2. sayfa (Toplam 2 sayfa)

Gönderilme zamanı: 21 Şub 2007 [ 18:52 ]
gönderen küçükhanım
paylaşım için teşekkürler =D>

Gönderilme zamanı: 22 Şub 2007 [ 10:34 ]
gönderen summer
~~Lost Karakterleri~~
Bağımlılık yaratan eşsiz dizinin, bu kadar tutulmasının nedeni o kafa karıştırıcı, bazen bunalıma sokan, çıldırtan konusu ( :) ) hariç, karakterlerinin de kendisine bağlayıcı özelliğe sahip olması. Diziyle bütün oluşturan karakterler, izlerken onların hamlelerini tahmin etme oyununa dönüştü benim için.

Gelin biraz tanıyalım, kimler var kimler yok?

ResimSayid

Saddam için çalışmış asker, bir işkence uzmanı. Adaya düştükten sonra onun teknik bilgileri adadakilerin paniklememesi için neden teşkil etti. Sert ve kırıcı dış görünüşünün altındaki duygusallık ona ırak savaşlarından ve eski büyük aşkı Nadia' dan kalma. İşkence uzmanı olması ve yalan söyleyeni anlaması onlar için bulunmaz bir niğmet.

ResimJack

Mesleğinin en iyilerinden bir doktor, bir omur ilik cerrahı. Adada kurtardığı hayatlar ve cesareti onlara bela da getirdi, çözüm de. Düşünceli ve kafasını dağılmış şeyleri düzeltmeye bozmuş, sorumluluklarınından ve verdiği sözlerden ödün vermeyen, oldukça zeki bir insan. Lider ruhu, onlar için bir şans.

ResimKate

Büyüleyici güzellikteki Kate, ilk bakıştan-çok değil- hemen sonra bildiğimiz kızlardan olmadığını gösteriyor. Geçmişiyle örtüşmeyen masum görünüşü, onu bize her dakika daha fazla yaklaştırıyor.

ResimLocke

Kimseye geçmişini tam olarak anlatmayan Locke, başlangıçta av ve iz sürme konusunda Hızır gibi yetişsede, daha sonra adaya ve kadere olan garipsenemeyecek kadar bağlı tutumu problem oluşturuyor. Bazı noktalarda haddini aşsa da onun diğerleri için önemi büyük. Ayrıca ada hakkında diğerlerinden daha çok şey bilmesi de merak uyndırıcı.

ResimCharlie

Kuduğu rock grubundaki, sabun köpüğü misali bir anda parlayıp bir an da sönen ününden sonra, hayatında dibe vurmuş bir genç. Ancak yine de adada yardım için el uzatanlardan.

ResimSawyer

Daha ilk günlerden problem çıkaran hasta kişilik Sawyer adadakilerle bulduğu her fırsatta takışıp onları kendinden nefret de ettirse, bu özelliği bir kaç kişinin onun içini görene kadar işe yarıyor sadece. Kendini zorlamadan bencil olsa da, bir o kadar da yufka yürekli. (Benim tek geçtiğim karakter. :) )


ResimMichael

Oğlu Walt ile adada mahsur kalan Michael, yıllardan beri ayrı olduğu oğlunu adada tanımaya çalışıyor. Bu onlar için "deneme yanılma" süreci oluyor, dolayısıyla oğlunu ve babalığı tanımayan Michael bu konuda bazen kırıcı olabiliyor.

ResimHurley

Yemeyi seven genç Hurley adada herkese sempatik davranışlarıyla diğerlerine yardımcı olan iç açıcı bir insan. Her ne kadar korksa da yardım için tehlikelere atılmaya gönüllü.

ResimJin

Tek kelime ingilizce bilmediği için kendini ve eşini diğerlerinden soyutlayan Jin, değerleri noktasında fazla tutucu ve eşi üstünde fazla koruyucu. Adadakilerin onu onun adadakileri anlamaması onlara alışana kadar problem teşkil ediyor. Bununla birlikte balık tutma noktasında da usta. ;)

ResimSun

Eşi Jin' in himayesinde adada diğerlerinden uzak ve baskı içinde bunalan Sun, dışardan gelen uyarı ve tepkilere eşinden korkusuna ses çıkaramıyor. Bunun sadece korku olmadığını ilerde anlıyoruz.

ResimBoone

Adaya düşüldüğü andan itibaren kendisine yapacak bir iş edinmeye çalışan Boone kardeşi Shannon' ın aksine cahil cesaretiyle her işte, olayda bulunmaya çanalayan, elinden geldiğince yardımcı olan bir genç. Bu konuda kardeşiyle sürekli tartışacaklar.

ResimClaire

Adaya düşüldüğü andan itibaren belki de en savunmasız insan. Çünkü bir anne adayı.Yaşadığı hayal kırıklığının arkasından, her ne kadar güven sorunları da olsa karnı burnunda Claire bulduğu limana sığınacak durumda ve aradığı limanı bulması uzun sürmüyor.

ResimShannon

Ukala, kendini beğenmiş, işe yaramaz ve benmerkezci bir karakter olarak tanıdığımız Shannon ilerleyen zamanlarda ağzımızı açık bırakacak bir geçmişe sahip. Adada inat uğruna işe yaramaya çalışması onu değiştirecek.

