4 maça çıkan ve gol kaydedemeyen genç yetenek, bir sene sonra kumun etkisini üzerinden atıp da yeşil çimde oynamaya alıştığında, çıktığı 17 maçta attığı goller ve verdiği paslarla şehrinin takımını gururlandırmaya başladı.. İkinci senesinde 5, üçüncü senesinde de 8 gol kaydeden genç yetenek, henüz Brezilyadaki son senesinin tadını çıkarttığını farkında değildi..
1999da Wanderley Luxemburgonun yönetimindeki milli takıma çağırılan Ronaldinho aynı sene, 26 Haziranda, hayranı olduğu yıldızların taşıdığı samba formasını sırtına geçirdi ve ilk uluslararası golünü Venazuellaya karşı kaydetti.. Bu gol öyle sıradan bir gol olmadı hem çok güzel hem de Copa Americayı da Brezilyanın müzesine kazandıran bu gol ertesi gün Brezilya basınında Yeni Pele yolda başlıklarını atmasını sağladı..
Kısa sürede Güney Amerikaya üs kuran futbolcu simsarları Ronaldinhonun ne kadar yetenekli bir futbolcu olduğunu Avrupada bağlı bulundukları kulüplere iletmeye başladı..
ADIM ADIM AVRUPA..
İlk teklifin gelmesi fazla gecikmedi.. İngilizlerin köklü kulübü Leeds United, Gremionun kapısını çalan ilk takım oldu.. Gremionun kesinlikle vazgeçmek istemediği Ronaldinho için (rakam bugün hala kesin olarak doğrulanmasa da) sonraları mali kriz yaşayan Leedsin önerdiği rakam dönemin basınına göre tam 75 milyon euroydu !..
Gremio, Leedsin ne teklif ettiği rakamı geri çevirdi.. Ancak hem Gremio hem de Brezilyalı futbolseverler Ronaldinhonun kısa süre sonra yuvadan uçacağını farkındaydı.. Kapıyı ikinci kez çalan Hollandanın futbolcu fabrikası PSV Eindhoven oldu.. Gremio, Hollanda temsilcisini de geri çevirmeyi başardı ancak değerini yavaş yavaş farkına varmaya başlayan ve her teklifte biraz daha tecrübe kazan abisi ve menajeri Assis, kapıya üçüncü gelen Paris Saint German ile el sıkıştı..
Her ne kadar P.S.G ile anlaştıklarında Ronaldinhonun 1 Temmuz 2001den itibaren bedelsiz ayrılmaya hakkı olsa da Gremionun bu alış verişten bir miktar kazanç sağlama talebi Fransız ekibi tarafından mantıklı bulundu ve bugünün değimiyle yetiştirme parası olarak Gremioya 4.5 milyon dolar ödendi..
FUTBOLU HIZLI OLABİLİR AMA YA ADAPTASYONU ?..
Ronaldinhoyu Avrupaya getiren P.S.G. teknik direktörü Luis Fernandez, genç sambacının tavırları ve performansı karşısında pek de memnun kalmadı.. Fernandeze göre adaptasyon sorunu yaşayan Ronaldinho, Pariste futboldan çok gece hayatına merak sardı ve kendisinden bekleneni veremedi..
2001 2002de PSG ile 28 maça çıkan Ronaldinho sadece 9 gol atabildi, 8 sarı kart gördü ve 9 kez oturduğu yedek kulübesinde pek de rahat durmadı.. Ronaldinho, ikinci sezon biraz daha iyi olmasına rağmen kendisinden beklenen bu değildi.. PSG defteri 55 maç ve 17 gol ile kapanmak üzereydi.. Avrupa kupalarına kalamayan PSGde Ronaldinhonun da kalmaya niyeti yoktu ve bunu açık açık dile getirdi..
GELSİN DÜNYA KUPASI, GELSİN BAŞARI..
2002de Ronaldinho, Brezilyanın Dünya Kupasını kaldırmasını sağlayan önemli isimlerden biri oldu.. Ne Korede ne de Japonyada ölümcül üçlü Ronaldo, Ronaldinho ve Roberto Carlosu kimse durduramadı.. Özellikle yarı final maçında Shizuokada İngiltereye 30 metreden David Seamanı avlayarak kaydettiği gol turnuvanın en güzel anlarından birini oluşturdu (orta mıydı acaba?).. Gerçi Ronaldinho o maçı tamamlayamadı ve Danny Millse yaptığı faulün ardından oyundan atıldı..