Şimdilik sadece bu karakterleri tanıyalım ki spoiler içermesin. ;)

Gönderilme zamanı: 09 Mar 2007 [ 20:34 ]
gönderen lanetherif
Dizi her ne kadar standartların üstünde bir yapım olsa da şu an elde ettiği rekorları yarıp geçiren popülerliği , kalitesinden öte pazarlama ve sunumdan menkul gibi geliyor bana..Şahsen 60 küsur bölüm izlememe rağmen hali hazırda kafamızda olan biten hakkında net birşey ortaya çıkmadı..Aksine her geçen bölüm cevabını deliler gibi merak ettiğimiz sorular bölünerek çoğaltmakta..İşte dizinin gücü de burda..merak ettirmek..Takip edilmek..Bunu da pek yaratıcı bir şekilde yapmıyor..Tek yaptığı sorulması gereken soruları karakterlerine sordurtmuyor..5 dakikalık bir diyalogla merak edilen olay aydınlanacakken dizi karakterleri garip bir şekilde sormuyor , soruyu sorsa bile bu sefer karşısındaki cevaplamıyor..Sebep?..Sebebi yok işte..Adada korkunç düzeyde bir iletişim sorunu var..Ha biz bu yavanlığı-aldatmacayı yiyormuyuz?..Bal gibi de yiyoruz(şimdilik)..İzlenme oranları ortada..Dedikya pazarlama-sunum olayı...Ama sanmıyorum ki bu yavanlığı , yapaylığı devam ettirsinler zira bu durum iyiden iyiye kabak tadı vermeye başladı..Zaten izlenme oranları da epey düşmüş geçen sezonlara göre...

Bu arada yapımcılar 7 sezonluk bir anlaşma yapmışlar gibi bir şeyler okudum ki bunun gerçek olduğuna inanmak istemiyorum zira 4 sezon daha izleyiciler buna katlanır mı bilemiyorum....Şahsen ben daha fazla merak etme güdülerimin sömürülmesine izin vermek istemiyorum...

Son olarak yukarıda dizinin tanıtımında türüne "dram" yazılması ilginç geldi bana...

Gönderilme zamanı: 09 May 2007 [ 04:50 ]
gönderen leonidas
bildiğim kadarıyla dizinin 3 sezonu daha var.bukadar izlenmesinin sebebinin merak olduğu fikrine katılıyorum.fakat dizinin izlenme oranı eskisi kadar çok değil bunu da belirteyim.dizinin hakkını vermek lazım yapılmış en iyi dizilerden biri,yapımcının dediğine göre çoğu şey ilk bölümde saklı.
bazen 3. sezondan taa ilk sezondaki bi olayı bağlıyorlar bu kolay bişe deil.
aklıma gelmişken lost'un senaristlerinden 2 si hereos a geçtii için zaman zaman bu iki dizide birbirlerin göndermeler var.
son 3 bölümdür yaşananlarda hayli ilginçti.hereos da lost kadar olmasada iyinin birkaç seviye üstünde bir dizi.
bu iki diziyle ilgili konuşmak isteyen olduğunda herzamn beklerim;)

Lost

Gönderilme zamanı: 27 Şub 2009 [ 16:47 ]
gönderen summer
Lost Dizisinde Türk Oyuncu

Lost dizisinin IMDB'de açıklanan cast listesine baktığımızda 5. sezonun 11. bölümünde bir türk görüyoruz.

Deniz Efe Açıkgöz isimli oyuncu; daha önce What I Like About You isimli dizinin "the game" başlıklı bölümünde ve ülkemizde Hatırla Sevgili dizisinde 4 bölüm rol almış. Ve şimdi Lost dizisinde Danny Addams karakterini canlandıracak.

26 Mart'ta izleyeceğimiz "Whatever Happened, Happened" isimli bölümde Danny Addams ile tanışacağız. Muhtemelen aynı bölümde ölecek ya da bir daha göremeyeceğiz ama dünyaca ünlü bir yapımda bir türk görmek hepimizi mutlu edecek.

Lost

Gönderilme zamanı: 01 Mar 2009 [ 16:40 ]
gönderen Veda

Bu da son haber sanırım canım...



Resim

Dünyayı kandıran Türk...

Dünyaca ünlü sinema sitesi 'imdb'de LOST dizisinde rol alacağını yazarak dünya basınını bile tufaya getiren 15 yaşındaki Türk öğrenci bir anda ünlü oldu LOST dizisinin 5'inci sezonunda bir Türk oyuncunun rol alacağı haberi fos çıktı. Dizide oynayacağı söylenen 15 yaşındaki ilköğretim öğrencisi Deniz Efe Açıkgöz'e Akşam Gazetesi ulaştı. Açıkgöz, ABD basınının kaynak gösterildiği haber nedeniyle günlerdir hem Türk hem dünya basınının peşinde olduğunu söyledi. Muğla'nın Marmaris İlçesi'nde yaşayan Açıkgöz herkesi peşinden koşturan yanlış anlamayı ise şöyle anlattı: Sinemaya büyük ilgi duyduğum için 'imdb' adlı sinema sitesindeki blogumda hayallerimi yazıyordum. Ancak site yöneticileri çok titiz davrandığı için bunları yayına almıyordu. 10 gün önce, LOST'un 26 Mart'ta yayımlanacak bölümünde oynayacağımı, daha önce 'Hatırla Sevgili' ve ABD'de yayımlanan 'What I like about you' gibi dizilerde de rol aldığımı anlatan yazım gözden kaçmış olmalı ki yayına girdi. Siteye giren bir gazeteci de bunu gerçek sanıp haberleştirmiş... LOST'ta oynayacağı haberlerinden sonra basının ilgi odağı haline geldiğini anlatan Açıkgöz, 'Google'a adım yazıldığında, artık 30 bini aşkın sonuç çıkıyor. Facebook'ta, sadece bir haftada 900 kişi kendisini arkadaş olarak onaylamamı bekliyor. Bu noktaya gelineceğini tahmin bile edemezdim. Kötü bir niyetim yoktu' dedi.

Ender TÜRKKAN / Akşam