Kaldırdığı Dünya Kupası, PSGde yaşanan hayal kırıklığı ve Ronaldinhonun Avrupa kupalarında boy göstermek istemesi Avrupanın elitlerini aynı adreste buluşturdu; Ronaldinhonun abisi Assisin adresi..
PSV ikinci kez Ronaldinho için girişimlerde bulundu.. Araya giren Manchester United, Hollanda ekibini saf dışı bırakmayı başardı hatta David Beckhamın yerine yeni bir yıldız arayan Manu transferi bitirmek üzere olduğunu bile remi bir şekilde duyurdu.. İngiliz basını haftalarca Ronaldinhonun Premier Leaguede neler yapabileceğini yazdı.. Ama bu yazılanların hepsi birer hikaye olmaktan öteye geçmedi..
NOU CAMP BİR KONSER SALONUYSA, RONNIE DE BİR ORKESTRA ŞEFİ !
PSV mi ?.. Manchester United formasıyla vereceği pozun saati mi ?.. derken işi bitiren Laporta oldu.. Barcelona 27 milyon Euro karşılığında, Brezilyanın yakın zamanda Dünya futboluna damgasını vurması beklenen yıldız sambacısı Ronaldinhoyu resmen Katalan devinin renklerine bağladığını 19 Temmuz 2003de erken saatlerde duyurdu..
2003 2004 sezonundan itibaren Ronnie, Avrupaya adapte olduğunu hemen göstermeye başladı.. Bunun sebebi belki de Fransızcaya alışamaması ve İspanyolcayı çok daha kolay anlaması oldu.. Ya da Barcelonaya ilk geldiğinde de söylediği gibi kendimi evime gelmiş gibi hissetim diyerek evine duyduğu özlemi Barcelona şehrinin gidermesi..
İlk yılında Barcanın La Ligayı ikinci sırada tamamlamasını sağladı.. 32 maça ilk 11de çıktı 15 gol kaydetti.. Samuel Eto'o, Deco, Ludovic Giuly, Lionel Messi ve Henrik Larssonun da desteğiyle Ronaldinho 2004-2005de Barcelonaya 5 yıl aradan sonra 17. şampiyonluğunu kazandırdı..
ÖDÜLLERDEN HAT-TRICK !..
Mart 2004de Pele fazla gecikmedi ve Ronaldinhoyu
Yaşayan En İyi Futbolcular listesine aldı.. 20 Aralık 2004de Arsenal'den Thierry Henry ve Milan'dan Andriy Shevchenkoyu sollayan Ronaldinho FIFA tarafından Dünyada Yılın Futbolcusu seçildi.. Ronaldinhoyu bu ödüle 157 ulusal takım teknik direktörü ve 145 ulusal takım kaptanı layık gördü.. 29 Haziran 2005de milli takım ile kazandığı 2. Konfederasyon Kupasında Ronaldinhonun payı çok büyük oldu.. İlk kupada en golcü futbolcu olan Ronnie ikincisinde de yapacağını yaptı ve finalde Arjantini 4-1le deviren sambacılarda 47de golün adı oldu.. UEFA, 2004 2005 Şampiyonlar Liginde sergilediği performansın ardından Onu Devler Liginin en iyi golcüsü seçti.. Dünyanın en prestijli ödüllerinden birini daha yakın geçmişte müzesine götüren Ronaldinho 2005in Ballon D'Or ödülüne layık görüldü..
Kazandığı finallerin ardından mutlaka bir çalgı bulan ve hem çalıp hem de dans eden Ronaldinho kısa süre önce Katalan devi Barcelona ile nikah tazeledi ve değeri tam 150.000.000 euro..
HER TÜRLÜ BİR KAZANAN..
Bu arada Ronaldinho kimilerine göre pek de yakışıklı biri sayılmaz, ancak Dünyanın en çok ziyaret edilen sitelerinden AskMen.coma göre Dünya üzerinde yaklaşık 18.7 milyon genç kızın odasında Ronaldinho posteri var.. Ayrıca Nike ve Pepsi ile yaptığı reklam anlaşmaları sayesinde 2003den beri Dünyanın en çok kazanan futbolcuları arasında..
Bu adamın özel hayatı nasıl ? diye merak edenlere bir dip not:
Bir ödül töreninde Ronaldinhoya sorulur:
- Hey Ronnie, kız arkadaşın yok mu ?
Cevap bu neşeli sambacının özetidir adeta, elindeki topu gösteren Ronaldinho şöyle der:
- İşte burada görmüyor musunuz !
-
- Kurucu Yetkili
- Mesajlar: 1424
- Kayıt: 22 Kas 2005 [ 12:52 ]